Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/546 E. 2020/206 K. 26.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/546 Esas
KARAR NO : 2020/206

DAVA : Limited Şirket Ortaklığından Çıkarma
DAVA TARİHİ : 03/06/2013
KARAR TARİHİ : 26/02/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 28/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının müvekkili şirketin kurucu ortağı olup şirket ana sözleşmesine göre ana sermayenin %25’ine denk gelen 125.000,00 TL sermaye koyma borcu üstlendiğini, şirket ana sözleşmesine göre sermaye koyma borcunun 1/4’ünün tescil tarihinden itibaren 3 ay içinde, geri kalan kısımının ise en geç 31/12/2009 tarihine kadar yerine getirmek zorunda olduğunu, davalının bu borcunu yerine getirmediğini, ayrıca şirketten borç alarak ödemediğini, bu nedenle hakkında icra takibi başlatıldığını, davalının borçlarını yerine getirmediği gibi uzun süredir ihtarlara rağmen toplantılara katılmadığını, bu nedenle şirketin finansal sıkıntı yaşadığını, sermaye borcunu ödemeyen davacının buna rağmen şirketin feshi için dava açtığını, bu davanın reddine karar verildiğini, 06/05/2013 tarihinde şirket ortaklar kurulu toplantısı kararı alınarak davalıya davetiye gönderildiğini, davalının toplantıya katılmadığını, bu toplantıda oy çokluğu ile davalının şirket ortaklığından çıkarılmasına karar verildiğini belirterek, davalının şirket ortaklığından çıkarılmasına ve davalıya ait payın müvekkili şirkete devrine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin ve ailesinin … ünvanlı şirketinin bulunduğunu, müvekkilinin daha sonra …. ünvanlı şirketle ortak olduğunu, bu şirket ile birlikte … ve …. ünvanlı iki ayrı şirket kurulduğunu, bu şirketler kurulunca ….’in ….’e tüm marka ve makinaları sembolik bedelle devrettiğini, bu ortaklık kurulurken müvekkilinin üzerine düşen sermaye borcunu fazlasıyla akdi sermaye olarak yerine getirdiğini, tüm bu alışverişlerin faturalı ve resmi olarak yerine getirildiğini, müvekkilinin bugüne kadar sadece şirketten 100.000,00 TL çektiğini, ancak üzerine düşen sermaye görevini makine ve marka olarak yerine getirdiğini, 2008 yılından 2010 yılına kadar ecza depolarına satışı yapılan ürünlerin keyfi bir kararla üretim ve satışlarının durdurulduğunu, yerlerine …’nun sahibi olduğu … firması adına tescilli ürünler çıkarılarak şirketlerin ciro kaybına uğratıldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı …. tarafından davalı … hakkında davalının şirket ortaklığından çıkarılması istemiyle dava açıldığı, mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verildiği ve kararın kesinleştiği görülmüştür.
Bakırköy …. ASliye Ticaret Mahkemesi’nin …. Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı … tarafından davalılar …. ve …. ünvanlı şirketlere karşı şirketin haklı sebeple feshine karar verilmesi istemiyle dava açıldığı, mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verildiği ve kararın kesinleştiği görülmüştür.
Taraflarca bildirilen tüm deliller toplanmış, davacı şirketin ticaret sicil kaydı ve ilgili kayıt ve belgeler getirtilerek incelenmiştir.
Tüm deliller toplandıktan sonra dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen 28/11/2013 tarihli raporda; davacı şirketin %25 payının davalı adına, %75 payının …. Tekstil ünvanlı şirket adına kayıtlı olduğu, şirketin 06/05/2013 tarihli ortaklar kurulu kararı ile şirket ortaklarından …’nun şirket ortaklığından çıkarılmasına oy çokluğuyla karar verildiği, davalının sermaye borcunu ödememesinin şirketten çıkarma için haklı sebep oluşturduğu, ancak çıkarılma kararı sonrasında davalının paylarının davacı şirketçe ne kadarının iktisap edileceği, ne kadarının diğer ortak tarafından alınacağı veya sermaye azaltılmasına gidilip gidilmeyeceğinin davacı şirketin ortaklar genel kurulunca alınacak kararı ile belirlenmesi gerektiği belirtilmiştir.
Tarafların bilirkişi kurulu raporuna yönelik itirazları doğrultusunda bilirkişi kurulundan ek rapor alınmış, bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen 26/02/2014 havale tarihli ek raporda; davalının rapora yönelik itirazlarına ilişkin olarak davalının ayni sermaye koymasına ilişkin şirket ana sözleşmesinde hüküm bulunmadığı, bu nedenle davalının itirazlarının ispata muhtaç olduğu, davacı şirketin çıkarılan ortağın sermaye koyma borcunu yerine getirerek hisselerini tek ortak olarak devralmasında sakınca bulunmadığı belirtilmiştir.
Tarafların itirazları doğrultusunda farklı bilirkişi kurulundan yeniden rapor alınmış, bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen 21/01/2015 tarihli raporda; davalının sermaye koyma borcunu yerine getirmemiş olduğu, davalının şirkete olan borcuna ilişkin kaydın davacı şirketin yevmiye defterinde yer aldığı, bu alacağa ilişkin icra takibinin derdest olduğu, dava konusu olay bakımından davacı şirketin davalıya ait payları kendisinin almasının yasada ön görülmediği, bu payların davalı şirketçe başkasına satılmasının gerektiği, dava dosyasında TTK’nın 482 ve 483.maddesi hükümleri gereğince gereken ilan ve bildirimlerin yapılmamış olduğu, ön şart olarak öngörülmüş olan ilan ve bildirim tam olarak sağlanmadan şirket pay sahibinin ortaklıktan çıkarılmasının hak kaybına yol açabileceği, bu nedenle davanın reddi gerektiği belirtilmiştir.
Önceki raporlar arasındaki çelişki nedeniyle dosya üzerinde yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen 13/07/2015 tarihli raporda; davalının davacı şirkete karşı olan sermaye koyma borcunu yerine getirmemiş olduğu, davalının şirkete olan borcuna ilişkin icra takibinin kesinleşip kesinleşmediğinin belirgin olmadığı, ortaklıktan çıkarma kararının mahkemenin değil, ortaklar kurulunun görevinde olduğu, ancak ortaklıktan çıkarmaya ilişkin haklı nedenlerin mevcut olduğu belirtilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda davanın kabulü ile davalının davacı şirket ortaklığından çıkarılmasına karar verilmiş, kararın temyizi üzerine Yargıtay …. Hukuk Dairesi’nin 18/09/2017 tarihli ilamı ile hükmün bozulmasına karar verilmiş, mahkememizce Yargıtay bozma ilamına uyularak yargılamaya devam olunmuştur.
Dava, Limited şirket ortağının haklı sebeple ortaklıktan çıkarılması istemine ilişkindir.
6102 sayılı TTK’nın 480.maddesine göre kanunda öngörülen istisnalar dışında esas sözleşme ile pay sahibine, pay bedelini veya payın itibari değerini aşan primi ifa dışında borç yükletilemez. Pay sahipleri sermaye olarak şirkete verdiklerini geri isteyemezler, tasfiye payına ilişkin hakları saklıdır. Pay devirlerinin şirketin onayına bağlı olduğu hallerde, esas sözleşme ile pay sahiplerine sermaye taahhüdünden doğan borçtan başka, belli zamanlarda tekrarlanan ve konusu para olmayan edimleri yerine getirme yükümlülüğü yüklenebilir. 481.maddesine göre payların bedelleri yönetim kurulu tarafından esas sözleşmede başkaca hüküm bulunmadığı takdirde, pay sahiplerinden ilan yoluyla istenir. 482.maddesine göre sermaye koyma borcunu süresi içinde yerine getirmeyen pay sahibi, ihtara gerek olmaksızın temerrüd faizi ödemekle yükümlüdür. Ayrıca yönetim kurulu temerrüde düşen pay sahibini iştirak taahhüdünden ve yaptığı kısmi ödemelerden doğan haklarından yoksun bırakmaya ve söz konusu payı satıp yerine başkasını almaya ve kendisine verilmiş pay senedi varsa bunları iptal etmeye yetkilidir. İptal edilen pay senetleri ele geçirilemiyorsa, iptal kararı ilan olunur. Yine aynı yasanın 483.maddesine göre ise yasanın 482.maddesinin uygulanabilmesi için yönetim kurulu tarafından mütemerrit pay sahibine gazete ile esas sözleşmenin ön gördüğü şekilde ilan yoluyla ihtarda bulunulur. Bu ihtarda pay sahibinin temerrüde konu olan tutarı 1 ay içinde ödemesi, aksi halde ilgili paylara ilişkin haklarından yoksun bırakılacağı ve sözleşme cezasının isteneceği belirtilir.
Tüm dosya kapsamı ve yukarıda özetlenen yasa hükümleri birlikte değerlendirildiğinde; somut olayda davalının davacı şirket ortağı olup sermaye borcunu şirket ana sözleşmesinde öngörülen tarih itibariyle yerine getirmemiş olduğu, ayrıca şirketten almış olduğu borcun ödenmemesi nedeniyle halen hakkında şirket tarafından açılmış icra takibinin bulunduğu anlaşılmaktadır. Yargıtay bozma ilamında da açıkça belirtildiği üzere limited şirket ortağının sermaye koyma borcunu ödememesi nedeniyle temerrüde düşmesi halinde 6102 sayılı yasada özel bir usul düzenlenmiş olup, 6102 sayılı TTK’nın 483.maddesi hükmüne göre hareket edilerek ortaklar kurulu kararı alınıp davalıya sermaye koyma borcunu yerine getirme hususunda ihtar yapılması, ihtara rağmen borcun yerine getirilmemesi halinde 483.madde de düzenlenen hükümlerin uygulanması zorunludur. Bu nedenle davalının sermaye koyma borcunu yerine getirmemesi nedeniyle 6102 sayılı TTK’nın 640.maddesi hükmü uygulanarak şirket ortaklığından çıkarılması mümkün değildir. Öte yandan davalı ortağın şirketten almış olduğu borcun ödenmemesi nedeniyle yasal yollara başvurulması mümkün olup davacı şirket tarafından bu hususta icra takibi başlatıldığı, bu nedene dayalı olarak da ortaklıktan çıkarma talep koşullarının oluşmadığı sonucuna varılmış, davanın reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN REDDİNE,
2-Peşin alınan harcın mahsubu ile başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan 1.800,00 TL bilirkişi gideri ve 82,00 TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 1.882,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Hüküm tarihindeki tarife uyarınca 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Artan gider avansı olması halinde karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde YARGITAY nezdinde TEMYİZ kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı karar verildi. 25/02/2020

Katip ….
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza