Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/819 E. 2021/166 K. 15.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/819 Esas
KARAR NO : 2021/166

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/09/2014
KARAR TARİHİ : 15/02/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 15/03/2021

Bakırköy ……. Asliye Ticaret Mahkemesinin …… esas sayılı dosyasının mahkemenin faaliyetinin durdurulması üzerine Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu …… Dairesinin 08.09.2014 tarih …… Sayılı Kararı uyarınca yapılan devir işlemi nedeniyle, Bakırköy ……. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …… esas numarasını aldığı anlaşılmakla dava dosyasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının müvekkilinden danışmanlık hizmeti aldığını, buna karşılık düzenlenen faturalara itiraz edildiğini, davalı şirkete ihtarname keşide edilmesine rağmen fatura bedellerinin ödenmediğini, bu nedenle 28.05.2013 tarih 8.260.-TL ve 29.05.2013 tarih 11.800.-TL lik iki adet fatura alacağının tahsili amacıyla Bakırköy ……. İcra Müdürlüğünün ……. esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalının haksız ve kötü niyetli olarak icra takibine itiraz ettiğini ve takibin durduğunu ileri sürerek davalının itirazının iptaline, takibin devamına, haksız itiraz sebebiyle %20 den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin bir dönem davacı şirketten danışmanlık hizmeti aldığını, ancak alınan hizmetlerin bedelinin ödendiğini, ayrıca davacı şirketin danışmanlık hizmeti verilmeyen Nisan ve Mayıs ayları için 28.05.2013 tarih 8.260,-TL bedelli fatura düzenlediğini, müvekkili şirketin bu faturayı ihtarname ile iade ettiğini, takip dayanağı olan diğer 29.05.2013 tarih 11.800,- TL bedelli faturanın ise müvekkili şirkete tebliğ edilmediğini, bu fatura dayanağının ise Mayıs ayı fon çalışması vs. olduğunu, alacaklı tarafın bu faturalarda belirtilen danışmanlık hizmetlerinin neler olduğunu da açıklaması ve dava değeri dikkate alındığında HMK.nun 200. maddesindeki senetle ispat zorunluluğunun bulunduğunu belirterek, haksız ve hukuka aykırı davanın reddine, alacağın %20 sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Bakırköy …… İcra Müdürlüğünün …… esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı-alacaklı tarafından davalı-borçlu aleyhine iki adet faturaya dayalı 20.060.-TL asıl alacak, 234,51.-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 20.294,51.-TL alacağın tahsili için 16/07/2013 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı-borçluya ödeme emrinin tebliğine ilişkin tebligat parçasının dosyasında bulunmadığı, uyap sisteminden tebligat sorgulamasının bulunduğu, uyap sorgulamasına göre borçluya çıkartılan ödeme emrinin 17/07/2013 tarihinde iade edildiği, davalının vekili vasıtasıyla 29/07/2013 tarihinde borca, işlemiş faize, tüm ferilerine itiraz ettiği, davalı vekilinin itiraz dilekçesinde ödeme emrinin müvekkili şirkete tebliğ olunmamasına rağmen icra takibini haricen 29/07/2013 tarihinde öğrendiklerini bildirdiği, bu nedenle itirazın yasal 7 günlük süre içinde yapıldığı, iş bu itirazın iptali davasının da yasal bir yıllık süre içinde açılmış olduğu görülmüştür.
Taraf vekilleri delil listeleriyle yazılı delillerini ibraz etmişler, diğer deliller mahkememizce toplanmıştır.
Davacı vekili klasör halinde e-mail yazışmaları, şirket raporları, yapılan çalışmalara ilişkin bir kısım belgeleri ibraz etmiştir.
Davacı vekili icradaki işlemiş faiz talebi üzerinden eksik harcı tamamlamıştır.
Yapılan yargılama neticesinde mahkememizce 18/09/2015 tarihli, …… esas, ……. Karar sayılı ilamında davanın reddine karar verilmiş olup, davacı vekilinin temyiz başvuru dilekçesi üzerine dosya Yargıtay ……. Hukuk Dairesine gönderilmiş olup, Yargıtay …… Hukuk Dairesi’nin ……. esas, …… karar numaralı 12/06/2018 tarihli ilamı ile “E-postalar HMK 199 ve 202.maddeleri uyarınca delil başlangıcı niteliğinde belgedir. Dolayısıyla mahkemenin kabulünün aksine elektronik imza ile imzalanmış olması zorunlu değildir. Bu durumda davacı taraf tanık deliline de başvurduğundan hizmetin verilip verilmediğine ilişkin bildirilen davacı tanıklarının dinlenerek varılacak sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı gerekçe ile davanın reddi doğru görülmemiştir.” görüşü ile mahkememizce verilen karar bozularak mahkememizin yukarıdaki esasına kaydedilmiş ve usul ve yasaya uygun bulunan Yargıtay bozma ilamına uyularak taraf tanıkları dinlenmiştir.
Tüm dosya muhteviyâtı küllîyen tetkîk edildiğinde;
Dava; tacirler arasında danışmanlık hizmetinden kaynaklanan fatura alacağının tahsili için girişilen ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Taraf şirketlerin ihtilaf konusu döneme ilişkin ticari defter, kayıt ve belgeleri ile dosya kapsamı üzerinde bilirkişi kuruluna inceleme yaptırılarak rapor alınmıştır. Bilgisayar mühendisi Dr. ……., mali müşavir ……, sözleşmeler konusunda uzman Yrd. Doç. Dr. ……. tarafından düzenlenen 13/10/2014 tarihli raporda özetle; yapılan mali inceleme neticesinde, taraflar arasındaki ticari ilişkinin her iki tarafın da kabulünde olduğu, ancak herhangi bir yazılı sözleşmeye rastlanılmadığı, taraflar arasında 2012 yılından herhangi bir ihtilafın bulunmadığı, defter kayıtları arasındaki farkın davacının takibe ve davaya konu ettiği 28/05/2013 ve 29/05/2013 tarihli toplam 20.060-TL’lik iki adet faturadan kaynaklandığı, faturaların davacı defterlerinde kayıtlı olduğu, davalı defterlerinde ise kayıtlı olmadığı, faturaların teslim alan kısımlarının boş olduğu, 28/05/2013 tarihli faturanın davalı tarafından davacıya Bakırköy ….. Noterliğinin ihtarnamesi ile süresinde iade edildiğinin tespit edildiği, davacının alacağını davalıdan talep edebilmesi için faturalara konu danışmanlık hizmetini davalıya vermiş olduğunu ispatlaması gerektiği, yapılan teknik incelemede davacı tarafından ibraz edilen delillerin genel olarak tek yönlü bilgi ve belgeler içerdiği, bu bağlamda ibraz edilmiş olan e-posta yazışmalarının e-posta adreslerinin sahipleri doğrulandığı takdirde Mayıs ayında hizmet alış verişi olduğunun tespit edilebileceği belirtilmiştir.
Her iki taraf vekili müvekkili şirketlerin bilgisayarları üzerinde teknik inceleme yapılmasını talep ettiklerinden bu talepleri mahkememizce de yerinde görülmekle tarafların bilgisayarları üzerinde teknik inceleme yapılarak davacının dayandığı e-maillerin gerçek olup olmadığı, e-mail adreslerinin sahiplerinin doğru olup olmadığı, doğru ise e-mail yazışmaları ve eklerine göre dava konusu iki adet faturaya konu hizmetlerin davalıya verilip verilmediği, taraflar arasındaki tüm hukuki ilişkinin bütünüyle incelenmesi, e- mail ve eki belgelerdeki hususların daha önce verilen hizmetlere ilişkin olup olmadığı, dava konusu iki adet faturaya konu hizmetler verilmiş ise hizmetlerin yapıldığı tarih itibariyle piyasa rayiç değerinin tespiti için teknik bilirkişilerden rapor alınması yoluna gidilmiştir. 29/05/2015 havale tarihli raporda özetle; davalı tarafından incelemeye sunulan üç adet bilgisayardan birisinin 2014 yılı içerisinde formatlanarak kurulduğu, buna bağlı olarak dava ile ilgili içerik bulunmadığı, bir diğerinde taraflarca ileri sürülen elektronik posta yazışmaları bulunmadığından yine dava konusu ile ilgili içerik tespit edilemediği, davalı şirket yetkilisi … tarafından kullanıldığı anlaşılan bilgisayarda yer alan elektronik posta yazışmaları arasında davacı şirket yetkilisi ……. ile karşılıklı 30/07/2012-27/02/2013 tarihleri arasını kapsar şekilde elektronik posta yazışmaları bulunduğu, davacının ibraz ettiği bilgisayarda bulunan e-posta istemcisi program ile bilgisayara indirilmiş e-posta mesajları incelendiğinde, ……’a ait olan adresler ile …….’a ait olan e-posta adresleri arasında 2013 yılı Mayıs ayı içerisinde karşılıklı e-postaların bulunduğu, ……’ın adresinden gönderilen e-postalar arasında … ve … tarafından gönderilen e-postaların yönlendirmeleri de bulunduğundan ……’ın davalı şirket çalışanı olduğuna kanaat getirildiği, 15/05/2015 tarihinde …… ile yapılan yazışmaların da bulunduğu, davalı çalışanı olduğu iddia edilen …….’e ait olduğu belirtilen e-posta adresine gelen tüm e-postaları …….’a ait e-posta istemcisi tarafından indirildiği ve bu adres kullanılarak e-posta gönderildiği, bu nedenle ……. tarafından gönderildiği iddia edilen elektronik postalara itibar edilemeyeceği, dosya kapsamı ve heyete sunulan bilgisayar kayıtları üzerinde yapılan inceleme neticesinde davacının 2013 yılı Mayıs ayında davalıya hizmet verdiği kanaatine ulaşıldığı, buna karşın 2013 yılı Nisan ayında danışmanlık hizmeti kapsamında değerlendirilebilecek bir iletişime rastlanılmadığı, bilişim sektöründe sağlanan danışmanlık ve teknik hizmetlerinin tarafların ihtiyaç ve talepleri ile şekillenmesi nedeniyle rayiç bedel saptamasının yapılamayacağı mütalaa olunmuştur.
Taraflar arasında sözlü olarak bilişim sektöründe sağlanan danışmanlık hizmet sözleşmesinin bulunduğu, uyuşmazlığın dava ve takibe konu edilen 28/05/2013 tarihli, 8.260-TL tutarlı 2013 yılı Nisan ve Mayıs aylarına ait danışmanlık hizmet bedeli açıklamalı fatura ile 29/05/2013 tarihli, 11.800-TL tutarlı danışmanlık hizmet bedeli 2013 yılı Mayıs ayı fon çalışması rapor ve döküman hazırlama, 16 gün 4 gece çalışma açıklamalı iki adet faturadan kaynaklandığı, davacının faturalara konu hizmeti verdiğini iddia ettiği, davalının ise 2013 yılı Nisan ve Mayıs aylarında danışmanlık hizmeti verilmediğini ve Mayıs ayı fon çalışması yapılmadığını, önceki verilen hizmet bedellerinin ise davacıya ödendiğini savunduğu, dava konusu faturaların davalı defterlerinde kayıtlı olmadığı, 28/05/2013 tarihli faturanın davalı tarafından davacıya noter ihtarnamesi ile süresinde iade edildiği, 29/05/2013 tarihli faturanın ise davalıya gönderilmediği, faturalar üzerinde teslim alındığına ilişkin davalıdan sadır herhangi bir imzanın bulunmadığı, huzurdaki davada ispat yükünün davacı tarafta olduğu anlaşılmaktadır.
Davacı, faturalara konu danışmanlık hizmeti ve fon çalışmasının verildiğine ilişkin tanık dinletmek istemiş buna ilişkin Yargıtay bozma ilamına mahkememizce uyulmuş ve taraf tanıkları dinlemiş olup, dinlenen tanıkların söz konusu uyuşmazlık konusu faturalardaki hizmetin verildiğine ilişkin yeterli görgü ve bilgisinin bulunmadığı anlaşılmıştır. Davacı klasör halinde bir kısım belgeler ve e-posta yazışmalarını delil olarak sunmuştur. İbraz edilen e-posta yazışmaları güvenli elektronik imzalı olmadığından senet olarak kabul edilmemiştir. Keza sunulan e-posta yazışmalarına davalı tarafça itiraz edilmiş olup, yaptırılan teknik bilirkişi incelemeleri sonucunda davalı taraftan geldiği iddia olunan bir kısım e-postaların davacı şirket yetkilisinin kendi bilgisayarından gönderildiği tespit edilmiş, e-postaların büyük çoğunluğunun ise davacı tarafça tek taraflı gönderildiği, davalı şirket yetkilisi …’dan gelen e-maillerin şifresinin davacı şirket yetkilisi …….’da olduğu, şirket yetkilileri dışında diğer e-posta adreslerinin sahiplerinin kesin olarak doğrulanamadığı, davacının dayandığı e-postaların delil başlangıcı olarak kabul edilmesinin de bu durumda mümkün olmadığı, ispat yükü davacı tarafta olup yemin deliline delil listesinde açıkça yer vermediği, davacının dava ve takibe dayanak iki adet fatura konusu hizmeti verdiğini usulüne uygun delillerle kanıtlayamadığı kanaatine varılmakla davacı talebi hakkında aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
Ayrıca icra takibinde davacının kötü niyetli olduğu anlaşılamadığından davalı yanın kötü niyet tazminatı istemi hakkında da aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN REDDİNE
-Davalının kötü niyet tazminatı talebinin şartları oluşmadığından REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 59,30-TL maktu ilam ve karar harcının davacı tarafından peşin yatırılan 241,20-TL harçtan mahsubuna, artan 181,90-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 4.080,00- TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerine BIRAKILMASINA,
5-Davalı tarafından yapılan 200-TL gider avansının davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere Taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.15/02/2021

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza