Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/816 E. 2021/309 K. 15.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/816 Esas
KARAR NO : 2021/309

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/11/2019
KARAR TARİHİ : 15/03/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 14/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili Şirket ile Davalı; … adlı eğitim materyallerinin Davalı’ya satımı hususunda ticari bir ilişki kuruluş olduğunu, müvekkili Şirket, anlaşma çerçevesinde; kendi üzerine düşen edimlerini eksiksiz ve zamanında ifa ettiğini, satıma konu Eğitim materyallerini teslim ettiğini ve faturalarını tanzim ederek Davalı’ya teslim ettiğini, davalı tarafından icra takibine konu cari bedelin, Müvekkili Şirket’çe yapılan tüm başvurulara rağmen ödenmediğini, bunun üzerine Müvekkili Şirket tarafından 66.955,47-Türk Lirası alacağı için Davalı aleyhine Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, Davalın tarafından, aleyhine başlatılan icra takibi ile ilgili ödeme emrine tebellüğ ettikten sonra; takibe, borca, faize ve fer-ilerine 26.08.2019 tarihinde sunmuş olduğu itiraz dilekçesiyle kötü niyetle itiraz ettiğini, bu nedenlerle davalının itirazının iptaline, takibin devamına, 66.955,47 türk lirası alacağın (icra takip giderleri ve icra vekalet ücreti hariç) takip tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, davalının asıl alacağın %20’sinden az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatı ödemesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davalıa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının, … adlı Eğitim Meteryallerini davalı müvekkile sattığını ve faturaları tanzim ederek teslim ettiğini ileri sürmüş ise de, mal ve fatura teslimine dair bir delil sunamadığını, müvekkiline teslim edilmiş bir ürün ve fatura bulunmadığını, davacının, bu iddiasını ispat etmek zorunda olduğunu, takip konusu alacağa ilişkin olarak müvekkilinin borcu bulunmadığını, davacı tarafından dava ve icra takibine konu ettiği ürün ve fatura dahi iletilmediğini, faturanın tebliğ edilmiş olsa dahi, mal ve hizmetin teslim edildiği/yerine getirildiğinin ispatının gerektiğini, müvekkilinin davacıya ödemesi gereken bir borcu bulunmadığını, müvekkilinin yapmış olduğu itiraz haklı itiraz olduğunu, alacağın likit olmadığını ve yargılamayı gerektiğinden yapılan itirazın haklı itiraz olduğunu, bu nedenle davanın reddine, davalı tarafın alacağı olmadığı halde açmış olduğu kötüniyetli icra takibi nedeniyle %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Usulüne uygun duruşma açılmış, ön inceleme aşamasında uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır. Takibe konu icra dosyası, faturalar ve ticari defter kayıtları dosyamız içerisine alınmıştır.
Bakırköy …. İcra müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin, davalı şirket aleyhine 66.955,47-TL asıl alacak ile takip tarihinden itibaren işleyecek yıllık %19,50 ticari faizi ile masrafları ve vekalet ücreti ile birlikte tahsili için icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin 21/08/2019 tarihinde tebliği üzerine borçlunun süresinde itiraz ettiğini belirterek takibin durmasına sebebiyet verdiği, icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, bilirkişi Dr. Öğr. Üyesi .. Üniversitesi Muhasebe ve Finansman .. Nin 23/02/2021 tarihli raporunda özetle : Davacı tarafın usul ve yasaya uygun olarak tutulmuş ticari defterlerinin sahibi lehine delil kudretine haiz olduğu, inceleme gün ve saatinde ticari defter ve kayıtlarını incelemeye sunmayan davalı tarafın, yerinde inceleme yapılmasına ilişkin bir talebi de dosyada bulunmadığından davalı taraf ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılamadığı, dava konusu icra takibinin dayanağı hesap ilişkisinin 2017, 2018 ve 2019 yıllarındaki faturalardan oluştuğu, toplam 66.955,00-TL (KDV dâhil) tutarındaki 7 adet faturanın davacı şirket tarafından düzenlendiği ve ticari defterlerine kaydedildiği; davacı şirket ticari defterlerinde kayıtlı davalı ödemesi bulunmadığı, tarafların BA/BS formlarıyla bulundukları beyanlar ve 23/10/2019 tarihli mutabakat dikkate alındığında faturalar karşılığında mal veya hizmet teslim edildiğine ilişkin ispat yükünün yerine getirilmiş olduğu, 19/08/2019 takip tarihi itibarıyla davacının davalıdan 66.955,47 TL alacaklı olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
TÜM DOSYA MUHTEVİYÂTI KÜLLÎYEN TETKÎK EDİLDİĞİNDE;
Dava taraflar arasında ticari ilişki olduğundan bahisle alacak olduğuna dair yapılan icra takibine itirazın iptali davasıdır.
Öncelikle ispat müessesesini açıklamakta fayda var. Bilindiği üzere, hakim, davada hangi vakıaların ispat edilmesini tespit ettikten sonra, bu vakıaların kimin tarafından ispat edilmesi gerektiği sorusuyla karşılaşır; buna ispat yükü denir. Kendisine ispat yükü düşen taraf için, bu bir yükümlülük(mükellefiyet) değil, sadece bir yüktür(külfettir). Taraf kendisinin ispat etmesi gerektiği vakıayı ispat edemezse karşı taraf ve mahkeme onu mutlaka ispat etmesini isteyemez, bilakis kendisine ispat yükü düşen taraf , o vakıayı ispat edememiş sayılır.(Kuru, Medeni Usul Hukuku, 2016, sy 319)
Dava dosyamızda ispat yükü alacaklı olduğunu iddia eden davacı üzerinde olup, tarafların iddiaları doğrultusunda delilleri toplanarak taraf defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına dair ihtaratlı ara karar kurulmuş inceleme günü sadece davacı defterlerini incelemeye esas olacak şekilde dosyamıza sunmuşutr.
Yapılan inceleme neticesinde davacı defterlerine göre davacının davalıdan alacaklı olduğu tespit edilmiş fakat davalının defterlerini incelemeye esas olacak şekilde ibraz etmemesine rağmen tarafların uyuşmazlık konusu dönemlere ait BA/BS formları celbedilmiş olup, tarafların BA/BS formlarıyla bulundukları beyanlar ve 23/10/2019 tarihli mutabakat dikkate alındığında faturalar karşılığında mal veya hizmet teslim edildiğine ilişkin ispat yükünün yerine getirilmiş olduğu, davalının uyuşmazlık konusu faturaları vergi dairesine bildirdiği tespit edilmiş bu haliyle artık ispat yükü davalı üzerine geçerek, borcu ödediğine dair kanuni delil sunması gerekmekte olup, davalının yargılama sırasında borcu ödediğine dair kanuni delil ileri süremediği ve söz konusu alacağın likit olduğu dikkate alınarak tüm talepler hakkında aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN KABULÜ İLE;
-Davalının aleyhine yapılan Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu İTİRAZIN İPTALİNE,
-Takibin aynen DEVAMINA,
-Asıl alacağın %20’sine tekabül eden icra inkar tazminatının davalıdan alınarak DAVACIYA ÖDENMESİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gerekli 4.573,73-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 808,66-TL harcın mahsubu ile bakiye 3.765,07-TL harcın davalıdan alınarak hazineye İRAD KAYDINA,
3-Arabuluculuk sonuç tutanağı tarihi itibariyle yürürlükte bulunan tarifeye göre tahakkuk eden 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye İRAT KAYDINA,
4-Davacının kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 9.504,21-TL ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından ödenen 44,40-TL başvurma harcı, 808,66-TL peşin harç, 906-TL tebligat ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.759,06-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Gider avansından artan olur ise karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/03/2021

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza