Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/65 E. 2019/118 K. 30.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1052 Esas (Asıl dosya)
KARAR NO : 2019/118

DAVA : Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h))
DAVA TARİHİ : 30/01/2019
KARAR TARİHİ : 30/01/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 04/02/2019

Davacılar, …,…. ve Ticaret Limited Şirketi,….ve Ticaret Anonim Şirketi, ….. Ticaret Limited Şirketi tarafından hasımsız olarak açılan Konkordatnun Tasdiki davasında mahkememizde yapılan açık duruşması sonunda verilen 30/01/2019 tarihli (2) nolu ara kararı ile davacı borçlu şahıs … yönünden davanın tefrikine, ayrı bir esas numarasına kaydedilerek konkordato talepleri hakkında karar oluşturulmasına karar verilmiş olmakla mahkememizin…. Esas sayılı dosyasından tefrik edilen dava dosyasının yukarıdaki esasa kaydı yapıldı.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde; öncelikle müvekkili davacıların faaliyetlerine devam edebilmesi ve malvarlıklarının korunabilmesi için İcra ve İflas Kanunu’nun 287, 288., 294, ve 295. maddeleri gereğince; İİK.’nun 206/1 sırasındaki haklar hariç olmak üzere, 6183 sayılı Kanundan doğan vergi ve her türlü harç, ceza ile SGK alacakları (prim, idari para cezaları dahil) ile ilgili takipler dahil olmak üzere, hangi nedene dayanırsa dayansın müvekkili davacılar aleyhine takip yapılmaması, haciz, ihtiyati haciz, e-haciz, ihtiyati tedbir, satış, muhafaza işlemleri uygulanmaması, evvelce yapılmış olan tüm takiplerin durdurulması, davacılar hakkında rehnin paraya çevrilmesi yoluyla yapılmış ve yapılacak tüm icra takiplerinde satışlarının durdurulması, rehinli menkullerin muhafazasının durdurulması, davacıların tüm kurumlar ve şirketler nezdindeki hak ve alacaklarının 3. kişilerce haciz, muhafaza ve tahsil edilmesinin önlenmesi ve evvelce yapılmış takiplerden üzerine haciz konulan hak ve alacaklar da dahil olmak üzere tüm hak ve alacaklarının davacılara ödenmesi, davacıların muhafaza altına alınmış ve alınacak emtia, taşıt, cihaz, leasing kapsamındaki makine ve diğer hak ve alacakların davacılara iadesi, davacıların takip borçlusu olduğu takiplerde kendisi aleyhine veya 3. şahıs konumunda oldukları takiplerde kendisine yönelik 89/1 haciz ihbarnameleri gönderilmesinin tedbiren önlenmesi, davacıların bankalar nezdindeki teminat mektuplarının nakde çevrilmesinin tedbiren durdurulması, davacılar aleyhine takas ve mahsup hakkının kullanılmasının durdurulması, mühlet kararından sonraki tarihte davacı şirketin üçüncü kişiler nezdinde doğmuş ve doğacak alacakları üzerine bankalar tarafından bloke konulamayacağı, geçici mühlet kararın verildiği tarihten sonra yapılacak tüm ödemelerin bu tarihten önceki borçlara takas ve mahsup edilmemesi zımnında yargılama neticesine kadar tensiben ihtiyati tedbir kararı verilmesine ve şirketlere komiser tayinine, müvekkili davacıların konkordato talebinin kabulü ile; öncelikle İcra ve İflas Kanunu’nun 287. maddesi gereğince 3 aylık geçici mühlet kararı verilmesine ve gerekli görülmesi halinde işbu müddetin 2 ay daha uzatılmasına, geçici mühlet kararının iik.’nın 288. maddesi çerçevesinde ilanına; geçici mühlet neticesinde İcra ve İflas Kanunu’nun 289. maddesi gereğince 1 yıllık kesin mühlet kararı verilmesine ve gerekli görülmesi halinde bu mühlet kararının 6 ay daha uzatılmasına, kesin mühlet kararının ilanına, yargılama neticesinde İcra ve İflas Kanunu’nun 305. vd. maddeleri gereğince konkordatonun tasdikine, tasdik kararının ilanına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRME
Dava; 7101 sayılı kanunla değişik İİK.nun 285 ve devamı maddeleri hükümlerine dayalı olarak açılan konkordatonun tasdiki istemine ilişkindir.
Geçici konkordato komiser heyeti 24/01/2019 tarihli raporunda; borçlu şirketlerin çalışma kabiliyetini kaybetmediği; demirbaş, tesis makine cihazları ile mevcut çalışma düzenini koruduğu, faaliyetlerine devam ettiği, borçlu şahsın, şirketlerin ortak ve yetkilisi olup, faaliyetlere doğrudan katıldığı, geçici mühlet içinde ortaya çıkabilecek gelişmeler ve borçlu şirketlerin ve şahsın mal varlıklarının raviç değerlerinin ekspertiz raporları beklenilerek daha sağlıklı bir değerlendirme yapılabileceği, şirketlerin değerlemeler yapılmış mali tabloları, yasal beyan dönemleri henüz tamamlanmadığı için hazır olmadığından netleşmemiş bulunmaktadır. Sonuç olarak mali tablolar üzerinden değerlendirmelerin şirketin dönem sonu işlemleri tamamlandıktan sonra yapılabileceği, şirket hakkındaki geçici mühlet süresinin 2 ay uzatılmasının mali durumunun iyileşmesi açısından uygun olacağı görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Dosya kapsamına göre davacının yetkilisi ve ortakları oldukları,…. VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ, ….VE TİC. A.Ş., ….. TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ’nin konkordato tasdiki davasını, şirketler ile birlikte aynı dava dilekçesinde ve davacıların sunmuş oldukları konkordato projesine göre, şirketlerin konkordato sonucunda başarıya ulaşması halinde kendi projelerinin de başarıya ulaşacağının açıklandığı, borçlu şirketlerden bağımsız bir konkordato projelerinin bulunmadığı, projenin kendine özgü hiçbir konkordato tedbiri ve hedefi içermediği, tamamen borçlu şirketlerin ön projesi üzerine temellendirildiği, alacaklılara sunulan bir proje bulunmadığı, gerçek kişi davacının, sırf alacaklıların icra takibine maruz kalmamak için konkordato talep ettikleri anlaşılmaktadır. Davacı şirketler ile birlikte gerçek kişi davacı birlikte konkordato talebinde bulunmuşlar, mahkememizce geçici mühlet kararı verildikten sonra gerçek kişi yönünden, farklı hukuki sebebe dayanılarak konkordato talep edildiği gerekçesi ile davanın tefrikine karar verilmiştir.
Konkordato ön projesinde; …. VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ, ….VE TİC. A.Ş., ….. TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ’ konkordato talep etmesi dolayısıyla ile şirketin borçlarına …’in müteselsil kefili olması nedeni ile şirketin konkordato tekirimin başarıya ulaşabilmesi ve borçlarını ödeyebilmek için konkordato talep etmesüpin zaruri olduğu, zira şirketin ortağı olan kişini şirketlerle birlikte şirketin borçlarından dolayı ödeme güçlüğüne düştüğü belirtilmiştir. Borçlular vekili konkordato mühleti verilmesi talebini içerir dilekçesinde, şirketin kullandığı kredilerin tamamında şirket ortağı Murat’ın şahsi kefaletinin bulunduğunu, bu sebeple konkordatonun başarıya ulaşabilmesi ve borçlarını ödeyebilmek için konkordatoya başvurma zorunluluğunun hasıl olduğunu; bu şahsi kefaletlerinden dolayı şirket alacaklılarının kefalet verenlerin hakkında cebri icra yöntemlerine başvurmamaları için kefaletlerinden dolayı konkordato kararı verilmesini talep ettiklerini bildirmiştir. Nitekim borçlu gerçek kişi tarafından sunulan konkordato ön projesinde de, konkordato talep edilmesinin gerekçesi olarak, konkordato talep eden Şirkete olan kefaletler gösterilmiştir.
Konuyu düzenleyen IİK m.285’e göre gerçek kişilerin de konkordato teklifinde bulunabilmeleri mümkündür. Borçlu gerçek kişinin de, Kanununun kendisine tanıdığı bu imkândan faydalanarak konkordato talebinde bulunduğu görülmektedir. Borçlu gerçek kişinin sunduğu ön proje incelendiğinde, konkordatonun başarıya ulaşmasının, borçlu Şirketin konkordatoyu başarıya ulaştırması ihtimaline dayandırıldığı anlaşılmış olup bu nedenle gerçek kişi … tarafından sunulan, kendine özgü hiçbir konkordato tedbiri veya hedefi içermeyen, tamamen borçlu Şirketin konkordato ön projesi üzerine temellendirilmiş konkordato ön projesinin olduğu sabittir. Kaldı ki borçlular vekili konkordato mühleti verilmesi talebini içerir dilekçesinde, borçlu şirketin kullandığı kredilerin tamamında konkordato talep eden gerçek kişi …’in şahsi kefaletinin bulunduğunu, bu şahsi kefaletten dolayı Şirket alacaklılarının kefalet veren hakkında cebri icra yöntemlerine başvurmamaları için konkordato talebinde bulunduğunu belirtmiştir. Bu noktada, borçlu vekilinin beyanı doğrultusunda, gerçek kişi borçlunun, sırf alacaklıların icra takibine maruz kalmamak için konkordato talep etmesinin mahkememizce konkordatonun amacıyla bağdaşmadığı kanaatine ulaşılmıştır. Nitekim İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ….. Hukuk Dairesi Dosya No: ….. Esas Karar No: ….. emsal kararı da bu yöndedir.
Somut olayda gerçek kişiye sadece icra takiplerinden korunmak amacıyla konkordato mühleti verilmesi, konkordatonun amacıyla bağdaşır nitelikte değildir. Türk Borçlar Kanunu’nun kefalete ilişkin hükümlerini ve icra ve İflas Kanununun menfi tespit davası hakkındaki bölümlerini işlevsiz hale getireceği açıktır. Zira kanun koyucunun da, gerçek kişiler bakımından konkordato müessesine başvuruyu kabul etmesindeki amacın bu olmadığı açıktır. Bu anlamda davacının, İİK 286. maddesinde aranan şartları karşılayan belgeleri dosyaya sunamadıkları, sunulan ön projede de konkordatonun başarısının borçlu şirketin konkordatosunun başarısına bağlandığı, kendilerine özgü konkordato tedbiri ve hedefi içermediği, bu açıdan da ön projelerin uygulanabilir olmasının mümkün gözükmediği, borçluların, sadece alacaklıların icra tehdidinden kurtulmak amacı ile konkordato talep etmelerinin bu müessesenin amaçlarına uygun düşmediği anlaşılmakla Davacı gerçek kişi … yönünden talebin esastan reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı/borçlu …’in konkordato talebinin reddine,
2-Davacı/ borçlu … hakkında 07/11/2018 tarihli tensip ara kararlarında verilen tüm ihtiyati tedbirlerin kaldırılmasına, bu hususta ilgili kurumlara müzekkere yazılmasına,
3-Alınması gerekli 44,40-TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Mahkememizce bu davacı borçlu şahıs hakkında verilen konkordato talebinin reddi kararının Ticaret Sicili Gazetesinde ve Basın-ilân Kurumunun resmî ilân portalında ilân olunmasına,
5-Gider avansından artan olur ise karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ila 360’ncı madde hükümleri uyarınca, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile 10 gün içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle karar verildi.30/01/2019

Başkan …
¸
Üye …
¸
Üye …
¸
Katip …
¸