Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/636 E. 2023/303 K. 28.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/636 Esas
KARAR NO : 2023/303 Karar

DAVA : Alacak (Cari Hesap Veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 04/09/2019
KARAR TARİHİ : 28/03/2023

Davacı tarafından mahkememizde açılan Alacak (Cari Hesap Veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkilİ şirket ile davalı şirket arasında ticari ilişki bulunduğunu, taraf şirketler arasında, 08.06.2016 tarihinde, … yazılımı ile ilgili olarak, kurulum, eğitim, danışmanlık, uyarlama, destek ve geliştirme hizmetlerinin sağlanması hususunda, sözleşme imzalandığını, müvekkili şirket, sözleşme konusu iş ile ilgili tüm yükümlülüklerini eksiksiz şekilde yerine getirmiş ve sağlanan hizmetlerle ilgili olarak davalı şirkete faturalar düzenlemiş ve ticari defterler ile cari hesap ekstresine işlendiğini, davalı şirket, düzenlenen faturalar karşılığında müvekkili şirkete kısmi ödemeler yaptığını, düzenlenen son fatura sonrası müvekkili şirketin bakiye 308.987,05 TL alacağı kaldığını, yapılan görüşmelere rağmen bakiye alacak tahsil edilememiş ve bunun üzerine davalı şirket aleyhine 30.05.2018 tarihinde Küçükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün …. E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı şirket, ödeme emrini 01.06.2018 tarihinde tebliğ almış, 06.06.2018 tarihinde icra takibine kısmi itirazda bulunmuş, 81.337,27 TL yönünden borcu kabul ederek ödeme yapmış, bakiye 227.649,78 TL’lik borca ise itiraz ettiğini, davalı şirket, yine 06.06.2018 tarihinde, Büyükçekmece …. Noterliği’nin … yevmiye numaralı ihbarnamesi ile, müvekkil şirkete hiçbir dayanağı ve açıklaması olmayan 157.941,30 TL bedelli iade faturası düzenleyip göndermiş, bu iade faturası müvekkili şirketçe kabul edilmeyerek aynı tarihte Kadıköy …. Noterliği’nin … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile iade edildiğini, müvekkili şirketin davalı şirketten bakiye 227.649,78 TL cari hesap alacağı bulunduğu hususu, yargılama esnasında, delillerin toplanması, tanıkların dinlenmesi ve ticari defterler ile kayıtların incelenmesi neticesinde anlaşılacağını ileri sürerek, davanın kabulü ile 227.649,78 TL alacağın 01.06.2018 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalı şirketten tahsiline ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; Taraflar arasında “…. Projesi Lisans, Uyarlama, Eğitim ve Geliştirme Proje Sözleşmesi” imzalandığını, davacı firmanın ve diğer tüm …. partnerler şu şekilde çalışır; önce adam/gün listesi müşteri onayına gönderilir, onay sonrasında faturayı kestiğini, başka bir deyişle henüz hizmet verilmeden faturalar davacı tarafından gönderilir ve daha sonra hizmet verildiğini, bu haliyle de 8 günden bahsedilmesinin olanağı bulunmamakta olup yasal mevzuata göre durum aşağıda ayrıntılı olarak açıklandığını, davacı yan, dava dilekçesinde sözleşme konusu iş ile ilgili tüm yükümlülüklerini eksiksiz şekilde yerini getirdiğini iddia ettiğini, halbuki, dava konusu edilen alacağa ilişkin verilen hizmet ve/veya ürünlerde (ithalat modülü) gizli ayıp söz konusu olduğunu, verilen hizmetteki/programdaki hata fatura tarihinden sonra öğrenildiğinden ve davacı tarafından hata giderilemediği için söz konusu fatura kendilerine iade edildiğini, faturanın içeriğine 8 gün içerisinde itirazda bulunulmadığı takdirde sadece faturada belirtilen verilerin doğru olduğu karinesi doğar; yoksa faturanın verilmesine neden olan iş veya hizmetin de yapılmış olduğunun kabulü anlamını taşımadığını, uyuşmazlık halinde, işin yapılmış olduğunun kanıtlanması gerekeceğini, davacı yanın sağlamış olduğu ve dava konusu olan ithalat modülündeki hataların giderilememesi sebebiyle müvekkili firma vergisel bakımdan çok ciddi yaptırımlar ve cezalarla karşı karşıya kalacağını, çalışmayan ürünün bedeli müvekkili firmadan tahsil edilmeye çalışıldığını ileri sürerek, davanın Reddine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin karşı yana yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mali Müşavir Bilirkişi … ile Bilgisayar Mühendisi Bilirkişi … tarafından düzenlenen 02/07/2021 tarihli raporda; “Davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarında 04.09.2019 dava tarihi itlbariyle 157.941,30 TL alacaklı olduğu, davacı tarafın davalı hakkında 308.987,05 TL asıl ve toplam alacağın takip tarihinden itibaren icra harç masrafları ve vekâlet ücretiyle asıl alacağa işleyecek yıllık % 9,00 yasal faizi ile tahsili talebi ile Küçükçekmece … İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı dosyası üzerinden 30.05.2018 tarihinde takibe geçtiği, kadar olan faiz hesaplaması 2 şekilde hazırlanarak takdir sayın mahkemenize bırakılmıştır. 08.06.2018 – 04.09.2019 tarihleri arasında 17.641,83 TL olarak, 01.06.2018 – 04.09.2019 tarihleri arasında 17.914,44 TL olarak, Davalı taraf bilgisayar sisteminde yapılan inceleme neticesinde; ayıplı olarak addedilen …. yazılımının Dış Ticaret Modülünü belge oluşturacak halde inceleme imkanı olmamıştır. Dış Ticaret Modülünde yaşanan hesaplama hataları olduğu sebebi ile davalı tarafından aynı modülün farklı bir yazılım şirketinden daha alımının yapıldığı ve bilgisayar sisteminde yeni alınan modülün kurulu olduğu tespit edilmiştir. Bu bağlamda muhasebe sisteminde dava konusu yazılımın kullanılması ile oluşturulmuş olan belgelere ait arşiv kayıtlarında inceleme yapılabilmiştir. Yapılan inceleme neticesinde örnek olarak seçilen 03.07.2019 tarihli …. numaralı evrakta görüldüğü üzere; … tesisinde oluşan ortalama maliyet sistemde 78.125,64 İken … tesisine girmesi gereken maliyet 78.125,64 olması gerekirken 77.082,43 TL olarak giriş yapıldığı, bu hatanın aymı dönemde girişi yapılan tüm kayıtlarda olduğu düşünüldüğünde ve bu hatalı durumun davacı tarafından giderilmemiş olduğu göz önüne alındığında dava konusu yazılımın ayıplı olduğu; Davalı tarafça heyetimize sunulan e-posta yazışmalarında davalı taraf alımını yapmış oldukları yazılım ile özellikle “ithalat modülü” ile ilgili çözümlenmesini istedikleri sorunları yazılı bildirdikleri ancak 14.02.2017, 29.03.2017, 11.07.2017, 28.07.2017 ve 08.08.2017 tarihlerinde gerçekleşen e-posta yazışmalarında sorunların iletildiği ancak çözüme kavuşmamış olduğu,” sonuç ve kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
Mali Müşavir Bilirkişi … ile Bilgisayar Mühendisi Bilirkişi .. tarafından düzenlenen 10/12/2021 tarihli ek raporda; “Kök rapor ile ilgili mali anlamda herhangi bir değişiklik yapılmamıştır. Heyetimizce düzenlenen kök rapora davacının sunmuş olduğu itiraz dilekçesi ekinde yer alan belgeler incelenmiştir; incelenen bu belgeler ile yazılımın sorunlarının tamamen giderildiği ve hatasız olarak davacıya teslim edilmiş olduğu kanaatine varmanın mümkün olmadığı; 24.06.2021 tarihinde heyetimizce Sayın Mahkemenize sunulmuş olan Bilirkişi Kök Raporunda beyan edilen hususların geçerliliğini koruduğu, “Sonuç ve kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
Bilirkişi …., Bilirkişi …, Bilirkişi … ile Bilirkişi … tarafından düzenlenen 22/12/2022 havale tarihli ek raporda; “Teknik (yazılım alanı yönünden) inceleme ve analizler neticesinde; o Taraflar arasında 08/06/2016 tarihli …. numaralı … Projesi Lisans, Uyarlama, Eğitim ve Geliştirme Proje Sözleşmesi imzalandığı, sözleşme konusu yazılım projesinin çıktısı / ürünü olan … isimli yazılım programının lisanslaması yapıldığı, halihazırda uygulamanın bir lisans hakkına dayalı olarak kullanıldığı, o Sözleşme süresi boyunca davacı şirketin davalı yanın gereksinimlerine / isteklerine göre ek yazılım geliştirmelerde bulunduğu, canlı ortama alınan üründe gözlenen birtakım hatalı çıktıların ve modül bazında eksikliklerin davacı yanca verilen destek hizmetleri ve hata ayıklama hizmetleri ile giderilmeye çalışıldığı gözlendiği, o Söz konusu yazılım uygulaması üzerinde yerinde incelemelerde; yazılımın temel fonksiyonel işlevlerini yerine getirdiği gözlendiği, sözleşmenin feshinden sonra dava dışı …. Ltd. Şti. isimli firma tarafından yazılım üzerinde birtakım ek geliştirmeler yapılarak uygulama değişikliğe uğratıldığı, ayrıca uygulamaya ait bir versiyon geçmişi de bulunmadığı, bu nedenle yazılım üzerinde somut uyuşmazlık konuları yönünden test işlemleri sağlanamadığı ve üründe ayıp olarak nitelendirilen hususların kaynağının yazılımsal hataya mı yoksa kullanıcı hatasına mı dayandığı hususunda bir tespit ve değerlendirme yapılamadığı, bu bağlamda incelemeler ve değerlendirmeler taraflar arasında gerçekleştirilen e-mail yazışmaları ve revizyon dokümanları ile sınırlı kaldığı, o Dosyaya mübrez taraflar arasında gerçekleştirilen e-mail yazışmaları ve İtihalat Modülü için planlanmış ve uygulamaya konulmuş revizyon dokümanları incelendiğinde, davalı tarafın taleplerinin / bildirimlerinin yazılımda hata giderme ve ek geliştirme faaliyetleri ile karşılandığı gözlendiği, özellikle taraflar arasında gerçekleşen son e-mail yazışmalarında (08/06/2018 tarihli yazışma başta olmak üzere) ithalat modülü ile ilgili testlerin yapıldığı, mevcut sorunların giderildiği, son kullanıcı eğitim test aşamalarına gelindiği belirtildiği, o Netice olarak dosya kapsamı ile sınırlı olarak yapılan incelemeler ve değerlendirmeler neticesinde; sözleşme konusu yazılım projesi için lisanslama, uyarlama ve geliştirme çalışmalarının sağlandığı, üründe ayıba işaret edebilecek ve üründen makul olarak beklenen faydanın kısmen veya tamamen ortadan kalktığını ortaya koyabilecek nitelikte somut bir bulguya rastlanmadığı, Bütün bu hususlar dikkate alınarak yapılan genel değerlendirme neticesinde, davacının dava konusu yazılımı gereği gibi ifa ettiği, davalının gizli ayıp iddiasının ispata muhtaç olduğu, bu bakımdan icra takip tarihi itabariyle davacının, ticari defterlerde yer aldığı şekliyle, davalıdan 157.941,30 TL alacaklı olduğunun kabulü gerektiği,” Sonuç ve kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, taraf beyanları, bilirkişi kök ve ek raporları ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
Dava, alacak isteminden ibarettir.
Dava konusu, taraflar arasındaki sözleşmeye dayalı olarak davacı tarafından edimlerin yerine getirilip getirilmediği, yazılım ve hizmetin ayıplı olup olmadığ,ı ayıp mevcut ise niteliğinin tespiti, buna bağlı olarak davacının bakiye alacağı olup olmadığı, mevcut ise miktarının tespiti hususunda toplandığı anlaşıldı.
Dava konusu miktar 227.649,78-TL’dir.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ile 85 ve HMK’nun 222’nci maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir.
Davacının – davalının incelemeye konu ticari defterlerinin yasal şartları taşıdığı ve davacı – davalı lehine delil niteliğinin olduğu dosya kapsamı içeriğinden anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki ticari ilişkinin varlığı fatura ve ticari defter ve ticari kayıtlar içeriğinden anlaşılmaktadır. Taraflar arasında, 08.06.2016 tarihinden itibaren yazılım hizmeti sözleşmesinin olduğu anlaşılmıştır.
Tarafların ticari defterler ve kayıtları ile Bilirkişi heyetinin hazırlamış olduğu 22.12.2022 tarihli rapor içeriğinin incelenmesinde;
– Davacının kendi ticari defter ve kayıtlarına göre, davalıdan dava tarihi itibariyle 157.941,30 TL alacaklı gözüktüğü,
– Davalının kendi ticari defter ve kayıtlarına göre, 01.12.2017 tarihinde davalı tarafın davacı tarafa borcunun 239.278,57 TL olduğu; bu miktarın 81.337,27 TL’ sinin davacıya ödendiği, bakiye kalan 157.941,30 TL tutarlı iade faturası düzenlendiği ve borç işleminin sıfırlandığı,
– Taraflar arasındaki uyuşmazlığın 31.05.2018 tarih, …. numaralı ve KDV dahil 157.941,30 TL tutarlı “Hizmet Bedeli İadesi” açıklamalı e – faturadan kaynaklandığı; bu faturanın teslim eden ve teslim alan kısımlarının olmadığı, imza ile teslim edilmediği ve teslim alınmadığı, davalı tarafın ticari defterlerine işlendiği, ancak davacının ticari defterlerinde bulunmadığı; bu faturanın davalı tarafça, davacıya noter kanalıyla tebliğ edildiği, davacı tarafça da süresinde noter kanalıyla bu faturanın iade edildiği anlaşılmıştır.
Davalı taraf, uyuşmazlığa konu faturayı yapılmış hizmetleri kabul etmediğini belirtir şekilde noter ihtarı ile davacıya göndermiştir.
Davalının iddiası, yazılımın gizli ayıplı olduğu; davacının iddiası ise, davalıya satılan yazılımların kurulumlarının yapıldığı ve işin eksiksiz olarak yerine getirildiği yönündedir.
Kural olarak, sözleşmeye uygun edimlerin – hizmetin yerine getirildiğinin ispat yükü davacı üzerindedir.
Taraflar arasında 08/06/2016 tarihli … numaralı … Projesi Lisans, Uyarlama, Eğitim ve Geliştirme Proje Sözleşmesi imzalandığı, sözleşme konusu yazılım projesinin çıktısı / ürünü olan …. isimli yazılım programının lisanslaması yapıldığı, halihazırda uygulamanın bir lisans hakkına dayalı olarak kullanıldığı anlaşılmıştır.
Hükme esas alınan ve hukuka uygun bilirkişi heyetinin hazırlamış olduğu 22.12.2022 tarihli rapor kapsamında; sözleşme süresi boyunca davacı şirketin davalı yanın gereksinimlerine / isteklerine göre ek yazılım geliştirmelerde bulunduğu, canlı ortama alınan üründe gözlenen birtakım hatalı çıktıların ve modül bazında eksikliklerin davacı tarafça verilen destek hizmetleri ve hata ayıklama hizmetleri ile giderilmeye çalışıldığı; söz konusu yazılım uygulaması üzerinde yerinde yapılan incelemelerde, yazılımın temel fonksiyonel işlevlerini yerine getirdiği anlaşılmıştır.
Hükme esas alınan ve hukuka uygun bilirkişi heyetinin hazırlamış olduğu 22.12.2022 tarihli rapor kapsamında; sözleşmenin feshinden sonra dava dışı … Ltd. Şti. isimli firma tarafından yazılım üzerinde birtakım ek geliştirmeler yapılarak uygulamanın değişikliğe uğratıldığı; ayrıca uygulamaya ait bir versiyon geçmişi de bulunmadığından, yazılım üzerinde somut uyuşmazlık konuları yönünden test işlemlerinin sağlanamadığı ve üründe ayıp olarak nitelendirilen hususların kaynağının yazılımsal hataya mı yoksa kullanıcı hatasına mı dayandığı hususunda bir tespit ve değerlendirme yapılamadığı; bu bağlamda incelemeler ve değerlendirmeler taraflar arasında gerçekleştirilen e-mail yazışmaları ve revizyon dokümanları ile sınırlı kaldığı; dosyaya mübrez taraflar arasında gerçekleştirilen e-mail yazışmaları ve İtihalat Modülü için planlanmış ve uygulamaya konulmuş revizyon dokümanları incelendiğinde, davalı tarafın taleplerinin / bildirimlerinin yazılımda hata giderme ve ek geliştirme faaliyetleri ile karşılandığının gözlendiği, özellikle taraflar arasında gerçekleşen son e-mail yazışmalarında (08/06/2018 tarihli yazışma başta olmak üzere) ithalat modülü ile ilgili testlerin yapıldığı, mevcut sorunların giderildiği, son kullanıcı eğitim test aşamalarına gelindiğinin belirtildiği anlaşılmıştır.
Dosya kapsamı ile sınırlı olarak yapılan incelemeler ve değerlendirmeler neticesinde; sözleşme konusu yazılım projesi için lisanslama, uyarlama ve geliştirme çalışmalarının sağlandığı, üründe ayıba işaret edebilecek ve üründen makul olarak beklenen faydanın kısmen veya tamamen ortadan kalktığını ortaya koyabilecek nitelikte somut bir bulgunun bulunmadığı, bilirkişi raporundan anlaşılmıştır.
Yukarıda açıklanan sebeplerle davacının dava konusu yazılımı gereği gibi ifa ettiği, kendi defter ve belgelerinde yer alan 157.941,30 TL alacağa hak kazandığı, davalının gizli ayıp iddiasını ispatlayamadığı anlaşılarak, davacının davasının kısmen kabulü ile kısmen reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜ İLE KISMEN REDDİNE,
– 157.941,30 TL alacağın 01/06/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
-Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 10.788,97-TL harçtan davacı tarafça peşin yatırılan 3.887,69-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 6.901,28-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat KAYDINA,
-Arabuluculuk sonuç tutanağı tarihi itibariyle yürürlükte bulunan tarifeye göre tahakkuk eden 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin; 915,82-TL’sinin davalıdan, 404,18-TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye irat KAYDINA,

-Davacı tarafça sarf edilen toplam 3.938,49-TL harcın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Davacı tarafından sarf edilen/edilecek bilirkişi, tebligat ve posta masrafı olmak üzere toplam 6.734,70-TL yargılama giderinin kısmen kabul-red oranları ve takdiren % 69,38’i olan 4.672,53-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, Bakiye masrafların davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
Dosya içerisinde görev alan Bilirkişi ….’ya bilirkişi rapor ücreti ödenmediği görülerek, 1.500,00-TL bilirkişilik ücretinin davacı gider avansından alınarak ödenmesine,
-Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan miktarın karar kesinleştiğinde ve bilirkişi ücreti ödendiğinde davacı tarafa İADESİNE, (Gerekçeli kararın tebliğe çıkarılma masraflarının kalan gider avansından karşılanmasına)
4-Davanın kabul miktarı dikkate alınarak karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 24.691,20-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davanın red miktarı dikkate alınarak karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 11.153,36-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 28/03/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır