Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/833 E. 2019/1166 K. 13.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/833 Esas
KARAR NO : 2019/1166

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/11/2019
KARAR TARİHİ : 13/11/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 18/11/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasında dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirketi tarafından borçlu aleyhine icra takibi başlatıldığını, 12/12/2018 tarihinde takibin durdurulmasına karar verildiğini, müvekkil sigorta şirketi ve davalı arasında 28/09/2013-28/09/2014 tarihleri arasında Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Poliçesi düzenlendiğini, sigortalı araç sahibi davalı …… ‘ye ait ……. plaka sayılı aracın 19/06/2014 tarihinde sürücü …… sevk ve idaresindeyken ……. plakalı araç ile çift taraflı yaralamalı trafik kazasının meydana geldiğini, sigortalı aracı süren …… ‘ın bu kaza sonucu tutulan kaza tespit tutanağında şeride tecavüz etme ve belgesiz araç kullanma kurallarını ihlal ettiğinden asli derecede kusurlu bulunduğunu, kaza sonucu karşı sürücü …….’in ağır bir şekilde yaralandığını ve %16,2 oranında malul kaldığının tespit edildiği, iş bu kaza neticesinde karşı araç sürücüsü …….’in mağduriyet durumu tespit edilmiş İzmir …….İcra Müdürlüğünce takip başlatıldığını, ödeme emrine göre dosyaya tazminat tutarının müvekkil şirketçe 44.408,24 TL tutarında tazminat ödendiğini, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 95. Maddelesi ve Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sigortası Genel Şartlarının 4.b/b maddeleri gereğince, müvekkil şirket tarafından ödenmiş tazminat tutarı için araç sahibine ve sürücüsüne rücu etme gereğinin hasıl olduğunu, araç sürücüsünün kaza esnasında sürücü belgesine sahip olmadığını bu durumun müvekkil şirkete rücu hakkı verdiğini, davalı borçlunun haklı bir gerekçesi olmaksızın borca ve tüm fer’ilereke itiraz ettiğini, takibe konu borcu ödenmediğini, borçlunun haksız itirazının iptali ve takibin devamına karar verilmesini ayrıca İİK gereğince alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava şartları bakımının HMK 114.ve 115. maddeler bakımından re’sen yapılan inceleme sonucunda;
Dava şartı medeni usul hukukuna ait bir kurumdur. Bunun amacı bir davanın esası hakkında incelemeye geçilebilmesi için gerekli bütün şartları ve bunların incelenmesi usulünü tespit etmek; böylece davaların daha çabuk, basit ve ekonomik bir şekilde sonuçlanmasına yardımcı olmaktır.
Davanın açılış tarihi itibariyle özel dava şartı bakımından konuyu düzenleyen; 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe giren ve dava şartı olarak arabuluculuğa ilişkin 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5 inci maddesine eklenen 5/A maddesinde, “Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.”
6325 sayılı Kanuna eklenen 18/A- maddesinde ise, ” (1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” düzenlemesi mevcuttur.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ……. Hukuk Dairesinin ….. Esas, …… Karar numaralı kararında” Öte yandan, 7155 sayılı Kanun ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na eklenen ve 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe giren 5/A maddesi ile getirilen “Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. ….” hükmü uyarınca konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkındaki ticari davalarda dava açmadan önce arabuluculuğa başvurmak zorunlu hale gelmiş, yani arabuluculuğa başvurmak dava şartı haline getirilmiş bulunmaktadır.
Somut olayda, davacılar 05.03.2019 tarihinde Arabuluculuk Bürosuna müracaat etmişler, 14.03.2019 tarihinde davalı tarafından dava konusu icra takibi başlatılmış, 20.03.2019 tarihinde Arabuluculuk Son Tutanağı düzenlenmiş ve aynı tarihte iş bu dava açılmış olup, bu durumda davacıların iş bu dava açılmadan önce başlatılmış olan icra takibinin durdurulmasına yönelik ihtiyati tedbir taleplerinde haksız oldukları sonuç ve kanaatine varılmış ve ilk derece mahkemesinin talebin reddi yönünde vermiş olduğu kararda bir isabetsizlik görülmemiş, açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. ” şeklinde karar verilmiştir.
6100 sayılı HMK’nın 115/2 maddesinde ise mahkemece dava şartı noksanlığı tespit edilirse davanın usulden reddine karar verileceği belirtilmiştir.
Yukarıdaki yasal düzenlemelerden de anlaşılacağı üzere 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na eklenen 5/A maddesi uyarınca 01.01.2019 tarihi itibarıyla Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiştir.
Davacı tarafından yukarıda anılan mevzuat uyarınca dava tarihi itibariyle arabuluculuğa başvurduğundan bahsetmediği gibi buna ilişkin tutanağının sunulmadığı da görülmüştür. Söz konu dava şartı davanın başında olması gereken ve tamamlanabilir bir dava şartı da değildir.6102 sayılı TTK’nun 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe giren 5/A maddesinin 1.fıkrası gereğince arabulucuya başvurmadan konusu bir miktar paranın ödenmesine ilişkin ticari dava açılmayacağından ve davanın arabulucuya başvurulmaksızın açıldığı sabit olduğundan herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğundan usulden reddine dair karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-7155 sayılı Yasa ile değişik 6102 sayılı TTK’nun 5/A ve aynı sayılı yasa ile değişik 6325 sayılı kanunun 18/A maddesinin 1. fıkrası uyarınca arabuluculuğa başvurulmasına ilişkin DAVA ŞARTI NOKSANLIĞI NEDENİYLE DAVANIN USULDEN REDDİNE,
2-Alınması gereken 44,40 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 554,20 TL harçtan mahsubu ile kalan 509,80 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısım olur ise, karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere tarafların yokluğunda karar verildi.13/11/2019

Katip …..
E-imzalıdır ¸

Hakim …..
E-imzalıdır ¸