Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/588 E. 2020/999 K. 02.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/588 Esas
KARAR NO : 2020/999

DAVA : İtirazın İptali (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/08/2019
KARAR TARİHİ : 02/12/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 08/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davalı şirketin keşide ettiği icra takibine konu … Bankası A.Ş’nin …/…. Şubesi’ne ait …. numaralı, 31/10/2018 tarihli 60.000,00 TL tutarlı çek sebebiyle davalıdan 16.500,00 TL alacaklı olduğunu, müvekkilinin dava dışı ….’dan davalının keşidecisi olduğu …. Bankasının …/…. Şubesine ait …. numaralı, 31/10/2018 tarihli 60.000,00 TL tutarlı çek sebebiyle alacaklı olduğunu, müvekkilinin, anılan çek bedelinin tahsili amacıyla 31/10/2018 tarihinde çekin ait olduğu … Bankası A.Ş’nin …. Sitesi Şubesine çeki ibraz ettiğini fakat çek üzerindeki imza uyuşmazlığı sebebiyle bankanın çalışanlarının çek hakkında bir işlem ve ödeme yapmadığı gibi çek üzerine de herhangi bir kaşe vurmadığını, davalı şirket yetkilisinin müvekkili ile yaptığı görüşmede çek üzerindeki imzayı kendisini kasten taklit etmek suretiyle sahte imza attığının müvekkili tarafından öğrenildiğini, davalı ve çek hakkında işlem yapmayan banka çalışanları aleyhine Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının …soruşturma numarası ile suç duyurusunda bulunulduğunu, alacağını tahsil edemeyen müvekkilinin Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile keşideci davalı ve cirantalar aleyhine icra takibi başlattığını, müvekkilinin alacağını kendinden önceki cirantalardan da tahsil edemediğini, başlatılan takibin davalının itirazı üzerine durduğunu, davalının itirazında haksız ve kötü niyetli olduğunu bildirerek, davalının Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra takibine haksız olarak yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin kaldığı yerden devamına, davalı aleyhine %20’den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; İİK 67.madde ve devamı uyarınca çekten kaynaklı icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; dava konusu çek nedeniyle bakiye alacağın bulunup bulunmadığı, davalıların takibe itirazda haklı olup olmadıkları, itirazın iptali koşullarının oluşup oluşmadığından kaynaklandığı tespit edilmiştir.
Dava tarihinden sonra 28/07/2020 tarihi itibari ile yürürlüğe giren 7251 sayılı Yasanın 58.maddesi ile HMK ve bazı kanunlarda yapılan parasal sınırlardaki değişiklikler dikkate alınarak 6102 Sayılı Yasanın 4/2.maddesi dikkate alınarak dava basit yargılama usulünce incelenip sonuçlandırılmıştır.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve Bakırköy CBS … sayılı soruşturma dosyası, icra dosyası ve çek sureti celp edilmiştir.
Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin davalı aleyhine 16.500,00-TL asıl alacak ve 1.057,81 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 17.557,81 TL alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte tahsili için faturaya dayalı olarak ilamsız icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlu vekilinin süresinde, borca itiraz ettiğini belirterek takibin durmasına sebebiyet verdiği, İcra Müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiği, bu kararın alacaklıya tebliğ edilmediği, davanın yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Bakırköy CBS … sayılı soruşturma dosyasının incelenmesinde davalı keşide etttiğinin beyan ettiği görülmüştür.
Dava konusu çekin eki niteliğindeki yazı ile ilgili davalı şirket yetkilisi …’nın isticvabına karar verilmiş, isticvabında çekteki imzayı kabul etmekle borcun ödendiğini beyan etmiştir.
Toplanan ve sunulan deliller, celp edilen savcılık dosyası, icra dosyası ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;
Uyuşmazlığın; çek nedeniyle bakiye alacağın bulunup bulunmadığı, davalıların takibe itirazda haklı olup olmadıkları, itirazın iptali koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.
Davalı ödeme savunmasında da bulunmuş olup o halde davalı ödeme yaptığını savunmakla ispat yükü davalı tarafa geçer. Bir başka deyişle davalı ödeme savunmasını ispat yükü altındadır. Ne var ki ödeme konusu miktar karşısında davalı HMK m.200 uyarınca bu savunmasını ispatlayıcı senet, delil başlangıcı niteliğinde deliller sunmalıdır.
6100 sayılı HMK.m.200 uyarınca davacının doğan hakkının düşürülmesi, itfası amacıyla ödeme yapıldığı yönündeki savunması hukuki işlem olup bu hukuki işlemin davalı tarafından senetle ispatı gerekir. Davalının ödeme savunmasına konu olan evrakta iç ilişkisinden kaynaklı 43.500,00 TL borçlu olduğunu bakiye yönünden ispata yarar delil sunmamıştır.
Dava itirazın iptali davasıdır.Bilindiği üzere, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu (İİK)’nun 67.maddesi uyarınca itirazın iptali davası; alacaklının, icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nun 66.maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlayan bir eda davası olup, itirazın tebliğinden itibaren bir yıllık süre içinde açılan davada borçlunun itirazında haksızlığının belirlenmesi ve alacağın likit olması halinde, istem varsa borçlu aleyhine icra inkar tazminatına da hükmedilebilir.(Baki Kuru, İcra ve İflas Hukuku, 2006, s.219,223) Öncelikle şunu belirtmek gerekir ki bir ticari ilişki ve bu ilişkiden kaynaklı alacağının olduğunu iddia eden taraf bunu usulü dairesinde ispat etmesi gerekir. İspatın konusu , ispat yükünün kimde olduğu ve ispat vasıtalarının neler olduğu 6100 sayılı HMK.nun 187 ,190 ve 200’ncü maddelerinde açıkça belirtilmiştir.
İspatın konusu HMK.nun 187’nci maddede “İspatın konusunu tarafların üzerinde anlaşamadıkları ve uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek çekişmeli vakıalar oluşturur ve bu vakıaların ispatı için delil gösterilir. Herkesçe bilinen vakıalarla, ikrar edilmiş vakıalar çekişmeli sayılmaz.” Şeklinde belirtilirken, ispat yükünün kimde olduğu ise HMK.nun 190’ncı maddesinde “İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Kanuni bir karineye dayanan taraf, sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda öngörülen istisnalar dışında, karşı taraf, kanuni karinenin aksini ispat edebilir.”düzenlemesi ortaya konmuştur.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 13/07/2011 tarihli kararında “Hemen belirtmelidir ki, satılanın tesliminin “hukuki işlem” niteliğinde olup, buna ilişkin savunmanın hangi delillerle kanıtlanabileceğinin belirlenmesinde, hukuki işlemlerin varlığının kanıtlanmasına ilişkin genel usul hukuku kurallarının (1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 288 ve devamındaki hükümler) göz önünde tutulması gerekir.Bunun sonucu olarak ta; herhangi bir hukuki işlem gibi, teslim de anılan hükümdeki senetle (yazılı delille) ispat kuralı çerçevesinde, ilişkin bulunduğu malın miktar ve değerine göre belirlenmelidir. (Kuru Baki, Hukuk Muhakemeleri Usulü, İstanbul 1990 5.basım,C:2,S:1534, S:1603, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 06/11/2002 gün 2002/13-875 E., 2002/885 K. sayılı ilamı da bu yöndedir.).
Davacı yan icra takibinde ödenmediğini iddia ettiği toplam 17.557,081 TL tutarındaki alacak için takibe girişmiştir.Taraflar arasındaki çekin ticari ilişkiye dayalı olduğu anlaşılmıştır. Davalı yan ise ödemede bulunduklarını belirtmiştir. Kendisi lehine bir olaydan hak çıkaran taraf ispat külfeti altındadır. Davalının bakiye çek bedelini ödemekle sorumlu olduğu kanaatine varılmış olup tüm bu nedenlerle; davanın kısmen kabulü ile Bakırköy …. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı takip dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın iptaline, takibin 16.500,00 TL asıl alacak üzerinden aynen devamına, hüküm altına alınan asıl alacağa davacının talebi aşmamak üzere değişen oranlarda yıllık avans faizi uygulanmasına, alacak sözleşmeye dayalı olup likit bulunduğundan haksız itiraz nedeniyle hükmolunan miktarın %20’si tutarı oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve 6098 sayılı Borçlar Kanunun Borçlunun Temerrütü başlıklı 117 maddesine uyun olarak takip tarihinden önce davalıya bir ödeme ihtarının bulunmadığı, taraflar arasında yazılı bir sözleşme ve belirli bir vade de olmadığından takip tarihi itibariyle davacının işlemiş faiz alacağının bulunmadığından işlemiş faize ilişkin itirazın iptali talebin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE; Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın asıl alacak 16.500,00 TL üzerinden iptali ile takibin devamına, (icra dosyasında … ve … Ltd Şti’nden tahsili halinde tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile)
2-Asıl alacağa alacak tutarına takip tarihinden itibaren değişik oranında avans faizi uygulanmasına,
3-Alacak likit olduğundan haksız itiraz nedeniyle hükmolunan miktarın takdiren %20’si tutarı 3.300,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
4-Davacının işlemiş faiz talebinin reddine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gerekli 1.127,11 TL karar ve ilam harcından davacı tarafça başlangıçta peşin alınan 212,06 TL ve icra dosyasından alınan 87,79 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 827,26 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
6-Davacının kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince hesaplanıp takdir olunan 4.080,00 vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalının kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince hesaplanıp takdir olunan 1.057,81 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Davacı tarafça ödenen 212,06 TL peşin harç, 44,40 TL başvurma harcı, 87,79 TL icra dosyasına yatırılan peşin harç 61,20 TL yargılama gideri olmak üzere toplam 405,45 TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre hesaplanıp takdir olunan 381,02 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, kalan miktarın davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Kalan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere taraf vekilleri ile davalı şirket yetkilisinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı..02/12/2020

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza