Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/86 E. 2019/180 K. 14.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/86 Esas
KARAR NO : 2019/180

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/02/2019
KARAR TARİHİ : 14/02/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 15/03/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacının dava dilekçesinden özetle; 29/12/2018 tarihinde İstanbul Atatürk Havalimanında Ercan Lefkoşa havalimanına yılbaşı seyahati için gittikleri seyahat esnasında …. Marka bavulunun davalı kurumca tamir edilmesi mümkün olmayan kalıcı bagaj hasarına maruz bırakıldığı, 29/12/2018 tarihinde Ercan Havalimanına indikten sonra bagajın banttan hasarlı olarak geldiğini görünce davalı kurumun bagaj teslim bandının yanında bulunan hasarlı kayıp bagaj depertmanına giderek tutanak tutturduğunu, 03/02/2019 tarihinde yine …. ile Ercan Lefkoşa Havalimanından, İstanbul Atatürk havalimanına eve dönüş için yaptığı uçuş neticesinde davalı tarafından kırılan bagajının içerisine yağmur suyu alması neticesiyle eşyalarının ıslanmış olduğunun fark ettiğini, 05/01/2019 tarihinde …. A.o. Resmi internet sitesine girerek bavula ihtiyaç duyması neticesiyle bavulunun ya aynısından satın alınarak kendisine verilmesine yada bavul bedelinin hesabına ivedilikle yatırılmasını talep ettiğine ancak davalı kurumun bavulun tamir edilebilir olduğuna dair karar verdiklerini, bu nedenle kendisinin Samsotine tutanak düzenlettiği ve bavulun tamir edilmesinin mümkün olmadığının tespit edildiğinin bu nedenlerle şimdilik 2.699,00-TL maddi tazminatın fiilin gerçekleştiği 28/02/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ettiği görülmüştür.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
Dava, maddi tazminat davasıdır.
HMK nın 138, 114 ve 115. maddeleri çerçevesinde dosya üzerinden yapılan incelemede; 28/05/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3/k maddesi gereğince ; “Tüketici; Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek tüzel kişiyi”, Aynı kanunun 3/i maddesinde; “Satıcı; Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye mal sunan ya da mal sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi”, 3/1 maddesi gereğince ; ” Tüketici işlemi: Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.” tanımlaması yapılmıştır.
Tüketici Mahkemelerinin görev alanını düzenleyen 73. Maddesinde “Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda Tüketici Mahkemeleri görevlidir.” hükmü mevcuttur.
Ticaret Mahkemelerinin görevli alanı 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/1 maddesinde “Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir.” ifadesi ile ticari davalar ile sınırlandırılmıştır.
Ticari davalar ise TTK 4/1. maddesinde nispi ticari davalar, 4/1-a fıkrasından f fıkrasına kadar sayılan hususlar ise mutlak ticari davalar olarak sayılmıştır.
Bir davanın nispi ticari dava sayılması için TTK 4/1. maddesi birinci fıkrasında belirtildiği gibi her iki tarafında tacir olduğu ve her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili bir dava olması gerekmektedir.
Mutlak ticari davalar ise TTK 4/1-a maddesinde her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olup olmadığına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanununda düzenlenen hususlar ile yine TTK 4/1 f fıkrasına kadar sayılan yasalarda belirtilen davalar olarak sayılmıştır.
Kısaca belirtmek gerekirse; bir hukuki işlemin Tüketici Mahkemesinin görev alanına girmesi için satıcının ticari ve mesleki amaçla hareket etmesi, alıcının ise ticari ve mesleki amaçla hareket etmemesi gerekir.
Somut uyuşmazlıkta;Davacının yılbaşı seyahati amacı ile davalıya ait uçakta uçuş yaptığı, bu nedenle arada ki ilişkinin TKHK kapsamında olduğu davacının tüketici sıfatına sahip olduğu şu halde işlem Tüketici Mahkemesinin görev tanımı içine girdiği görülmektedir. Davaya bakma görevi tüketici mahkemelerine aittir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, söz konusu olayda davacının mesleki ve ticari amaçla hareket etmediği, davacının tüketici konumunda olduğu, davacının bu nedenle tüketici işlemi niteliğinin davada bulunduğu, bu nedenle 6502 sayılı yasa kapsamında kaldığı, görevle ilgili düzenlemelerin, kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi, yargılamanın her aşamasında mahkemece resen gözetileceğinden HMK 138,114/c ve 115. Maddeleri gereğince yapılan inceleme sonucu aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-6502 sayılı yasa ve HMK.nın 114/1-c maddesi gereğince davacı tarafça açılan davanın dava şartı yokluğundan REDDİNE, mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Görevli Mahkemenin Bakırköy Nöbetçi Tüketici Mahkemesi OLDUĞUNA,
3-Görevsizlik kararının İstinaf yasa yoluna başvurulmadan kesinleşmesi durumunda, kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içerisinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesinin talep edilmesi halinde dosyanın görevli ve yetkili Bakırköy Nöbetçi Tüketici Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE; Mahkememizin görevsizliğine dair kararın İstinaf yasa yolundan geçmek suretiyle kesinleşmesi durumunda, kararın kesinleştiği tarihten itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde (HMK 20. maddesi) Mahkememize başvurması halinde ve talep halinde dosyanın görevli Bakırköy Nöbetçi Tüketici Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-Süresinde müracaat edilmemesi halinde HMK 20/5 maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına, bu usuli kararın verilmesi ve bu kararla birlikte harç hususunun re’sen karara bağlanması hususlarının re’sen gözetilmesine; re’sen gözetilmesi gereken hususlar dışında kalan yönlerden ise gerekirse talebe bağlı olarak değerlendirme YAPILMASINA,
5-HMK’ nın 330/2 maddesi gereğince harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinin görevli mahkeme tarafından DEĞERLENDİRİLMESİNE,
Dair tarafların yokluğunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ila 360’ıncı madde hükümleri uyarınca, karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veye istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere dosya üzerinden karar verildi.14/02/2019

Katip ….
¸e-imzalıdır

Hakim ….
¸e-imzalıdır