Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/587 E. 2020/1093 K. 29.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/587 Esas
KARAR NO : 2020/1093

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 08/08/2019
KARAR TARİHİ : 29/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının toplam bedeli 17.100,00 TL olan 20 adet bonoya dayalı olarak davalıdan alacaklı olduğunu, arabuluculuk görüşmelerinde anlaşmaya varamadıklarını, davalı tarafından bonoların davacıya ödenmediğini, vadeleri 30/06/2016 ve 30/07/2016 olan toplam 1.000,00 TL tutarındaki iki adet bono bedelinin TTK 732.maddesinde anılan sebepsiz zenginleşme hüküümleri gereği vade tarihlerinden tahsiline kadar 3095 sayılı kanunun 2/2 maddesi gereğince işleyecek olan temerrüt faizi ile birlikte, vadeleri 30/08/2016 ile 30/01/2018 tarihleri arasında toplam 16.100,00 TL tutarındaki bonoların %0,3 oranındaki komisyonu 3095 sayılı kanunun 2/2 maddesinde belirtilen oranda faizi ve protesto masrafı ile birlikte davalı borçludan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı borçluya yükletilesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı davaya cevap vermemiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller, dayanak bonolar, dosya kapsamı belgeler ve davacı tarafa ait ticari defter ve kayıtlar incelenmek suretiyle dosya bilirkişiye tevdi edilmiş olup, bilirkişi tarafından düzenlenen 12/10/2020 tarihli raporda; davacı vekili tarfından davaya konua 20 adet senedin davalı tarafından keşide edilerek ……. Proje İnş. Turizm San. Tic. Ltd. Şti.’ne verildiği, bu senetlerin ciro yoluyla davacı bankaya teslim edildiğini, senetlerin üzerinde “bedeli malen ahzolunmuştur” ibaresinin yazılı olduğunu, davacı vekilinin yerinde inceleme talebinde bulunduğunu ve talebin yerine getirilemediğini, senetlerin üzerindeki “bedeli malen ahzolunmuştur ” ibaresinin senette yer borcun konusunu oluşturan malın teslim edildiğine ilişkin yazılı delil niteliğinde olduğunu, davalının senette yer alan bu kayda rağmen mal teslim edilmediğini ispat etmesi gerektiğini, ancak davaya cevap vermediğini, davacının kredi borçlusunu değil senet borçlusunu dava etmesi gerektiğini, dava ile davalı senet borçlusu arasındaki ilişkinin belirsiz olduğundan davacının sırf elindeki senetler yüzünden alacaklı olduğu sonucuna varılamadığını, davalının davacı banka emrine direkt olarak senet imzalamadığını, senet lehtarının alacaklısının cirosu ile davacıya bankaya verildiğini, davacı banka senetlerinin tahsilini sağlaması halinde senet bedellerinin kasa hesabına borç verecek karşılığında ise başka bir hesaba alacak vermesi gerekeceğini, ancak davacı vekilinin u konuda bir beyanı bulunmadığını, davacı bankanın alacaklı olup olmadığının tespitinin yapılamadığını, diğer yandan 30/06/2016 ve 30/07/2016 tarihli her biri 500,00 TL olan toplam 1.000,00 TL’lik 2 senedin vadeden itibaren 3 yıllık zaman aşımı süresinin geçtiğinden zaman aşımına uğradığını, alacaklının da TTK 732 madde hükmüne dayanarak düzenleyene karşı bonunun zamanaşımına uğradığı tarihten itibaren 1 yıl içinde sebepsiz zenginleşme davası açtığını, ancak davacı bankanın söz konusu 2 senet senet için davalı ile arasındaki temel ilişkişi açıklamadığını, belirtmiştir.
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, taraf beyanları, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
Dava, 20 adet bonoya dayalı alacak isteminden ibarettir.
Dava konusu 20 adet bono aslı mahkememize sunulmuş olup, incelenmesinde; bono vasıflarına haiz olduğu, keşidecinin davalı … olduğu, malen kaydını içerdiği, lehtarın dava dışı ….. Mühendislik Proje İnş. Ve Turz. San. Tic. Ltd. Şti. Olduğu, lehtar tarafından ciro yoluyla davacıya verildiği ve davacının son ve meşru hamil olduğu görülmüştür.
6102 sayılı TTK’nın 778. maddesinin yollamasıyla bonolar hakkında da geçerli olan 687/1. maddesi, ” poliçeden dolayı kendisine başvurulan kişi, düzenleyen veya önceki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanan def’ileri başvuran hamile karşı ileri süremez; meğerki, hamil, poliçeyi iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olsun.” şeklindedir.
Yargılamaya konu olayda, davacının alacağının kıymetli evraka dayandığı ve bu kıymetli evrakı ciro yoluyla edinen meşru hamil olduğu sabittir. Kıymetli evrak olan bononun illetten mücerret olması ve bu sebeple temel borç ilişkisini ispat için zorlanamayacağı sebebiyle senedi düzenleyen ile lehdar arasında kurulan hukuki ilişkinin davacıyı bağlamayacağı ve senedi düzenleyenin davalının, lehdara karşı ileri sürebileceği def’ileri davacıya karşı ileri süremeyecektir.
Dava tarihi itibariyle vade tarihlerinin dolduğu görülmüş olup, davalı tarafça herhangi bir itirazda bulunulmamış ve bonolardaki bedellerin ödendiği de yazılı bir delil ile ispat edilememiştir.
Bu sebeple davacının alacaklı olduğu kabul edilmiş ve aşağıdaki şekilde karar verilmiş ve hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının KABULÜ İLE,
A)23/04/2016 düzenleme tarihli ve 30/06/2016 vade tarihli 500,00 TL tutarlı bono bedelinin vade tarihinden tahsiline kadar 3095 sayılı kanunun 2/2.maddesinde belirtilen oranda işleyecek olan temerrüt faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
B)23/04/2016 düzenleme tarihli ve 30/07/2016 vade tarihli 500,00 TL tutarlı bono bedelinin vade tarihinden tahsiline kadar 3095 sayılı kanunun 2/2.maddesinde belirtilen oranda işleyecek olan temerrüt faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
C)23/04/2016 düzenleme tarihli ve 30/08-09-10-11/2016 ile vade tarihli 500,00 TL tutarlı bonoların bedellerinin %0,3 oranında komisyon ve vade tarihinden tahsiline kadar 3095 sayılı kanunun 2/2.maddesinde belirtilen oranda işleyecek olan temerrüt faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
D)23/04/2016 düzenleme tarihli ve 30/12/2016 ile vade tarihli 700,00 TL tutarlı bonoların bedellerinin %0,3 oranında komisyon ve vade tarihinden tahsiline kadar 3095 sayılı kanunun 2/2.maddesinde belirtilen oranda işleyecek olan temerrüt faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
E)23/04/2016 düzenleme tarihli ve 30/01-02-03-04-05/2017 ile vade tarihli 700,00 TL tutarlı bonoların bedellerinin %0,3 oranında komisyon ve vade tarihinden tahsiline kadar 3095 sayılı kanunun 2/2.maddesinde belirtilen oranda işleyecek olan temerrüt faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
F)23/04/2016 düzenleme tarihli ve 30/06-07-08-09/2017 ile vade tarihli 800,00 TL tutarlı bonoların bedellerinin %0,3 oranında komisyon ve vade tarihinden tahsiline kadar 3095 sayılı kanunun 2/2.maddesinde belirtilen oranda işleyecek olan temerrüt faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
G)23/04/2016 düzenleme tarihli ve 30/10-11-12/2017 ile vade tarihli 1.675,00 TL tutarlı bonoların bedellerinin %0,3 oranında komisyon ve vade tarihinden tahsiline kadar 3095 sayılı kanunun 2/2.maddesinde belirtilen oranda işleyecek olan temerrüt faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
H)23/04/2016 düzenleme tarihli ve 30/01/2018 ile vade tarihli 1.675,00 TL tutarlı bonoların bedellerinin %0,3 oranında komisyon ve vade tarihinden tahsiline kadar 3095 sayılı kanunun 2/2.maddesinde belirtilen oranda işleyecek olan temerrüt faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 1.168,10 TL harçtan davacı tarafça peşin yatırılan 292,03 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 876,07 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat KAYDINA,
– Arabuluculuk sonuç tutanağı tarihi itibariyle yürürlükte bulunan tarifeye göre tahakkuk eden 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
-Davacı tarafça sarf edilen toplam 342,83 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacı tarafından sarf edilen bilirkişi ücreti, tebligat ve posta masrafı olmak üzere toplam 906,20 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
– Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan miktarın karar kesinleştiğinde davacı tarafa İADESİNE, (Gerekçeli kararın tebliğe çıkarılma masraflarının kalan gider avansından karşılanmasına)
4-Davanın kabul miktarı dikkate alınarak karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1 maddesi uyarınca tayin ve takdir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.29/12/2020

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza