Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/589 E. 2020/253 K. 09.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/589 Esas
KARAR NO : 2020/253

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/08/2019
KARAR TARİHİ : 09/03/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı/borçlu arasında kurulan ticari ilişkide davalı/borçlunun talep ettiği muhtelif ürünlerin teslimine dair edimini tam ve gereği gibi ifa ettiğini ve davalının adına teslim edilen ürünlerin faturalandırılıp müvekkili tarafından davalıya gönderildiğini, sunulan fatura bedellerine ilişkin müvekilinin davalı şirketten alacaklı olduğunu, davalının bir kısım ödeme yaptığını ancak icra takibine konu olan 8.932,84-Euro kısmını ödemekten imtina ettiğini, davalı borçlu şirket yetkilisi ile defalarca görüşüldüğü halde deme yapılmadığından borçlu şirket hakkında İstanbul ….. İcra Müdürlüğünün ….. Esas sayılı icra dosyasından icra takibi başlatıldığını, borçlu davalı şirketin yetki itirazında bulunduğunu, icra dosyasının Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün …… esas sayılı dosyasına kaydedildiğini, davalı borçlu tarafından tüm borca ve faize kötü niyetli olarak itiraz edildiğini ve icra takibinin durdurulduğunu, bu itiraz sebebiyle arabuluculuk kurumuna başvurulduğunu ve anlaşma sağlanamadığını, bu sebeplerden davayı açma zorunluluğu doğduğunu, tüm itirazların iptali ile takibin devamını, davalı şirketin haksız ve kötü niyetli itirazı sebebiyle %20’den aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;
müvekkili şirketin davacı şirketle bir ticari ilişki içerisinde olduğunu ve davacı şirketten aldığı soğuk yaldız olarak nitelendirilen malzemelere dayandığını, bu malzemeler farklı boyutlardaki şampuan, şarap gibi ürünlerin üstünde görülen kağıtlardan ibaret olduğunu, normal niteliğinden farklı şekilde kesik olarak alınan malın ilerleyen zamanda değişen piyasa koşulları, dövizin piyasa üzerideki önemli etkisi ve piyasadaki rekabet koşulları nedeniyle müvekkilinin rakip firmalarla rekabet edemediğini ve mevcut malları da elden çıkaramamasına sebebiyet verdiğini, bu aşamada müvekkili şirket temsilcisinin davacı şirket yetkilileri ile telefonda görüştüğünü, elindeki stok miktarını eritemediğinden bahisle iade etme olanaklarının olup olmadığını sorduğunu, davacı şirket yetkilisinin iadenin mümkün olmadığına ilişkin bir değerlendirmede bulunmadan stok miktarlarıyla ilgili ayrıntılı bir liste istediğini, iadenin mümkün olmadığına ilişkin bir beyanda bulunmayan davacı şirket yetkilisi istediği stok listesiyle beraber müvekkiline bu iadenin mümkün olabilirliğiyle ilgili bir fikrin oluşmasına sebebiyet verdiğini, müvekkili tarafından stok listesi hazırlandığını ancak hiçbir geri dönüş sağlanamadığını, müvekkili şirketin davacı şirket yetkilileriyle belli miktardaki ürün için anlaştığını ve alışverişin gerçekleştiğini, müvekkilinin malları bir bütün şerit halinde değil kesik olarak aldığını, satın alınan ürünün bu haliyle ayıplı mal durumunda olması sebebiyle davacının edimini tam ve gereği gibi ifa edememiş olduğunu beyan ettiği, müvekkili şirketin son aşamaya kadar borçlarına sadık kaldığın ve ödemelerini vaktinde gerçekleştirdiğini, borcunu gerektiği gibi ifa edemeyen davacı alacaklının ifayı isteme hakkının bulunmadığını, izah ettiği tüm sebepler neticesinde davacı tarafın haksız ve kötü niyetli olduğundan sebeple davanın reddini talep etmiştir.
Bakırköy … İcra Dairesinin …….. esas sayılı dosyasının incelenmesinde; 283,00 TL alacağın tahsili için 10/01/2019 tarihinde ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği, borçlunun borca, ferilerine itiraz ettiği, icra dairesine itirazın yasal süresinde yapıldığı, itirazın iptali davasının yasal bir yıllık süresi içinde açıldığı görülmüştür.
Bilirkişi SMMM …. 26/02/2020 tarihli bilirkişi raporunu dosyamıza sunmuş ve raporun hüküm kurmaya elverişli olduğu kanaatine varılmıştır.

TÜM DOSYA MUHTEVİYÂTI KÜLLÎYEN TETKÎK EDİLDİĞİNDE;
Dava taraflar arasında ticari ilişki olduğundan bahisle alacak olduğuna dair yapılan icra takibine itirazın iptali davasıdır.
Öncelikle ispat müessesesini açıklamakta fayda var. Bilindiği üzere, hakim, davada hangi vakıaların ispat edilmesini tespit ettikten sonra, bu vakıaların kimin tarafından ispat edilmesi gerektiği sorusuyla karşılaşır; buna ispat yükü denir. Kendisine ispat yükü düşen taraf için, bu bir yükümlülük(mükellefiyet) değil, sadece bir yüktür(külfettir). Taraf kendisinin ispat etmesi gerektiği vakıayı ispat edemezse karşı taraf ve mahkeme onu mutlaka ispat etmesini isteyemez, bilakis kendisine ispat yükü düşen taraf , o vakıayı ispat edememiş sayılır.(Kuru, Medeni Usul Hukuku, 2016, sy 319)
Dava dosyamızda ispat yükü müdde-i iddiasını ispatla mükelleftir kuralı gereği alacaklı olduğunu iddia eden davacı üzerindedir. Tarafların tacir olduğu hususu göz önünde bulundurularak davacının iddiası noktasında ticari defterleri üzerinde ihtaratlı inceleme kararı verilmiştir. Yapılan inceleme neticesinde davacı ……. Türkiye’de ticari faaliyette bulunmadığı için defter incelemesi yapılmadığı, Davalı ….. MATBAA MALZ. İÇ VE DIŞ TİC. A.Ş. İnceleme günü 14/01/2020 saat 14:15’te defter ve belgelerini ibraz etmekten imtina ettiği için incelemenin yapılamadığı, davacının davalıdan cari hesap bakiyesinden kaynaklanan 8.932,84 Euro alacaklı olduğunu düzenlediği faturaları Yeminli Tercüman aracılığı ile tercüme ettirerek asıllarına uygunluğunu Noter vasıtasıyla tespit ettirdiği, davacının dava tarihi 09/08/2019 itibariyle Ana Para:8.932,84 Euro olduğu, anlaşılmıştır. Davalının cevap dilekçesi içeriğinden malların davalı tarafından teslim alındığı göz önüne alındığında davacının teslim olgusuna ilişkin iddiasını ispatladığı kanaatine varılmış ve bu aşamada ispat yükü yer değiştirerek davalı üzerine geçmiştir.
Gelinen aşamada davalı her ne kadar satın alınan malların ayıplı olduğunu iddia etmişse de yargılama aşamasında ayıbın somut olarak neye dair olduğunu ve ayıp ihbarına dair herhangi bir bilgi belge dosyamıza sunamamıştır. Bu sebeple gelinen aşamada davacının davasını ispatladığı ve alacağın likit olduğu kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle
1-DAVANIN KABULÜ İLE,
-Davalı aleyhine yapılan Bakırköy …. icra dairesinin ….. esas sayılı dosyasına davalının yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin asıl alacak 8.932,84 Euro olmak üzere bu miktar üzerinden devamına,
-Davacının takipteki talebi aşılmamak üzere asıl alacağı takip tarihinden itibaren 1 yıl vadeli Euro mevduat hesaplarına kamu bankalarınca fiilen uygulanan en yüksek faizin işletilmesine,
-Alacağın likit olduğu anlaşılmakla hükmedilen asıl alacağın %20’sine denk gelen icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 3.856,90-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 681,23- TL harcın tahsili ile bakiye 3.175,67-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından sarf edilen 44,40-TL başvurma harcı, 681,23-TL peşin harç, 51,20-TL posta masrafı ve 800,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.576,83-TL ‘nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 8.140,03-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısım olur ise karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı karar verildi. 09/03/2020

Katip ….
E-imzalıdır ¸

Hakim ……
E-imzalıdır ¸