Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/680 E. 2021/47 K. 20.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/680 Esas
KARAR NO : 2021/47

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/09/2019
KARAR TARİHİ : 20/01/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 22/01/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirket ile davalı şirket arasında 07/06/2018 ile 23/05/2019 tarihleri arasında ticari ilişkiden doğan borcun 15.428,06 TL sinin davalı şirketçe ödenmediğini, davalı şirket ile yapılan görüşmelerden sonuç alınamaması üzerine alacak üzerine icra takibine başlandığını, davalının yetki ve borca yönelik itiraz ettiğini, yetki itirazının hukuki temelden yoksun olduğunu, borca yönelik itirazlarının haksız olduğunu, alacaklarının davalıya gönderilen fatura ve irsaliyelere bağlı mal sevkiyatı ile sabit olduğunu, bunun üzerine arabuluculuğa başvurulduğunu, anlaşma sağlanamadığını, bu nedenlerle haksız itirazın iptali ile takibin devamına, davalı tarafın %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına çarptırılmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; takibin yetkisiz icra dairesinde başlatıldığını, davanın da yetkisiz mahkemede açıldığını, yetkili yerin İstanbul Ticaret Mahkemeleri olduğunu, esasa geçilmeden yetkisizlik kararı verilmesi gerektiğini, müvekkil ile davacı taraf arasında herhangi bir yazılı veya sözleşme bulunmadığını, ödeme emri gönderilmeden dava dilekçesinde de belirtildiği üzere arabuluculuk başvurusu yapılarak huzurdaki davanın ikame edildiğini, ancak yargıtayın ilke kararları gereği de itirazın iptali davasının görülebilmesi için yetkili icra müdürlüğünde açılmış bir takip bulunmalıdır hükmünün olduğunu, bu şartın yokluğu nedeniyle dava şartı yokluğu nedeniyle HMK uyarınca davanın usulden reddine karar verilmesinin gerektiğini, davacı tarafa borçlarının bulunmadığını, borcu kabul etmemekle beraber tüm istemlerin zaman aşımına uğradığını bu nedenlerle yetki itirazının kabulü ile davanın usulden reddine, esasa geçilmesi halinde haksız davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, cari hesap sözleşmesinden kaynaklanan fatura alacağının tahsili için girişilen icra takibine vaki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Usulüne uygun duruşma açılmış, ön inceleme aşamasında uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır. takibe konu icra dosyası, faturalar ve ticari defter kayıtları dosyamız içerisine alınmıştır.
Küçükçekmece …İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı-alacaklı tarafından davalı-borçlu aleyhine 18/06/2019 tarihinde hesap ve fatura alacağından kaynaklanan 15.728,06-TL alacağın tahsili için ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı-borçluyaborçlunun vekilinin02/07/2019 tarihinde yetkiye, borca faize ve borcun fer’ilerine itiraz ettiği, itirazın yasal 7 günlük sürede yapıldığı, işbu itirazın iptali davasının da yasal 1 yıllık süre içerisinde açıldığı görülmüştür.
Taraflar arasındaki hukuki ilişkinin cari hesaptan kaynaklı alacağın tahsili için girişilen ilamsız icra takibine vaki itirazın asıl alacak miktarı üzerinden iptalini talep ettiği, İİK.nun 50.maddesi atfıyla HMK.nun yetkiye ilişkin hükümleri değerlendirildiğinde, genel yetki kuralı yanında sözleşmenin ifa yeri itibariyle davacının ikametgahının da HMK.10, TBK.89.maddeleri uyarınca yetkili olduğu, davacı adresi Küçükçekmece olduğundan Küçükçekmece İcra Dairesinin de yetkili olduğu, Küçükçekmece ilçesi ticari davalar yönünden Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetki alanında kaldığından mahkememizin de yetkili olduğu anlaşılmakla davalı yanın icra dairesi ve mahkememizin yetkisine ilişkin itirazının reddine karar verilmiştir.
Mahkememizce tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, taraf şirketlerin ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Her iki tacirin ticari defterleri de lehlerine delil oluşturmaktadır. Takip tarihi itibariyle davacının defterlerine göre 14.234,20-TL alacağı davalının defterlerine göre 14.234,20-TL alacağı bulunmaktadır. Taraf defterlerinde ödemeler ve miktar örtüşmektedir.
Ticari defter ve belgelerin sahibi lehine delil teşkil etmesi, tacirin tutmakla yükümlü olduğu ticari defterlerin kendisi lehine kanıt teşkil etmesi, her iki tarafın da defter tutma yükümlüsü olmasına, uyuşmazlığın her iki tarafından defterlerine kaydetmesi gereken ticari bir işle ilgili olmasına, tutulması gereken tüm defterlerin tutulmuş olmasına, defterlerin usulüne uygun tutulmasına ve onaya tabii defterlerin onaylatılmış olmasına, defterlerdeki kayıtların birbirini teyit etmesine, defterlere dayanarak ispat edilmek istenen iddianın da karşı taraf delillerince çürütülememiş olmasına, defterlerine dayanan tarafın yemin etmiş olmasına bağlıdır.
Davalı tarafça delil listesi ve bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde davacıdan alınan malzemelerin ayıplı olduğu savunulmuşsa da bu hususun cevap dilekçesinde yer almadığı, ayıp iddiasının ispatı bakımından hangi ürünlerin ne şekilde ayıplı olduğuna ilişkin bilirkişi incelemesi karar verilmişse de davalı tarafça söz konusu ürünler mahkemeye sunulmamıştır.
Hakimi bağlayıcı nitelikteki (kesin) delillerden olan yemin delili, bir kimsenin esas davasının halline etkili olan bir olayın ispatı için diğerine teklif ettiği bir doğrulatma beyanıdır. Hukuk Muhakemeleri Kanunu, sadece bir tarafın diğerine yemin teklifini kabul etmiş, hakimin kendiliğinden yemin teklifine izin vermemiştir. Çünkü, yemin karşı tarafın vicdanına bırakılan bir durum olup bu riski sadece taraf isterse alması düşünülmüştür. Yemini, kendisine ispat yükü düşen taraf teklif edebilir. Kendisine ispat yükü düşmeyen tarafın, yemin teklif etmesinin hiç bir hukuki sonucu yoktur. Yemin her vakıa hakkında teklif edilemez. Vakıanın davanın çözümü bakımından önem arzetmesi ve taraflar arasında çekişmeli olması gerekmektedir (m. 225). Ayrıca, vakıanın yemin teklif edilen tarafın kendisinden kaynaklanması gerekir. Bir kişiden bilgi sahibi olmadığı konuda yemin etmesi istenemez. Bir kimsenin bir hususu bilmesi onun kendisinden kaynaklanan vakıa sayılır (m. 225). Yemini, ispat yükü üzerine düşen taraf, diğer tarafa teklif eder. Tarafın dilekçelerin değişimi aşamasında yemin deliline açıkça dayandığı hallerde, hakim delilleri değerlendirirken bir sıra gözetmeli önce diğer delilleri incelmeli ve bu delillerle iddia ispat edilmişse yemin delilini hiç gündeme getirmemelidir. İspat yükünü taşıyan tarafın gösterdiği ve dava dosyasına sunduğu diğer deliller değerlendirmeden karşı tarafa yemin teklif edilmesi hukuki sonuç doğurmaz. Yargıtay’da yemin deliline son çare olarak başvurulması gerektiğini ve diğer deliller incelenmeden yemin teklif edilmesinin sonuca etki etmeyeceğini belirtmektedir. Bununla birlikte, ispat yükünü taşıyan tarafın iddiasını gösterdiği delillerle ispat edemediği hallerde hakimin tarafa davayı aydınlatma ödevi çerçevesinde yemin teklifi hakkı bulunduğunu hatırlatması mümkündür (m. 31).” (Pekcanıtez Usûl, Medeni Usûl Hukuku, Cilt 2, 15. Bası,İstanbul, Mart 2017, Sayfa 1875, 1876, 1877, 1878,1880)
Eldeki davada ayıp iddiası yönünden ispat külfeti üzerinde olan davalı bunu delillerle destekleyememiş; ticari defter ve kayıtlar yönünden örtüşen bedele itiraz etmeyip bu kez iade faturası olduğunu beyan etmişse de davalı bu iddiasını HMK 200 ve devamı maddeleri uyarınca yazılı belge ile ispatlamak zorundadır. Davalı cevap dilekçesi yeri almayan bu savunmasını ticari defter ve kayıtlarıyla ispatlayamamış olup mahkememizce bu husus ihtilaflı değerlendirilmediğinden yemin teklif edilmesinin sonuca etki etmeyeceğini de gözetilerek talebi reddedilmiştir.
Tüm dosya kapsamında davalının aksine bir delilinin bulunmadığı, neticeten davacının faturadan kaynaklı alacaktan dolayı takip tarihi itibariyle davalıdan olan asıl alacağının 14.234,20-TL olduğu anlaşılmakla, davanın kısmen kabulü ile takibin 14.234,20-TL açısından iptaline, takibin 14.234,20-TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren alacaklının talebi aşılmamak koşuluyla değişen oranlarda işleyecek avans faizi ile devamına, dava İİK’nun 67.maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davası olup, icra takibi faturadan kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik olduğu, bu durumda açılan itirazın iptali davasında hüküm altına alınan alacak belirlenebilir, bir başka deyişle likit olduğundan hükmedilen toplam alacağın %20’si oranında İİK’nun 67.maddesi uyarınca davacı yararına tazminata hükmedilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, Küçükçekmece …. İcra Dairesinin … Esas sayılı takip dosyasında davalının yapmış olduğu itirazın 14.234,20-TL asıl alacak yönünden iptali ile takibin 14.234,20-TL asıl alacağı takip tarihinden itibaren alacaklının talebi aşılmamak koşuluyla değişik oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle takibin devamına,
2-Asıl alacağın %20’si üzerinden hesap edilen 2.846,00 -TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gerekli 972,33 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 263,48 TL harç ile 77,14 TL icra dosyasına yatan peşin harcın mahsubu ile bakiye 631,71 -TL harcın davalıdan alınarak hazineye İRAD KAYDINA,
4-Davacının kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 4.080,00 TL ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
5-Davalının kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 1.193,86 TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5-Davacı tarafından ödenen 44.40 -TL başvurma harcı, 263,48 TL peşin harç, 77,14 TL icra dosyasına yatırılan peşin harç, 43,40 TL posta gideri olmak üzere toplam 428,42 TL yargılama giderinden red ve kabule göre hesaplanıp takdir olunan 395,26 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan miktarın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafça ödenen 650,00 TL bilirkişi ücretinin red ve kabule göre hesaplanıp takdir olunan 52,00 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
7-Kalan gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı. 20/01/2021

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza