Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/755 E. 2019/1227 K. 02.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/755 Esas
KARAR NO : 2019/1227

DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 11/12/2009
KARAR TARİHİ : 02/12/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 03/12/2019
Mahkememizden verilen 25/01/2016 tarih ve 2014/294 Esas-2015/51 sayılı kararı Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 17/06/2019 Tarih 2016/17490 Esas-2019/7610 Karar sayılı bozma ilamı ile BOZULMAKLA, mahkememize tevzi olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirket tarafından ….. nolu sigorta poliçesiyle Ticari Risk Sigorta Poliçesi kapsamında sigortalı olan …. Kolektif Şirketinin kullanımında olan … Mah. …. Cd. No:… Zemin Kat …/…… adresindeki riziko adresinde 14/12/2004 tarihinde hasar ihbarı bildiriminde bulunulduğunu, mutad uygulamadan olmak üzere aynı gün yapılan ekspertiz incelemesinde, sigortalı işyerinde meydana gelen hasarın işyerinin üst katında bulunan ve davalılardan ……. Büro Sistemleri San. ve Tic. A.Ş tarafından kiracı sıfatıyla kullanılan işyerinde çıkan yangının söndürülmesi esnasında itfaiye tarafından kullanılan su ve köpüğün sigortalı işyerine sızmasından kaynaklandığının tespit edildiğini, emtia, kurtarma ve dekorasyon masraflarından oluşan 82.308,- TL tutarındaki tazminatın 01/02/2005 tarihinde sigortalı şirkete ödendiğini, yangın olayı ile ilgili davalılardan … ve …. Büro Şirketinin yangın anındaki sahibi ve genel müdürü … haklarında Büyükçekmece …. Asliye Ceza Mahkemesinin …. Esas sayılı dosyası ile tedbirsizlik ve dikkatsizlikle yangına sebebiyet vermek suçundan yargılamanın devam ettiğini, yangının çıktığı binanın 1/3’er hissesiyle maliki olan ve yangının çıktığı işyerini …. Büro Sistemleri San. ve Tic. A.Ş’ye kiraya veren davalıların (…… Şirketi, …, …) dava konusu zarardan yangının davalılar tarafından yaptırılan kaynak çalışması sırasında çıktığı sabit olursa BK 55.madde gereğince adam çalıştıranın sorumluluğu, tedbirsizlik ve dikkatsizlikle yangına sebebiyet vermelerinden dolayı haksız fiil kapsamında her halukarda BK 58. madde gereğince bina sahibinin kusursuz sorumluluğu kapsamında, ayrıca taşınmaz malikinin sorumluluğunu düzenleyen MK 730 ve komşuluk hukukunu düzenleyen MK 737. maddeleri kapsamında, …. Büro Şirketi ve yetkilisi …’un ise haksız fiil nedeniyle sorumlu bulunduklarını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 82.308,- TL rücu alacağının ödeme tarihi olan 01/02/2005 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı …. Büro Sistemleri San. ve Tic. A.Ş vekili cevap dilekçesinde; usule ilişkin olarak, olay tarihinden itibaren 1 yıldan fazla süre geçtiğini, zamanaşımı süresinin dolduğunu, davanın süresinde açılmadığını, müvekkili şirketin taraf olmadığı ceza davası için ceza zamanaşımından da faydalanılamayacağını, ayrıca TTK 1301 maddesi gereğince 2 yıllık zamanaşımı süresinin de dolduğunu, davacının basiretli bir tacir gibi davranmadığını, bu nedenle öncelikle davanın zamanaşımı nedeniyle reddini talep ettiklerini, davacının müdahil olduğu Büyükçekmece ….Asliye Ceza Mahkemesinin …. Esas sayılı kamu davasında sanıkların şahsi olarak yargılandığını, cezaların şahsiliği prensibi gereğince ceza davasında taraf olmayan şirketlere karşı dava açılamayacağını, müvekkili şirketin taraf olmadığı ceza davası için davacının ceza zamanaşımından da faydalanamayacağını, bu nedenle müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, esasa ilişkin olarak ise müvekkili şirketin kusur ve sorumluluğunun bulunmadığını, bu olay sonrasında açılan davaların hiçbirinde müvekkiline kusur atfedilmediğini, bina sahibinin sigortacısı olan …. Sigorta A.Ş. Tarafından müvekkili şirket aleyhine açılan İstanbul ….. Asliye Ticaret Mahkemesinin….. Esas sayılı dosyasında müvekkilinin kusuru olmadığına dair bilirkişi heyeti raporu düzenlendiğini, bu raporda tıpkı jandarmanın aldığı ifadelerdeki gibi yangının bina sahiplerinin yaptırdığı, kaynaktan dökülen kıvılcımlardan çıktığının sabit olduğunu, yangının müvekkili şirket içerisinde çıkmış olması durumunda binanın önündeki araçların çekilerek yangından zarar görmesinin engellenebileceğini, yangında ön tarafta olup zarar gören araçların kasko hasar dosyalarının …. Sigorta A.Ş ve …. Sigortadan istendiğinde durumun anlaşılacağını, kaynaktan sıçrayan kıvılcımların ön taraftaki depoda bulunan süngerleri tutuşturması ve alevlerin 10 dakika içinde duman ve sıcaklık ile içeriyi sarması sonucu 5000 derece sıcaklıkta çalışanların kendini dışarı zor attığını, 9 yıllık firmanın muhasebesiyle ilgili en önemli bilgisayar dahil tüm kayıtların 20 dakika içinde kül olduğunu, müvekkilinin yangınla ilgili tüm önlemleri aldığını, ancak yangın başlangıcındaki sıcaklık ve ısı şiddetinin söndürme tüplerini yetersiz kıldığını, itfaiyenin bile yangını söndürmede yetersiz kaldığını Büyükçekmece …..Asliye Hukuk Mahkemesinin …. D.İş sayılı sigorta eksperi …. tarafından hazırlanan raporda yangının üst katta yapılan kaynak ameliyesi neticesi çıktığının tespit edildiğini, davacı tarafından yapılan ödeme fahiş olduğundan kabul etmediklerini, kabul anlamına gelmemek üzere biran için müvekkili şirketin sorumluluğunun bulunduğu kabul edilse dahi zarardan muhik oranda indirim yapılması gerektiğini belirterek, öncelikle zamanaşımı nedeniyle davanın reddine, aksi takdirde esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin diğer davalı …. Büro Sistemleri San. Ve Tic. A.Ş’nin yönetim kurulu başkanı ve temsil ve ilzama tek başına yetkilisi olduğunu, dava konusu olayın şirketin kiracısı olduğu işyeri ile ilgili olup müvekkilinin bina maliki de bulunmadığını, şahsi olarak herhangi bir sorumluluğunun olmadığını, işyeri tüzel kişiliğinin zaten dava edildiğini, müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, öncelikle davanın husumet yönünden reddini talep ettiklerini, 1 yıllık dava açma zamanaşımı süresinin dolduğunu, davanın süresinde açılmadığını, davacının İstanbul …. Asliye Ticaret Mahkemesinde …..Esas sayılı aynı olaydan kaynaklanan bir diğer rücu davasının bulunduğunu, yangın olayı ile ilgili olarak açılan Büyükçekmece ….Asliye Ceza Mahkemesinin …. Esas sayılı dosyasından davacının bilgisi bulunduğunu, TTK 1301 maddesi gereğince 2 yıllık zamanaşımı süresinin de dolduğunu, davacının basiretli bir tacir gibi davranmadığını, davanın zamanaşımı nedeniyle de reddini talep ettiklerini, esasa ilişkin olarak ise, müvekkilinin kusur ve sorumluluğunun bulunmadığını, bu olay sonrasında açılan davaların hiçbirinde müvekkiline kusur atfedilmediğini, İstanbul …. Asliye Ticaret Mahkemesinin ….. Esas sayılı dosyasında alınan raporu sunacaklarını, bu rapora göre yangının bina sahiplerinin yaptırdığı kaynaktan dökülen kıvılcımlardan çıktığının sabit olduğunu, Büyükçekmece …Asliye Hukuk Mahkemesinin …. D.İş sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporun da kusurun bina sahiplerinin sorumluluğunda üst katta yapılan kaynak işi sırasında çıktığının irdelendiğini, bu olay neticesi açılmış davaların hiçbirinde müvekkiline kusur atfeden bir rapor mevcut olmadığını, kabul anlamına gelmemek üzere tazminatın fahiş olduğunu, tazminatta indirim yapılması gerektiğini belirterek, öncelikle husumet ve zamanaşımı nedeniyle davanın reddine, aksi takdirde esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalılar …, … ve …. Tekstil San. ve Tic. Ltd. Şirketi vekili cevap dilekçesinde; davaya konu yangının 13/12/2004 tarihinde meydana geldiğini, yerleşik Yargıtay kararları ve TTK 1301 maddesi gereğince rücu davasının 1 yıllık yasal süre içinde açılması gerektiğini, buna göre dava açma hakkının 13/12/2005 tarihinde zamanaşımına uğradığını, bu nedenle öncelikle davanın zamanaşımı nedeniyle reddini talep ettiklerini, davacının aynı taraflara karşı aynı nedenle açmış olduğu ve derdest bulunan İstanbul ….Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile huzurdaki davanın birleştirilmesini talep ettiklerini, İstanbul …. Asliye Ticaret Mahkemesinin …. Esas sayılı dosyasında zamanaşımı süresi dolmadan önce müvekkillerine karşı …. (……) Sigorta A.Ş tarafından açılan rücuen tazminat davasında alınan bilirkişi kök ve ek raporlarında müvekkillerinin yangın nedeniyle kusursuz olduklarının tespit olunduğunu, her ne kadar davacı kusursuz sorumluluk ileri sürmüş ise de, bu iddianın gerçeklerle bağdaşmadığını, yangının kaynak çalışması bittikten sonra çıktığını, ayrıca kaynak çalışması binanın ön taraf ve üst katında yapıldığı halde yangının alt kat ve arka tarafta başladığını, yangının çıkmasına kiracı …. Büro Sistemleri San. Ve Tic. A.Ş’nin yanıcı maddeleri kendi kurduğu brülörlü ısıtma sistemine yakın bekletmesinin neden olduğunu, kaldı ki yasanın belirlediği kusursuz sorumluluk binanın kötü yapılmış olması ve bakımsızlığı ile ilgili zararlardan mütevellit olup, yangının meydana geldiği binanın yapı ve koruma bakımından emsallerinden üstün olduğunun değişik iş tespit raporu ile belirlendiğini, somut olayda kusursuz sorumluluk ilkesinin uygulanma dayanağının bulunmadığını, çıkan yangının söndürülmesi davacı sigortalısının ve dolayısı ile davacının faydasına olduğunu, yangının söndürülmemesi halinde zarar miktarının ve ödenecek tazminatın daha fazla olacağını, bu nedenle oluşan zararının tümüne rücu edilemeyeceğini, yerleşik Yargıtay kararları gereğince oluşan zarardan indirim yapılması gerektiğini, talep edilen zarar miktarının da fahiş olduğunu belirterek, öncelikle davanın zamanaşımı nedeniyle reddine, aksi takdirde davanın esastan reddine ve davanın müvekkilinin ihtiyari mali mesuliyet sigortacısı …. Sigorta A.Ş’ne ihbarına karar verilmesini istemiştir.
Dava; ticari risk sigorta poliçesi kapsamında dava dışı sigortalıya ödenen hasar tazminatının yangının çıktığı binanın malikleri ile kiracı şirket ve kiracı yetkilisinden rücuen tahsili istemine ilişkindir.
Taraf vekilleri delil listeleri ile bir kısım yazılı delillerini ibraz etmişler, diğer deliller mahkememizce toplanmış, bu kapsamda davacı … şirketinden hasar dosyası, sigorta poliçesi celp edilmiş, Büyükçekmece ……. Asliye Ceza Mahkemesinin …. Esas, bozmadan sonra …. Esas sayılı ceza dosyasının onaylı örneği, Büyükçekmece … İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı takip dosyası aslı, İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dava dosyasının örneği ile İstanbul …. Asliye Ticaret Mahkemesinin ……. Esas, …….Karar sayılı dosya aslı getirtilmiştir.
Yangın olayının olduğu taşınmazın tedavüllü tapu kaydı incelendiğinde; olay tarihi olan 13/12/2004 tarihi itibariyle ……. ada, …….parsel sayılı taşınmazın davalılardan …, …, ……. Tekstil San ve Tic. Ltd. Şti adına 1/3’er hisse ile kayıtlı olduğu görülmüştür.
Davacı vekili 09/03/2012 tarihli dilekçesinde, ödenen tazminatın dekorasyon, kurtarma çalışmaları ve emtia hasarına ilişkin olduğunu, zarar gören emtianın daha çok diş macunu, saç kremi, şampuan gibi kişisel bakım malzemelerinden oluştuğunu bildirmiştir.
Davanın yangın olayı nedeniyle davacının sigortalısına ödenen hasar tazminatı bedelinin bina malikleri, kiracı ve kiracı temsilcisinden rücuen tahsili istemine ilişkin olduğu, bina maliklerinden … ve … hakkında Asliye Ceza Mahkemesine tedbirsizlik ve dikkatsizlik sonucu yangına sebebiyet vermek suçundan dava açıldığı, her ne kadar ceza davasında yargılama sırasında zamanaşımı nedeniyle düşme kararı verilmiş ise de, olayla ilgili ceza davasının açılması ve olayın suç teşkil etmesi dikkate alındığında 818 sayılı Borçlar Kanununun 41,60. maddeleri uyarınca 1 ve 10 yıllık zamanaşımları yanında 5 yıllık ceza zamanaşımının uygulanması gerektiği, olayın 13/12/2004 tarihinde meydana geldiği, huzurdaki davanın 5 yıllık ceza zamanaşımı süresi dolmadan 11/12/2009 tarihinde açıldığı anlaşılmakla, BK 58. maddesinin de ceza zamanaşımına tabi olması karşısında davanın zamanaşımı dolmadan açıldığı sonucuna varılmakla davalıların zamanaşımı def’inin reddine 30/04/2013 tarihli duruşmada tüm taraf vekillerinin huzurunda karar verilmiştir.
Aynı yangın olayı ile ilgili daha önce açılan İstanbul ….. Asliye Ticaret Mahkemesinin ….. Esas ve İstanbul …. Asliye Ticaret Mahkemesinin …. Esas(Ticaret Mahkemelerinin tek hakimli olarak faaliyet göstermeleri nedeniyle yapılan aktarım sonucunda yeni İstanbul ….. Asliye Ticaret Mahkemesinin …..Esas nosunu almıştır.) sayılı dava dosyalarında karar verilmiş olduğundan bu dosyaların Yargıtay’dan dönüşü beklenilmiştir.
İstanbul …. Asliye Ticaret Mahkemesinin ….. Esas, …. Karar sayılı dava dosyası incelendiğinde; davacının yangının çıktığı binanın inşaat sigortacısı …. Sigorta Şirketi, davalının ise …. Büro Sistemleri San ve Tic. Ltd. Şti. olduğu, aynı yangına ilişkin açılan rücuen tazminat davasında benimsenen bilirkişi raporuna göre olay günü saat 12:00 sıralarında …. firmasının bulunduğu katın üstündeki dışa açılan sevkiyat depo yükleme kapısının onarımı ve korkuluk profillerinin yapımı için kaynak ve taşlama işleri yapıldığı sırada, hemen alt katta bulunan …. firmasının bina kenarında bekleyen üretim hatalı kauçuk esaslı süngerleri üzerine düşen curuflerin zaman içinde tutuşarak yangını başlattığı, bina sahiplerinin çatıda yaptırdıkları kaynak sırasında oluşan kıvılcımların …. firmasına ait malzemeleri tutuşturması sonucu yangının meydana geldiği, yangının …. firmasının bulunduğu yerdeki elektrik panosu veya kontağından çıktığına ilişkin doyurucu ve inandırıcı belge, bilginin olmadığı, yangının çıkmasında …. firmasının bir sorumluluğu bulunmadığı kabul edilerek …. firması aleyhine açılan davanın reddine karar verildiği, anılan kararın Yargıtay …… Hukuk Dairesinin 03/10/2013 tarih, ……Esas, …… Karar sayılı ilamı ile onandığı, onama ilamına karşı karar düzeltme yoluna başvurulduğu, Yargıtay ……. Hukuk Dairesinin 02/05/2014 tarih,….. Esas , ……. Karar sayılı ilamı ile karar düzeltme talebinin reddine karar verildiği böylece İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesince verilen kararın kesinleştiği görülmüştür.
İstanbul …. Asliye Ticaret Mahkemesinin …. Esas, ….. Karar sayılı dosyasında ise, aynı yangın olayından dolayı kiracı olan …. firması ile sigortacısı olan …… Sigorta A.Ş. aleyhinde açılan davada çıkan yangında kiracı …. firmasının meydana gelen zarardan sorumlu olduğu, bina maliki olan birleşen davanın davalıları …, …, …. San. ve Tic. Ltd. Şti’nin sorumlu olmadıkları gerekçesiyle asıl davanın kabulüne, birleşen davanın ise reddine karar verildiği, temyiz üzerine Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 08/10/2013 tarih, 2012/15378 Esas, 2013/17800 Karar sayılı ilamı ile, aynı yangına ilişkin …. ve … Dış. Tic. firmalarının sigortacısı olan …..Sigorta şirketi tarafından davalı …. firması aleyhine açılan rücuen tazminat davasında İstanbul …. Asliye Ticaret Mahkemesinin …. Esas, …. Karar sayılı dosyasında benimsenen bilirkişi raporuna göre bina sahiplerinin çatıda yaptırdıkları kaynak sırasında oluşan kıvılcımların …. firmasına ait malzemeleri tutuşturması sonucu yangının meydana geldiği, …. firmasının yangının çıkmasında bir sorumluluğu olmadığı kabul edilerek …. firması aleyhine açılan davanın reddine karar verildiği, dairenin 03/10/2013 tarih, …. Esas , …… Karar sayılı kararı ile bu kararın onandığı, bu durumda mahkemece yangının çıkış nedeninin kesin olarak tespit edilemediği bilirkişi raporuna itibar edilerek eksik incelemeyle hüküm kurulması doğru görülmediğinden anılan kararın bozulmasına karar verildiği, bozma ilamına karşı karar düzeltme yoluna başvurulduğu, Yargıtay ….. Hukuk Dairesinin 03/07/2014 tarih, ……. Esas, …….. Karar sayılı ilamıyla bozma kararında atıf yapılan daire kararına konu davada, iş bu davanın tarafı olan davalılar ….., … ve …’un taraf olmaması nedeniyle anılan ilamın bu davalılar yönünden kesin hüküm oluşturmayıp kuvvetli bir delil niteliğinde bulunmasına ve mahkemece bozma kararına uyulması halinde emsal dosyalarda alınan raporlar ve verilen kararlar da değerlendirilmek suretiyle iş bu davanın sonuçlandırılacak olması gerekçesiyle karar düzeltme talebinin reddine karar verildiği, bozmadan sonra İstanbul …… Asliye Ticaret Mahkemesinde …. Esas numarasını aldığı görülmüştür.
İddia ve savunmaların değerlendirilmesi, emsal dosyalarda alınan raporlar ve kararların irdelenmesi suretiyle dosya kapsamı üzerinde bilirkişi kuruluna inceleme yaptırılarak rapor alınmıştır. İbraz edilen 24/02/2015 havale tarihli raporda özetle; yangının …. firmasına ait deponun arka bölümünde bir kaç noktadan başlayıp aynı anda hızlı bir şekilde diğer bölümlere de sirayet ederek geliştiği, yangın çıkışının şüpheli yangın sınıfına girdiği, yangının çıkış nedeniyle ilgili kesin bir bulguya rastlanamadığından dolayı davalılar …. Büro Sistemleri San ve Tic. A.Ş., …, …, … San ve Tic. Ltd. Şti’ne atfedilecek herhangi bir kusur bulunmadığı, haksız fiil sorumluluğunun unsurlarından kusurun somut olayda tespit edilemediği, yangına bina malikleri olan davalılar tarafından yaptırılan kaynak çalışmasının sebep olduğunun ortaya konulamadığı, kusursuz sorumluluk hallerinin somut olayda bulunmadığı belirtilmiştir.
Davacı vekilinin rapora itirazlarının değerlendirilmesi, ayrıca dava dışı sigortalının gerçek zararının tespiti için bilirkişi kurulundan ek rapor alınmıştır. İbraz edilen 08/10/2015 tarihli ek raporda özetle; yangının çıkışı ve sirayeti yönünden binanın ayıbı ve kusurunun rol oynamadığı, bina maliklerine atfedilecek kusurun bulunmadığı, ekspertiz raporunda hesaplanan 82.308,97-TL’nin kadri maruf olduğu ifade edilmiştir.
Her ne kadar mahkememizce alınan bilirkişi kök ve ek raporlarında yangının çıkış nedeninin tespit edilemediği, şüpheli yangın sınıfına girdiği, binanın ayıbının söz konusu olmadığı, gerek kiracı olan …. firmasının gerekse bina malikleri olan …, …, Tek İplik firmasının kusur ve sorumluluklarının bulunmadığı belirtilmiş ise de, emsal teşkil eden ve Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşen İstanbul …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas,… Karar sayılı dosyasında yangının çıkış nedeni belirlenerek verilen kararın huzurdaki dava açısından kuvvetli delil niteliğinde bulunduğu, mahkememizce emsal kabul edilen bu dosyada hükme esas alınan 14/09/2007 tarihli bilirkişi raporuna itibar edilmesi gerektiği nedeniyle huzurdaki davada alınan bilirkişi raporunda yer alan yangının çıkış nedeninin tespit edilemediği ve bina maliklerinin kusur ve sorumluluklarının bulunmadığına yönelik görüş benimsenmemiştir.
Yapılan yargılama, toplanan ve sunulan deliller, kuvvetli delil niteliğinde bulunan kesinleşen İstanbul …. Asliye Ticaret Mahkemesinin …. Esas sayılı dosyası ile tüm dosya içeriği birlikte değerlendirildiğinde; olay tarihinde mülkiyeti davalılardan …, …, … Tekstil San ve Tic. Ltd. Şti ‘ne ait … Mah. …. Cad. No:5 Zemin Kat … /…… adresinde bulunan dava dışı sigortalı …….. Kollektif Şirketinin kullanımında olan iş yerinin ….. nolu sigorta poliçesiyle davacı … şirketi tarafından Ticari Risk Sigorta Poliçesi ile teminat altında bulunduğu, davaya konu yerde 13/12/2004 tarihinde yangın çıktığı, çıkan yangının söndürülmesi esnasında itfaiye tarafından kullanılan su ve köpüğün sigortalı iş yerine sızmasından dolayı iş yerinde bulunan diş macunu, şampuan, saç kremi gibi kişisel bakım ürünleri, dekorasyon zararının oluştuğu, emtia, kurtarma ve dekorasyon masraflarından dolayı yaptırılan ekspertiz incelemesi sonucunda belirlenen 82.308-TL tutarındaki tazminatın davacı … şirketi tarafından 01/02/2005 tarihinde dava dışı sigortalı şirkete ödendiği anlaşılmıştır. Uyuşmazlık, yangının çıkış nedeni ile davalıların sorumluluklarının bulunup bulunmadığı noktasındadır. Yangın olayı ile ilgili Büyükçekmece … Asliye Ceza Mahkemesinde açılan davada sanık olarak yargılanan …, …, … hakkında 07/03/2006 tarih, …. Esas,…Karar ile herhangi bir kusurları olmadığı gerekçesiyle ayrı ayrı beraatlerine karar verildiği, temyiz üzerine Yargıtay …… Ceza Dairesi tarafından kararın bozulması sonucu yapılan yargılama sonunda 01/04/2010 tarih, …. Esas, … Karar sayılı hükümle zamanaşımı nedeniyle davanın düşürülmesine karar verildiği görülmüştür. Mahkememizce emsal teşkil eden, aynı yangın olayı ile ilgili İstanbul …… Asliye Ticaret Mahkemesinin …. Esas sayılı dosyasında verilen ve Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşen kuvvetli delil niteliğinde bulunan karara dayanak teşkil eden 14/09/2007 tarihli bilirkişi raporu benimsenmiştir. Bu rapora göre, yangının çıkma nedeni bina maliklerinin yaptırdığı çatıda bulunan demir kapının tadilatı nedeniyle kaynak sırasında çıkan kıvılcımların şelale şeklinde alt katlarda bulunan özellikle davalı kiracı …. Büro Sistemleri San ve Tic. A.Ş.’nin malzemelerinin bulunduğu yere atması, bulunan malzemelerin kauçuk ve yanıcı özelliği olması nedeniyle kıvılcımların düştüğü yerde alev alması sonucu yangının meydana geldiği, olayın oluş ve seyrine uygun bulunmuştur. Yangının davalı …. Büro Sistemleri San ve Tic. A.Ş. ‘nin bulunduğu yerdeki elektrik panosu veya kontağından çıktığına ilişkin doyurucu ve inandırıcı bilgi, belge ve rapor yoktur. Olayın olduğu mevsim, …. firmasının malzemelerinin bulunduğu yer, kaynak yapılan yer birlikte değerlendirildiğinde yangının kaynak sırasında çıkan kıvılcımların şelale suretiyle aşağılara akması ve orada bulunan malzemeleri tutuşturması sonunda çıktığı kanaatine varılmıştır. Davalı …. firması kiraladığı yerde mobilya imalat işi yapmaktadır. Bu faaliyeti gerek kiralayan bina malikleri tarafından gerekse aynı binada kiracı olarak bulunan dava dışı sigortalı tarafından bilinmektedir. Davalı-kiracı …. firmasının kiraladığı yeri kira dönemi içinde ve yangına neden olabilecek şekilde ihtimam dışında kullandığına ilişkin bir bulgu tespit edilememiştir. Bu nedenlerle davalı …. Büro Sistemleri San ve Tic. A.Ş.’nin dava konusu yangından dolayı herhangi bir kusur ve sorumluluğunun bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Dosyadaki mevcut bilgi ve belgelere göre davalı …, …. firmasının yetkilisi olup binada kiracı olan şirket tüzel kişiliğidir. Ceza davasında tüzel kişinin temsilcisi sıfatıyla sanık olması tazminata ilişkin hukuk davasında davalı olarak yer alacağı anlamına gelmeyecektir. Davalı … kiracı konumunda olmadığından ayrıca haksız fiil sorumluluğu da bulunmadığından bu davalının pasif husumeti yoktur. Diğer davalılar olan …, …, …..Tekstil San ve Tic. Ltd. Şti. yangının çıktığı binanın müşterek malikleridir. Yukarıda açıklandığı üzere, yangın bina maliklerinin binanın çatısındaki demir kapının ve korkulukların onarımını yaptırdıkları sırada kaynak çalışmaları nedeniyle çıkan kıvılcımların şelale şeklinde aşağıya akması ile alt katta bulunan davalı-kiracı …. firmasının malzemelerini tutuşturması sonucu meydana gelmiştir. Her ne kadar binada imalattan kaynaklı bir kusur yok ise de, bina malikleri 818 sayılı BK 55. maddesi gereğince adam çalıştıranın sorumluluğu kapsamında gerekli önlemleri almayarak kusurlu ve sorumlu bulunmuşlardır. Mahkememizce alınan bilirkişi ek raporunda davacı … şirketinin sigortalısına ödediği hasar tazminatı uygun bulunmuş ve sigorta poliçesi kapsamında hasarın teminat kapsamı içerisinde kaldığı tespit edilmiştir. Davacı … şirketi, dava dışı sigortalısına ödediği 82.308-TL tazminatı ödeme tarihi olan 01/02/2005 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte bina malikleri olan ve adam çalıştıran sıfatıyla sorumlu bulunan davalılar …, …, ……Tekstil San ve Tic. Ltd. Şti’nden talep etmekte haklıdır.
Tüm bu nedenlerle; davalı … aleyhinde açılan davanın pasif husumet yokluğundan reddine, davalı …. Büro Sistemleri San ve Tic. A.Ş. aleyhinde açılan davanın kusur ve sorumluluğu bulunmadığından esastan reddine, diğer davalılar …, …, …… Tekstil San ve Tic. Ltd. Şti aleyhinde açılan davanın kabulü ile 82.308-TL rücu alacağının ödeme tarihi olan 01/02/2005 tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlardaki avans faizi ile birlikte bu davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline kararı verilmiştir.
Kararın temyiz edilmesi üzerine ; “Yargıtay ……. Hukuk Dairesinin …… Esas, ….. Karar sayılı, 17/06/2019 tarihli ilamı ile mahkememizce verilen karar bozulması sebebiyle usul ve yasaya uygun Yargıtay bozma ilamına uyularak yargılamaya devam edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı küllîyen tetkîk edildiğinde;
Dava, işyeri sigorta poliçesi gereği sigortalısına ödeme yapan davacının ödediği bedelin, zarardan sorumlu olduğu iddia olunan davalılardan rücuen tahsili istemine ilişkindir.
Davacı … şirketi, bu davayı sigortalısının halefi olarak açtığına göre, görevli mahkemenin tayininde sigortalı ile davalı arasındaki ilişkinin hukuki mahiyeti nazara alınır. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu’nun 22.03.1944 tarihli 37 Esas ve 9 Karar sayılı ilamında bu husus “sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa aynı hak, sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur” şeklinde vurgulanmaktadır.
Öte yandan, TTK’nun “Halefiyet” başlığı altındaki 1472.(eski TTK 1301.) maddesinde; “sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder” hükmüne yer verilmiştir.
6100 sayılı HMK’nun “Sulh hukuk mahkemelerinin görevi” başlığı altındaki 4. maddesinde de “(1) Sulh hukuk mahkemeleri, dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın; a) Kiralanan taşınmazların, 09.06.1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları…. görürler” hükmüne yer verilmiştir. (1086 sayılı HUMK’nun 8/II-1 maddesinde de dava konusu şeyin değerine bakılmaksızın, kira sözleşmesine dayanan her türlü tahliye, akdin feshi yahut tespit davaları, bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı ve tazminat davaları ve bunlara karşılık olarak açılan davaların Sulh Hukuk Mahkemelerinde görüleceği şeklinde benzer düzenlemeye yer verilmişti)
Somut olayda; davacı … şirketinin sigortalısının halefi olarak açtığı davada, dava dışı sigorta ettiren ile davalılardan Tek İplik San. Tic. Ltd. Şti. arasında 01.01.2004 tarihli ve 10 yıl süreli kira sözleşmesi bulunduğu; davacı sigortalısı ile davalı arasındaki temel hukuki ilişkinin kira sözleşmesi olduğu dosya kapsamından anlaşılmaktadır.
Açıklanan hukuki ve maddi vakıalar karşısında; görev kurallarının kamu düzenine ilişkin olduğu ve yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilmesi gerektiği, davada Sulh Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğu gözetilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle
1-Davacının açtığı davada,mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla;açılan davanın, HMK’nun 115/2.maddasi uyarınca aynı kanunun 114/1-(c) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden REDDİNE,mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-6100 Sayılı HMK’nun 20. maddesi gereğince taraflardan birinin görevsizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmelerinin gerektiğin, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin İHTARATINA,
3-HMK’nun 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın görevli Bakırköy Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesi’ne tevzi edilmek üzere Bakırköy Hukuk Mahkemeleri Tevzi Müdürlüğü’ne GÖNDERİLMESİNE,
4-Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili ve görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’ nun 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin İHTARATINA,
5-Harç ve masrafların görevli mahkemede nazara ALINMASINA,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 gün süre içerisinde YARGITAY kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı karar verildi. 02/12/2019

Katip …
E-imzalıdır ¸

Hakim …
E-imzalıdır ¸