Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/691 E. 2021/1111 K. 18.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/691 Esas
KARAR NO : 2021/1111

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/09/2019
KARAR TARİHİ : 18/11/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 10/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili şirket ile borçlu … şirketi arasında ticari ilişkinin söz konusu olduğunu, müvekkili şirketin borçlu şirkete muhtelif birçok sipariş verdiğini, müvekkili şirketin üzerine düşen yükümlülüğü ifa ettiğini, yasalardan ve ticari ilişkiden doğan tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini, ticari ilişkiden doğan borç, davalı tarafından müvekkil şirkete ödenmediğini, davalı tarfından işbu bedellerin müvekkil şirkete iade edilmemesi sebebi ile davalının müvekkil şirkete 117.957,84-Euro cari hesap alacağı nedeniyle Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyasından ve 156.542,37-TL cari hesap alacağı nedeniyle Büyükçekmece … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasından takip başlatıldığını, arabuluculuk toplantısı gerçekleştirildiğini, iki toplantıda da taraflar arasında uzlaşma sağlanamadığını, davalının yaptığı itirazın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, bu nedenlerle Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyası ile Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası’na davalı borçlu tarafından yapılan itirazların iptaline, %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının davası haksız olduğunu, yersiz ve dayanaksız ve hatta yatırım yaparak iş kuran yabancı sermaye düşmanlığı yapan bir dava olduğunu, davalı müvekkil …. Giyim AŞ, Danimarka menşeeli bir şirket olduğunu, halihazırda yaklaşık 400 adet personeli olduğunu, Avrupa’da bilinen bir marka olduğunu, hiçbir vergi veya SGK borcu olmadığını, davacının dava dilekçesinde “ticari ilişki” den bahsettiğini, ticari İlişkinin içeriği mevcut olmadığını, davacının iddiasını genişletmesine muvafakat etmediğimizi ve etmeyeceğimizi de beyan ettiklerini, davalı Müvekkil Şirketin, davacı … Tekstil’e bir borcu mevcut olmadığını, müvekkil şirketin tüm alım ve satımlarını yazılı sözleşme ile yapmakta olduğunu, müvekkil şirketin …. Tekstil’den kumaş alımı konusunda da fiyat anlaşması yaptığını ve siparişini verdiğini, müvekkil Şirket tarafından da ödemeleri yapıldığını, … Tekstilin 2018 yılı Ağustos ayında baş gösteren döviz artışını bahane ederek yersiz fatura kesildiğini, Bu faturaların kabul edilmediğini, iade faturası kesildiğini ve davacıya gönderildiğini, davacının Yazılı Sözleşmeye aykırı bu talebi kabul görmeyince, icra takibi başlatıldığını, İcra takiplerine haklı olarak itiraz edildiğini ve takiplerin durduğunu, davacının İstanbul icra Müdürlüklerinden yaptığı takibe, yetki ve borca itirazları doğrultusunda, Büyükçekmece icra Müdürlüğünden icra takiplerini yeniden başlattığını, bu anlamda, davacı haksız takip yaptığının bilincinde olması vesileyle %20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesi gerektiğini, bu nedenlerle davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE YARGILAMANIN ÖZETİ;
Dava; davacının, davalı ile olan ticari ilişki dolayısıyla oluşan cari hesap alacağının tahsili amacıyla yürüttüğü takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; ticari alım satım ilişkisinden dolayı davacının davalıdan takibe konu faturalardan kaynaklanan alacağının bulunup bulunmadığı, var ise miktarının tespitinden kaynaklandığı tespit edilmiştir.
Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı (davacı) … Tekstil Bilgisayar Gıda Paz. San. Ve Dış. Tic. Ltd. vekili vasıtası ile 23.03.2019 tarihinde borçlu (davalı) … Giyim San. A.Ş aleyhine Büyükçekmece .. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile cari hesap alacağını dayanak göstererek, 153.227,00 TL asıl alacak, 3.315,37 TL Takip öncesi faiz olmak üzere toplam 156.542,37 TL alacak, takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek yıllık %9,75 ticari reeskont faizi, icra, harç ve giderleri ile avukatlık ücreti birlikte tahsili amacıyla takibe geçtiği, davalı borçlunun itiraz dilekçesinde; davalının takip konusu alacağa ilişkin olarak hiçbir borcunun bulunmadığını, bu nedenle borca, ferilerine ve yetkiye itiraz ettiği ve borçlunun yapmış olduğu vaki itirazı üzerine takip durduğu anlaşılmıştır.
İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı (davacı) … Tekstil Bilgisayar Gıda Paz. San. Ve Dış. Tic. Ltd. vekili vasıtası ile 28.03.2019 tarihinde borçlu (davalı) … Giyim San. A.Ş aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile cari hesap alacağını dayanak göstererek, 116.109,63 Euro asıl alacak, 1.848,21 Euro takip öncesi faiz olmak üzere toplam 117.957,84 EUR alacak, takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek yıllık %7 Euro akdi faiz, icra, harç ve giderleri ile avukatlık ücreti birlikte tahsili amacıyla takibe geçtiği, davalı borçlunun itiraz dilekçesinde; müvekkilin faaliyet adresinin Esenyurt/İSTANBUL olduğundan Büyükçekmece İcra Müdürlükleri’nin yetkili olduğunu, davalının takip konusu alacağa ilişkin olarak hiçbir borcunun bulunmadığını, bu nedenle borca, ferilerine ve yetkiye itiraz ettiği, borçlunun yapmış olduğu yetki itirazı üzerine takibe Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile devam edildiği, Büyükçekmece … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası celp edilmiş, incelenmesinde; Alacaklı (davacı) … Tekstil Bilgisayar Gıda Paz. San. Ve Dış. Tic. Ltd. vekili vasıtası ile 19.04.2019 tarihinde borçlu (davalı) …. Giyim San. A.Ş aleyhine Büyükçekmece .. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile cari hesap alacağını dayanak göstererek, 116.109,63 Euro asıl alacak, 1.848,21 Euro fiili ödeme tarihi faiz olmak üzere toplam 117.957,84 Euro alacak, takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek yıllık %7 Euro akdi faiz, icra, harç ve giderleri ile avukatlık ücreti birlikte tahsili amacıyla takibe geçtiği, davalı borçlunun itiraz dilekçesinde; müvekkilin takip konusu alacağa ilişkin olarak hiçbir borcunun bulunmadığını, bu nedenle borca, ferilerine ve yetkiye itiraz ettiği, borçlunun yapmış olduğu vaki itirazı üzerine takip durduğu, itirazın yasal 7 günlük sürede yapıldığı, işbu itirazın iptali davasının da 1 yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
20.10.2020 tarihli raporda ; davacı defterlerinin TTK. Ve V.U.K. na göre tutulduğu ve sahibi lehine delil niteliğine haiz olduğu, davacı yan kendi defterlerine göre takipler tarihi itibariyle davalıdan 615.709,06 TL Alacaklı durumda olduğu, davalı defterlerinin TTK. Ve V.U.K na göre tutulduğu ve sahibi lehine delil niteliğine haiz olduğu, davalı yan kendi defterlerine göre takip tarihi itibariyle davacıya 491.006,47 TL borçlu durumda olduğu, taraf defterlerinin karşılaştırılması sonucunda; taraflar arasındaki farkın 124.702,59 TL olduğu, bu farkın 44.488,34 TL tutarındaki kısmın davacı defterlerinde kayıtlı olup, davalı defterlerinde kayıtlı olmayan ödemelerden, 169.086,23 TL tutarındaki kısmının ise davalı tarafından davacıya düzenlenen iade faturalarının davacı defterlerinde kayıtlı olmamasından kaynaklandığı, gerek ödemeler ve gerekse iade faturaları dosyada mevcut olmadığından bu yönde tespit yapmanın mümkün olmadığı, bu nedenle bu aşamada davacının talebinin mümkün olduğu, yapılan tespitler ışığında davacının; Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası için takip tarihi itibari 23.03.2019 ile davalıdan talep edebileceği tutarın 153.227,00 TL olabileceği, Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası için takip tarihi itibari 25.03.2019 ile davalıdan talep edebileceği tutarın 116.109,63 Euro olabileceği ve bu tutarın takip tarihi itibariyle TL karşılığının (116.109,63 Euro x 6,2630=) 727.194,61 TL olabileceği; bununla birlikte davalı tarafından davacıya takip tarihinden sonra 35 adet faturanın tanzim edilmiş olduğu, ancak söz konusu faturaların takip tarihlerinden sonraki döneme ait olduğu görüldüğünden bu yöndeki hukuki değerlendirmenin Sayın Mahkemenize ait olduğu, şartları oluşmadığından davacının faiz taleplerinin bu aşamada mümkün olmadığı sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
22.03.2021 tarihli ek raporda; taraflar arasındaki farkların ticari ilişki döneminde davalı tarafından düzenlenen ve rapor içerisinde detaylı bir şekilde belirtilen faturalardan kaynaklandığı, farkların oluşmasına sebep iade faturalarına konu ürünlerin davacıya teslimine ilişkin herhangi bir veriye rastlanmadığı, bununla birlikte davalı tarafından düzenlenen fiyat farkı ve reklamasyon açıklamalı faturaları takip tarihinden yaklaşık olarak 5 ay sonra düzenlendiği ayrıca her ne kadar davalı tarafından fiyat farkı ve reklamasyon gelirleri açıklamalı faturalar için 1 klasör içerisinde mail yazışmaları ve sipariş formları sunulmuş ise de söz konusu sipariş formları ve mail yazışmaları ile düzenlenen fiyat farkı ve reklamasyon faturalarının uyumlu olup olmadığı hususu teknik bir bilgi gerektiğinden bu hususa ilişkin herhangi bir tespit yapılamaması nedeniyle davalının bu faturalar yönünden taleplerinin bu aşamada ispata muhtaç olduğu, Reklamasyon ve fiyat farkı faturalarının düzenlenip düzenlemeyeceğine ilişkin teknik bilirkişi ataması hakkında takdirin mahkemeye ait olduğu, yapılan tespitler ışığında davacının; TL hesabından; 153.227,00 TL alacaklı olduğu, USD hesabından ; 3.569,80 USD alacaklı olduğu, bu tutarın Euro hesabı içerisinde takibe konu edildiği ve 25.03.2019 tarihi itibariyle Euro karşılığının 3.150,52 Euro olarak hesaplandığı, Euro hesabından; 111.928,20 Euro alacaklı olduğu, buna göre davacının; Büyükçekmece … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası için takip tarihi itibari 23.03.2019 ile davalıdan talep edebileceği tutarın 153.227,00 TL olabileceği, Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası için takip tarihi itibari 25.03.2019 ile davalıdan talep edebileceği tutarın (115.498,00 Euro x 6,2630=) 723.363,97 TL olabileceği; şartları oluşmadığından davacının faiz taleplerinin bu aşamada mümkün olmadığı sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Gelen mali müşavir bilirkişi ek ve kök raporu uyuşmazlığı irdelemekten uzak, yetersiz, hüküm verilmeye elverişli bulunmayan raporlar sunması sebebi ile dosyanın yeni mali müşavir bilirkişi …’a tevdii ile davalının itirazlarının tek tek değerlendirilmesi, ayrıca davacının kur farkı ve fiyat farkına dayalı ayrıca işlemiş faiz talep edip edemeyeceği edebilecek ise miktarının tespiti bakımından tüm dosya kapsamına göre Büyükçekmece … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası da incelenerek ayrıntılı, gerekçeli, hükme ve denetime elverişli rapor düzenlenmesinin istenilmesine karar verilmiş, 28/09/2021 tarihli raporda; dava konusunun, davacının, davalı ile olan ticari ilişki dolayısıyla oluşan cari hesap alacağının tahsili amacıyla yürüttüğü takibe yapılan itirazın iptali talebinden ibaret olduğu , davacının 2016, 2017, 2018 ve 2019 yılları ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, davacının ticari defterlerine göre; takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 120- Alıcılar (TL) hesap koduna göre 153.290,60 TL alacaklı, 120 – Alıcılar (USD) hesap koduna göre 3.569,83 USD alacaklı ve 120 – Alıcılar (Euro) hesap koduna göre 116.109,64 Euro alacaklı olduğu, davalının 2016, 2017, 2018 ve 2019 yılları ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, davalının ticari defterlerine göre; takip tarihi itibariyle davalının davacıya 320.01.0241.00 (TL) hesap koduna göre 153.227,00 TL borçlu, 320.01.0241.01 (USD) hesap koduna göre borcunun bulunmadığı ve 320.01.0241.02 (Euro) hesap koduna göre 95.923,73 Euro borçlu olduğu, taraflar arasındaki cari hesap hareketleri kapsamında; TL hesap hareketleri incelendiğinde, taraf ticari defterlerinin takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 153.227,00 TL alacaklı olduğu noktasında uyumlu olduğu, USD hesap hareketleri incelendiğinde, taraf ticari defterleri arasındaki farkın 3.569,83 USD olduğu, bu farkın davalı tarafından davacı şirkete düzenlenen 4 adet toplam 3.569,81 USD bedelli fiyat farkı faturalarının davacı şirket ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı, Euro hesap hareketleri incelendiğinde, taraf ticari defterleri arasındaki farkın 20.185,91 Euro (116.109,64 Euro – 95.923,73 Euro) olduğu, bu farkın davalı tarafından davacı şirkete düzenlenen 13 adet toplam 21.462,54 Euro bedelli fiyat farkı faturalarının ve 10.000,00 Euro bedelli ödemenin davacı şirket ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı, davalı tarafından davacı şirkete düzenlenen fiyat farkı faturalarına ilişkin olarak davalı tarafça dosyaya sunulan evraklar incelendiğinde; taraflar arasında fiyat farkına ilişkin akdedilmiş bir sözleşme bulunmadığı gibi dosyaya sunulu mail yazışmalarının salt davalı tarafından gönderilmiş olduğu, davanın kabulüne ilişkin herhangi bir mail cevabı bulunmadığı, tüm bunların yanı sıra fiyat farkına ilişkin taraflar arasında daha önce bir teamülün de bulunmadığı hususları hep birlikte nazara alındığında davalının düzenlemiş olduğu fiyat farkı faturalarının ispata muhtaç olduğunu, neticeten; davacı şirketin USD bazında olan alacağı dahil olmamak üzere taleple bağlılık ilkesi gereği Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası kapsamında davacının davalıdan takip tarihi itibariyle 153.227,00 TL alacaklı olduğu, Büyükçekmece … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası kapsamında takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 116.109,64 Euro alacaklı olduğu, davacının Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün … Euro ve Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyaları kapsamında takip tarihinden önce davalıya bir ödeme ihtarının bulunmadığından takip öncesi işlemiş faiz hesabı yapılmadığı kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Yapılan yargılama, toplanan ve sunulan deliller, icra dosyası, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; ticari alım satım ilişkisinden dolayı davacının davalıdan takibe konu faturalardan kaynaklanan alacağının bulunup bulunmadığı, var ise miktarının tespitinden kaynaklandığı tespit edilmiştir.
Ticari defter ve belgelerin sahibi lehine delil teşkil etmesi, tacirin tutmakla yükümlü olduğu ticari defterlerin kendisi lehine kanıt teşkil etmesi, her iki tarafın da defter tutma yükümlüsü olmasına , uyuşmazlığın her iki tarafında defterlerine kaydetmesi gereken ticari bir işle ilgili olmasına , tutulması gereken tüm defterlerin tutulmuş olmasına, defterlerin usulüne uygun tutulmasına ve onaya tabii defterlerin onaylatılmış olmasına, defterlerdeki kayıtların birbirini teyit etmesine, defterlere dayanarak ispat edilmek istenen iddianın da karşı taraf delillerince çürütülememiş olmasına, defterlerine dayanan tarafın yemin etmiş olmasına bağlıdır.(BAHTİYAR, M., Ticari Defterlerin Hukuki Önemi ve Sahibi Lehine Mahkemede Delil Olma Şartları, Makaleler II, s. 71 vd; ARKAN, s. 330 vd.)
HMK. 219. maddesine (HUMK. 326) göre her iki taraf kendi ellerindeki vesikaları (belgeleri) mahkemeye ibraz etmek zorundadır. Bir davada ispat yükü kendisine ait olan tarafın, başka delillerle birlikte karşı tarafın ticari defterlerine de dayandığı, eş söyleyişle, delillerini karşı tarafın ticari defterlerine hasretmediği hallerde karşı tarafın kendi defterlerini mahkemeye ibraz etmesi ya da bundan kaçınmasına bağlanması gereken hukuksal sonuçlar HMK. 219. ve ardından gelen maddelerindeki konuya ilişkin genel düzenlemelere tabidir.Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun kararlarında da açıklandığı üzere HMK. 220. maddesi, bir tarafın, mahkemece kendisine verilen süre içerisinde ilgili belgeyi ibraz etmemesi halinde, mahkemenin, o tarafın maksadını gözeterek, diğer tarafın o belgeye ilişkin açıklamasını kabul edebileceğini öngörmektedir. Önemle vurgulanmalıdır ki HMK. 220. (HUMK. 330, 331, 332 ) maddesindeki bu hüküm, taraflardan birinin delillerini salt karşı tarafın ticari defterlerine hasretmediği hallerde, ticari defterlerin mahkemeye sunulması bakımından da uygulanır. Eş söyleyişle, belirtilen bu durumda ticari defterlerde HMK. 219. ve sonraki maddeleri anlamında “belge” niteliğindedir.
Toplanan deliller iddia ve savunmaya göre uyuşmazlık davacının düzenlediği faturalardan dolayı alacaklı olup oladığı davalının savunmasına göre fiyat farkı uyuşmazlığı bulunup bulunmadığı noktasındadır.
Davalı, davacı taraf, müvekkil şirketin siparişlerini Erbaa’da bulunan fabrikaya teslim ettiği ürünlerle birlikte gönderdiğinden fiyat farklarının tespiti, ancak Faturaların müvekkil şirketin İstanbul’daki merkezine ulaşmasından sonra fark edilmiştir yönündeki savunmasına göre davalı tarafın faturalara konu malı teslim aldığı ve faturadaki birim fiyata ve içeriğine 8 günlük itiraz süresi için de itiraz etmediği anlaşılmıştır. Bu durumda Faturayı alan kişi 8 gün içerisinde faturanın kendisine ya da fatura içeriğine itiraz etme hakkına sahiptir. Faturayı alan kişi bu itirazı gerçekleştirmişse bu takdirde ispat yükü fatura düzenleyen tacire geçerek, düzenleyenin faturanın sözleşme koşullarına göre düzenlediğini ispat etmesi gerekecektir. Faturayı alan kişi 8 günlük süre içerisinde faturaya itiraz etmemişse kanun hükmünde faturayı alan kişinin fatura içeriğini kabul etmiş sayılacağı belirtildiğinden bu durum düzenleyen lehine karine teşkil edecektir. Ancak bu karine aksi ispat edilebilir bir nitelikte olup, fatura içeriğinin mutlak kabul edildiği olarak adlandırılmamalıdır. Faturayı alan kişi süresi içerisinde faturaya itiraz etmemişse mahkemede fatura içeriğinin doğru olmadığını yazılı delilerle, ticari defterlerle, taraflar arasındaki sözleşme yazılı şekilde gerçekleştirilmişse bu sözleşmenin sunulması ile de gerçekleştirebilecektir. Faturaya itiraz edilmemiş olması, düzenleyen tacir lehine yazılı delil oluşturmakta ve düzenleyen taciri ispat yükünden büyük ölçüde kurtarmaktadır. Dosya kapsamına göre davalının icra takip tarihinden sonraki dönemde dahil farkların oluşmasına sebep iade faturalarına konu ürünlerin davacıya teslimine ilişkin herhangi bir veriye rastlanmadığı, bununla birlikte davalı tarafından düzenlenen fiyat farkı ve reklamasyon açıklamalı faturaları takip tarihinden yaklaşık olarak 5 ay sonra düzenlendiği ayrıca her ne kadar davalı tarafından fiyat farkı ve reklamasyon gelirleri açıklamalı faturalar için davalının bu faturalar yönünden taleplerinin bu aşamada ispata muhtaç olduğu dikkate alındığında davalının iade faturası düzenlemeleri yerinde görülememiştir. Davalı taraf taraf düzenlediği faturalarda taraflar arasındaki mutabakatın dışına çıkarak teslim ettikleri her bir malın birim fiyatını değiştirip yükselterek fatura düzenlemiştir iddiası kapsamında iade faturalarını düzenlemiş davacı taraf ise bu faturaları yeniden davalıya iade etmiş olup davalı taraf fiyat farkı oluştuğu iddiasını ispata yarar delil aksini ispat edemediğinden tarafların defter ve kayıtları incelenerek takip tarihi itibariyle alacak borç durumunun tespiti gerekmiştir. Ayrıca davalının takip tarihinden sonra düzenlediği iade faturaları da değerlendirmeye esas alınmamıştır mahkememiz takip tarihindeki tespitlerle bağlıdır.
Davacının ticari defterlerine göre; takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 120- Alıcılar (TL) hesap koduna göre 153.290,60 TL alacaklı, Davalının 2016, 2017, 2018 ve 2019 yılları ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu Davalının ticari defterlerine göre; takip tarihi itibariyle davalının davacıya 320.01.0241.00 (TL) hesap koduna göre 153.227,00 TL borçlu her iki tarafın da ticari defter ve kayıtları ile sabit olduğundan TL cinsinden alacak yönünden davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Yabancı para Euro cinsinden alacak talebi yönünden ise fatura belge kayıtlara defter incelemesine göre de SÜR hesap hareketleri incelendiğinde, taraf ticari defterleri arasındaki farkın 20.185,91 EURO (116.109,64 EURO – 95.923,73 EURO) otduğu, bu farkın davalı tarafından davacı şirkete düzenlenen 13 adet toplam 21.462,54 EURO bedelli fiyat farkı faturalarının ve 10.000,00 EURO bedelli ödemenin davacı şirket ticari defterlerinde kayıtlı olmamasında kaynaklanmasının sebebi, davalının ödeme dekontu sunduğu 10000 USD’nin hatlı olarak USD olmasına rağmen defterlerinde EURO cinsiden borç düşümü yapılarak kayıtlarına alması nedeniyle davalının son sunduğu dekont Euro cinsinden borca mahsup sayılmamış olup 21462,54 bedelli iade faturalarının dayanağı da davalı tarafça ispat edilemediğinden davacı alacağından mahsup yoluna gidilemeyeceğinden sonuç olarak … E. Sayılı dosyası kapsamında takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 116.109 64 Euro alacaklı olduğu anlaşılmıştır.şlemiş faiz bakımından ise 6098 sayılı Borçlar Kanunun 117. maddesinde bu hüküm ”Muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarıyla temerrüde düşer” şeklinde düzenlenmiştir. Temerrüt, ya bir ihtar ile ya da dava açılması vs. suretiyle gerçekleşir. Davacının işlemiş faiz talebi davalının takip tarihi öncesinde temerrüde düşürüldüğü ispat edilemediğinden işlemiş faiz talebi yerinde görülememiştir.
Davacı tarafça, müvekkilin tespit edilen alacağı tutarında ihtiyati haciz niteliğinde ihtiyati tedbir kararı verilmesi talep edilmiştir.
İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için İİK’nın 257. maddesindeki şartların oluşması gerekir. İİK’nın 257/1. maddesine göre, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı ihtiyati haciz talebinde bulunabilir.
İİK’nın 258/1. maddesi hükmüne göre ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için mahkemenin ”alacağın varlığı hakkında kanaat edinmiş olması” yeterlidir. Mahkemenin ”alacağın varlığına kanaat edinmiş olmasından” anlaşılması gereken alacağın usul hukuku kurallarına göre kesin veya tam olarak ispat edilmesi değildir. Diğer hukuki himaye tedbirlerinde olduğu gibi ihtiyati hacizde de amaç davaya ilişkin yargılamadan farklı olarak, maddi hukuka dayanan hak bakımından nihai bir karar verip, uyuşmazlığı esastan sona erdirmek değildir. Yani ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için ispat gerekmez, yaklaşık ispat için delil sunulması yeterli olup, alacaklının ilişkisinin varlığını ve muaccel olduğunu tam ve kesin olarak ispat etmesi aranmamaktadır. (Yargıtay 19. HD 2016/18235 E. 2018/731 K.)
Tüm bu nedenlerle; davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile; Davalının Büyükçekmece … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptaline, takibin asıl alacak olan 153.227,00 TL olarak devamına, davacının işlemiş faiz talebinin reddine, asıl alacağa davacının takip talebindeki miktarı aşılmamak üzere takip tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine, asıl alacağın %20’sine tekabül eden 30.645,40 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, şartları oluşmaması nedeniyle davalının kötüniyet tazminat talebinin reddine, davalının Büyükçekmece … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptaline, takibin asıl alacak 116.109,63 Euro olarak devamına, davacının işlemiş faiz talebinin reddine, asıl alacağa 3095 sayılı Yasanın 4/a hükmü uyarınca yabancı para alacağına ilişkin devlet bankalarınca EURO cinsi 1 yıl vadeli mevduat hesabına uygulanan en yüksek faizi işletilmesine, asıl alacağın %20’sine tekabül eden Euronun takip tarihindeki kuru esas alınarak 141.567,83 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, şartları oluşmaması nedeniyle davalının kötüniyet tazminat talebinin reddine, davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin kabulüne, İİK.nun 257/1 maddesi gereğince 153.227,00 TL ve 116.109,63 Euro alacaklar için kanuni kısıtlamalar da gözetilerek davalının menkul, gayrimenkul ve üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine borca yetecek miktarda ihtiyati haciz konulmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN KISMEN KABULÜ KISMEN REDDİ İLE;
1.a)Davalının Büyükçekmece .. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptaline, takibin asıl alacak olan 153.227,00 TL olarak devamına, davacının işlemiş faiz talebinin reddine,
b)-Asıl alacağa davacının takip talebindeki miktarı aşılmamak üzere takip tarihinden itibaren avans faizi İŞLETİLMESİNE,
c)-Asıl alacağın %20’sine tekabül eden 30.645,40 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak DAVACIYA ÖDENMESİNE,
d)-Şartları oluşmaması nedeniyle davalının kötüniyet tazminat talebinin reddine,
2.a)Davalının Büyükçekmece … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptaline, takibin asıl alacak 116.109,63 Euro olarak devamına, davacının işlemiş faiz talebinin reddine,
b)-Asıl alacağa 3095 sayılı Yasanın 4/a hükmü uyarınca yabancı para alacağına ilişkin devlet bankalarınca EURO cinsi 1 yıl vadeli mevduat hesabına uygulanan en yüksek faizi işletilmesine,
c)-Asıl alacağın %20’sine tekabül eden Euronun takip tarihindeki kuru esas alınarak 141.567,83 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak DAVACIYA ÖDENMESİNE,
d)-Şartları oluşmaması nedeniyle davalının kötüniyet tazminat talebinin reddine,
3-Davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin kabulüne,
-İİK.nun 257/1 maddesi gereğince 153.227,00 TL ve 116.109,63 Euro alacaklar için kanuni kısıtlamalar da gözetilerek davalının menkul, gayrimenkul ve üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine borca yetecek miktarda İHTİYATİ HACİZ KONULMASINA,
-İİK’nun 259/2 maddesi uyarınca alacak ilama bağlı olduğundan teminat alınmasına yer olmadığına,
4-Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 60.477,89-TL karar ve ilam harcından davacı tarafından peşin yatırılan 11.025,74 TL harç ile icrada yatırılıp mahsup edilen 3.555,78 TL+782,71 TL harcın mahsubuna, bakiye ‭45.113,66 TL karar ve ilam davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
5-Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL başvurma harcı, 11.025,74 TL peşin harç, icrada yatırılıp mahsup edilen 3.555,78 TL+782,71 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Arabuluculuk sonuç tutanağı tarihi itibariyle yürürlükte bulunan tarifeye göre tahakkuk eden 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davanın kabul edilen miktarı dikkate alınarak davacı yararına tayin ve takdir olunan 61.317,23 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davanın reddedilen miktarı dikkate alınarak davalı yararına tayin ve takdir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Davacı tarafından sarf edilen 242,90 TL tebligat ve müzekkere gideri, 2.500,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam‭ 2.742,9‬0 TL yargılama giderinin davanın kabul oranı dikkate alınarak takdiren 2.699,20 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
10-Davalı tarafından sarfedilen 200,00 bilirkişi yol giderinden oluşan yargılama giderinin davanın red oranı dikkate alınarak takdiren 3,18 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, kalan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
11-Kullanılmayan gider avansının HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra davacıya İADESİNE,
12-HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara TEBLİĞİNE,
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ila 360’ncı madde hükümleri uyarınca, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.18/11/2021

Başkan …
¸e-imza
Üye …
¸e-imza
Üye …
¸e-imza
Katip …
¸e-imza