Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/817 E. 2020/889 K. 11.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/817 Esas
KARAR NO : 2020/889

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/11/2019
KARAR TARİHİ : 11/11/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 23/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin taş baskı ve dijital vesair işlerle ile yıllardır faaliyet gösteren bir şirket olduğunu, dalı şirketin ise müvekkili firmanın müşterisi olduğunu ve müvekkili şirket ile ticari ilişkiye girdiğini, davalı tarafın müvekkili şirketinden yapılması gereken işler ile ilgili sipariş verdiğini, müvekkili şirket tarafından, davalı şirketin vermiş olduğu tüm siparişlerin yerine getirildiğini ve davalı şirketin siparişlerini teslim aldığını, bu ticari ilişkiler sonucunda müvekkili şirketin yapmış olduğu işlerin karşılığının alacaklarını davalıdan talep ettiğini, davalı şirketin müvekkili şirketten talep etmiş olduğu malların bedelini 60 gün içinde ödemeyeceğini kabul etmiş olup 60 gün geçtikten sonra müvekkil şirketin alacağını ödemediğini, tüm istemlere rağmen bir türlü ödemenin alınamadığını, beklemekten sonuç alınamayınca Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı dosyası üzerinden ilamsız takibe geçildiğini, davalının borca faize ve ferilerine itirazı üzerine takibin durduğunu, davalının itirazında haksız ve kötü niyetli olduğunu bildirerek, davalının menkul ve gayrimenkul banka hesaplarının ve üçüncü şahıslar nezdindeki hak ve alacakları üzerine ihtiyati tedbir konulmasına,davalı borçlunun Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasından yürütülen takibe yönelik olarak yaptığı itirazın iptaline haksız ve alacağın tahsilini geciktirmeye yönelik bu itiraz nedeni ile davalı borçlunun asıl alacağının %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatını müvekkiline ödenmesine mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ve beyanlarında, davacı taraf ile müvekkili şirketin, müvekkili şirkete ait olan 30/2 kesik elyaf …. model numaralı ürünler üzerine dijital baskı işlemi uygulaması hususunda anlaşmaya vardıklarını ve bu amaçla söz konusu ürünlerin müvekkili davalı tarafından davacıya teslim edildiğini, davacı tarafın kendisine teslim edilmiş olan bu kumaşlar üzerine dijital baskı işlemi uyguladığını ve yapılan uygulamada hata olduğundan ürünlerin ayıplı hale geldiğini, bunun üzerine müvekkili şirketçe Bakırköy …. Noterliğinin 13/09/2019 tarih ve …. yevmiye numaralı ihtarnamenin davacı şirkete gönderildiğini, müvekkili şirkete ait olan ve davacı tarafından üzerine digital baskı yapılan kumaşlarda meydana gelen renk değişiminin kaynağının tespit edilmesi noktasında … Üniversitesinden 04/11/2019 tarihli test raporu tanzim edildiğini, rapor incelendiğinde kumaş üzerinde bulunan hatanın, baskı fiske işleminden kaynaklandığının bildirildiğini, netice itibariyle İTÜ tarafından yapılan inceleme sonucunda tanzim edilen raporda da açık bir şekilde belirtildiği üzere davacı tarafın kumaşlar üzerinde uygulamış olduğu işlemin hatalı olup bu hatalı işlemin müvekkili şirkete ait kumaşları kullanılamaz hale getirdiğini, bu nedende davacı tarafça açılan haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan zarardan doğan bedelinin tahsili için girişilen icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin davalı aleyhine 10.849,19 TL asıl alacağın birlikte tahsili için ilamsız icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlu vekilinin süresinde, borca itiraz ettiğini belirterek takibin durmasına sebebiyet verdiği,İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği,bu kararın alacaklıya tebliğ edilmediği,davanın yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Usulünce duruşma açılmış, tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Taraflar arasındaki transfer baskı işlemi sözleşmesi kapsamında dava konusu ürünlerin ayıplı olup olmadığının tespiti için mahallinde keşif yapılmış, taraf ticari defter ve kayıtlarının incelenmesine karar verilmiştir.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ile 85 ve HMK’nun 222’nci maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.
Tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde HMK 222.maddesi uyarınca bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişi … tarafından düzenlenen bilirkişi raporunda; davacı şirkete ait 2017, 2018 ve 2019 yılı ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin kanuni süre içerisinde yaptırıldığı, davacının 2017, 2018 ve 2019 ticari defterleri lehine delil bulunduğu, davacının ticari defterlere göre 26/09/2019 takip tarihi itibari ile davacının davalıdan 10.522.15 TL alacaklı olduğu, davalının ticari defterlerninin lehine delil niteliği bulunduğu, davalının davacıya 88.56 TL borcunun bulunduğunu bildirilmiştir.
