Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/837 E. 2023/547 K. 01.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/837 Esas
KARAR NO : 2023/547 Karar

DAVA : Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/11/2019
KARAR TARİHİ : 01/06/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 07/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin 1968 yılında …. Tekstil Yıkama Ltd. Şti. unvanı ile hazır giyim ve konfeksiyon ürünleri imalatı faaliyetlerine başladığını, 1998 yılından itibaren …. Tekstil markası ile hazır giyim ve konfeksiyon ürünlerini yurt dışına ihraç ederek faaliyetlerini yerli ve yabancı piyasalarda sürdürdüğünü, hazırladığı koleksiyonlar, gelişmiş teknoloji kullanımı, Ar-ge çalışmaları ve başarılı satış/pazarlama stratejileri sayesinde yerli yabancı müşteri kitlesi ile kısa sürede sektörde önemli bir yer elde ettiğini, tekstil alanında dünya çapında hızla büyüyen bir üne sahip ve Türk ekonomisinin öncülerinden olan müvekkili şirketin 01.12.2015 tarihinde tür değiştirerek anonim şirket statüsüne geçtiğini ve ülke ekonomisine yapmış olduğu önemli katkıların bilinciyle ve 3.000.000,00 TL lik sermayesi ile faaliyetlerine devam ettiğini, müvekkilinin uzun yıllar içerisinde büyük özveri ile gerçekleştirdiği hazır giyim ve konfeksiyon ürünleri alanındaki satışlarında sistematik şekilde azalma görülmeye ve uzun yıllardır çalışılan müşteri işlerinde kayıp yaşanmaya başlandığını, anılan olumsuzlukların eski yönetim kurulu üyesi davalı …’ın müvekkiline ait ticari sır niteliğindeki bilgileri hukuka aykırı şekilde ele geçirerek, elde ettiği bilgiler ile yönetim kurulu başkan yardımcısı ve yetkilisi bulunduğu diğer davalı …. Teksil San. Ve Dış Tic. A.Ş.’ye haksız kazanç sağlaması sebebi ile ortaya çıktığının tespit edildiğini, davalı …’ın müvekkilinin eski ortaklarından olup bir dönem müvekkili şirket nezdinde yönetim kurulu üyeliği ve başkan yardımcılığı görevini üstlendiğini, 25.12.2017 tarihi itibari ile yönetim kurulundaki görevlerinden istifa ederek 07.03.2018 tarihli “Sulh ve İbra Protokolü” ile müvekkili şirket nezdinde hisselerini devrettiğini, ortaklık ilişkisinden ayrıldığını, davalı … ile müvekkili şirket arasındaki ortaklık ilişkisinin devam ettiği süreçte, davalının kardeşi …. tarafından, müvekkili şirketin faaliyet gösterdiği hazır giyim ve konfeksiyon sektöründe faaliyet göstermek üzere …. Tekstil Sanayi ve Dış Ticaret A. Ş. isimli şirketin kurulduğunu, davalı …’ın, müvekkili şirket ile ortaklık ilişkisinin sonlanmasının ardından …. Tekstil Sanayi ve Dış Ticaret A.Ş. nezdinde yönetim kurulu başkan yardımcısı ve şirket yetkilisi sıfatı ile çalışmaya başladığını, davalı … ile müvekkili arasındaki ortaklık ilişkisinin sonlanması sonrasında müvekkili nezdinde müşteri temsilcisi olarak istihdam edilen ….’in çalışma arkadaşlarına görev tanımı içerisinde yer almayan konularda sorular sorarak bilgi toplamaya çalıştığının fark edildiğini, müvekkilinin iyi niyetli yaklaşımı çerçevesinde davalının söz konusu davranışlarının sorgulanmadığını, açıklanan sürecin devamında müvekkili şirket çalışanı …’in şirket yetkililerine iletilmek üzere müvekkili şirket çalışanı …’e …. isimli uygulama üzerinden göndermiş olduğu mesajlar neticesinde …’in müvekkili şirkete ait ticari sır niteliğindeki bilgilere hukuka aykırı şekilde ulaşarak bu bilgileri davalı …’a aktardığını, davalı …’ın edindiği bu bilgileri kullanarak davalı …. Tekstil’e haksız kazanç sağladığının tespit edildiğini, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … Soruşturma sayılı dosyası kapsamında hazırlanan iddianame ile davalının “Ticarî sır, bankacılık sırrı veya müşteri sırrı niteliğindeki bilgi veya belgelerin açıklanması” suçunun sabit bulunduğu ve Bakırköy …. Asliye Ceza Mahkemesi … E. Sayılı dosya ile dava açıldığını, basiretli birer tacir olan davalıların anılan eylemlerinin TTK m. 54 ve devamı hükümleri çerçevesinde haksız rekabet teşkil ettiğini iddia ederek; HMK m. 389 ve devamı hükümleri çerçevesinde davalı hisseleri ile davalılar adına kayıtlı araç ve taşınmazların üçüncü kişilere devir ve temlikini önlemek üzere ihtiyati tedbir kararı verilmesine, haklı davalarının kabulü ile HMK’nun 107. maddesi uyarınca şimdilik 10.000 TL maddi 50.000 TL manevi tazminatın 05.12.2018 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek mevduat faizi ile birlikte davalılardan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının, davalı müvekkillerinin Türk Ticaret Kanunu’nun 55/1(c)/2 ve ile 55/1/(d) hükümlerine aykırı fiilleri sebebi ile zarar uğradığını ve keyfiyetin Bakırköy … Asliye Ceza Mahkemesi’nin … esas s.yılı dosyası ile hukuka aykırı fiilin mevcudiyetinin varlığının sübut ettiğini iddia ettiğini, ceza mahkemesi kararının hukuk mahkemesinde kesin delil teşkil etmediğini, Mahkeme’nin ceza mahkemesinde yapılmış olan yargılamada yapılan kusur ve zarar değerlendirmeleri ile bağlı olmadığını, ayrıca yapılan ceza yargılaması sonucunda hükmün açıklanmasının geri bırakıldığını, Yargıtay’ın müstakar içtihadının hükmün açıklanmasının geri bırakıldığı hallerde kesin bir mahkûmiyet kararının mevcut olmaması sebebi ile verilen kararın hukuk hakimini bağlamayacağı yönünde olduğunu, tazminat talebi için zarar tehlikesinin yeterli olmayıp zararın varlığının şart olduğunu, zararın tespitinde esas alınacak anın öğreti ve Yargıtay kararları uyarınca haksız fiilin ika tarihi olarak kabul edildiğini, davacının faaliyet gösterdiği piyasada kendinden kaynaklanan veya kaynaklanmayan sebepler neticesinde gelirinde olan azalmanın davalı müvekkillerine atfetmesinin hukuki mesnetten yoksun bir iddiadan ibaret olduğunu, ihtiyati tedbir talebi için gereken koşulların mevcut olmadığını, davacının haksız fiilden neşet ettiğini iddia ettiği ancak zararın varlık ve miktarını ispat edemediği para alacağı talebine ilaveten talep ettiği tedbir talebinin dava konusunun para alacağı olması sebebiyle ihtiyati haciz içinde zararın yaklaşık ispat şartı yerine getirilemediğinden talebin reddi gerektiğini savunarak; ihtiyati tedbir talebinin ve davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
YARGILAMANIN ÖZETİ, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, TTK’nın 54 vd. maddeleri uyarınca haksız rekabete dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkememizce taraflara usulüne uygun davetiye tebliğleri yapılarak taraf teşkili sağlanmış ve davanın esasına başlanmıştır.
Taraf vekilleri karşılıklı olarak delillerini bildirmişler, bildirdikleri deliller toplanılmıştır.
Uyuşmazlığın, davalının rekabete aykırılıktan kaynaklı fiilleri olup olmadığı, davacı şirketin ticari sır niteliğindeki bilgi ve belgelerini davalı şirkete haksız kazanç olarak kullanıp kullanmadığı, davacının bu hususta zararının olup olmadığı, varsa zararının miktarının ne olduğu hususlarından kaynaklandığı tespit edilmiştir.
Bakırköy …. Asliye Ceza Mahkemesinin …. esas sayılı dosyası UYAP sistemi üzerinden celp edilmiş olmakla incelenmesinde; katılanın …. Anonim Şirketi, sanıkların …. ve … olduğu, Ticari Sır, Bankacılık Sırrı veya Müşteri Sırrı Niteliğindeki Bilgi ve Belgeleri Açıklamak, 6102 Sayılı Kanuna Muhalefet suçlarından yapılan yargılama sonucunda Mahkemenin 11/11/2019 tarih … Esas ve …. Sayılı Kararı ile; “…Sanıklardan ….’ın çalıştığı katılan şirkete ait görevi gereği vakıf olduğu ticari sır niteliğindeki bilgi ve belgeleri yetkisiz durumunda bulunan diğer sanık …’ya aktarmak suretiyle üzerine atılı suçu işlediği ve bu suçtan cezalandırılması gerektiği hususta Mahkememizde her türlü şüpheden uzak ve kesin bir vicdani kanaate ulaşıldığı,…
Ticari sırrın verilmesi veya ifşa edilmesinin TCK’nun 239 maddesi gereğince cezalandırıldığı, ancak sanıklardan ….’nun ise söz konusu ticari sırları diğer sanık …. vasıtasıyla elde eden kişi olması nedeniyle eyleminin vasıf ve nitelik değiştirerek 6102 Sayılı Kanunun 62/c maddesinde düzenlenen suçu oluşturduğu” gerekçeleriyle sanık ….’in üzerine atılı Ticari Sır veya Müşteri Sırrı Niteliğindeki Bilgi ve Belgelerin Açıklanması suçundan; davalı …’ın ise üzerine atılı vasıf ve nitelik değiştirerek belirlenen 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanuna Muhalefet suçundan sabit görülen eylemleri nedeniyle cezalandırılmalarına ve hükümlerin açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, karara taraf vekillerince itiraz edildiği, itirazın reddi kararı ile hükmün 20/12/2019 tarihinde kesinleştiği görülmüştür.
Bakırköy …. İş Mahkemesinin … esas sayılı dosyası UYAP sistemi üzerinden celp edilmiş olmakla incelenmesinde; davacısının …. Anonim Şirketi, davalısının …. olduğu, maddi-manevi tazminat talepli açılan davada yargılamanın derdest olduğu görülmüştür.
Davacı vekilince bildirilen tanıklar mahkememizce bizzat dinlenilmiştir.
Mahkememizce dinlenen davacı tanığı … beyanında,” Davacı şirkettte şuan satın almadayım, bu şirkette daha öncesinde bilgi işlemde çalıştım, ben 2007 de bu işe girdiğimde …. fashion firması henüz yoktu, …. firması vardı, bu firmada ben geldiğimde ….Hanım çalışıyordu ve müşteri temsilcisiydi, ben kendisini orada tanıdım, yılını hatırlamıyorum ama …. fashion kuruluncaya kadar birlikte çalıştık, …. fashion kuruldu. ….Hanım o firmaya geçti ve o firmanın yönetimine geçti, … ile beraber o firmanın yönetiminde bulundular, ….Hanım’ın …. fashion firmasından ne zaman ayrıldığını bilmiyorum ama ortaklığın bozulup bittiğini biliyorum, ve neden ortaklıklarının bozulduğu konusunda bilgim yok, …. benden sonra işe girdi, ….te çalıştı, …. kurulmadan ayrıldığını hatırlıyorum, daha sonra …. fashiona geldi başladı, daha sonra arkadaşlık ilişkimiz bunu gerektirmediği halde bana mesaj atarak ….Hanım ile yaptığı yazışmaları bana atarak ben pişmanım patronlardan benim için helallik alırsın, beni kandırdılar diye mesaj attı, …., ….hanım’a teklif aldığımız firmaları, onlara verdiğimiz fiyatları ve yapmış olduğumuz arge çalışmalarını ben sizin ajanınızım diyerekten bildirdiğini, şirkette çalışırken başka çalışanlarının da bilgisayarlarını kurcalayıp ondan aldığı bilgileri ….hanım’a attığına dair yazışmalarını gördüm, mahkemece süre verilirse bu konusmaları sunarım” demiştir.
Mahkememizce dinlenen davacı tanığı … beyanında,” Ben ….’te de çalıştım, …. fashion kurulunca o şirkete geçtim, her iki şirkette de davalı … Hanımla da çalışmıştım, …. fashionda bizim yöneticimizdi, oradan tanırım, ….’de …. fashionda müşteri temsilcisi olarak çalışmıştır, aynı dönemde çalıştık, ben çalışırken ….Hanım’ın kişisel nedenler ile ayrıldığını biliyorum, çok uzun bir süre geçmeden 6-7 ay gibi bir süre sonra ….hanımın başka bir firma kurduğunu öğrendim, ….hanım gittikten sonra ….’ın davranışları değişti, bizim şirketle ilgili negatif konuşmalar yaparken ….hanımların şirketiyle ilgili hep pozitif yaklaşımları vardı, ben şirkette ilk müşterilerle muhattap olan kişiyim, müşterilerin istedikleri ürünleri hazırlatır argesini çalışır sunarım, aynı zamanda …la beraber çalıştığımda …. benden müşterinin istemeyeceği şekilde yaz olduğunda kış ürünleri, kış olduğunda yaz ürünleri isteme şeklinde, bayanlar için erkek, erkekler için bayan ürünleri, müşterilerin koleksiyonuna uymayacak ürünler isterdi, ben buna karşı çıktığımda bana sert çıkardı, fakat bu zamanla içinden çıkılmaz hal aldığında bende bu durumu … Bey ile paylaştım, …. Bey de bu durum sonrası ….’a bir süre eski koleksiyon verelim, yeni koleksiyonları kendisinden gizleyelim, bu dönemde kesin sipariş gözüyle baktığımız, emek verdiğimiz koleksiyonlardan bize geri dönüş olmadığı, tam bizim hazırladığımız koleksiyonda kumaşçıyı aradığımda aynı ürün için aydenimden de sorgulandığını öğrendim, bu durumlar nedeni ile hepimizde şüphe oluştu ve bir gün …. bir anda gelmedi, daha sonra ben de diğer şirkettekiler gibi …. Bey’e attığı mesajlardan davranışlarının nedenini anlamış oldum, ben kumaşçılara benim almak istediğim kumaşı …. aldı mı diye hiç sormadım, fakat kumaş sorgulamada üst üste sadece aydenimle aynı kumaşların sorgulanması bende şüphe yarattı, ayrıca bizden ayrılıpta ….’le çalışan bir müşterimiz olduğu hususunda bilgi sahibi değilim” demiştir.
Mahkememiz dosyası, tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller ve tüm dosya kapsamı incelenmek sureti ile; davalıların haksız rekabeti olup olmadığı, davalıların ticari sırlara vakıf olup olamayacağı, müşteri çevresini tanıyıp tanımadıkları, kendi müşteri çevresini taşıyıp taşımadıkları hususlarında rapor düzenlenmek üzere tekstil mühendisi, haksız rekabet uzmanı ve SMMM bilirkişiden oluşan bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişi heyeti tarafından 29/06/2021 havale tarihli rapor tanzim edilerek mahkememiz dosyasına ibraz edilmiş,
29/06/2021 havale tarihli bilirkişi raporunun incelenmesinde özetle;”… Davacının eski çalışanı olan davalının, davacının müşterileriyle irtibata geçmek suretiyle davalı şirket üzerinden haksız rekabet eyleminde bulunduğu, TTK m. 56/1-e hükmü uyarınca, maddi tazminat olarak haksız rekabet sonucunda davalının elde etmesi mümkün görülen menfaatin karşılığına da karar verilebileceği, ancak davalının haksız rekabet nedeniyle elde etmiş olduğu gelirin tespit edilemediği gibi davacının ticari defterlerinden davalıların yapmış oldukları haksız rekabet nedeniyle davacının uğramış olduğu kar kaybının tam anlamıyla tespit edilemediği, bu durumda TBK 50. Madde hükmü uyarınca yine de Mahkemece uğranılan diğer zararlarla ilgili olarak maddi bir tazminat tayin edilebileceği” değerlendirme ve tespitlerinin yapıldığı anlaşılmıştır.
Bilirkişi raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiş, taraf vekilleri tarafından bilirkişi raporuna karşı beyan ve itiraz dilekçeleri sunulmuştur.
İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünden; taraf şirketlerin sicil kayıtları celp edilerek dosya kapsamına kazandırılmıştır.
Güneşli ve Halkalı Vergi Dairesi Müdürlüklerinden; taraf şirketlerin 2015-2019 yılları arası (bu yıllar dahil) Kurumlar Vergisi Beyannamelerinin birer örneği celp edilerek dosya kapsamına kazandırılmıştır.
03/11/2021 tarihli celse ara kararı ile Mahkememiz dosyası, taraf vekillerinin itirazları tek tek değerlendirilmek, ceza dosyası ve taraf ticari defter ve belgeleri incelenmek suretiyle; davacı şirketin net satışları ve yıllık gelir vergisi bildirimlerinin, davalı …’ın yönetim kurulu üyesi olduğu dönem ile bu davalının yönetim kurulu üyeliği ve ortaklıktan ayrılma tarihlerinden sonra karşılaştırmalı olarak incelenmesi; davalı şirketin net satışları ile gelir vergisi bildirimlerinin …’ın yönetim kurulu başkan yardımcısı olduğu dönemden sonra ve öncesi karşılaştırmalı olarak incelenerek her iki şirketin de net karlılık oranlarının karşılaştırılması suretiyle davacının haksız rekabete dayalı zararının olup olmadığı, var ise zararının miktarı hususunda gerekçeli, hükme ve denetime elverişli ek rapor düzenlenmek üzere kök bilirkişi raporunu hazırlayan bilirkişi heyetine (heyete haksız rekabete ilişkin zarar konusunda uzman bilirkişi ile tekstil ve giyim konusunda uzman akademisyen bilirkişi eklenerek) tevdi edilmiş, bilirkişi heyeti tarafından 12/04/2022 tarihli rapor tanzim edilerek mahkememiz dosyasına ibraz edilmiş, 12/04/2022 tarihli ek bilirkişi raporunun incelenmesinde özetle; mevcut itirazların kök raporda belirtilen bilirkişi görüşünü değiştirici nitelikte olmadığı değerlendirme ve tespitlerinin yapıldığı anlaşılmıştır.
Bilirkişi raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiş, taraf vekilleri tarafından bilirkişi raporuna karşı beyan ve itiraz dilekçeleri sunulmuştur.
17/06/2022 tarihli celse ara kararı ile, Mahkememiz dosyası, iddia ve savunma kapsamında Bakırköy …. Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas Sayılı dosyası, taraf delilleri, dosyada mevcut bilirkişi kök ve ek raporları dikkate alınmak suretiyle davalı tarafın eylemlerinin haksız rekabet teşkil edip etmediği, haksız rekabet teşkil etmesi halinde davacının bu sebeple davalıdan maddi-manevi tazminat talep edip edemeyeceği ile miktarının tespiti hususlarında rapor düzenlenmek üzere haksız rekabet konusunda uzman bilirkişi, şirketler muhasebesi konusunda uzman bilirkişi ile tekstil mühendisi bilirkişiden oluşan bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişi heyeti tarafından 16/04/2023 havale tarihli rapor tanzim edilerek mahkememiz dosyasına ibraz edilmiş;
16/04/2023 havale tarihli bilirkişi raporunun incelenmesinde özetle;”… Davalıların TTK md.55/b/3 ve TTK md.54/2 hükümlerinde belirtilen haksız rekabet eylemlerinde bulundukları, davacının maddi zararının dosya kapsamında tespit edilemediği, manevi tazminat taleplerine hak kazanması gerektiği” değerlendirme ve tespitlerinin yapıldığı anlaşılmıştır.
Bilirkişi raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiş, taraf vekilleri tarafından bilirkişi raporuna karşı beyan ve itirazlarını içerir dilekçeler sunulmuştur.
Haksız rekabet, 6102 sayılı TTK’nın 54 ila 63. maddeleri arasında düzenlenmiş olup, anılan Kanunun “Amaç ve İlke “ başlığını taşıyan 54. maddesinde, haksız rekabete ilişkin bu hükümlerin amacının bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanması olduğu belirtilmiş,
TTK 54/2 maddesinde ise, “Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır.” düzenlemesi yer almıştır.
Hukuki sorumluluğu düzenleyen “Çeşitli davalar” başlıklı TTK’nın 56. maddesi, “(1) Haksız rekabet sebebiyle müşterileri, kredisi, meslekî itibarı, ticari faaliyetleri veya diğer ekonomik menfaatleri zarar gören veya böyle bir tehlikeyle karşılaşabilecek olan kimse;
a) Fiilin haksız olup olmadığının tespitini,
b) Haksız rekabetin men’ini,
c) Haksız rekabetin sonucu olan maddi durumun ortadan kaldırılmasını, haksız rekabet yanlış veya yanıltıcı beyanlarla yapılmışsa bu beyanların düzeltilmesini ve tecavüzün önlenmesi için kaçınılmaz ise, haksız rekabetin işlenmesinde etkili olan araçların ve malların imhasını,
d) Kusur varsa zarar ve zıyanın tazminini,
e) Türk Borçlar Kanununun 58 inci maddesinde öngörülen şartların varlığında manevi tazminat verilmesini,
isteyebilir. Davacı lehine ve (d) bendi hükmünce tazminat olarak hâkim, haksız rekabet sonucunda davalının elde etmesi mümkün görülen menfaatin karşılığına da karar verebilir.” şeklinde düzenlenmiştir.
TTK’nın “Dürüstlük kuralına aykırı davranışlar, ticari uygulamalar” başlıklı 55. maddesinde de sınırlı sayıda olmayacak şekilde bir kısım haksız rekabet halleri sayılmıştır.
Yapılan yargılama, yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler, iddia, savunma, sunulan ve toplanan deliller, tanık beyanları, Bakırköy …. Asliye Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyası, Bakırköy …. İş Mahkemesinin …. esas sayılı dosyası, 29/06/2021 havale tarihli bilirkişi kök ve 12/04/2022 tarihli ek bilirkişi raporları, 16/04/2023 havale tarihli bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; Taraf şirketlerin …. kumaş ve konfeksiyon sektöründe çalıştıkları, davalı …’ın davacı şirketin kurucu ortağı olduğu ve 11/01/2018 tarihi itibariyle istifa ettiği tarihe kadar davacı şirkette yönetim kurulu üyeliği görevinde bulunduğu, ayrıca 07/03/2018 tarihli “Sulh ve İbra Protokolü” ile davacı şirket nezdindeki hisselerini devrettiği ve ortaklık ilişkisinden ayrıldığı ve davacıyla kısmen aynı alanda faaliyet gösteren …. Tekstil Sanayi ve Dış Ticaret A.Ş. nezdinde yönetim kurulu üyesi ve şirket yetkilisi sıfatıyla çalışmaya başladığı, Bakırköy …. Asliye Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyası içeriğinde bulunan davalının davacı şirket çalışanı dava dışı …. ile …. uygulaması üzerinden yaptığı yazışmalarında dava dışı çalışanın davacı şirketin çalışmaları, faaliyetleri ve geleceğe ilişkin planlamaları ile şirketin ürettiği ürünlerin fotoğraflarını davalıya gönderdiğinin anlaşıldığı, dava dışı çalışanın davacı şirkete ait görevi gereği vakıf olduğu ticari sır niteliğindeki bilgi ve belgeleri davalı …’a gönderdiği, bu nedenle ceza dosyasında dava dışı çalışan ve davalı …’ın ceza aldığı, her ne kadar H.A.G.B. Hükmü verilmiş ise de, dosya içeriğinde whatsapp yazışmalarının sabit olduğu, Mahkememizce dinlenen tanıkların beyanları ve Bakırköy …. İş Mahkemesinin …. esas sayılı dosyasında dinlenen tanık anlatımları dikkate alındığında davalıların eylemlerinin TTK’nın 54 ve devamı maddelerinde açıklanan (55/b/3; 54/2) haksız rekabet içerikli fiillerden sayılacağı, davalıların bu haksız rekabet içerikli fiillerden müşterek ve müteselsilen sorumlu bulunduğu, davalıların haksız rekabet teşkil eden eylemleri sonucu davacının, iktisadi menfaatinin muhtemel zarar görme tehlikesine maruz kalması nedeniyle maddi zarara uğradığı, Mahkememizce 2 farklı bilirkişi heyetinden rapor alındığı, bilirkişi raporlarına göre davacının zarar miktarının dosya kapsamında yer alan bilgi, belge ve delillerle belirlenmesinin mümkün olmadığı hususlarının tespit edildiği, zarar miktarının dosya kapsamı ile belirlenmesi mümkün bulunmadığından davalıların kusur durumu, haksız rekabet teşkil eden eylemin kapsamı, işleniş biçimi ve tarafların sosyal durumları gözetilerek T.B.K.’nın 50. Maddesi uyarınca 10.000,00-TL maddi tazminat hakkaniyete uygun bulunmuş; haksız rekabet eylemi nedeniyle manevi tazminata hükmedilebilmesi için davacının ekonomik menfaati yönünde zararın veya tehlikenin ve kusurun mevcudiyeti yeterli olduğundan haksız rekabet oluşturan eylemler nedeniyle TBK’nın 58. maddesindeki koşulların oluştuğu kabul edilerek somut olayın özellikleri ve ihlal tarihindeki paranın satın alma gücü de gözetildiğinde manevi tazminat talebinin kabulüne karar verilmiş, dava dilekçesinde talep edilen en yüksek mevduat faizi ticari faiz olmadığından ve haksız fiilde uygulanması mümkün bulunmadığından hükmedilen tazminata yasal faiz uygulanmasına karar verilerek aşağıdaki şekilde tüm hususları içerir hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
Davanın KABULÜ ile,
1-10.000,00-TL maddi, 50.000,00-TL manevi tazminatın 05/12/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 4.098,60-TL harçtan davacı tarafça peşin yatırılan 1.024,65-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 3.073,95-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
3-Arabuluculuk sonuç tutanağı tarihi itibariyle yürürlükte bulunan tarifeye göre tahakkuk eden 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
4-Davacı tarafça yapılan 44,40-TL başvurma harcı, 1.024,65-TL peşin harç, 11.000,00-TL bilirkişi ücreti, 313,60-TL posta gideri olmak üzere toplam 12.382,65-TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,
5-Maddi Tazminat Talebi Yönünden; davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T gereğince hesaplanıp takdir olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,
6-Manevi Tazminat Talebi Yönünden; davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T gereğince hesaplanıp takdir olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,
7-Kullanılmayan gider avansının HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra yatıran tarafa iadesine,
8-HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğine,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 01/06/2023

Katip …
¸

Hakim …
¸