Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/744 E. 2020/103 K. 29.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/744
KARAR NO : 2020/103

DAVA : TAZMİNAT (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/06/2015
KARAR TARİHİ : 29/01/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 21/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekilinin …. Mah. …..Sk. No:…./.. adresinde faaliyet gösteren …. Lokantası ünvanlı işletmeyi çalıştırdığını, söz konusu işletmede 09/01/2015 günü saat 19:00-20:00 sularında bilinmeyen bir nedenden dolayı yangın çıkmış olduğunu ve iş yerinin büyük zarar gördüğünü, İ.B.B. İtfaiye Daire Başkanlığı tarafından düzenlenen rapora göre işletmede bulunan eşyalar ile mekanik ve dekoratif unsurların kulanılmaz hale geldiğinin tespit edildiğini, davacının olaydan önce yenilediği masa, sandalye ve dolap gibi mobilyalar ile klima, televizyon, havalandırma techizatı yanmış, yine lokantada kullanılmak üzere alınan çatal, bıçak, tabak, kase, örtü, kağıt gibi malzemelerin zarar gördüğünü, kullanılamaz hale gelen iş yerinin eski hale gelebilmesi için gereken tamir, bakım onarım ve dekorasyon işlemlerinin de ¨222.769,00’ye mal olacağının belirlendiğini, müvekkilinin lokantanın çalışamadığı günler boyunca ciro yapamadığından kazanç kaybına uğradığını, bu miktarın davalı tarafından tazmininin gerektiğini, müvekkili tarafından işletilen lokantanın davalı tarafından 24/12/2014 tarih ve …. nolu İşyeri Ekstra Sigorta Poliçesi ile sigorta taminatı altına alındığını, müvekkilinin uğradığı maddi zararın taznimi için davalıya başvurmuş olduğunu, açılan hasar dosyasına göre davacıya ¨67.434,00 tutarında hasar tazminatı ödendiğini, ancak davalı tarafından ödenen miktarın müvekkilinin uğradığı maddi zararı karşılamadığını, davalı sigorta şirketinin davacığının uğradığı gerçek zararı giderme yükümlülüğünün olduğunu, bu sebeple öncelikle fazlaya ilişkin hertürlü hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkilinin uğradığı maddi zararlara karşılık olmak üzere şimdilik ¨1.000,00 maddi tazminatın olay tarihinden itibmaren işleyecek avans faizi, avukatlık ücreti ve yargılama masraflarıyla birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı şirkete ait …. Mah. …. Sk. No:…. …./…. adresinde bulunan eğlence yeri olarak faaliyet gösteren işyerinin müvekkili sigorta şirketi nezdinde 23/12/2014-23/12/2015 vadeli …. numaralı İşyeri Ekstra Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, bu poliçeden dolayı yangın olayı için maddi tazminat teminat tutarları; makine için ¨80.000,00, dekorasyon için ¨100.000,00 ve cam kırılması için ¨10.000,00 ile sınırlı olduğunu, sigortalı işyerinde 09/01/2015 tarihinde yangın hasarının meydana geldiğinin ihbar edilmesi üzerine, müvekkili şirket tarafından ….. sayılı hasar dosyası açılmış olduğunu, 5684 sayılı sigortacılık kanunun 22.maddesi gereğince bağımsız ve uzman eksper tayin edilerek hasarın miktarı ve niteliği yönünden incelemeler yapıldığını, yapılan incleme neticesinde belirlenen hasar miktarının davacıya ödenmiş olduğunu, davacı tarafından hasar tutarının hesaplanmasında hatarlar olduğunu ve düşük hesaplandığı iddiasının kabul edilmesinin mümkün olmadığını, davacının işyerinin çalışamadığı günler için kazanç kaybı talebinin sigorta poliçesi teminat kapsamı dışında kaldığını, davacının söz konusu hasarın tazminine ilişkin taleplerinin reddinin gerektiğini, müvekkili şirketin davacının başvurusu üzerine gerçek hasar bedelini ödeyerek sorumluluğunu yerine getirmiş olduğunu, müvekkil şirketin temerrüde düşmemiş olduğunu, olay tarihinden itibaren faiz talep edilmesinin yersiz ve haksız olduğunu, öncelikle davanın reddine, davacının talebinin sigorta sözleşmesi gereği teminat dışı olduğunu, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin 09/11/2016 tarih, …. Esas, ….. Karar sayılı ilamı ile davanın reddine dair kesin karar verildiği, davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan tazminat davasında verilen kesin ilamın davacı vekili tarafından 12/01/2017 tarihinde istinafı üzerine mahkememizin 19/01/2017 tarihli ek kararında; “davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan tazminat davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda davanın reddine ilişkin verilen 09/11/2016 tarih …. Esas, ….. Karar sayılı ilamının davacı vekili tarafından 12/01/2017 tarihinde istinaf edildiği, hükmün miktar itibariyle kesin olarak verildiği anlaşıldığından HMK.’nın 346/1 maddesi uyarınca davacı vekilinin istinaf talebinin reddine” dair istinaf yolu açık olmak üzere karar verildiği, davacı vekilinin 30/01/2017 tarihli istinaf başvuru dilekçesi üzerine dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine gönderildiği ve İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesinin 14/03/2017 tarih, ….. Esas ve … Karar sayılı ilamı ile “Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesinin …. esas, …. karar sayılı dosyasında verilen 19.01.2017 tarihli ek kararına ilişkin davacı vekilinin istinaf talebinin kabulüne ve 19/01/2017 tarihli kararın kaldırılmasına, Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesinin …. Esas, …. Karar ve 09/11/2016 tarihli kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine” karar verildiği anlaşılmıştır. Ancak mahkememizce sehven esasa ilişkin verilen gerekçeli kararın bozulduğu düşünülerek yeni esas numarası alındığı anlaşılmakla, işbu sehven alınan esas kaydının kapatılmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Mahkememizce sehven duruşma günü verilerek ve yeni esas verilerek dosyanın açıldığı, mahkememiz yalnızca ek kararınn kaldırıldığı, ana kararla ilgili dosyanın onandığı anlaşılmakla, sehven açılan bu dosyanın esasının kapatılmasına,
Dair, tarafların yüzüne karşı kesin olarak verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/01/2020

Katip ….
¸e-imza

Hakim …..
¸e-imza