Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/782 E. 2021/209 K. 24.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/782 Esas
KARAR NO : 2021/209

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 21/10/2019
KARAR TARİHİ : 24/02/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 01/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkil şirket ile davalı arasında ticari ilişki nedeniyle müvekkil şirketin davalı şirketten fatura alacağından kaynaklı 21.552,79 TL alacağı doğduğunu, davalının borcu vadesinde ödememesi üzerine icra takibi başlatıldığını, icra takibine itiraz edildiğini ve takibin durdurulmasına karar verildiğini, yapılan itirazın haksız olduğunu, dava sonunda alacağın kanıtlanacağını, arabuluculuğa gidildiğini ve anlaşma sağlanamadığını, bu nedenlerle huzurdaki davanın açıldığını, davacı müvekkil şirket ile davalı arasında iş ilişkisi olduğundan reeskont avans faizi talep edildiğini, ticari işlerde uygulanan reeskont avans faizi uygulanacağının açık olduğunu, bu nedenle borçlunun faize ilişkin itirazlarının yerinde olmadığını, bu nedenlerle haksız itirazın iptali ile takibin devamına, davalının %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına çarptırılmasına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesi ve tenzip zaptını içerir tebligatın üzerinde yer aşan barkoddan yapılan sorgulamada tebligatın muhtara tebliğ edildiğinin görüldüğünü, tebligat kanunu hükümlerine göre tüzel kişi muhataba çıkarılan tebligatın eğer muhatap yerinde yok ise ilk etapta muhtara bırakılmasına, yetkili mercii tarafından tüzel kişinin tebligat kanunu md 35 e göre adres araştırması yapılmasının akabinde ticaret sicilde kayıtlı adresinde yer almazsa ancak o zaman muhtara tebliğ edilmesini emrettiğini, tebligatın usulsüz olduğunu buna ilişkin pek çok Yüksek Mahkeme kararı bulunduğunu, mahkemece tebligatın müvekkil şirketçe tebellüğ edilip edilmediği hususu incelenmeksizin davanın esasına girildiğini, cevap dilekçesi ile delil listesi sunulduktan sonra ise yeniden bilirkişi raporu alınmasını talep ettiklerini, taraflar arasında mutabakat sağlandıktan sonra sözlü olarak anlaşma yapıldığını, yapılan anlaşma neticesinde müvekkil şirkette yer alan bir kısım ürünlerin davacı şirkete verilerek cari hesap bakiyesinde mahsuplaşma yapıldığını, iki şirket yetkilisi arasında güven ilişkisine dayalı olarak yapılan bu mahsuplaşma neticesinde aralarında fark faturası kesileceğinin kararlaştırıldığını, müvekkil şirket yetkilisi mahkeme huzurunda tanık olarak dinletildikten sonra konunun açıklığa kavuşacağını, bu sebeplerle müvekkil şirket yetkilisinin tanık olarak dinlenilmesine, davacı şirket yetkilisinin isticvabı alındıktan sonra yeniden bilirkişi raporu alınmasına, davalının haksız ve kötüniyetli olarak icra takibi başlatmasından dolayı %20 den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına çarptırılmasına, davacının davasının tüm talepler yönünden reddi ile vekalet ücretiyle yargılama giderlerinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini savunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava İİK 67. Maddesine istinaden açılmış itirazın iptali davasıdır.
Büyükçekmece ……. İcra müdürlüğü …… E sayılı dosyasının tetkikinden davacı alacaklı tarafından davalı borçlu hakkında 20.900,30 TL asıl alacak, 652,49 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 21.552,79 TL üzerinden ilamsız takip yapıldığı, davlının itirazı üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş ve bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
SMMM …… tarafından düzenlenen raporda; taraflarca tarafından sunulan ticari defterlerin TTK ve VUK hükümleri doğrultusunda sahibi lehine delil niteliğine haiz olduğu taraflar arasındaki ticari ilişkinin cari hesap şeklinde olduğu icra takibi tarihi itibariyle davacının davalıdan 20.900,30 TL alacaklı durumda olduğu, takibe konu cari hesap bakiyesinin 31/12/2017 tarihli taraflarca imzalanan mutabakat mektubu ile netleştiğini bildirmiştir.
Dava konusu mutabakat mektubuyla ilgili davalı şirket yetkilisinin isticvabına karar verilmiş, isticvabında mektuptaki imzayı kabul etmemeleri üzerine mahkememizce davalı tarafa ait ticari defter ve kayıtlarının incelenmesine karar verilmiştir.
Davalı vekilince özellikle itiraz konusu yapılan 1/11/2017 tarih 101.124,30 TL ve 22.11.2017 tarih ve 30.444,00 TL bedelli faturaların kasım 2017 yılında 113,148,00 TL olarak BA formu olarak vergi dairesine beyan ettiği tespit edilmiştir.
Takip konusunun davacının davalıya düzenlemiş olduğu 2 adet toplamda 113.148,00-TL tutarlı faturalardan kaynaklı olduğu, celp olunan BA formunda düzenlenen faturanın davalının vergi dairesine bildirildiği anlaşılmakla, davalının teslim almış olduğu kanaati oluşmuştur.
Dosya kapsamı ve toplanan deliller hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı taraf davalıyla aralarındaki ticari hesap ilişkisi kapsamında alacaklı olduğu iddiası ile icra takibi başlatmış davalının borca itirazı üzerine işbu dava açılmıştır. Ticari ilişki hesap ilişkisine dayanan faturalar davacı defterlerinde kayıtlı olup davalı taraf ticari defter ve belgelerini bilirkişi incelemesine sunmamıştır. Fakat davacı tarafça sunulan 31/12/2017 tarihli davalının 20.900,30 TL borçlu olduğuna ilişkin mutabakat metninde davalının kaşe ve imzasının bulunduğu anlaşılmış, davalının söz konusu mutabakat metnindeki imzanın davalı yetkilisine ait olup olmadığının tespiti açısından mahkememizce davalıya ihtaratlı davetiye tebliğ edilmek üzere davalı tarafça kabul edilmediğine dair bir beyanda bulunulmuştur. Mahkememizce bunun üzerine davalının BA formları incelenmiş dava konusu faturaları incelenmiş dava konusu faturaları vergi dairesine bildirdiğinden teslim aldığı kabul edilmiş olmakla; takip öncesi davalıyı temerrüde düşürdüğüne ilişkin ispata yarar delil sunmadığından işlemiş faiz yönünden talebin reddi ile davacının davsını ispatladığı değerlendirmesiyle davanın kısmen kabulüne, davalının itirazının iptali ile takibin devamına ve alacak likit olduğundan davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, Büyükçekmece …… İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı takip dosyasında davalının yapmış olduğu itirazın 20.900,30 -TL asıl alacak yönünden iptali ile takibin 20.900,30 -TL asıl alacağı takip tarihinden itibaren alacaklının talebi aşılmamak koşuluyla değişik oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle takibin devamına,
2-Asıl alacağın %20’si üzerinden hesap edilen 4.180,00TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 1.427,69 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından peşin yatırılan 368,07 TL harcın mahsubuna, bakiye 1.059,62 TL harcın davalıdan alınarak hazineye GELİR KAYDINA,
5- Arabuluculuk sonuç tutanağı tarihi itibariyle yürürlükte bulunan tarifeye göre tahakkuk eden 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
6-Davacı tarafından peşin yatırılan 44,40 -TL başvurma harcı ile 368,07 -TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Davanın kabul miktarı dikkate alınarak karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
8-Davanın ret miktarı dikkate alınarak karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 652,49 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
9-Davacı tarafından yapılan 92,50 TL tebligat ve müzekkere masrafı, 700,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 792,50 TL yargılama giderinden davanın kabul miktarı dikkate alınarak 768,50 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
10-Gider avansından karar kesinleştiğinde yatıran tarafa İADESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı, verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı 24/02/2021

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza