Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/779 E. 2021/18 K. 11.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/779 Esas
KARAR NO : 2021/18

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/10/2019
KARAR TARİHİ : 11/01/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Yeminli Mali Müşavir olan müvekkili ile davalı şirketin kendi aralarında 31/01/2017 tarihinde denetim ve tasdik sözleşmesi imzaladıklarını, müvekkilinin bunun sorumluluklarını yerine getirmesine rağmen davalı tarafın üzerine düşen, hizmet karşılığı ödeme yükümlülüğünü yerine getirmediğini, ancak davalının ödeme vaatlerinde bulunması ve müvekkilinin de iyi niyetli olarak iş ilişkisine devam etmek istemesi ile davalı şirket arasında aynı şekilde 12.01.2018 tarihinde sözleşme imzalandığını ancak müvekkilinin yine üzerine düşen bütün sorumlulukları yerine getirmesine karşı ödeme alamadığını, bunun üzerine 10.07.2019 tarihinde davalı hakkında Bakırköy …İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, davalının ise haksız bir şekilde takibe itiraz ettiğini, ve takibin durdurulduğunu, bu nedenlerle, borçlunun icra takibine yaptığı itirazının iptaline, borçlunun takip konusu borcu takip dosyasında belirtilen % 19,5 faiziyle ödemeye ve takip konusu alacağın % 20’sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafın herhangi bir savunmada bulunmadığı ve cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, ticari nitelikteki hizmet sözleşmesinden kaynaklanan alacağının tahsili için girişilen icra takibine vaki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Takibe konu icra dosyası dosyamız içerisine alınmıştır.
Usulüne uygun duruşma açılmış, ön inceleme aşamasında uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle 04/12/2020 tarihi saat 14:20 de inceleme yapılmasına karar verildiği, inceleme gününün davacı vekiline 26/10/2020 tarihli duruşmada tefhim edildiği, davalı tarafa 09/11/2020 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmış ancak taraf vekillerince inceleme günü olan 04/12/2020 günü, saat 14:20 itibariyle hazır olmadıkları, ticari defter ve kayıtlarını sunmadıkları anlaşılmıştır.
Öncelikle ispat müessesesini açıklamakta fayda var. Bilindiği üzere, hakim, davada hangi vakıaların ispat edilmesini tespit ettikten sonra, bu vakıaların kimin tarafından ispat edilmesi gerektiği sorusuyla karşılaşır; buna ispat yükü denir. Kendisine ispat yükü düşen taraf için, bu bir yükümlülük(mükellefiyet) değil, sadece bir yüktür(külfettir). Taraf kendisinin ispat etmesi gerektiği vakıayı ispat edemezse karşı taraf ve mahkeme onu mutlaka ispat etmesini isteyemez, bilakis kendisine ispat yükü düşen taraf , o vakıayı ispat edememiş sayılır.(Kuru, Medeni Usul Hukuku, 2016, sy 319)
Dava dosyamızda ispat yükü müdde-i iddiasını ispatla mükelleftir kuralı gereği davacı üzerindedir. Tarafların tacir olduğu hususu göz önünde bulundurularak davacının iddiası noktasında ticari defterleri üzerinde ihtaratlı inceleme kararı verilmiştir. Bilirkişi ücretinin yatırılması ve inceleme günü defterlerin hazır edilmesi noktasında davacıya açık, anlaşılır ve sonuçlarını belirtir şekilde kesin süre verilmesine rağmen davacı tarafından inceleme günü itibariyle defterlerini ibraz etmemesi nedeniyle inceleme yapılamadığına dair tutanak tutulmuştur.
Gelinen aşamada miktar itibariyle davacının iddiasını yasal delillerle ispat etmesi gerekmekte olup buna ilişkin delil de sunamadığı göz önüne alındığında “tevehhüme itibâr yoktur” (Soyut beyanlara itibar edilemez-Mecelle-i Ahkâm-ı Adliyye) kuralı gereği davacının tüm talepleri hakkında aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 59,30-TL maktu ilam ve karar harcının davacı tarafından peşin yatırılan 379,18-TL harçtan mahsubuna, artan 319,88-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerine bırakılmasına,
4-Gider avansından artan olur ise karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.11/01/2021
Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza