Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/565 E. 2019/1352 K. 19.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/565 Esas
KARAR NO : 2019/1352

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 30/10/2017
KARAR TARİHİ : 19/12/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 14/01/2020

Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesinin 31/10/2017 tarih ve …. Esas, …. Karar sayılı görevsizlik kararı ile dosyanın davacılar vekilinin yasal süresi içerisinde gönderme talebi üzerine Bakırköy …. Asliye Hukuk Mahkemesinin …. Esasına tevzi edildiği, dilekçe teatisi aşamasının tamamlandığı, ön inceleme duruşmasının yapılarak tahkikata geçildiği, Bakırköy … Asliye Hukuk Mahkemesinin 25/09/2018 tarihli … Esas, … Karar sayılı görevsizlik kararıyla dosyanın davacılar vekilinin yasal süresi içerisinde gönderme talebi üzerine Bakırköy …. Sulh Hukuk Mahkemesinin …. Esasına tevzi edildiği, Bakırköy … Sulh Hukuk Mahkemesinin 07/03/2019 tarihli …. Esas, …. Karar sayılı kararıyla davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verildiği, davacılar vekilinin İstinaf talebi üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesinin 11/06/2019 tarihli …. Esas, …. Karar sayılı kararıyla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verildiği, bozma sonrası yapılan yargılama sonrası Bakırköy …. Sulh Hukuk Mahkemesinin 18/07/2019 tarihli …. Esas, …. Karar sayılı kararıyla görevsizlik kararı verildiği, davacılar vekilinin gönderme talepli dilekçesi üzerine dosyanın mahkememizin yukarıdaki esasına kaydının yapılan dava dosyasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde; müvekkillerinin İran vatandaşı olduğunu Havayolu ulaşımı (Yolcu uçağı kiralama, satımı ) alanında faa liyet gösterdiğini, müekkillerinin uçak kiralama ve uçuş lisansına ilişkin taleplerinin karşılanması amacıyla dava lılardan … ile tanıştıklarını, davalı … müvekkillerinin bu taleplerini karşı layacağını kendisinin pilot olduğunu eşi diğer davalı … ile birlikte çalıştıklarını beyan ettiğini, müvekkillerinin İran vatandaşı olması ve Türk hukuk sistemini ve ticaret hayatını yeteri kadar bilmemesini fırsat bilen davalılar organize bir şekilde müvekkillerini dolandırmak ve haksız kazanç elde etmek için harekete geçtiklerini, bu amaçlalarına ulaşmak için çeşitli yalan ve senoryalar ile müvekkillerini baştan ödeme yapmaya ikna ettiklerini, müvekkillerini ikna için davalı … kiralama konusu uçağı İran havalimanına indirerek güven vermiş ve kendisine ödeme yapılmasını sağladığını, müvekkilleri davalıların bu hileli davaranışlarına inanarak iyiniyetle davalı borçlulardan ; …’a 16/12/2016 tarihli belgeye istinaden 120.000.00 USD, diğer davalı borçlu … a ise; 21/12/2016 belgeye istinaden 120.000 USD, 05/01 /2017 belgeye istinaden 50.000 USD,11/01/2017 belgeye istinaden 30.000 USD,13.01.2017 belgeye istinaden 150.000 USD, 09/02/2017 belgeye istinaden 100.000 USD, 15/02/2017 belgeye istinaden 50.000 USD olmak ü zere toplam 540.000 USD ön ödeme adı altında müvekkillerinden para aldıklarını, davalılar çeşitli vaatler ile mü vekkillerinin kandırıldığını ve belirtilen değişik tarihlerde toplamda 540.000 USD haksız para aldıklarını, müvekkilleri dolandırıldıklarını anladıklarnı ve yaptıkları ödemeleri davalılardan geri istediklerini, müvekkilleri yaptıkları ödemeleri geri alamayınca yasal yollara müracaat etmek zorunda kaldıklarını, alacakları tahsil amacıyla davalılar aleyhine Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı icra dosyası ile icra takibi başla tıldığını ve davalılara ilamsız takiplere müstenit ödeme emri tebliğ olunduğunu, ödeme emrine davalılar tarafın dan yapılan itiraz üzerine takip durduğunu, davalıların yapmış olduğu itirazın haksız ve kötü niyetli olduğunu, da valılar hakkında Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulmuş olup soruşturma halen devam ettiğini, davalıların şahsi mallarını kaçırma ihtimali bulunması, alacaklarının rehin yada başkaca teminatla garanti altına alınmamış olması ve apaçık bir şekilde davalıların kötü niyetli olduğunun her türlü izahtan vareste olması karşısında, şahsi mal varlığında azaltmaya gidilebileceğini, mal kaçırması neticesinde ise; müvekkillerinin alacağını alamaması ile sonuçlanabileceğinin kuvvetle muhtemel olması karşısında, mahkemenizce davalıların aşağıda belirtilen menkul ve gayrimenkulleri üzerine tedbir konulmasına ve ihtiyaten hacizlerine karar verilmesini ,davalılar tarafından, Bakırköy … İcra Müdürlüğü … Esas sayılı icra dosyasına yapılan itirazın şimdilik … yönünden 5.000,00 USD, … yönünden ise 250.000.00 USD üzerinden iptalini, takibin kaldığı yerden devamını, davalının, haksız yere takibin durmasına sebebiyet vermesi ve kötüniyetli olması nedeni asıl alacağın %20’ından aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkumiyetini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde; müvekkillerinden …’ın … Okulu mezunu olup askeri jet pilotluğu yaptığını, Hava Kuvvetlerinden ayrıldıktan sonrada öğretmen- kaptan pilotluğunun yanı sıra aralarında … Havayolları, …. dahil olmak üzere bir çok havacılık şirketinde Danışmanlık, Genel Müdürlük ve kuruculuk yaptığını, diğer davalı müvekkilinin de uzun yıllar havacılık sektöründe çalışmış ve yöneticilik yaptığını, davacılardan …. havacılık sektöründe faaliyet gösterdiğini daha doğrusu bu sektörde aracılık- komisyonculuk yaptığını, şirkette ki uçağı …. hava yollarına kiralık olarak verebileceğini müvekkillere ilettiğini, … (Uçuş Ekibiyle birlikte) kiralanması sözleşmesinin (….) 17.07.2017 tarihinde İran’da imzalandığını, tarafların, uçağın kiralanması görüşmeleri esnasında müvekkillerin şirketi … ile diğer iki davacının ortağı olduğu Tahran- İran’da kurulu olan şirketleri, dava dilekçesinde davacı olarak gösterilen …. arasında 19.12.2016 tarihinde komisyonculuk sözleşmesi imzalandığını, Tahkim itirazlarının bulunduğunu, esasına girilmesi halinde ise dosyanın sıfat(husumet) yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesini savunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE YARGILAMANIN ÖZETİ:
Dava; İİK 67.madde uyarınca açılmışDavacılar ile … ‘u temsilen davalılara uçak kiralama sözleşmesi ve hisse devri için verilen paranın tahsili için Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı icra dosyasına yapılan itirazın iptali ile icra inkar tazminatıdır.
Davacılar vekili davalılar adına kayıtlı ve borca yeter miktardaki araç ve taşınmazlarına öncelikle teminatsız aksi kanaat halinde teminat mukabilinde tedbir konulmasını istemiş ise de, davacı vekilinin ihtiyati tedbir istemi HMK.nun 389 ve devamı maddelerine göre değerlendirilmiş, davacılar vekilinin ihtiyati tedbir isteminin yasal koşulları oluşmadığından reddine karar verilmiştir.
Davacılar vekili, 21/05/2018 tarihli delil listesinin ekinde yapılan ödemeler ile ilgili 20/12/2016, 16/10/20016, 05/01/2017, 11/01/2017, 13/01/2017, 09/02/2017, 15/02/2017 tarihli belge suretleri, davalılar vekili de, komisyon sözleşme ile Uçak … anlaşması sureti ibraz etmişlerdir.
Davacı vekili tarafından ibraz edilen ödeme belgelerinde, davalılar vekili tarafından ibraz edilen … sözleşmesine atıfta bulunulduğu, ödemelerin uçak kiralama anlaşmasına istinaden ön ödeme olarak yapıldığı belirtilmiştir. Yine Komisyon Anlaşması başlıklı belgede, sözleşmenin Uçak Kiralama sözleşmesinden kaynaklı olduğu belirtilmiştir.
Davacının dilekçe ekinde sunmuş olduğu davalılar …, … imzası bulunan belgelerin aslını mahkememize sunması için 2 haftalık süre verilmesine, sunulduğunda; davacı ve davalı arasında imzalandığı belirtilen ön ödeme olarak alınan belgelerin sureti eklenerek bu belge suretiyle davalılar …, … altındaki imzalara ve içeriğine itirazları olup olmadığı konusunda beyanda bulunmak üzere şirket yetkilisinin imza sirküsü ve kimliği ile birlikte gelecek duruşma hazır olması gerektiği, aksi taktirde …, … imzaları ve içeriği kabul etmiş sayılacakları ihtarını içerir isticvap davetiyesi tebliğine karar verilmiş, usulüne uygun isticvap davetiyesi davalılardan …’a 01/11/2019 tarihinde, …’a 16/12/2019 tarihinde tebliğ edilmiştir,
Davalılar vekili 18/12/2019 tarihli beyan dilekçesinde özetle; davacılar tarafından müvekkil …’a sözleşme gereği dava dışı, ortağı olduğu şirket … için teslim edilen para tutarının toplamda 390.000Abd Doları olduğu, diğer davalı müvekkili …’a ise herhangi bir ödeme yapılmadığını beyan ettiğini, müvekkillerinin bu beyanları doğrultusunda isticvabından ve sözleşme aslının ibrazından, dosya içeriği gereğince vaz geçilmesine, cevap ve diğer beyanlarımız doğrultusunda açılan davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Toplanan ve sunulan deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;Davanın uçak kiralama sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Somut olayda; Romanya’da mukim dava dışı … şirketi ile İran’da mukim …. firmaları arasında … (uçuş ekibiyle birlikte uçak kiralama) sözleşmesi imzalanmıştır. Bu sözleşmenin “YETKİLENDİRME” başlıklı maddesi uyarınca davacı …. şirketi sözleşmeye taraf … şirketinin çıkarlarını temsil etmek ve ödemeleri bu şirket adına yapmak üzere yetkilendirilmiştir. …. arasında 19.12.2016 tarihinde komisyonculuk sözleşmesi imzalanmıştır. Dava dışı ….ile İran’ da kurulu olan dava dışı … arasında imzalanmış olan … uçak kiralama sözleşmesinden kaynaklıdır. Sözleşmeden de anlaşılacağı üzere davacılar bu sözleşmenin tarafı değillerdir. Davacı tarafın dosyaya sunmuş olduğu ödeme belgelerinde de iş bu sözleşmeye atıf yapılarak yine sözleşmenin diğer tarafı olan … adına ödeme yaptıklarını imza altına almaları, yine dosyaya sunulan komisyon sözleşmesinde de bu … sözleşmesine atıf yapılmıştır. Davacı tarafından sunulan makbuzlardan 21.12.2016 tarihli 120.000 USD tutarındaki, 05.01.2017 tarihli 50.000 USD tutarındaki, 11.01.2017 tarihli 30.000 USD tutarındaki, 09.02.2017 tarihli 100.000 USD tutarındaki ve 15.02.2017 50.000 USD makbuzlardan bahsi geçen ödemelerin … tarafından … şirketi adına alındığı anlaşılmaktadır. Bu makbuzlar karşılığında yapılan ödemede … aracı olup, ödemeleri dava dışı şirket adına almıştır. Uçak kiralama (…) sözleşmesinden kaynaklı hak ve borçlar sözleşmenin tarafları yönünden bağlayıcı ve geçerlidir. AyrıcaDava dışı …. ile İran’ da kurulu olan dava dışı … arasında imzalanmış olan … uçak kiralama sözleşmesinin son bölümünde yetkilendirme başlıklı bölümünde ”… işbu belge ile …. … Floor, No…., … Tahran İran tescilli adresindeki … Şirketinin … Anlaşması için ….’ın çıkarlarını temsil etmek ve ek B’de belirtilen tüm ödemeleri … adına Kiralayan’a yapmak ve …’ı haberdar etmek tayinini teyit eder. Şeklindeki maddeden de açıkça anlaşaılacağı üzere davacılar ödmelere sadece aracılık yapıp dava dışı şirkete bunu b idirmekle yükümlü oldukları açık olduğundan bu pararnın da iadesini yine dava dışı sözlşemenin tarafı şirket sadece talep edebilir. Maddi hukuk anlamaında davacılar kendilerine ait olduğunu dahi ispat edemedikleri bu bedelin ,iadesibni talep edemeyecekleri gibi zaen ödeme tutanaklarından da dava dışı şirket adına ödedikleiini beyan etmişlerdir. Bu sebeple davacıların bu ödenen bedeli isteyip istemeyecekleri hususu davada taraf olmadan ziayet aktif dava ehliyetini ilgilinediren bir husustur.
Aktif dava ehliyeti, dava konusu sübjektif hak (dava hakkı) ile taraflar arasındaki ilişkidir. Taraf ehliyeti, dava ehliyeti ve davayı takip yetkisi, davanın taraflarının kişilikleriyle ilgili olduğu halde, taraf sıfatı dava konusu sübjektif hakka ilişkindir (Kuru, Baki-Arslan, Ramazan-Yılmaz, Ejder: Medeni Usul Hukuku, Yetkin Yayınları, Ankara 1995, 7.baskı, s.231). O halde, dava konusu şey üzerinde kim veya kimler hak sahibi ise, davayı da bu kişi veya kişilerin açması gerekir. Davayı açabilmek için gerekli sıfat, dava konusu şey üzerinde hak sahibi olan kişiye aittir. Bir kimsenin davacı veya davalı sıfatına sahip olup olmadığı tıpkı hakkın mevcut olup olmadığının tayininde olduğu gibi maddi hukuka göre belirlenir.(Kuru, Baki-Arslan, Ramazan-Yılmaz, Ejder:a.g.e., s.231-232; Üstündağ, Saim:Medeni Yargılama Hukuku, Alfa Basım Yayım Dağıtım, İstanbul 1997, s.307). Görülmektedir ki, mahkemenin taraflar arasında dava konusu hakkın esası hakkında bir karar verebilmesi için, bu kişilerin o davada gerçekten davacı ve davalı sıfatlarına sahip olmaları gerekir. Bir davada taraf olarak gösterilen kişiler, taraf ve dava ehliyetine ve davayı takip yetkisine sahip olsalar bile, taraflardan birinin o davada gerçekten davacı ve davalı sıfatı yoksa, davanın esası hakkında bir karar verilemeyeceğinden, dava sıfat yokluğundan (husumetten) reddedilir. O halde sözleşmenin tarafı olmayan davalılardan bu sözleşmeden kaynaklı alacak talebinde bulunulamayacağı açıktır. Bu nedenle eldeki davada davacı tarafından davalılara, bu makbuzlar karşılığında yapılan ödemelere istinaden dava açma yönünden aktif dava ehliyetlerinin olmaması sebebiyle bu talepler yönünden davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacıların tanık dinletme talepleri yönünden ise 6100 HMK m.200 uyarınca “Bir hakkın doğumu, düşürülmesi,…itfası amacı ile yapılan hukuki işlemlerin, yapıldıkları zamanki miktar ve değerleri 2.500 TL’sini geçtiği takdirde senetle ispat olunması gerekir. Oysaki davacı vekilinin dava konusu olan bonodan dolayı davalının doğan hakkının düşürülmesi ve itfası amacı ile yapıldığı ileri sürülen hukuki işlemin yani ödemenin bu bonodan doğan borcun sona erdirilmesine dair ve davalı tarafından düzenlenmiş ve davalı aleyhine sonuç doğuracak ve davalıyı usulen bağlayabilecek bir belge bulunmamaktadır. Zaten davalı taraf dahi tanık dinletilmesine de muvafakat etmemiştir. Kaldı ki tanık olarak bildirilen kişilerin çoğunun beyanı savcılık soruşturmasında alınmış olup mahkememizce incelenmiştir.
Hisse bedeli talebi yönünden ise, cevap dilekçesinden ve Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … sayılı soruşturma dosyası kapsamında dava dışı …’un ifadesinin incelenmesinden anlaşıldığı üzere, davacılardan …’in davalıların sahibi olduğu dava dışı … şirketine ortak olma yönünde irade beyanında bulunduğu ve bu hisse satışına yönelik olarak 13.01.2017 tarihinde şirket ortağı davalı …’a 40.000 USD ödeme yapıldığı ve bu ödemenin hisse satışından kaynaklı olduğunun açıkça tutanak altına alınmış olduğu görülmüştür. Dava dosyasında hisse devrinin tamamlandığına dair herhangi bir bilgi yer almadığı gibi davalı delilleri arasında yer alan Romanya’dan temin edilen şirket sicil bilgilerinden ve davalının cevap dilekçesindeki açık ikrarından bu ortaklığın gerçekleşmediği ve hisse devrinin tamamlanmadığı anlaşılmaktadır. Bu halde, davacının itirazın iptali talebi yalnızca hisse devrine ilişkin bizzat davalı …’a şirket ortağı sıfatı ile yapılan 40.000 USD üzerinden kabul edilmiş, hüküm altına alınan alacağın belirlenebilir ve likit olduğu gözetilerek,İİK.nun 67. maddesi uyarınca alacağın % 20’si oranında davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
Tüm bu nedenlerle; davanın kısmen kabul kısmen reddi ile davalı … yönünden …’nın Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına davalı … tarafından yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 40.000 USD asıl alacak yönünden aynen devamına, hüküm altına alınan asıl alacağa takip tarihinden itibaren davacının icra takibindeki talebi aşılmamak üzere devlet bankalarınca dolar mevduatı için fiilen uygulanan yıllık en yüksek faiz yürütülmek suretiyle devamına, bakiye talep yönünden davacıların aktif husumet ehliyetlerinin olmaması nedeniyle reddine, hüküm altına alınan alacağın %20’si üzerinden takip tarihindeki efektif satış üzerinden dolar kuru esas alınarak hesap edilecek icra inkar tazminatının davalı …’dan alınarak davacılar … ve … ‘ye verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile
Davalı … yönünden …’nın
Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı takip dosyasına davalı … tarafından yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 40.000 USD asıl alacak yönünden aynen devamına,
2-Hüküm altına alınan asıl alacağa takip tarihinden itibaren davacının icra takibindeki talebi aşılmamak üzere devlet bankalarınca dolar mevduatı için fiilen uygulanan yıllık en yüksek faiz yürütülmek suretiyle devamına,
3-Bakiye talep yönünden davacıların aktif husumet ehliyetlerinin olmaması nedeniyle REDDİNE,
4-Hüküm altına alınan alacağın %20’si üzerinden takip tarihindeki efektif satış üzerinden dolar kuru esas alınarak hesap edilecek icra inkar tazminatının davalı …’dan alınarak davacılar … ve … ‘ye verilmesine,
5-Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 10.335,30 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından peşin yatırılan 5.756,16 TL harcın mahsubuna, bakiye 4.579,14 TL karar ve ilam harcının davalı …’dan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
6-Davacılar tarafından yatırılan 31,40 TL başvurma harcı, 5.756,16 TL harcın davalı …’dan alınarak davacılar … ve … ‘ye verilmesine,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davanın kabul edilen miktarı dikkate alınarak davacı yararına tayin ve takdir olunan 14.854,00 TL nispi vekalet ücretinin davalı …’dan alınarak davacılar … ve …. ‘ye verilmesine,
8-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davanın reddedilen miktarı dikkate alınarak davalı yararına tayin ve takdir olunan 46.479,50 TL nispi vekalet ücretinin davacılar … ve …’den alınarak davalı …’a verilmesine,
9-Bakiye talep yönünden davacıların aktif husumet ehliyetlerinin olmaması nedeniyle reddine karar verilmiş olmakla; Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davalılar yararına tayin ve takdir olunan 2.725,00 TL maktu vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalılara verilmesine,,
10-Davacılar tarafından sarfedilen 372,40 TL tebligat ve müzekkere giderinden oluşan yargılama giderinin davanın kabul oranı dikkate alınarak takdiren 58,42-TL’sinin davalı …’dan alınarak davacılar … ve …’ye verilmesine, kalan kısmın bu davacılar üzerinde bırakılmasına,
11-Davalı … tarafından sarf edilen 28,00 TL tebligat masrafından oluşan yargılama giderinin davanın red oranı dikkate alınarak takdiren 23,60.-TL’sinin davacılardan alınarak davalı …’a verilmesine, kalan kısmın bu davalı üzerinde bırakılmasına,
12-Kullanılmayan gider avansının HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
13-HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğine,
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ila 360’ncı madde hükümleri uyarınca, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.19/12/2019 saat:
Başkan …
¸
Üye …
¸
Üye …
¸
Katip ….
¸