Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/838 E. 2023/315 K. 28.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/838 Esas
KARAR NO : 2023/315 Karar

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/11/2019
KARAR TARİHİ : 28/03/2023

Davacı tarafından mahkememizde açılan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Alacaklı ve davacı müvekkili şirketin, borçlu ve davalı şirkete vidanjör hizmeti sunduğu ve bunun karşılığında 18/02/2019 tarih …. sıra nolu KDV dahil 11.564,00 TL meblağlı fatura düzenlediği ancak faturanın zamanında ödenmediği gerekçesiyle Bakırköy …. İcra Müdürlüğü … esas sayılı dosya kapsamında ilamsız icra takibi başlatmış akabinde davalı/borçlu şirket vekili aracılığıyla 02/09/2019 tarihli itiraz dilekçesiyle yalnızca borca itiraz ederek takibin durmasına neden olunduğunu, alacaklı/ davacı şirket zorunlu arabulucuğa başvurmuş yapılan müzakereler sonucunda … arabuluculuk numaralı tutanakla imza altına alınarak anlaşma sağlanamadığını, müvekkili …. San.İç Ve Dış Ticaret Limited Şirketi; Petrol, fuel-oil, mazot, tehlikeli madde içeren sondaj çamurları, yağ içeren sondaj atıkları, tank dibi çamuru ve slaçları, organik çözücüler, atık boyalar, vernikler, mineral bazlı klor içermeyen makine, şanzıman ve yağlama yağları, tehlikeli maddelerle kirlenmiş ambalajlar, absorbentler, yağ filtreleri, temizleme bezleri, koruyucu giysiler ve tehlikeli madde içeren toprak ve kayaların, vb. atıkları bir bölümü geri kazanılarak, ya da bertaraf edilerek çevreye zararsız hale getirmekle meşgul olduğunu, İcra takibine konu olan 18/02/2019 tarihli … sıra nolu faturanın ödenmesi davalı şirketten talep edildiğinde faturanın kaybolduğu aynı miktarlı ve konulu yeniden fatura kesilmesi durumunda ödeme gerçekleştirileceği beyanla uzun süre istişarelerde bulunulmuş ancak müvekkili şirket tarafından mali anlamda bir hata olacağı varsayılarak istek ret edildiğini, faturaya konu olan hizmetin yapıldığı dilekçe ekinde sunulan tutanaklardan şirket yetkilisi … imzası ile sabit olduğunu, müvekkili şirket tarafından kesilen açık faturanın kaybolması sorumluluk dahilinde olmadığını, bu nedenle fatura miktarı olan KDV dahil 11.564,00 TL nin temerrüt tarihinden itibaren faiziyle ödenmesi gerektiğini, Bakırköy …. İcra Müdürlüğü .. esas sayılı dosya kapsamında borca yapılan itiraz usul ve yasalara aykırı olduğunu ileri sürerek, borçlu tarafından yapılan haksız itirazın İPTALİNE, takibin kaldığı yerden DEVAMINA, borçlu şirket aleyhine %20’ den az olmamak üzere İCRA İNKÂR TAZMİNATINA hükmedilmesine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; Müvekkili ile davacı arasında ticari bir ilişkinin bulunduğu tarafların da kabulünde olduğunu, ancak davacının bugüne kadar sunduğu tüm hizmetlere ait faturalar müvekkiline ulaştırılmış; söz konusu fatura bedelleri de müvekkili tarafından davacıya ödenmediğini, bu nedenle müvekkilinin davacıya ödenmemiş bir borcu bulunmadığını, fakat davacının düzenlediğini beyan ettiği 18/02/2019 tarih ve … sıra numaralı KDV dahil tutarı 11.564,00-TL olan faturadan dolayı, müvekkili tarafından davacıdan satın alınmış bir mal veya hizmet olmadığını, bu nedenle müvekkilinin davada bahse konu faturada gösterilen malı/hizmeti davacıdan satın ve teslim almadığını, müvekkilinin, davacıya takibe ve davaya konu edilen faturadan veya bir başka ticari ilişkiden kaynaklanan ödenmemiş yahut ödenmesi gereken bir borcu da olmadığını, davacının düzenlediğini beyan ettiği 18/02/2019 tarih ve …. sıra numaralı KDV dahil tutarı 11.564,00-TL olan faturadan dolayı, müvekkil tarafından davacıdan satın alınmış bir mal veya hizmet bulunmadığı gibi, ayrıca takip ve davaya konu edilen bu fatura müvekkiline gönderilmediğini, müvekkiline gönderilmeyen ve teslim edilmeyen söz konusu bu faturada müvekkili şirketi temsil ve ilzama yetkili bulunan hiç kimsenin imzası da olmadığını, davacı, dava dilekçesinde ve sair beyanlarında söz konusu faturadaki imzanın …. isimli müvekkilim şirketin çalışanına ait olduğunu iddia etmiş ise de; …. isimli çalışan kişinin müvekkili şirket adına temsil ve ilzama yetkili bir kişi olmadığı hususu bir yana, adı geçen …. davada söz konusu edilen fatura üzerindeki imzanın kendisine ait olmadığını da kendisi beyan ettiğini, davacının işbu davadaki iddia ve taleplerini ispata yönelik olarak tanık dinletmesine muvafakatimiz de bulunmadığını, tarafların ticari defterlerinin incelenmesi neticesinde hazırlanarak dosyaya sunulan 11/12/2020 tarihli bilirkişi raporunda da sübuta erdiği üzere, davacının düzenlediğini bildirdiği 18/02/2019 tarih ve … sıra numaralı KDV dahil tutarı 11.564,00-TL olan faturadan dolayı, müvekkili tarafından davacıdan satın alınmış bir mal ve/veya hizmet bulunmadığından, davacının takibe konu yaptığı bu fatura müvekkili şirket ticari kayıtlarında yer almadığını ileri sürerek, müvekkilinin davada bahse konu faturada gösterilen malı/hizmeti davacıdan satın ve teslim almadığından; dolayısıyla müvekkilinin davacıya takibe ve davaya konu edilen faturadan veya bir başka ticari ilişkiden kaynaklanan ödenmemiş ya da ödenmesi gereken bir borcu da olmadığından; haksız, hukuka aykırı ve yasal dayanaktan yoksun alacak ile icra inkar tazminatı talebine dair davanın tümüyle reddine; düzenlediği fatura nedeniyle müvekkilinin borçlandırmaya yönelen davacının, başlattığı icra takibi ile açtığı işbu davada haksız ve kötü niyetli olması nedenleriyle, alacağın % 20’sinden aşağı olmamak üzere davacıdan alınacak icra inkar (kötü niyet) tazminatının müvekkiline verilmesine; mahkeme masrafları ve vekalet ücretinin davacıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Bilirkişi …. tarafından düzenlenen 22/12/2020 havale tarihli raporda; “Esas İtirazın İptali dosyası yönünden; davacı tarafça davalıya kesilen takip konusu alacak dayanağı hizmet faturasının muhteviyatlarıyla birlikte davacının yasal defterlerinde yer aldığı, ancak; davalının yasal defterlerinde yer almadığı, bu nedenle; davacının davalıya düzenlemiş olduğu icra takibine konu faturanın hizmet faturası şeklinde düzenlenmiş olduğu, iş bu faturaya istinaden teslim şeklinin irdelenemediği ve söz konusu hizmetin verilip verilmediği hususunda dosya münderecatında davacı tarafça hizmetin verildiğine dair herhangi bir kanıtlayıcı bilgi ve belge sunulmadığından kabulünün tamamen Sayın Mahkeme’ye ait olduğu,” sonuç ve kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
Bilirkişi …. tarafından düzenlenen 27/12/2022 havale tarihli ek raporda; “Tarafların dosyaya mübrez BA/BS tetkikinde; davacının icra takibine konu 18.02.2019 tarih … numaralı 9.800,00-TL + KDV = 11.564,00-TL bedelli faturanın, davcı kayıtlarında yer aldığı, davalı tarafın kayıtlarında yer almadığı, davacı tarafından BS bildiriminde bulunulduğu ancak, davalı tarafından BA bildiriminde bulunulmadığı tespit edilmiştir.” sonuç ve kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
Davacı tanığı ….’ın Sakarkay Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Talimat sayılı dosyasında alınan beyanında; “Ben …. Yapı firmasında şantiye şefi olarak görev yapıyordum, 2020 yılında işten ayrıldım, ekli … sıra nolu, 18/02/2019 tarihli fatura üzerindeki imza bana ait değildir, kime ait olduğunu da bilmiyorum, benim zaten imza yetkim bulunmamaktadır, davacı …. firması tarafından faturadaki işler yapılmıştır” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, taraf ve tanık beyanları, bilirkişi kök ve ek raporu, icra dosyası ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
Dava, 2004 sayılı İcra İflas Kanunu’ nun 67. maddesine dayalı itirazın iptali isteminden ibarettir.
Dava konusu, davacı tarafından davalıya, dayanak fatura konusu hizmetin verilip verilmediği, hizmet verilmişse davacının alacaklı olup olmadığı, alacak mevcut ise miktarının tespiti hususuna ilişkin olduğu görülmüştür.
Dava konusu Bakırköy …. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine 11.564,00-TL toplam alacağın faiziyle tahsili talep edilmiştir. Davalıya ödeme emri tebliğ edilmiş, davalı borçlu borca itiraz ettiğini belirtmiştir. İtiraz üzerine takibin durduğu ve süresinde iş bu davanın açıldığı görülmüştür.
Dava konusu miktar 11.564,00-TL’dir.
Davacının ve davalının incelemeye konu ticari defterlerinin yasal şartları taşıdığı ve davacı – davalı lehine delil niteliğinin olduğu bilirkişi rapor içeriğinden anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki ticari ilişkinin varlığı taraf beyanları, fatura ve ticari defter ve ticari kayıtlar içeriğinden anlaşılmaktadır. Taraflar arasında yazılı olmayan vidanjör hizmet sözleşmesinin olduğu anlaşılmıştır.
Davacının ve davalının ticari defter ve kayıtlarının ve bilirkişi tarafından hazırlanan raporların incelenmesinde;
– Dava konusunun, 18/02/2019 tarih …sıra nolu KDV dahil 11.564,00 TL meblağlı fatura olduğu; bu faturanın davacı kayıtlarında yer aldığı, davacı tarafından BS bildiriminin yapıldığı; ancak bu faturanın davalı kayıtlarında yer almadığı ve BA bildiriminin yapılmadığı,
– Davacının, davalıya dava konusu bu faturayı teslim ettiğine dair yazılı kaydı sunamadığı, fatura üzerindeki imzanın davacının çalışanı ….’ a ait olmadığı, ….’ ın davalı şirketi temsil ve ilzama yetkili olmadığı,
– Davacı tarafın hizmetin görüldüğünü ispat etmesi gerektiği; dava konusu miktar dikkate alındığında, bu iddiasını kesin delillerle ispat etmesi gerektiği; ancak davacı tarafça, hizmetin yerine getirildiğinin kesin – yazılı bir delil ile ispat edilemediği,
– Yine davalının kendi ticari kayıtlarına göre, dava tarihi itibariyle davacıya herhangi bir borcu olmadığı da anlaşılmıştır.
Davacı tarafın yemin deliline dava dilekçesinde dayanmaması sebebiyle yemin deliline başvurulmamıştır.
İcra takibinin kötüniyetli olarak yapıldığına dair dosya kapsamında herhangi bir delil bulunmadığından, davalı tarafın kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
Bu haliyle artık davacı tarafın iddiasını ispat edemediği anlaşılmış olup, açılan davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının sübut bulmadığından REDDİNE,
-Yasal şartları oluşmayan kötü niyet tazminatı taleplerinin REDDİNE,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 179,90-TL harçtan davacı tarafça peşin yatırılan 197,49-TL peşin harçtan mahsubu ile 17,59-TL harcın karar kesinleştiğinde ve istem halinde davacıya İADESİNE,
-Arabuluculuk sonuç tutanağı tarihi itibariyle yürürlükte bulunan tarifeye göre tahakkuk eden 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin; davacıdan tahsili ile hazineye irat KAYDINA,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
-Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan miktarın karar kesinleştiğinde davacı tarafa İADESİNE, (Gerekçeli kararın tebliğe çıkarılma masraflarının kalan gider avansından karşılanmasına)
4-Davanın red miktarı dikkate alınarak karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
Dair; miktar itibariyle kesin olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 28/03/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır