Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/645 E. 2021/435 K. 12.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/645 Esas
KARAR NO : 2021/435

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/09/2019
KARAR TARİHİ : 12/04/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 04/05/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin plastik – ambalaj sektöründe imalat – satış işi yaptığını, davalı borçludan işlemek üzere … ürün satın aldığını, müvekkili şirketin davalı borçludan alacağı ürünlerin bedelini peşin olarak ödediğini, davalı borçlunun da talep halinde müvekkili şirkete ürünü kısım kısım teslim ettiğini, taraflar arasındaki bu ticari ilişkiden kaynaklı cari hesap ilişkisi bulunduğunu, müvekkili şirket tarafından yapılan ödemelere istinaden davalı borçlu tarafından ürünlerin tam olarak teslim edilmediğini, 29.633,05-TL müvekkili şirketin, davalı borçludan alacağı kaldığını, bu alacağın ödenmemesi üzerine Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibine başlandığını, ödeme emrinin borçlu şirkete tebliği üzerine, davalı borçlu şirketin takibe ve borca itiraz ederek takibin durdurulduğunu, davalı borçlunun takibe haksız ve kötü niyetli olarak takibe itiraz ettiğini, bu nedenler ile vaki tüm itirazların iptali ile takibin devamına, itiraza konu edilen alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatının da hüküm altına alınmasına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket tarafından davacı/ karşı davalı şirkete … malı satıldığını, müvekkili şirketin davacı/ karşı davalı şirketten 31.10.2018 tarihi itibariyle 3.355,02- USD alacağı bulunduğunu, … nolu- 1.158-USD tutarındaki fatura, … nolu 1.125-USD tutarındaki fatura ve … nolu faturadan kalan 1.072,02-USD fatura ilgili bakiyeyi oluşturduğunu, bu alacağa ilişkin davacı/ karşı davalı şirkete Bakırköy …. Noterliğinin 28.11.2018 tarihli … Yevmiye numaralı ihtarnamesi gönderildiğini ve cari hesap ekstresi uyarınca oluşan alacağın talep edildiğini, ilgili ihtarnameye karşılık davacı/ karşı davalı tarafından herhangi bir cevap verilmediğini ve ihtarname içeriğine uygun şekilde Büyükçekmece …. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası ile yasal takip gerçekleştirildiğini, davacı/ Karşı davalı tarafça haksız şekilde tarafımızca yapılan takibe itiraz edildiğini ve davalı şirketin itirazının haksız ve kötü niyetli olduğunu, takibi durdurmaya yönelik olduğundan davalı şirketin iş bu haksız ve kötü niyetli itirazı sebebiyle % 20‘den az olmamak üzere icra inkar tazminatı talep ettiklerini, bu nedenlerle itirazın iptali davasının reddine, takibinde haksız ve kötü niyetli olan alacaklı hakkında takip konusu alacağın % 20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini, karşı dava yönünden ise fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydı ile; Büyükçekmece …. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptaline ve takibin devamına, icra dosyası davalısının haksız ve kötü niyetli itirazı sebebiyle takip konusu alacağı %20 sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, dava masraf ve vekalet ücretinin karşı davalıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; Davalı-Karşı Davacı, tarafından davaya cevapları ile karşı davası son derece haksız, mesnetsiz, kötüniyetli, usul ve yasalara, gerçeklere ve hakkaniyete aykırı olup, hakkın kötüye kullanılarak, sebepsiz zenginleşmeye yöneliktir olduğunu ve kabul etmediklerini, müvekkili Şirketin Davalı-Karşı Davacıdan alacağı ürünlerin bedelini peşin olarak ödemekte, Davalı-Karşı Davacı da talep halinde Müvekkili Şirkete ürünü kısım kısım teslim ettiğini, davalı-Karşı Davacının, yapılan ödeme Müvekkili Şirket kayıtlarında Davalı- Karşı Davacı hanesine borç olarak yazılmakta olduğunu ve Davalı- Karşı Davacı tarafından ürün teslim edildikçe teslim edilen ürünün değerinin cari hesap ilişkisinde düşüldüğünü, müvekkili Şirketin ödeme yapmasına rağmen, Davalı- Karşı Davacı iddialarının aksine ürünler tam olarak teslim edilmediğini, Müvekkili Şirketin 29.633,05.-TL’sı Davalı-Karşı Davacı’dan alacağı kaldığını, müvekkilinin alacağını istemesine rağmen iade ile ödenmediğini, bu nedenlerle Davalı-Karşı Davacının davaya cevaplarının reddi, Karşı davaya ilişkin cevaplarımızın kabulü ile haksız, mesnetsiz, hakkın kötüye kullanılarak sebepsiz zenginleşmeye yönelik karşı davasının reddi ile takibinde haksız ve kötüniyetli olan Davalı-Karşı Davacı aleyhine %20’den az olmamak üzere kötüniyet (icra inkar) tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava taraflar arasında ticari ilişki olduğundan bahisle alacak olduğuna dair yapılan icra takibine itirazın iptali davasıdır.
Usulüne uygun duruşma açılmış, ön inceleme aşamasında uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğünün müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin, davalı şirket aleyhine 29.633,05-TL asıl ve toplam alacak ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek yıllık değişen oranlarda ticari faizi ile masrafları ve vekalet ücreti ile birlikte tahsili için icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde itiraz ettiğini belirterek takibin durmasına sebebiyet verdiği, icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, bilirkişi S.M.M.M. …’ın 25/02/2020 tarihli KÖK raporunda özetle; Davacı ve davalı şirketlerin 2015, 2016, 2017, 2018 ve 2019 yılı ticari defterleri, dava ve icra dosyası ile yine bu kayıtların dayanağı belgelerin muhasebe yönünden tetkiki sonucunda; 6102 sayılı TTK.M.64/3, VUK, M 182 uyarınca tutulması zorunlu olan ticari defterler ile ilgili olarak, davacının 2014 ve 2015 yılı Yevmiye Defteri ve Kebir Defteri, 2015, 2016, 2017 ve 2018 yılı Envanter Defterinin açılış tasdiki ile 2014 ve 2015 yılı Yevmiye Defterinin kapanış tasdikinin yasal süresi içerisinde yaptırılmış olduğu, 2016, 2017 ve 2018 yılı Yevmiye Defteri ve Kebir Defterlerinin açılış ve kapanış beratlarının Gelirler İdaresi Başkanlığı Bilgi İşlem Sistemi’ne yasal süresinde yüklendiği, 2019 yılı kapanış beratlarının ise yasal süre henüz dolmadığı için yüklenemediği, 2019 yılı Eylül ayı itibariyle beratların yüklendiği görülmüştür. HMK 222 md. ve 6102 sayılı TTK 64/3 md. gereğince mevcut haliyle davalının 2015. 2016, 2017, 2018 ve 2019 yılı muhasebe kayıtlarının ve ticari defterinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, taraflar arasında bulunan ticari ilişkinin cari hesap ilişkisine dayandığı, ancak davacının resmi defter kayıtlarında TL tutarlar üzerinde cari hesabın takip edildiği, davalının resmi defter kayıtlarında ise 30.09.2017 tarihine kadar TL tutarlar üzerinden cari hesabın takip edildiği, bu tarihten sonra ise 2016 yılından devreden cari hesap bakiyesinin dövizli cari hesap olarak takip edildiği ve değerleme yapıldığı, icra takibinin cari hesap alacağına dayandırıldığı görülmekte olup davacı tarafın icra takibine konu ettiği toplamda 29.633,05-TL tutarındaki bakiye ile ilgili USD olarak düzenlenen fatura ve banka havalelerinin TCMB USD döviz kuruna göre TL tutarları üzerinden davacı yanın ticari defterlerinde kayıt altına alındığı, davalı/karşı davacı tarafın ise icra takibine konu ettiği toplamda 3.355,02- USD tutarındaki bakiye ile ilgili USD olarak düzenlenen fatura ve banka havalelerinin 30.09.2017 tarihine kadar TL tutarları ile ticari defterlerinde kayıt altına alındığı, bu tarihten sonra ise ay sonlarında TCMB USD döviz kurları ile değerleme yapılarak davalı yanın ticari defterlerinde kayıt altına alındığı, ancak yasal mevzuata göre kur farkı faturası düzenlenmemesi ve taraflar arasında dövizli cari hesap sözleşmesi bulunmaması nedeniyle, cari hesap ilişkisinin dövizli cari hesap olarak kabul edilemeyeceği ve TL tutarlar üzerinden dikkate alınması gerektiği, davacı/karşı davalı … Amb. Ltd.’nin icra takip tarihi olan 27.12.2018 tarihi itibariyle davalı/karşı davacı … Ltd. firmasından 29.633,05 TL alacağının bulunduğu ve davalı şirketten talep edebileceği, takip tarihinden itibaren de TCMB Kısa Vadeli Krediler Avans Faiz oranlarının tatbiki suretiyle hesaplanacak ticari faizi (%19,50 ticari değişen oranlardaki faizi) ile birlikte talep edebileceği, görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Davalı – karşı davacı vekilinin kök rapora 20/03/2020 tarihli itirazı üzerine dosyanın ek rapor hazırlanmak üzere önceki bilirkişiye yeniden tevdi edilmiş olmakla, bilirkişi S.M.M.M. …’ın 25/02/2020 tarihli EK raporunda özetle; Dava dosyası arasına alınan tarafların BA-BS formları ve tarafların itirazlarının incelenmesi neticesinde; Kök raporda da belirtildiği gibi davacının ibraz edilen 2014, 2015, 2016, 2017, 2018 ve 2019 yılı muhasebe kayıtlarının ve ticari defteri ile davalının 2015. 2016, 2017, 2018 ve 2019 yılı muhasebe kayıtlarının ve ticari defterinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, Taraflar arasında bulunan ticari ilişkinin cari hesap ilişkisine dayandığı, ancak davacının resmi defter kayıtlarında TL tutarlar üzerinde cari hesabın takip edildiği, davalının resmi defter kayıtlarında ise 30.09.2017 tarihine kadar TL tutarlar üzerinden cari hesabın takip edildiği, bu tarihten sonra ise 2016 yılından devreden cari hesap bakiyesinin dövizli cari hesap olarak takip edildiği ve değerleme yapıldığı, icra takibinin cari hesap alacağına dayandırıldığı görülmekte olup davacı tarafın icra takibine konu ettiği toplamda 29.633,05 TL tutarındaki bakiye ile ilgili USD olarak düzenlenen fatura ve banka havalelerinin TCMB USD döviz kuruna göre TL tutarları üzerinden davacı yanın ticari defterlerinde kayıt altına alındığı, davalı/karşı davacı tarafın ise icra takibine konu ettiği toplamda 3.355,02 USD tutarındaki bakiye ile ilgili USD olarak düzenlenen fatura ve banka havalelerinin 30.09.2017 tarihine kadar TL tutarları ile ticari defterlerinde kayıt altına alındığı, bu tarihten sonra ise ay sonlarında TCMB USD döviz kurları ile değerleme yapılarak davalı yanın ticari defterlerinde kayıt altına alındığı, ancak YASAL MEVZUATA GÖRE KUR FARKI FATURASI DÜZENLENMEMESİ VE TARAFLAR ARASINDA DÖVİZLİ CARİ HESAP SÖZLEŞMESİ BULUNMAMASI NEDENİYLE, cari hesap ilişkisinin dövizli cari hesap olarak kabul edilemeyeceği ve TL tutarlar üzerinden dikkate alınması gerektiği, davacı yanın 29.633,05 TL alacak bakiyesi ile davalı yanın hatalı değerleme kayıtları öncesi 29.725,79 TL borç bakiyesi arasındaki 95,74 TL tutarındaki farkın ise 2014 yılı devir bakiyesi ile bazı USD işlemlerinin ticari defter kayıtlarında davacı firma tarafından TCMB döviz alış kuru yerine TCMB döviz satış kuru ile TL tutarlarının belirlenmesinden kaynaklandığı, taraflar arasında düzenlenen tüm faturaların ilgili dönemde tarafların vergi dairelerine BS ve BA formları ile karşılıklı olarak bildirildiği ve bildirilen tutarlar arasında fark bulunmadığı, davacı/karşı davalı … Amb. Ltd.’nin icra takip tarihi olan 27.12.2018 tarihi itibariyle davalı/karşı davacı … Ltd. firmasından 29.633,05 TL alacağının bulunduğu ve davalı şirketten talep edebileceği, takip tarihinden itibaren de TCMB Kısa Vadeli Krediler Avans Faiz oranlarının tatbiki suretiyle hesaplanacak ticari faizi (%19,50 ticari değişen oranlardaki faizi) ile birlikte talep edebileceği,görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
TÜM DOSYA MUHTEVİYÂTI KÜLLÎYEN TETKÎK EDİLDİĞİNDE;
Öncelikle ispat müessesesini açıklamakta fayda var. Bilindiği üzere, hakim, davada hangi vakıaların ispat edilmesini tespit ettikten sonra, bu vakıaların kimin tarafından ispat edilmesi gerektiği sorusuyla karşılaşır; buna ispat yükü denir. Kendisine ispat yükü düşen taraf için, bu bir yükümlülük(mükellefiyet) değil, sadece bir yüktür(külfettir). Taraf kendisinin ispat etmesi gerektiği vakıayı ispat edemezse karşı taraf ve mahkeme onu mutlaka ispat etmesini isteyemez, bilakis kendisine ispat yükü düşen taraf , o vakıayı ispat edememiş sayılır.(Kuru, Medeni Usul Hukuku, 2016, sy 319)
Dava dosyamızda ispat yükü müdde-i iddiasını ispatla mükelleftir kuralı gereği ana davada davacı- karşı davalı, karşı davada ise davalı- karşı davacı üzerindedir. Tarafların tacir olduğu hususu göz önünde bulundurularak tarafların iddiaları noktasında ticari defterleri üzerinde ihtaratlı inceleme kararı verilmiştir.
Ana dava yönünden;
Dava, taraflar arasında ticari ilişki olduğundan bahisle davacı tarafından davalı aleyhine yapılan icra takibine itirazın iptali davasıdır.
Tarafların iddiaları doğrultusunda taraf defterleri üzerinde yapılan inceleme neticesinde, davacı defterlerinin usulüne uygun tutulduğu ve tarafların uyuşmazlık konusu faturaları vergi dairesine bildirdikleri, davacı- karşı davalının, davalı- karşı davacıdan 29.633,05 TL alacaklı olduğu, bu hususun tarafların BA/BS formları ile de birbirini teyit ettiği anlaşılmakla ana dava bakımından alacağın da likit olduğu kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
Karşı dava yönünden;
Dava, döviz cinsi faturadan kaynaklı alacak olduğundan bahisle yapılan icra takibine itirazın iptali davasıdır.
Yine tarafların iddiaları ve itirazları doğrultusunda az yukarıda belirtildiği gibi mahkememizce bilirkişi heyetinden ana ve ek rapor alınmış olup, alınan rapora göre davalı- karşı davacı ile davacı- karşı davalı arasındaki ilişki davalı-karşı davacı defterlerine göre 2016 yılına kadar TL cinsinden cair ilişki olarak devam etmiş olup, bu tarihten sonra karşı davacı tarafından defterlerine söz konusu faturalar döviz cinsinden işlenmeye başlamıştır. Ne var ki bu husus karşı davacının iddiasını ispata yeterli değildir. Zira söz konusu karşı davalı defterlerine göre taraflar arasındaki cari ilişki hala TL cinsine göre devam etmiş olup, teamül de bunu gerektirir. Teamülün aksi olan döviz cinsinden cari ilişki olduğu hususunu iddia eden ispatlamak durumunda olup, burada karşı davacı tarafından iddiasını ispata yarar somut delil sunulamadığı gibi, belirtildiği üzere incelenen ticari defterler de bu hususta ispata yeterli olmadığı kanaatine varılarak hem karşı dava esası hakkında hem de yapılan takipte karşı davacının kötü niyetinin ispatlanamadığı dikkate alınarak aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Ana davanın KABULÜNE;
a)-Davalı-karşı davacının aleyhine yapılan Küçükçekmece … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın İPTALİNE, takibin aynen DEVAMINA,
b)-Hüküm altına alınan asıl alacağa %20’si oranında icra inkar tazminatının davalı-karşı davacıdan tahsili ile davacı-karşı davalıya ÖDENMESİNE,
-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gerekli 2.024,23-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 506,06-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.518,17-TL harcın davalı – karşı davacıdan tahsili ile hazineye İRAD KAYDINA,
-Arabuluculuk sonuç tutanağı tarihi itibariyle yürürlükte bulunan tarifeye göre tahakkuk eden 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalı- karşı davacıdan tahsili ile hazineye İRAT KAYDINA,
-Davacının kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 4.444,96-TL ücreti vekaletin davalı- karşı davacıdan tahsili ile davacı -karşı davalıya VERİLMESİNE,
-Davacı tarafından ödenen 44,40-TL başvurma harcı, 506,06-TL peşin harç, 863,70-TL tebligat ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.414,06-TL yargılama giderinin davalı-karşı davacıdan alınarak davacı – karşı davalıya VERİLMESİNE,
2- Karşı davanın REDDİNE,
A)Davacı – karşı davalının şartları oluşmayan kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,
-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gerekli 59,30-TL karar ve ilam harcından peşin alınan(karşı dava harcı) 240,77-TL harcın mahsubu ile bakiye 181,47-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talebi halinde davalı – karşı davacıya İADESİNE,
-Davacı- karşı davalının kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 4.080,00-TL ücreti vekaletin davalı- karşı davacıdan tahsili ile davacı -karşı davalıya VERİLMESİNE,
-Yapılan yargılama giderlerinin davalı-karşı davacı üzerinde bırakılmasına,
3-Gider avansından artan olur ise karar kesinleştiğinde ilgili taraflara İADESİNE,

5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı.12/04/2021

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza