Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/723 E. 2020/770 K. 19.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/723 Esas
KARAR NO : 2020/770

DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/10/2019
KARAR TARİHİ : 19/10/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 13/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili tarafından Bakırköy …. İcramüdürlüğü’nün …. E. Sayılı dosyasında yapılan takibe davalı tarafından itiraz edildiğini, ve itiraz üzerine takip durduğunu, itirazın tamamının haksız ve kötü niyetli olduğunu, müvekkili ile davalı mimari işler ile ilgili olarak 21.03.2018 tarihli sözleşme yapıldığını, müvekkilinin buna ilişkin olarak davalıya banka kanalıyla 5000-tl avans yatırdığını, ancak davalının sözleşmede yazan hiçbir işi yerine getirmediğini ve sözleşme kendilinden son bulduğunu, hali hazırda mimarı projenin tamamının başka bir kişi tarafından yapıldığını, bunun üzerine müvekkilinin ödediği avansı davalıdan talep etmiş ancak davalı ödemekten imtina ettiğini, akabinde yapılan icra takibinede mesnetsiz bir şekilde itiraz edildiğini, bu nedenlerle, borçlunun icra takibine yaptığı itirazının iptaline, takibin Bakırköy …. İcra müdürlüğü’nün …. sayılı dosyası üzerinden devamına, takip dosyasında belirtilen işlemiş yasal faiziyle ödemeye ve takip konusu alacağın % 20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı ile müvekkili arasında 21/03/2018 tarihinde “Mimarlık Hizmetleri Sözleşmesi” imzalandığını, davacının maliki olduğu … ili …. ilçesi … Mah. … ada … parselde yapılacak inşaatın mimari projesi, statik projesi, elektrik tesisatı projesi sıhhi tesisat projesi ve ısı yalıtım projesi, harita aplikasyonu ve harita, t.u.s yola terk işlemi, iskan ruhsatı alımının yapılması olarak belirlendiği, tüm projelerin bedeli olarak davacının müvekkile 17.500-TL ödemeyi kabul ettiğini, davacının 23/03/2018 tarihinde … Bankasından müvekkiline 5000-TL gönderdiğini, davacı işlerinin resmi kurum ve kuruluşlarına takibi için Büyükçekmece …. Noterliği kanalı ile vekaletnameyi verdiğini, davacının tek taraflı olarak müvekkile bir fesih ihbarda bulunmadan işlerini takibi için verdiği vekaletnameden azlederek iş yapmasını engellediği, davacının haksız fesih ile müvekkili mağdur ettiğini, bu nedenle davanın reddini, %20 ‘den az olmamak kaydı ile kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, taraf beyanları ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4.maddesinde hangi işlerin ticari dava olarak nitelendirilecekleri belirlendikten sonra anılan kanunun 5.maddesinde ticaret mahkemelerinin kuruluşu ve hangi mahkemelerin ticaret mahkemesi sıfatıyla bakacağı belirlendikten sonra asliye ticaret mahkemesi ile asliye ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu belirtilmiştir.
Ticari davaları, mutlak ticari davalar, nisbi ticari davalar, yalnızca bir ticari işletmeyle ilgili olmasına rağmen ticari nitelikte kabul edilen davalar olmak üzere üç grubta toplamak mümkündür.
Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın ticari sayılan davalardır. Mutlak ticari davalar, 6102 sayılı TTK’nın 4/1. maddesinde bentler halinde sayılmıştır. Bunların yanında Kooperatifler Kanunu (m.99), İcra İflas Kanunu (m.154), Finansal Kiralama Kanunu (m.31), Ticari İşletme Rehni Kanunu (m.22) gibi bazı özel kanunlarda belirlenmiş ticari davalar da bulunmaktadır. Bu guruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartlar aranmaz. TTK’nın 4/1. bendinde sınırlı olarak sayılan davalar arasında yer alması veya özel kanunlarda ticari dava olarak nitelendirilmesi yeterlidir. Bu davalar kanun gereği ticari dava sayılan davalardır.
Nispi ticari davalar, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması halinde ticari nitelikte sayılan davalardır. 6102 sayıl TTK’nın 4/1. maddesine göre, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır. Bu hükme göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi, hem de iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira; Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
Üçüncü grup ticari davalar, yalnızca bir tarafın ticari işletmesini ilgilendiren havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davalardır. Yukarıda açıklandığı üzere bir davanın ticari dava sayılması için kural olarak ya mutlak ticari davalar arasında yer alması ya da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bulunması gerekirken havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davaların ticari nitelikte sayılması için yalnızca bir yanın ticari işletmesiyle ilgili olması TTK’da yeterli görülmüştür.
Mahkememizce yapılan araştırma sonucunda davalının tacir olmadığı, yine davanın eser sözleşmesinden kaynaklı alacağın ödenmemesi olduğu, taraflardan birinin tüketici, diğer tarafın sağlayıcı/hizmet veren oldukları, bu haliyle uyuşmazlığın Tüketici mahkemesinde görülmesi gerektiği anlaşılmakla aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının açtığı davada,mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla;açılan davanın, HMK’nun 115/2.maddasi uyarınca aynı kanunun 114/1-(c) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden REDDİNE,mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-6100 Sayılı HMK’nun 20. maddesi gereğince taraflardan birinin görevsizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmelerinin gerektiğin, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin İHTARATINA,
3-HMK’nun 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın görevli Bakırköy TÜKETİCİ Mahkemesi’ne tevzi edilmek üzere Bakırköy Hukuk Mahkemeleri Tevzi Müdürlüğü’ne GÖNDERİLMESİNE,
4-Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili ve görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’ nun 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin İHTARATINA,
5-Harç ve masrafların görevli mahkemede nazara ALINMASINA,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı.19/10/2020

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza