Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/673 E. 2020/283 K. 12.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/673 Esas
KARAR NO : 2020/283

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/09/2019
KARAR TARİHİ : 12/03/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 24/03/2020
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı şirkete FETÖ/PDY suç örgütüne yönelik gerçekleştirilen soruşturmalar kapsamında 674 sayılı KHK gereğince TMSF kayyım olarak atandığını, halen TMSF tarafından atana kayyımın yönetim kurulu tarafından yönetildiğini, müvekkili şirkete 23/11/2016 tarihli KEP bildirimi ve 03/11/2016 tarihli …. tesislerine ilişkin ön lisans verildiğini, verilen ön lisans sürelerinin EPDK tarafından 03/05/2019 tarihine kadar uzatıldığını, 22/04/2019 tarihli “…. Anlaşması” ve 22/04/2019 tarihli “… Anlaşması” sözleşmeleri için yasal yükümlülük olmamasına rağmen hukuka aykırı tahsil edilen toplam 1.069.823,48 TL’nin ödemenin yapıldığı tarihten itibaren hesaplanacak T.C.Merkez Bankasının kısa vadeli krediler için uyguladığı avans faiz oranına göre faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, davalının arabulucu görüşmesine katılmamış olması sebebiyle lehine yargılama giderleri ve vekalet ücreti tayin edilmemesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; …. Anlaşmaları kapsamında … Sanayi ve Ticaret A.Ş.’ce katkı payı tutarının binde 9,48’i üzerinden hesaplanan …. için 252.888,48 TL tutarında ve …. için 816.939,00 TL tutarında damga vergisi yatırıldığını, öncelikle dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddine, yargı yolu husumet itirazlarının kabulüne, zamanaşımına uğramış haksız davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE YARGILAMANIN ÖZETİ:
Dava; davacının davalıdan 22/04/2019 tarihli “….” ve 22/04/2019 tarihli “…. Anlaşması” sözleşmeleri kapsamında alınan damga vergisi sebebiyle alacağı istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davacının davalıdan 22/04/2019 tarihli “…. Anlaşması” ve 22/04/2019 tarihli “…. Anlaşması” sözleşmeleri kapsamında alınan damga vergisi sebebiyle alacağının bulunup bulunmadığı, var ise miktarının tespiti ve davalıya husumetin yöneltilip yöneltilmeyeceği hususlarından kaynaklandığı tespit edilmiştir.
Tarafların ihtilaf konusu yıllarına ait ticari defter kayıt ve belgeleri ile dosya kapsamı üzerinde mali müşavir bilirkişiye inceleme yaptırılarak, davacının davalıdan 22/04/2019 tarihli “…. Anlaşması” ve 22/04/2019 tarihli “… Anlaşması” sözleşmeleri kapsamında alınan damga vergisi sebebiyle alacağının bulunup bulunmadığı, var ise miktarının tespiti ve davalıya husumetin yöneltilip yöneltilmeyeceği hususlarında ayrıntılı rapor alınmasına karar verilmiş olup, 25/02/2020 tarihli raporda özetle;davacı …. San.ve Tic.A.Ş.’nin 03.11.2016 tarihli …. sayılı … Projesi ve 03.11.2016 tarihli … sayılı … projesine ilişkin “…. Anlaşması” ‘nm …. AŞ, ile 22.04.2019 tarihinde imzalanması aşamasında, … projesi için davalıya ödenen 816.939.00.-TL ile …. için ödenen 252.884,48.-TL olmak üzere toplam 1,069.823,48.-TL’nin …A.Ş. den ödemenin yapıldığı 11.04.2019 tarihinden itibaren hesaplanacak, T.C.Merkez Bankasının Kısa Vadeli Krediler için uyguladığı avans faiz oranına göre faizi ile tahsiline yönelik açmış olduğu alacağın tahsili davasında dava dosyası, davalı ve davacının yasal defler vc kayıtları, üzerinde sayın mahkemenin görev kapsamı içerisinde yapılan inceleme sonucunda; … San. ve Tic.A.Ş adına düzenlenen “Önlisans” belgesinin …. ve … üretim tesisinin yatırımına başlanabilmesi için gerekli onay, izin ruhsat ve benzerlerinin alınabilmesi amacıyla düzenlendiği, şirketin üretim lisansına sahip olmaması nedeniyle, şirket ile …A.Ş. arasında 22.04.2019 tarihinde düzenlenmiş olan iki adet olan “…. Anlaşmasının 6446 sayılı Kanunun geçici 4 iinc’Li maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında damga vergisi ve harçtan istisna edilmesi mümkün bulunmadığı, davacı şirketin ödemiş olduğu toplam 1,069.823,48.-TL. Damga Vergisinin Davalı tarafça müteselsil sorumluluk nedeni ile tahsil edip bağlı bulunduğu Vergi Dairesine yasal süresi içerisinde beyan edilerek ödenmesi nedeni ile yalınlan tutarın davalı şirketin bünyesinde kalmadığı, davacının alacak olarak nitelendirdiği toplam 1.069.823,48,-TL, damga vergisinin Vergi Dairesine yatırılması nedeni ile ticari alacak olarak değerlendirip alacak davası açılması neticesinde husumet mercinin davalı …A.Ş. değil Vergi İdaresi olması gerektiği, tarafların ileri sürdükleri diğer taleplerin savın mahkemenin takdirinde olduğu mütalaa olunmuştur.
Bilindiği üzere husumet, bir başka deyişle taraf ehliyeti, dava konusu hak ile kişiler arasındaki ilişkiyi ifade eder. Sıfat, bir maddi hukuk ilişkisinde tarafların o hak ile ilişkisinin olup olmadığının belirlenmesi anlamına gelir. Davacı sıfatı, dava konusu hakkın sahibini, davalı sıfatı ise dava konusu hakkın yükümlüsünü belirler. Uygulamada davacı sıfatı, aktif husumet, davalı sıfatı ise pasif husumeti karşılayacak şekilde değerlendirilmektedir. Dava konusu şey üzerinde kim ya da kimler hak sahibi ise, davayı bu kişi veya kişilerin açması ve kime karşı hukuki koruma isteniyorsa o kişi veya kişilere davanın yöneltilmesi gerekir. Bir kimsenin davacı sıfatının olup olmadığı tıpkı hakkın mevcut olup olmadığının tayininde olduğu gibi maddi hukuka göre belirlenir. Taraf sıfatının en önemli özelliği, def’i değil itiraz niteliğinde olması nedeniyle taraflarca süreye ve davanın aşamasına bakılmaksızın her zaman ileri sürülebileceği ve taraflarca ileri sürülmemiş olsa bile mahkemece re’sen ele alınabilmesidir.
Yukarıda yapılan açıklama ve tespitler karşısında tüm dosya kapsamına göre; davacının alacak olarak nitelendirdiği toplam 1.069.823,48 TL damga vergisinin Vergi Dairesine yatırılması nedeni ile ticari alacak olarak değerlendirilip alacak davası açıldığı anlaşılmış olup bir an taraflar arasındaki 22.04.2019 tarihli “…. Anlaşması” (… …/… tesisi) ve 22.04.2019 tarihli “…. Anlaşması”( … Tesisi) sözleşmeleri için yasal yükümlülük olmamasına rağmen hukuka aykırı tahsil edildiği kabul edilse dahi davalının davacı şirket tarafından ödenen damga vergisinin yasal süresi içerisinde Vergi Dairesine beyan edilerek ödendiği, davalı kurum bünyesinde kalmadığı ve husumet mercinin …A.Ş. değil VERGİ İDARESİ olması gerektiği dikkate alınarak davalı …. A.Ş.’ne husumet yöneltilmesinin mümkün olmadığı anlaşılmakla davanın pasif husumet ehliyeti yokluğu nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 54,40-TL maktu ilam ve karar harcının davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince tayin ve takdir olunan 3.400,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerine bırakılmasına,
5-Kullanılmayan gider avansının HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
6-HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğine,
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ila 360’ncı madde hükümleri uyarınca, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.12/03/2020

Başkan …
¸
Üye …
¸
Üye …
¸
Katip …
¸