Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/786 E. 2021/205 K. 24.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/786 Esas
KARAR NO : 2021/205

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 22/10/2019
KARAR TARİHİ : 24/02/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 01/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; …….. pazarlama şirketinin ………. firmasından satın aldığı istifleme makinelerinin nakliye esnasında uğraması mıhtemel rizikolatın müvekkil şirket ………. sigorta tarafından 21/03/2018 tarihli poliçesi ile teminat altına alındığını, hasara uğrayan emtiaların 21/03/2018 tarihinde isveçte davalının ………. plakalı kamyonuna yüklenerek İstanbul’a sevkedileceğini, emtialardaki hasarın görülmesi üzerine sigorta şirketine başvurularak zararın tespiti için eksper incelemesi yapıldığını, Eksper ………’ın 19/04/2018 tarihli raporunda hasarın nakliyecinin istifleme ve sabitlemedeki ihmali sonucu doğduğunu, hasarın nakliye esnasında ve nakliyecinin kusuru sonucu meydana geldiğini, ürünlerin çizik ve hasarlı teslim alındığını, taşıma şekli,nin (yani başka malların da var olduğunu) olduğunu, davaya konu taşıma sebebiyle navlun faturası düzenlendiğini, borçlu aleyhine icra takibine başlanıldığını itiraz üzerine durmasından sonra arabuluculuğa gidildiğini, anlaşma sağlanamadığını, bu nedenlerle haksız itirazın kaldırılması ile takibin devamına, takibin anapara olan 2.103,20 Euro için yıllık %5,00 Euro-Merkez bankasının bankalarca mevduatlara fiilen uygulanan azami faiz oranı üzerinden devamına, davalının %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına çarptırılmasına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ve beyanlarında, öncelikle CMR Konvansiyonu 30 Madde gereğince hak düşürücü sürede geçerli ihbar bildirimi yapılıp yapıladığının değerlendirilmesine ve sonucuna göre davanın hak düşürücü süre içerisinde bildirim yapılmamış olması nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesini, dava konusu zararın sigorta teminatı kapsamında olup olmadığının bilirkişi aracılığı ile tespit edilmesi gerektiğini, zarar iddiasının ve miktarının ispata muhtaç olduğunu, hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemek kaydı ile olayda herhangi ir kusur var ise bu kusurun mahkemece tespit edilmesi gerektiğini, davacının sigortalısının beyanına davalı olarak talep etmiş olduğu zarar miktarının oldukça afaki ve soyut olduğunu, taşıyıcının CMR Konvansiyonu kapsamında onarım ve tamirat masraflarından sorumlu olmadığını, somut olayda istifleme sorumluluğunun gönderici firma üzerinde olmadığını, taşıyıcıya bu konuda herhangi bir sorumluluk yüklenildiğinin ispat edilemediğini, ispat yükünün davacı üzerinde olduğunu, alacağın likit olmayıp icra inkar tazminat talebinin yerinde olmadığını bildirerek haksız davanın reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, taşıma sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 ve HMK’nun 222 nci maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişiler …….. , ……… tarafından düzenlenen 24/06/2020 havale tarihli bilirkişi raporunda; taşımanın CMR hükümlerine tabi olduğu, araç içinde ambalajsız yüklenmesi ………. satış şekline göre dava dışı sigortalının istif uygunsuzluğu sabitleme yetersizliği gibi sebeplerle müterafik kusuru olduğu, davacının talep ettiği tazminat talebinin hasarla uyumlu olduğu, somut olayda sınırlı sorumluluk uygulamasına yer olmadığı davacının yıllık %5 CMR madde 27 gereği faiz talep edebileceğini bildirmişlerdir.
Dosyada mevcut sigorta ekspertiz raporu, emtiaya ilişkin belgeler ve sair deliller birlikte incelendiğinde, dava konusu TAŞIMADA istifleme hususunda bilirkişi makine mühendisi Dr. ……….’tan ek rapor alınmasına karar verilmiştir. Alınan rapora göre dava konusu makinelerin istiflemesinin gerekli koruyucu tedbirler alınmadan ve gerekli özen gösterilmeden birbirlerine yakın olarak taşınmasından dolayı istiflemenin hatalı olduğu sabitlemenin yetersiz olmasından kaynaklı olduğunu bildirmiştir.
6102 sayılı TTK.nun 1472’nci maddesi uyarınca; sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder. Başka bir ifade ile sigortacı, ödediği tazminat dolayısıyla, sigortalının zarara neden olan kişilere karşı açabileceği tüm davaları açabilir ve meydana gelen zararın tazminini talep edebilir. Buna halefiyet hakkı denilmektedir. Ancak sigortacının halefiyet hakkını elde edebilmesi için, sigortacı ile zarar gören arasında geçerli bîr sigorta sözleşmesi mevcut olmalı ve sigorta kapsamında bir zarar meydana gelmiş olmalıdır. Buna göre, zarar konusu olay sigorta teminatı kapsamında değilse sigortacının tazminat ödeme yükümlülüğü doğmayacağından halefiyet hakkı da olmayacaktır.
Dava, taşıma akdinin yerine getirilememesi nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir. Taşıyıcı, almış olduğu eşyayı sözleşme süresi boyunca ve sözleşmenin sonunda sağlam ve noksansız olarak teslim etmeyi üstlenmiştir. TTK 781’inci maddesi ve CMR m.17 hükmü uyarınca da, taşıyıcı eşyanın kendisine teslim edildiği tarihten gönderilene teslim olunduğu tarihe kadar geçen müddet içinde uğradığı ziya ve hasardan sorumludur. Anılan maddelere göre taşıyıcının sorumluluğu ispat yükü tersine çevrilmiş kusur sorumluluğudur. Taşıyıcı ziya ve hasarın kendi kusurundan doğmayan bir sebepten ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulur.
Tüm dosya kapsamına göre; davacı tarafından taşıma sigortası ile sigortalı dava dışı …….. pazarlama tarafından ithal edilen 5 adet istifleme makinenin İsveç’ten Türkiyeye nakliyesi işinin taşıyıcı olarak taşıma sözleşmesi kapsamında davalı tarafından gerçekleştirildiği, emtianın teslim sürecinde yapılan incelemede hasarlı olduğu tespit edilerek bu hususta tutanak düzenlendiği, davacı sigorta şirketi tarafından yaptırılan ekspertiz çalışması sonucunda hasar bedeli tespit edilerek poliçe kapsamında dava dışı sigortalıya 24/04/2018 tarihinde 2.692,80 euro ödeme yapıldığı, ödeme sonucunda sigortalıya halef olan davacının davalıya rücu hakkının bulunduğu, davacı tarafından başlatılan icra takip tarihi dikkate alındığında davanın zamanaşımına uğramamış olduğu, taşımanın …….. niteliğinde olması nedeniyle kural olarak taşıma sırasında oluşan hasardan alıcının sorumlu olduğu, ancak somut olayda alıcı sigortalının bu konuda taşıyıcıya herhangi bir bildirimde bulunmadığı,uluslararası nitelikli olması nedeniyle uygulanması gerekli CMR konvansiyonunun 17.maddesine göre hasar halinde taşıyıcının kusurlu olduğunun karine olarak kabul edildiği, karinenin aksinin, yani meydana gelen hasarda kusurunun bulunmadığı hususunun taşıyıcı olan davalı tarafından kanıtlanmasının gerektiği, somut olayda oluşa uygun ve tutarlı bilirkişi kurulu raporu ile de tespit edildiği üzere hasarın yüklemedeki istifleme, davalı taşıyıcının istifleme hatasından sorumluluğu bulunmasa da nezaret görevini yerine getirmemiş olması nedeniyle oluşan hasarda kusurlu bulunduğunun kabulünün gerektiği, bu kapsamda hasarın oluşumunda davadışı satıcının %50 oranında, davalı taşıyıcının ise %50 oranında kusurlu olduuğnun kabulünün gerektiği,oluşan hasar bedeli 2.103,20 euro olup, davalının %50 kusuruna isabet eden tutarın 1.051,60 euro olduğu, taşıyıcının kasıt veya ağır kusuru hususunda delil bulunmaması nedeniyle sorumluluğunun kilogram başına 8,33SDR ile sınırlı olduğu, ancak tespit edilen tutarın CMR konvansiyonunda belirtilen sorumluluk limitlerinin altında olduğu sonucuna varılarak davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş; alacak likit olmayıp miktarının tespitinin yargılamayı gerektirmesi nedeniyle koşulları oluşmadığından tarafların tazminat istemlerinin reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur. (Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 2018/2510 Esas, 2019/4576 karar sayılı ilamı da bu yöndedir.)
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
Davalının Küçükçekmece ……… İcra Müdürlüğünün …….. esas sayılı icra takibine yönelik itirazın kısmen iptaline,
Takibin 1.051,60 Euro asıl alacak üzerinden ve bu tutara takip tarihinden itibaren CMR 27 gereği %5 temerrüt faizi uygulanmak suretiyle takibin devamına,
Koşulları oluşmayan tarafların tazminat istemlerinin reddine,
Fazlaya ilişkin diğer taleplerin reddine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 531,82 TL karar ve ilam harcından davacı tarafça başlangıçta yatırılan 189,99 TL peşin harç, icra dosyasına yatırılan 78,66 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 263,17 TL’nin davalıdan alınarak HAZİYENE İRAT KAYDINA,
Davacı tarafından başlangıçta yatırılan 44,40 TL başvurma harcı, 189,99 TL peşin harç ve icra dosyasına yatırılan 78,66 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince tayin ve takdir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince tayin ve takdir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı tarafça yapılan 62,00 TL posta gideri 3.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.062,00 TL yargılama giderinden red ve kabule göre hesaplanıp takdir olunan 1.151,42 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan miktarın davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafça yapılan 72,40 TL yargılama giderinden red ve kabule göre hesaplanıp takdir olunan 36,92 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, kalan miktarın davalı üzerinde bırakılmasına,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.. 24/02/2021

Katip …….
¸e-imza

Hakim ……….
¸e-imza