Tekstil mühendisi bilirkişi …tarafından mallar ve numuneler incelenmek suretiyle düzenlenen bilirkişi raporunda; davacının baskı işlemi yapmış olduğu kumaşların boyahaneye göndererek fırça ve ram işlemi yaptırdığı, transfer baskı işleminin basılacak kumaşın üzerinde baskı deseni bulunan baskı kağıdı ile birlikte silindiri veya baskı makinesi veya baskı presi içerisinde geçirilmesi esnasında sıcaklığın etkisi ile baskı kağıdı üzerindeki desenin kumaşa transferi sonucu oluştuğu, baskı makinesindeki sıcaklık transfer esnasında kumaşa geçtiği, buna fikse olarak sıfatlandırıldığı, bakı işlemi yeterli sıcaklıkta yapılmadığından kumaşa iyi fikse olmayacağından daha sonraki işlemlerde ya da kumaşın kullanımı esnasında boyanın kusması şeklinde kumaşı kirlettiği, bu nedenle davacının yaptığı işlemin gizli ayıplı olduğunu bildirmiştir.
İncelenen tüm dosya kapsamına,tarafların iddia ve savunmalarına,bilirkişi raporu içeriğine göre;
Borçlar Kanunu ve Tiraret Kanunundaki satım sözleşmesi ile ilgili hükümlerden alıcının satılan malım muayene yükümlülüğü olduğu ve bu malım muayene sırasında ortaya çıkıp çıkmayacağına göre farklı nitelendirildiği anlaşılmaktadır. Açık ayıp teslim anında çıplak gözle görülebilen ayıp iken , çıplak gözle varlığı saptanamamakla birlikte işin niteliğine göre yapılması normal olan kontrolde tespit edilebilen ayıplar ise muayene ile ortaya çıkan ayıp olarak nitelendirmek gerekir. Gizli ayıp ise teslim alında bulunan bir sebep nedeni ile çıplak gözle veya işin niteliğine göre normal bir muayene ile varlığı saptanamayan ayıptır. (Prof Dr. Saibe Oktay Özdemir, Yargıtay Kararları Işığında Ticari Satış Sözleşmesinde Ayıp Kavramı ve Ayıba Bağlı Hakları Kullanmak İçin Uyulması Gereken Külfetler İsimli Makale Prof Dr. Hüseyin Ülgen Armağan Kitabı 1 Cilt Sayfa 44 İstanbul) Somut olay açısından satım sözleşmesine konu olan ürünün gizli ayıplı olduğu mahallinde yapılan inceleme ile ortaya çıkmıştır.
Davacının davalıya yaptırdığı transfer baskı işleminin yeterli sıcaklıkta yapılmaması nedeni ile boya kumaşının zemini kirleterek gizli ayıplı hale geldiği, ayıplı kumaş nedeni ile davalının 29.240,00 TL zararının oluştuğu kanaatine varılmıştır.
Davalı tarafından takas mahsup talebinde bulunulmuştur. Bu bağlamda, TAKAS; TBK’nın “Borçların ve Borç İlişkilerinin Sona Ermesi Bölümünde” 139 ile 145.maddeleri arasında ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Buna göre; 2 kişi karşılıklı olarak bir miktar parayı veya konuları bakımından aynı türden malı bir birine borçlu oldukları takdirde her iki borç muaccel ise, taraflardan her biri borcunu alacağı ile takas edebilir. MAHSUP; Bazı sebepler dolayısıyla bir alacak miktarında indirim yapılmasını ifade eder. Alacak miktarından indirilecek değer bir karşı alacak değildir. Burada sadece alacağın net miktarının bulunması için yapılan bir hesap işlemi bulunmaktadır. Eldeki davada usulünce açılmış karşı dava olmadığından ve davalının takas mahsup def’inin koşulları oluşmadığından reddi gerekmiştir.
Tüm dosya kapsamına göre; mahkememizce yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda alınan bilirkişi raporunda da tespit edildiği üzere davacı tarafından satılan kumaşlarda boya kusması oluştuğu bu nedenle davalının zararının daha fazla olduğu bu sebeple davacının alacağını isteyemeyeceği kanaatine varılmakla davanın reddine karar vermek gerekmiş; usulünce açılmış karşı dava olmadığından ve davalının takas mahsup def’inin koşulları oluşmadığından reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken maktu 54,40 TL ilam ve kara harcının davacı tarafından başlangıçta yatırılan 131,03 TL harcından mahsubuna, artan 76,63TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Kalan gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı.11/11/2020

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza