Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/729 E. 2019/1348 K. 19.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/729 Esas
KARAR NO : 2019/1348

DAVA : Kooperatif Üyeliğinden İhraç Kararının İptali
DAVA TARİHİ : 05/10/2019
KARAR TARİHİ : 19/12/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 20/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan Kooperatif Üyeliğinden İhraç Kararının İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin davalı kooperatifin üyesi olduklarını, davacı kooperatifin üyelere ait tüm işyerlerini yapıp tamamladığını, müvekkillerinin ortağı bulundukları … Madencilik İnş. San. ve Tic. A. Ş., 30.05.1998 tarihli sözleşme gereğince, kooperatife ait işyerlerinin müteahhitliğini üstlendiğini, kooperatife ait işyerlerinin müteahhitliğini yapan, müvekkillerimin de ortağı bulundukları …. Madencilik İnş. San. ve Tic. A. Ş. ile Kooperatif arasında, 06.05.2010 tarihinde düzenlenen fesihname-ibraname başlıklı anlaşma gereğince, 30.05.1998 tarihli Müteahhitlik Sözleşmesi feshedilmiş ve bu çerçevede taraflar birbirlerini karşılıklı olarak ibra ettiklerini, davalı Kooperatif Yönetimi tarafından müvekkillerime gönderilen iş bu ihtarname ile; Müvekkillerimin, söz konusu parsel üzerine, kooperatif genel projesine uygun bir şekilde yapı yapmadığı, kooperatif tarafından 11 blok dahil olmak üzere tüm alan ve bloklar için yapı ruhsatı alındığı, parsel üzerindeki mevcut yapıların, genel projeye aykırı olduğu, mevcut kullanıma devam edilmesi halinde, parselin devrinin yapılmayacağı ve ayrıca aykırı kullanım nedeniyle müvekkillerimin kooperatif ortaklığından çıkarılabileceği ihtar olunduğunu, alınan genel kurul kararı, müvekkillerinin açtığı tapu iptal tescil davasını engellemek/akim bırakmak için kötü niyetle alındığını, davalı kooperatifin beyan ve gerekçelerinin isabetli olmadığını, kooperatife ait site için hazırlanan proje, tüm blokları kapsamamakta olup, 11. Blok alanı genel projeden ayrı tutulduğunu, müvekkillerine ait 11 blok olarak ayrılan alanda, Kooperatifçe alınan ruhsata istinaden yapılmış ve halen fiili olarak kullanılmakta olan bina bulunduğunu, binanın ruhsatının da mevcut olduğunu, bu bina için (ruhsata aykırı bazı kısım ve eklentilen için) müvekkillerim tarafından İmar Barışı başvurusu yapılmış ve Yapı Kayıt Belgesi de alınmış bulunduğunu, davalı kooperatif açıkça hakkı kötüye kullandığını, müvekkillerinin hakkında alınan kararın Kooperatif Ana Sözleşmesine ve hakkaniyete açıkça aykırı olduğunu, davalı kooperatifin genel kurul kararını dayandırdığı bilgi ve iddialar da doğru olmadığını, Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile bir dava açıldığını, ancak bu dava müvekkillerinin lehine sonuçlandığını belirterek ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile; davalı Kooperatifin 18.04.2019 tarihinde yapılan (2018 yılına ait) olağan genel kurulunda müvekkillerim hakkında alınan 9. nolu kararın uygulanmasının durdurulmasına. davanın kabulüne, davalı Kooperatifin 18.04.2019 tarihinde yapılan (2018 yılına ait) olağan genel kurulunda müvekkillerim hakkında alınan 9 nolu kararın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının , 07.04.2019 tarihli Kooperatif Genel Kurul Kararından 01.06.2019 tarihinde haberdar olduklarını iddia ederek, alınan kararın Kooperatif Ana Sözleşmesine ve hakkaniyete aykırı olduğu iddiasıyla 07.04.2019 tarihli Kooperatif Olağan Genel Kurulunda alınan 9 nolu kararın iptalini talep ettiğini, Kooperatifin, ihraç kararı verilip ihraç kararı kesinleşmeden yeni üye kaydı yapması mümkün olmadığından, davacıların haklarının derhal korunması için Tedbir Kararı verilmesini gerektirir bir durum söz konusu olmadığını, bu nedenle HMK.399/2 maddesi gereği davacı tarafın Tedbir Talebinin reddine, davacı talebinin hak düşümüne uğradığını, yasal şartları taşımadığını ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE YARGILAMANIN ÖZETİ:
Dava; 07/04/2019 tarihli kooperatif olağan genel kurulunda alınan 9 nolu kararın iptali istemine ilişkindir.
Uyuşmazlığın 07/04/2019 tarihli kooperatif olağan genel kurulunda alınan 9 nolu kararın iptali yada butlan koşullarının mevcut olup olmadığı hususunda olduğu anlaşılmıştır.
İstanbul Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğüne, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğüne yazılan müzekkereye cevap verilmiş, sicil kayıtlarının incelenmesinde; İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün ….sicil nosunda kayıtlı … ‘nin ….Mah. … Blok Sokak No: …. …./…. adresinde kayıtlı olduğu, 12/02/1986 tarihinde kurulduğu, şirket adresi itibariyle mahkememizin kesin yetkili bulunduğu görülmüştür.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; Dava, 07/04/2019 genel kurulun 9 nolu kararının iptali istemine ilişkindir.
Davacılar gündem maddelerinin tebliği edilmediğini iddia etmiş olup dosyadaki belge sunulan kayıtlardan 07 Nisan 2019 tarihinde yapılacak 2018 yılı Olağan Genel Kurul Gündemi davacı tarafa 27.02.2019 tarihinde, Kooperatif Ana Sözleşmesinin 28. Maddesi gereğince Taahhütlü Mektup şeklinde gönderilmiş ve davacılara tebliğ edildiği anlaşılmıştır. Toplantı Gündeminin 9. Maddesinde dava konusu 11. Blok yeri hakkında karar alınacağı yönünde gündem maddesi bulunmasına rağmen davacıların Genel Kurul Toplantı gününde halde toplantıya katılmadığı anlaşılmıştır. Ayrıca 07 Nisan 2019 tarihli 2018 yılı Olağan Genel Kurul Tutanağı 17.04.2019 tarihinde davacılara gönderilmiş ve tebliğ edildiği dosyaya sunulan PTT alındı belgesi, ve Toplu Gönderi Tevdi Listesi ile tebligatın yapıldığını gösterir PTT Gönderi Takip Çıkış belgelerinden anlaşılmıştır.
Davacı taraf Bakırköy ….. Noterliğinin 29.05.2019 tarihli ihtarnamesini 01.06.2019 tarihinde tebliğ aldığını, ihtarnamede 07.04.2019 tarihinde alınan Genel Kurul Kararının 9. Maddesinin tam metni bulunduğunu dilekçesinde belirtmiştir. Dava ise Genel Kurul Kararından 6 ay sonra ihtarname tebliğinden dört ay sonra eldeki davanın 05.10.2019 tarihinde açılmıştır.
Konuyu düzenleyen 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun “Kararların bozulması ve şartlar” başlığını taşıyan 53. Maddesi; Aşağıda yazılı kimseler kanuna, anasözleşme hükümlerine ve iyi niyet esaslarına aykırı olduğu iddiası ile Genel Kurul kararları aleyhine, toplantıyı kovalıyan günden başlamak üzere bir ay içinde, kooperatif merkezinin bulunduğu yerdeki mahkemeye başvurabilirler.demiştir.
Davacı taraf ihraç kararı alındığı iddiasıyla dava açmış ise de Davacıların uzun süredir bu tutumu, kooperatife ve dolayısıyla ortaklara zarar verdiğinden, bu husus 07/04/2019 tarihli genel kurulda gündem maddesi yapılarak genel kurulun bilgisine sunulmuş ve genel kurulca davacıların 6 ay içinde yükümlülüklerini yerine getirmemeleri halinde ortaklıktan ihraçlarına genel kurulca karar verilmiştir.
Davaya konu 07.04.2019 tarihinde yapılan 2018 yılına ait Olağan Genel Kurul Kararının 9. Maddesinde:
“Bu kişilere masrafları kendilerine ait olmak kaydıyla kooperatife ait eski ….. Blok tasdikli projesine uygun yeni proje yaptırmak, onaylatmak, inşaat izni almak ve inşaata fiilen başlamak için altı ay süre tanınmasına, taşınmaz Kooperatif adına kayıtlı olduğundan, Kooperatif Yönetim Kurulunun Belediye ve diğer kamu kurumlarında proje tasdiki, inşaat izni alınması ve sair resmi işlemlerin yapımı hususunda bu kişilere yardım etmek üzere yetkili kılınmasına, Kooperatif Yönetimi tarafından bu hususun yazılı olarak …, …., … ve …’a bildirilmesine, verilen süre içinde beton santrali faaliyetine son verip, Kooperatif tasdikli projesine uygun olarak inşaata başlamamaları halinde bu kişilerin kooperatif üyeliğinden ihracı ve ……Blok yerinin boşaltılması için gerekli idari, hukuki ve cezai her türlü yola başvurmak üzere Kooperatif Yönetim Kuruluna yetki ve görev verilmesine, Kooperatif projesine uygun inşaatı yapıp iskanını almaları şartıyla bağımsız bölüm tapularının … 12 bağımsız bölüm, … 12 bağımsız bölüm, … 17 bağımsız bölüm ve … 17 bağımsız bölüm olarak adlarına devir ve tesciline oy birliğiyle karar verildi.”yönünde karar alınmıştır.
Bilindiği üzere 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun ortaklıktan çıkarılma esasları ve itirazı düzenleyen 16.maddesinde;
“(Değişik birinci fıkra: 6/10/1988 -3476/4 md.) Kooperatif ortaklığından çıkarılmayı gerektiren sebepler anasözleşmede açıkça gösterilir. Ortaklar anasözleşmede açıkça gösterilmeyen sebeplerle ortaklıktan çıkarılamazlar.
Ortaklıktan çıkarılmaya yönetim kurulunun teklifi ile genel kurulca karar verilir. Anasözleşme,çıkarılanın genel kurula başvurma hakkı saklı kalmak üzere, bu hususta yönetim kurulunu da yetkili kılabilir.
Çıkarılma kararı gerekçeli olarak tutanağa geçirileceği gibi, ortaklar defterine de yazılır. Kararın onaylı örneği,çıkarılan ortağa tebliğ edilmek üzere, on gün içinde notere tevdi edilir. Bu ortak tebliğ tarihinden itibaren üç ay içinde itiraz davası açabilir. Tebliğ edilen karar, yönetim kurulunca verilmiş ise ortak, üç aylık süre içinde genel kurula da itiraz edebilir. Bu itiraz, ilk toplanacak genel kurula sunulmak üzere, yönetim kuruluna noter aracılığı ile tebliğ ettirilecek bir yazı ile yapılır. Genel kurula itiraz edildiği takdirde, yönetim kurulunun çıkarma kararı aleyhine itiraz davası açılamaz. İtiraz üzerine genel kurulca verilecek karara karşı itiraz davası hakkı saklıdır.
Üç aylık süre içinde,genel kurula veya mahkemeye başvurmak suretiyle itiraz edilmeyen çıkarılma kararları kesinleşir…” hükmü düzenlenmiştir. Buna göre 07/04/2019 tarihli genel kurulda gündem maddesi yapılarak genel kurulun bilgisine sunulmuş ve genel kurulca davacıların 6 ay içinde yükümlülüklerini yerine getirmemeleri halinde ortaklıktan ihraçlarına genel kurulca karar verilmiştir. Ortada şartlı olraak verilmiş bir karar olduğu gibi ayrıca bir ihraç kararı yükümlülükler yerine getirilmediği takdirde yeniden genel kurul kararı alınacağından gerçek anlamda alınmış bir ihraç kararı olmadığı anlaşılmıştır.
Davaya konu 9.maddedeki diğer hususlar bakımından ise usulüne uygun tebligat ve ilan katılımın ve toplantının yapıldığı görülmüş şeklen bir sakatlığın olmadığı anlaşılmakla yokluk hükümlerinin söz konusu olmadığı sabit olup butlan bakımından da yapılan incelemede 11. Blok tasdikli projesine uygun yeni proje yaptırmak, onaylatmak, inşaat izni almak ve inşaata fiilen başlamak için altı ay süre tanınmasına gibi yetkiler verilmesi yanında Kooperatif projesine uygun inşaatı yapıp iskanını almaları şartıyla bağımsız bölüm tapularının … 12 bağımsız bölüm, … 12 bağımsız bölüm, … 17 bağımsız bölüm ve … 17 bağımsız bölüm olarak adlarına devir ve tesciline yönünde karar aldıkları görülmüştür. Söz konusu kararların butlanla malul olduğu yönündeki talep yerinde görülmemiş ancak iptal edilebilirlik bakımından görülebilir bir karar olduğu anlaşılmıştır.
İptal kararlarının talep süresi bakımında ise 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 53. maddesine göre, çağrılmayan ortağa genel kurulda alınan kararlara red oyu vermesi ve muhalif kalıp, keyfiyeti tutanağa geçirtme koşulları aranmaksızın iptal davası açma hakkı bahşeder. Ancak, iptal davasının yukarıda anılan hüküm gereğince toplantıyı kovalayan bir aylık hak düşürücü süre içerisinde açılması ve bu davada da iptali istenen kararın aynı madde hükmüne göre yasaya, anasözleşmeye veya iyiniyet kurallarına aykırı olduğunun iddia edilip, kanıtlanmış olması gerekir. Davacı tarafından açılan bu davada davanın bir aylık hak düşürücü süre içerisinde açılmadığı belirlenmiş olup, tüm bu nedenlerle; alınan kararın içeriği bakımından yokluk nedeni bulunmadığı ve iptal edilebilirlik yönünden ise HMK’nın 114/2. madde hükmü yollamasıyla 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 53. maddesindeki davanın bir aylık hak düşürücü süre içerisinde açılmasına yönelik dava şartının gerçekleşmediğinden davanın hak düşürücü süre sebebiyle reddine ilişkin karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE SEBEBİYLE REDDİNE,
2-Harçlar Tarifesi uyarınca hesaplanan 44,40-TL maktu red harcının davacı tarafından peşin yatırılan harçtan mahsubuna, başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince davalı lehine tayin ve takdir olunan 2.725,00-TL maktu vekalet ücretinin davacılardan alınarak kendini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
4-Kullanılmayan gider avansının HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
5-HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğine,
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ila 360’ncı madde hükümleri uyarınca, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı, oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.19/12/2019

Başkan …
¸
Üye …
¸
Üye …
¸
Katip …
¸