Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/770 E. 2019/1114 K. 04.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/770
KARAR NO : 2019/1114

DAVA : İTİRAZIN İPTALİ (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/05/2017
KARAR TARİHİ : 04/11/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 04/11/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı arasındaki uzun yıllara dayalı ticari ilişki bulunduğunu, davalı tarafın müvekkilinin kiracısı durumunda olduğunu, müvekkili firmanın takip tarihi itibariyle davalı taraftan 278.754,51-TL tutarında bir cari hesap alacağı bulunduğunu, kira alacaklarının bu cari hesap alacak tutarının içinde bulunmadığını, kira bedeline ilişkin talep haklarının saklı olduğunu, davalı şirketin söz konusu cari hesap borcunu ödemediğini, müvekkili şirket tarafından alacağın tahsili amacıyla Büyükçekmece …… İcra Müdürlüğünün …… Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı tarafın cari hesap alacağının 143.741,75-TL’lik kısmına itirazda bulunduğunu, kötü niyetli olarak icra takibini durdurduğunu ileri sürerek davalı şirketin Büyükçekmece ….. İcra Müdürlüğünün …… Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, alacak likit olduğundan davalı şirketin %20’den aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalıdan tahsili ile müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın kendisine tebliğ edilen faturaları kayda almamak suretiyle müvekkili aleyhine borç yarattığını, davacının müvekkilinin itiraz ederek iade ettiği faturaları cari hesabında alacak gibi gösterdiğini, bu yolla lehine hak yaratmayı amaçladığını, yine müvekkilinin davacıya tanzim ettiği faturaların cari hesap kayıtlarına alınmadığını, müvekkilinin borçlu olarak gösterilmeye çalışıldığını ancak müvekkilinin davacıya borcunun bulunmadığını, bilirkişi incelemesi neticesinde bu hususun nitelik kazanacağını, müvekkili tarafından icra takibine kısmi itirazla 135.012,76-TL’lik borç kısmının kabul edilerek bu tutar tüm icra masrafları ile birlikte icra dosyasına yatırıldığını, müvekkilinin davacıya borcunun kalmadığını, alacaklının icra takibini başlatmakta haksız ve kötü niyetli olduğunu bu nedenle davacı aleyhine takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak kaydı ile kötüniyet tazminatının talep etme zaruretlerinin doğduğunu ileri sürerek, davacının itirazın iptali talebinin reddine, davacının %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama masrafları ile vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
HMK madde 138 uyarınca dava şartları ve ilk itirazlar dosya üzerinden karar verilebileceği dikkate alınarak mahkememizce öncelikle dava şartları incelenmiştir.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 36.Hukuk Dairesinin 2019/1903 Esas, 2019/1457 Karar sayılı 16/09/2019 tarihli ilamında”davacının istinaf aşamasında davadan feragat etmiş olması nedeniyle feragat hakkında bir karar verilmesinin temini için ilk derece mahkemesinin kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a/6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine,” karar verildiği anlaşılmıştır.
Davacı vekilinin 02/09/2019 tarihli dilekçesi ile feragat ettiği, davalı vekilinin 04/11/2019 tarihli dilekçesi ile yargılama gideri ve vekalet ücreti talebinin bulunmadığı görülmüştür.
Davadan feragat, davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir. Davadan feragat, davacının mahkemeye karşı yapacağı tek taraflı bir irade beyanı olup feragatın geçerliliği için bunun davalı ve mahkeme tarafından kabul edilmesine veya davalının muvafakat etmesine gerek yoktur. Somut olayda, davacı vekilinin feragat beyanı nedeniyle 6100 Sayılı HMK’nun 307-312. maddeleri gereğince, davanın reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın feragat sebebiyle REDDİNE,
2-Feragat yargılamanın ilk celsesinden sonra vuku bulduğundan 492 Sayılı Harçlar Kanunun 22.maddesi uyarınca alınması gereken 44,40-TL maktu harcın 2/3’ü olan 29,60-TL karar ve ilam harcının davacı tarafça peşin yatırılan 1.060,98-TL harçtan mahsubuna, artan 1.031,38-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Talep edilmediğinden davalı yana vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
4-Tarafların yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde BIRAKILMASINA,
5-Avanslardan artan olur ise karar kesinleştiğinde yatıran tarafa İADESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda karar verildi. 04/11/2019

KATİP …
¸e-imza

HAKİM …
¸e-imza