Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/592 E. 2022/1041 K. 16.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/592 Esas
KARAR NO : 2022/1041 Karar

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/08/2019
KARAR TARİHİ : 16/11/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 30/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı aleyhine, müvekkili şirket ile olan ticari ilişkisinden kaynaklı olarak cari hesap alacağı nedeniyle Büyükçekmece ….İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, ancak davalının icra takibine haksız ve hukuka aykırı olarak itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, takip dayanağı olan cari alacağın 31.12.2014 yılından kalan bir alacak olup tarafların ticari defterlerinin incelenmesi ile de müvekkili şirketin davalıdan alacaklı olduğunun görüleceğini, işbu davayı açmadan önce ticari uyuşmazlıklarda dava şartı haline gelen arabuluculuk yoluna başvurulduğunu, ancak karşı tarafın toplantıya katılmadığını ve anlaşma sağlanamadığını iddia ederek; davalarının kabulü ile Büyükçekmece ….İcra Müdürlüğü’nün …. E. Sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava dilekçesi davalıya usulüne uygun tebliğ edilmiş, davalı adına davaya karşı yazılı cevap dilekçesi ibraz edilmemiş, davalı 27/01/2021 tarihli duruşmadaki beyanı ile ödeme iddiasında bulunarak davanın reddi yönünde savunma yapmıştır.
YARGILAMANIN ÖZETİ, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, cari hesaba dayalı alacağın tahsili için girişilen icra takibine vaki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Mahkememizce taraflara usulüne uygun davetiye tebliğleri yapılarak taraf teşkili sağlanmış ve davanın esasına başlanmıştır.
Uyuşmazlığın, taraflar arasındaki alım satım sözleşmesinden kaynaklı cari hesaptan doğan alacak olup olmadığı, varsa miktarının ne olduğu, itirazın iptali koşullarının oluşup oluşmadığı hususlarından kaynaklandığı tespit edilmiştir.
Beylikdüzü Vergi Dairesi Müdürlüğüne müzekkere yazılarak; davalının gerçek kişi ya da şahıs firması olarak tacir kaydının bulunup bulunmadığı, vergi mükellefi olup olmadığı, hangi defterleri tuttuğu, işletme hesabına göre mi bilanço usulüne göre mi defter tuttuğu, Vergi Usul Kanunu’nun 176-177.maddeleri kapsamında esnaf mı yoksa tacir mi olduğu hususlarının araştırılarak mahkememize bu hususla ilgili bilgi verilmesi istenmiş, cevabi yazı ve ekleri dosyaya kazandırılmıştır.
Beylikdüzü Vergi Dairesi Müdürlüğüne yazılan müzekkereye verilen cevapta; davalı mükellefin 11/06/2013 tarihinde …-İkamet Amaçlı Binaların İnşaatı (Müstakil Konutlar, Birden Çok Ailenin Oturduğu Binalar, Gökdelenler Vb.nin İnşaatı) (Ahşap Binaların İnşaatı Hariç) işinden dolayı mükellefiyet kaydı başladığı ve 31/07/2017 tarihi itibariyle terk mükellefi olduğu, mükellefin bilanço esasına göre defter tuttuğu hususlarının tespit edildiği görülmüştür.
Büyükçekmece ….İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı takip dosyası UYAP sistemi üzerinden celp edilmiş, incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine cari hesap alacağından kaynaklı 8.201,02-TL asıl alacak, 3.124,25-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 11.325,27-TL alacağın tahsili için icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya 15/04/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun 19/04/2019 tarihinde borca itiraz ettiği, davalı borçlunun itirazı üzerine aynı tarihte icranın durdurulması kararı verildiği, durdurma kararının alacaklı vekiline tebliğ edilmediği, işbu itirazın iptali davasının yasal 1 yıllık süre içerisinde açıldığı görülmüştür.
Mahkememiz dosyası, tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller, dosya kapsamı belgeler, Büyükçekmece ….İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyası ve tüm dosya kapsamına göre; her iki tarafa ait ticari defter ve kayıtlar incelenmek sureti ile; takip tarihi itibari ile taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında davalının davacıya borcunun bulunup bulunmadığı hususlarında rapor düzenlenmek üzere SMMM bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen rapor mahkememiz dosyasına ibraz edilmiş;
27/05/2021 havale tarihli bilirkişi raporunun incelenmesinde özetle; “… Davacının ticari defterleri ile ilgili olarak; incelemeye katılmadığı ve yerinde inceleme talebi bulunmadığından ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılamadığı ancak davacı şirket tarafından icra dosyasına 2014 yılı cari hesap ekstresi sunulduğu, davacı şirketin dosyaya sunulu cari hesap ekstresine göre taraflar arasındaki ticari ilişkinin 2014 yılında sonlandırıldığı, 31/12/2014 tarihi itibariyle davacının davalıdan 8.201,02-TL alacaklı olduğu, davacının davalıya 8 adet toplamda 36.516,28-TL fatura düzenlemiş olduğu, mezkur faturalardan 7 adet toplamda 35.100,28-TL faturaların davalının ticari defterlerinde bulunduğu, 07/03/2014 tarihli … nolu 1.416,00-TL bedelli faturanın davalı taraf ticari defterlerinde bulunmadığı, davalı tarafından dosyaya sunulan ödeme belgeleri incelendiğinde, davalının davacıya 35.315,26-TL ödeme yapmış olduğu, yapılan ödemelerden 28.315,26-TL’nin davacı şirket kabulünde olduğu, 01/09/2014 tarihinde senet ile yapılan 7.000,00-TL ödemenin davacı şirket cari hesap ekstresinde yer almadığı, davalı tarafından düzenlenen senedin ödenerek iade alındığı beyan edilmekle birlikte mübrez senedin davacıya verildiğine dair dayanak olmadığı ve sunulu senet her zaman düzenlenebilecek bir evrak olduğundan davacı şirkete verilerek akabinde ödenip iade alındığı hususunun davalının ispatına muhtaç olduğu, neticeten; davalı ticari defter ve belgeleri ile davacının cari hesap ekstresi ve sunulan ödeme evrakları üzerinde yapılan incelemeler sonucunda takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 6.785,02-TL alacaklı olduğu, takip öncesi işlemiş faiz talebinin davalının temerrüde düşürülmemiş olmaması nedeniyle hesaplanmadığı” değerlendirme ve tespitlerinin yapıldığı anlaşılmıştır.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, davacı vekili tarafından bilirkişi raporuna karşı beyan ve itirazlarını içerir dilekçe dosyaya sunulmuştur.
20/10/2021 tarihli celse ara kararı gereğince, davacı defterleri incelenmek ve davalı defterleriyle mukayese yapılmak ve davacı vekilinin bilirkişi kök raporuna itirazları değerlendirilmek suretiyle davacı tarafın iddiası, davalı tarafın savunması ve tüm dosya kapsamına göre; davacının davalıdan takibe konu alacağının bulunup bulunmadığı, alacak var ise miktarının tespiti husularında ek rapor hazırlanmak üzere dosyanın SMMM bilirkişiye tevdine karar verilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen ek rapor mahkememiz dosyasına ibraz edilmiş;
06/04/2022 havale tarihli bilirkişi ek raporunun incelenmesinde özetle;”… Davacının 2014 yılı ticari defterlerinin bir bütün olarak lehine delil niteliğinin bulunmadığı, davacı şirket ticari defterlerine göre; taraflar arasındaki ticari ilişkinin 2014 yılında sonlandırıldığı, 31/12/2014 tarihi itibariyle davacının davalıdan 8.201,02-TL alacaklı olduğu, davacı şirketin itiraz dilekçesindeki “müvekkil şirket ile davalı cari hesaba dayalı olarak düzenlenmiş olan fatura üzerinden ödeme gününü aralarında anlaşarak belirlemişler” beyanına ilişkin olarak dosyaya sunulu dayanak herhangi bir evrak bulunmadığından kök rapordaki “takip öncesi işlemiş faiz talebinin davalının temerrüde düşürülmemiş olması nedeniyle hesaplanmadığı ” yönündeki kanaatin değişmediği, neticeten kök rapordaki görüş ve kanaatin değişmediği” değerlendirme ve tespitlerinin yapıldığı anlaşılmıştır.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, davacı vekili tarafından bilirkişi raporuna karşı itirazlarını içerir dilekçe dosyaya sunulmuştur.
İİK’nun 67. maddesinde “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” hükmüne yer verilmiştir.
İcra ve İflas Kanunu’un 67/2.maddesinde “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” hükmüne yer verilmiştir.
Öncelikle şunu belirtmek gerekir ki bir ticari ilişki ve bu ilişkiden kaynaklı alacağının olduğunu iddia eden taraf bunu usulü dairesinde ispat etmesi gerekir. İspatın konusu, ispat yükünün kimde olduğu ve ispat vasıtalarının neler olduğu 6100 sayılı HMK.nun 187, 190 ve 200’ncü maddelerinde açıkça belirtilmiştir.
İspatın konusu HMK.nun 187’nci maddesinde “İspatın konusunu tarafların üzerinde anlaşamadıkları ve uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek çekişmeli vakıalar oluşturur ve bu vakıaların ispatı için delil gösterilir. Herkesçe bilinen vakıalarla, ikrar edilmiş vakıalar çekişmeli sayılmaz.” Şeklinde belirtilirken, ispat yükünün kimde olduğu ise HMK.nun 190’ncı maddesinde “İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Kanuni bir karineye dayanan taraf, sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda öngörülen istisnalar dışında, karşı taraf, kanuni karinenin aksini ispat edebilir.”düzenlemesi ortaya konmuştur.
Yemin delili, HMK’nın 225. ve devamındaki maddelerde düzenlenmiş olup, yemin kesin delil niteliğindedir. Bir vakıayı ispat yükü kendisine düşen taraf, o vakıayı başka delillerle ispat edemezse, diğer tarafa yemin teklifinde bulunabilir. Bununla birlikte, iddia veya savunmasını ispat edemeyen tarafa yemin teklif etme hakkının hatırlatılabilmesi için, yemin deliline açıkça dayanılmış olması da zorunludur.
Bu kapsamda; davacı vekiline, dava dilekçesinin deliller kısmında yemin deliline açıkça dayanmış olduğu anlaşılmakla; 07/03/2014 tarihli … nolu 1.416,00-TL bedelli fatura yönünden; yemin teklif etme hakları hatırlatılmış, davacı vekilince yöneltilen yemin teklifi üzerine yemin davetiyesinin usulüne uygun olarak davalıya tebliğine rağmen davalının yemin için belirlenen duruşmaya katılmadığı görülmüştür.
Yapılan yargılama, iddia, savunma, sunulan ve toplanan deliller, yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler, Büyükçekmece ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası, 27/05/2021 havale tarihli bilirkişi kök raporu ile 06/04/2022 havale tarihli bilirkişi ek raporu ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasında cari hesap şeklinde işleyen inşaat ürünleri alım satımından kaynaklanan ticari bir ilişki bulunduğu, bu ilişki kapsamında davacı tarafından cari hesap bakiye alacaklı olduğu iddia edilerek davalı hakkında icra takibine girişildiği, davalı tarafça borca ve ferilerine itiraz edilmesi üzerine işbu itirazın iptali istemli davanın açıldığı, taraflar tacir sıfatına haiz olup uyuşmazlığın ticari nitelik arz ettiği, HMK’da yapılan değişiklik gereğince uyuşmazlık değeri 500.000,00 TL’nin altında olduğundan davada basit yargılama usulünün uygulandığı, delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ile 85 ve HMK’nun 222’nci maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verildiği, 27/05/2021 havale tarihli bilirkişi kök ve 06/04/2022 havale tarihli ek bilirkişi raporlarına göre; davacı şirketin dosyaya sunulu cari hesap ekstresine göre taraflar arasındaki ticari ilişkinin 2014 yılında sonlandırıldığı, 31/12/2014 tarihi itibariyle davacının davalıdan 8.201,02-TL alacaklı olduğu, davacının davalıya 8 adet toplamda 36.516,28-TL fatura düzenlemiş olduğu, mezkur faturalardan 7 adet toplamda 35.100,28-TL faturaların davalının ticari defterlerinde bulunduğu, 07/03/2014 tarihli … nolu 1.416,00-TL bedelli faturanın davalı taraf ticari defterlerinde bulunmadığı, davalı tarafından dosyaya sunulan ödeme belgeleri incelendiğinde, davalının davacıya 35.315,26-TL ödeme yapmış olduğu, yapılan ödemelerden 28.315,26-TL’nin davacı şirket kabulünde olduğu, 01/09/2014 tarihinde senet ile yapılan 7.000,00-TL ödemenin davacı şirket cari hesap ekstresinde yer almadığı, davalı tarafından düzenlenen senedin ödenerek iade alındığı beyan edilmekle birlikte mübrez senedin davacıya verildiğine dair dayanak olmadığı ve sunulu senet her zaman düzenlenebilecek bir evrak olduğundan davacı şirkete verilerek akabinde ödenip iade alındığı hususunun davalının ispatına muhtaç olduğu, neticeten; davalı ticari defter ve belgeleri ile davacının cari hesap ekstresi ve sunulan ödeme evrakları üzerinde yapılan incelemeler sonucunda takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 6.785,02-TL alacaklı olduğu hususlarının tespit edildiği; kesin delil niteliğinde bulunan yemin deliline dayanan taraf, bu delile sıra gelmiş olduğunu başka türlü bilemeyeceğinden; davalı tarafa teslimi ispata muhtaç bulunan 07/03/2014 tarihli …. nolu 1.416,00-TL bedelli fatura yönünden alacağın ancak açıkça dava dilekçesinde veya delil listesinde dayanılmış olması şartı ile yemin delili ile ispatlaması lazım geldiği kabul edilerek, davacı vekiline yemin hakkı hatırlatılmış, davalıya gerekli uyarıyı da içerecek şekilde yemin metni tebliğ edilerek, yeminin ifası istenilmiş, davalı taraf yemin için belirlenen duruşmaya katılmadığından yemin konusundaki hususların ikrar edilmiş sayıldığı, bu durumda davacının ve 7 adet toplamda 35.100,28-TL fatura yönünden davalının ticari defter kayıtları ile alacağın varlığının ispatlandığı anlaşıldığından, denetime uygun ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi kök ve ek raporları ile davalının icra takibinden önce temerrüde düşürülmediği dikkate alınarak, davanın kısmen kabulü ile, davalının Büyükçekmece … İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın 8.201,02-TL asıl alacak yönünden iptali ile; takibin aynı koşullarda devamına, hüküm altına alınan 8.201,02-TL asıl alacağın %20’sine tekabül eden 1.640,20-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde tüm hususları içerir hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
Davanın KISMEN KABULÜ ile;
1-Davalının Büyükçekmece … İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın 8.201,02-TL asıl alacak yönünden İPTALİ ile; takibin aynı koşullarda DEVAMINA,
Hüküm altına alınan 8.201,02-TL asıl alacağın %20’sine tekabül eden 1.640,20-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 560,21-TL harçtan davacı tarafça peşin yatırılan 85,98-TL peşin harç ve icra dosyasına yatırılan 56,63-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 417,60-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat KAYDINA,
3-Arabuluculuk sonuç tutanağı tarihi itibariyle yürürlükte bulunan tarifeye göre tahakkuk eden 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davanın kabul ve red oranı dikkate alındığında 950,40-TL’sinin davalıdan tahsili ile hazineye irat KAYDINA, bakiye 369,60-TL’sinin davacıdan tahsili hazineye irat KAYDINA,
4-Davacı tarafça başlangıçta sarf edilen 44,40-TL başvurma harcı, 85,98-TL peşin harç ve 56,63-TL icra dosyasına yatırılan peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,

5-Davacı tarafından yapılan 240,70-TL posta masrafı, 1.150,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.390,70-TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranına göre hesaplanıp takdir olunan 1.007,05-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan miktarın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davanın kabul miktarı dikkate alınarak karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 8.201,02-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Kullanılmayan gider avansının HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
8-HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğine,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341 ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/11/2022

Katip …
¸

Hakim …
¸