Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/743 E. 2020/772 K. 19.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/743
KARAR NO : 2020/772

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/10/2019
KARAR TARİHİ : 19/10/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 13/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı sigortalının müvekkili şirkete yapmış olduğu ihbar neticesinde 11/01/2018 tarihinde dava dışı sigortalının maliki olduğu … plakalı aracın ….’nin sevk ve idaresindeyken, … sokaktan … Caddesi yönüne ilerlerken davalı … Turizm Taşımacılık Havacılık San. İç ve Dış Tic. Ltd. Şti’nin maliki olduğu … plakalı aracın … sevk ve idaresinde ilerlerken anılan mevkide sigortalı araca arkadan çarpması sonucu maddi hasarlı bir trafik kazasının meydana geldiğini, hasar tazminatı olarak 08/02/2018 tarihinde 8.498,00 TL ve 12/02/2018 tarihinde 1.529,00 TL olmak üzere toplam 10.027,00 TL müvekkili şirketçe dava dışı … Otomotiv Premium Kiralama ve Ticaret A.Ş’ye ödendiğini, huzurdaki davanın davalıları için Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, borçlu tarafından dosyaya itiraz edildiğini, takibin durduğunu ileri sürerek, davanın kabulüne, yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama sonuçlanıncaya kadar 3.kişilere devir ve tesliminin önlenmesi ve alacaklarının garanti altına alınması bakımından … plakalı araç hakkında ihtiyati tedbir kararı verilmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; İcra dairesinin yetkisine itiraz ettiğini buna bağlı olarak mahkememizin yetkisine de itiraz ile beraber müvekkili adına kayıtlı … plakalı aracın 11/01/2018 tarihinde herhangi bir kazaya karışmadığını ileri sürerek, davanın reddine, davacının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderlerinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Bilindiği üzere icra takiplerinde yetki hususu, 2004 sayılı İİK’nın 50. maddesi yollaması ile 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu (HUMK) hükümlerine göre yapılmaktadır.
İİK’nın 50. maddesi “Para veya teminat borcu için takip hususunda Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun yetkiye dair hükümleri kıyas yolu ile tatbik olunur. Şu kadar ki, takibe esas olan akdin yapıldığı icra dairesi de takibe salahiyetlidir.
Yetki itirazı esas hakkındaki itirazla birlikte yapılır. İcra mahkemesi tarafından önce yetki meselesi tetkik ve kati surette karara raptolunur. İki icra mahkemesi arasında yetki noktasından ihtilaf çıkarsa Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 25’inci maddesi hükmü tatbik olunur” düzenlemesini içermektedir.
Yargıtay’ın kararlılık kazanmış uygulamasına göre, itirazın iptali davasını gören mahkeme, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı inceleyebilir. Mahkemenin yetkisine yönelik bir itirazın var olup olmaması, sonuca etkili değildir. Başka bir ifadeyle, itirazın iptali davasında, mahkemenin yetkisine itiraz edilmiş olsun veya olmasın, mahkeme öncelikle tetkik merciinin (icra hukuk mahkemesinin) yerine geçerek, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı inceleyerek kesin olarak sonuçlandırmalıdır. Bu yetki itirazının incelenmesi sonucunda mahkeme, kendisinin yetkili olup olmadığını da belirlemiş olacaktır (Üstündağ S., İcra Hukukunun Esasları, İstanbul 1995, 6. Bası, s. 101-102 ). Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 28.03.2001 tarih ve 2001/19-267 E., 2001/311 K.; 20.03.2002 tarih ve 2002/13-241 E., 2002/208 K.; 20.11.2002 tarih ve 2002/19-900 E., 2002/994 K. sayılı kararlarında da aynı ilkelere işaret edilmiştir.
Öte yandan, bir itirazın iptali davasının görülebilmesi, usulüne uygun şekilde yapılmış, geçerli bir icra takibinin varlığına bağlıdır. Ortada, geçerli bir takibin bulunmadığı durumlarda, itirazın iptali davasının görülebilmesine usulen olanak yoktur. İcra dairesinin yetkisine itiraz edildiği hâllerde, bu itiraz usulünce incelenip sonuçlandırılmadığı sürece açıklanan şekilde geçerli bir takibin bulunmayacağı açıktır.
Bu açıklamalardan sonra somut olayımıza dönecek olur isek, davalı aleyhine yapılan icra dairesinin yetkisine itiraz etmiş olup, mahkememizin yetkisine itirazdan önce bu hususun açıklığa kavuşması gerekmektedir. Taraflar arasındaki uyuşmazlığın meydan gelen trafik kazası neticesinde dava dışı kişiye ödenen bedelin davalıdan rücuan tahsili olup, taraflar arasında sözleşmesel ilişki bulunmamaktadır. Davacının yerleşim .., davalının yerleşim yerinin ise ….’da olduğu ve bu haliyle tarafların yerleşim yerlerinin mahkememiz ve icra dairelerinin yetki sınırları dışında olduğu anlaşılmıştır.
Gelinen aşamada itirazın iptali davalarının görülebilmesi için özel dava şartının eksik olduğu yani diğer bir deyişle usulüne uygun yapılmış bir takibin bulunmadığı anlaşılmakla “usul esâsa mukaddemdir” (usul esastan önce gelir-Mecelle-i Ahkâm-ı Adliyye) kuralı gereği aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN USULDEN REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 54,40-TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin yatırılan 182,91 TL harçtan mahsubuna, artan 128,51-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalının kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1 maddesi uyarınca tayin ve takdir olunan 3.400,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Gider avansından artan olur ise karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/10/2020

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza