Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/532 E. 2021/461 K. 15.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/532 Esas
KARAR NO : 2021/461

DAVA : Alacak (Ticari Satıma Konu Malın İadesi)
DAVA TARİHİ : 22/07/2019
KARAR TARİHİ : 15/04/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 15/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satıma Konu Malın İadesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili ile akdedilmiş 28.09.2017 tarihli satış sözleşmesine istinaden müvekkile satışı yapılan … torna makinesinin teslim tarihinde 10 inch olduğu görüldüğün, bu durum teslim tarihinde davalıya iletildiğinde herhangi bir işlem yapılmadığını, sözleşmede belirtildiği üzere satılanın 12 istasyon C eksenli taret olduğu belirtilmekle üzerindeki tutucuları 12 adet gelmediğini, satış sözleşmesinde 18,5 KWA denilen iş mili motoru 15 KWA geldiğini, ayıplı ifa durumunda alıcının seçimlik haklarından birisi de sözleşmeden dönmediğini, buna göre satıcı ödenmiş olan satış bedelinin faiziyle birlikte geri ödenmesinden, satılan mal için yapılmış olan giderlerden, ayıplı maldan dolayı doğan zararlarının giderilmesinden sorumlu olacağını belirterek fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla; ayıplı olan malın imkân varsa, ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini aksi halde tarafımızın dönme iradesine uygun olarak Satım sözleşmesinin iptali ile davalı tarafa ödenen 59.000,00 USD (güncel kur baz alınarak) sözleşme bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faiziyle birlikte tarafımıza ödenmesine, bahse konu makine için ek olarak yapılmış olan 3.200 TL ek parça masrafı ve bedeli bilirkişilerce tespit edilecek menfi zararımızın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesini savunmuştur.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; öncelikle müvekkil şirkete ait … Model …Torna Tezgahı, 13.10.2017 Tarihinde … Nolu Fatura ile … Finansal Kiralama A.Ş. firmasına satıldığını, 13.10.2017 tarihinde … Nolu … Finansal Kiralama A.Ş. tarafından kesilen irsaliye ile tarafınıza teslim edildiğini, davanın müvekkil şirkete değil, … Finansal Kiralama A.Ş. Adlı firmaya yöneltilmesi gerekmekte olup husumet yönünden itirazda bulunduklarını, davacı tarafın dilekçesinde, müvekkili ile akdedilmiş 28.09.2017 tarihli satış sözleşmesine istinaden kendilerine satışı yapılan … torna makinesinin teslim tarihinde 10 inch olduğunu bu durumun teslim tarihi ile müvekkil şirkete bildirilmesine rağmen herhangi bir işlem yapılmadığını beyan ettiğini, davacı tarafından, satış sözleşmesinde 18,5 KWA denilen iş mili motoru 15 KWA geldiği ve tüm bu hususların müvekkil şirkete iletilmesine rağmen bu husus ile ilgilenilmediğinin belirtildiğini, makinenin devreye alındığında ekteki servis kayıtlarında da görüleceği üzere sürekli arıza verdiği, ayrıca servis tarafından kalıcı çözümler üretilemediği, tezgahın Fener Milinin kırılmış olduğu, bunun tamiratının uzun sürdüğünü, yapılan … Milinin tekrar kırıldığını ve yeni Fener Mili için orjinal parça kullanılmadığı, tezgahın hidrolik motorundan ses gelmekte olduğu ve düzeltilemediği, X ve Y eksenlerinin merkezde değil ve tezgahın parametrelerinin kapalı ve bir çok fonksiyon kullanılamadığı beyan edildiğini, ayrıca tezgahın 20 gün önce C dişlisi kırılmış servise iletildiğinde birkaç gün içinde Çin’den parça getirip yapılacağı söylenmiş ancak halen tamirat yapılmadığı, tüm bu arızalar ve makinenin kullanılamamasından dolayı davacının maddi kaybının her geçen gün arttığı, işbu makinenin C eksenine sahip olması nedeniyle alınmış ve ilk günden beri C eksen tam kapasite kullanılamadığı ifade edildiğini, müvekkilinin, satılan makinaların teknik takibini düzenli olarak yapmakta, müşteri memnuniyeti için gerekli tüm dikkat ve özeni gösterdiğini, servis kayıtları, müvekkilin bu hususa ne kadar özen gösterdiğini açıkça gözler önüne serdiğini, makine ile alakalı teknik destek, müvekkil şirket tarafından sağlanmakta olup makinenin davacıya satışı … firması tarafından yapıldığını, bu nedenle değişim, iade gibi ayıplı olduğu iddia edilen maldan doğan seçimlik hak taleplerinin müvekkil şirkete değil, … firmasına yöneltilmesi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE YARGILAMANIN ÖZETİ:
Dava; satış sözleşmesi kapsamında, sözleşmeden dönme ve ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir.
İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünden celp edilen sicil kayıtlarının incelenmesinde; İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil nosunda kayıtlı …Merkezi …. … Şb.’nin adresinin … Mah. ….Sokak … Sit.A Blok Apt. No:.. …/… olduğu, 18/10/2006 tarihinde 9.300.000,00 TL sermaye ile kurulduğu, şirket yetkilisinin …olduğu, şirketin ticaret sicil kaydının faal olduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın;taraflar arasındaki satım sözleşmesi kapsamında davaya konu torna tezgahının ayıplı olup olmadığı, ayıplı ise ayıpsız benzeri ile değiştirilmesinin mümkün olup olmadığı, sözleşmeden dönme ve ödenen bedelin iadesi koşullarının oluşup olmadığı, yapılan masraf iade talebi ve menfi zararlardan davalının sorumlu olup olmadığı, davalının basit husumet itirazının yerinde olup olmadığı, davanın finansal kiralama şirketine yöneltilmesi gereken bir dava olup olmadığı hususlarından kaynaklandığı anlaşılmıştır.
Uyuşmazlık konuları çerçevesinde gerekçeli, denetime elverişli, ayrıntılı rapor alınmasına karar verilmiş, 26/01/2021 tarihli bilirkişi heyeti ön raporunda; dava konusu makinenin yerinde görülebilmesi için taraflarca gerekli organizasyonun yapılmaması nedeniyle yerinde incelemenin yapılamadığı, sağlıklı şekilde organizasyon yapılması halinde makinenin yerinde incelenebileceği görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Davacı vekiline mahkememizin (4) nolu celsesindeki ara karar uyarınca davaya konu makinenin 15/02/2021 günü saat: 11.00 ‘de bilirkişi incelemesine hazır bulundurulması , inceleme gününe kadar kesin süre verilmesine, aksi taktirde bilirkişi delilinden vazgeçmiş sayılacağına duruşmada ihtar tefhim edilmesine rağmen; davacı vekilinin keşif yapılmasına ilişkin ara kararı kesin süreye rağmen dava konusu makinanın yerinde görülmesi konusundaki keşif ara kararını yerine getirmediği görülmüştür.
Yapılan yargılama, toplanan ve sunulan delillerin kapsamı, sicil kaydı ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;
İspat hukuku şekli hukukun içinde yer alsa da , ispat yükü maddi hukuk tarafından belirlenir… Delil ikamesi, bir davada tarafların kendi vakıalarının, iddialarının doğru olduğu veya karşı tarafın iddialarının doğru olmadığı hususunda ispat sonucuna ulaşabilmek ve kendi lehine karar verilmesini sağlamak amacı ile çekişmeli vakıalar ile ilgili deliller sunarak gerçekleştirdikleri bir hukuki faaliyettir. Delil ikame yükü ise, ispat yükü kuralları çerçevesinde hakimin aleyhte karar verme tehlikesini ortadan kaldırmak amacı ile tarafların delil ikamesi faaliyeti ile kendi vakıa iddialarının doğruluğu veya karşı taraf iddialarının yerinde olmadığı yolunda hakimde kanaat oluşturmasıdır. (Bilge Umar, İspat Yükü Kavramı ve Bununla İlgili Bazı Kavramlar, İÜHFM, 1962, Cilt: 3, Sayfa: 4, 64)
Yargılamada süreler kanunun belirlediği süreler ve hakimin belirlediği süreler olarak ikiye ayrılırlar. Bu husus HUMK 163. (HMK 94madde) maddesin de “Kanunun tayin ettiği müddetler katidir. Bu müddetlerde yapılması lazım olan muamele yapılmazsa o hak sakıt olur. Hakim tayin ettiği müddetin kati olduğuna da karar verebilir. Aksi takdirde tayin olunan müddeti geçirmiş olan taraf yenisini isteyebilir. Bu suretle verilecek müddet katidir. Bir daha verilemez.” Görüldüğü üzere kanunun belirlediği süreler kesindir. Hakimin verdiği sürenin uzatılmasını taraflar isteyebilir. Talep üzerine verilen ikinci süre kesindir. Ancak hakim verdiği sürenin kesin olduğuna karar verebilir. Bu durumda kesin süre içinde yapılmayan işin tekrar yapılmasını kesin süreye uymayan taraf isteyemez. Bir başka açıdan HUMK 414. maddesi “İki taraftan her biri istimaını talep eylediği şahit ve ehlihibrenin veya talebine mebni icra kılınacak keşif ve sair muamelenin masrafını tediyeye ve buna kifayet edecek meblağı mahkeme veznesine tevdie mecburdur. Hakim tarafından tayin olunan müddet içinde masrafı vermeyen taraf talebinden sarfınazar etmiş addolunur.” Şeklindeki düzenleme ile de hakimin verdiği kesin süre içinde keşif veya bilirkişi ücretlerini yatırmayan taraf bu talebinden vazgeçmiş sayılır. Bir tarafa verilen kesin süre diğer taraf için de kazanılmış bir hak doğurur.(Yargıtay 11. HD 25/06/2012 tarih ESAS NO: 2011/14737 , KARAR N0: 2012/10834)
HMK ‘nun 94.maddesin i amir hükmü karşısında davacı taraf verilen kesin süre içinde Rusya tahkim mahkememsinin tercümesine dair dosya bilgilerini verilen sürelere rağmen dosyaya kesi süresi içinde sunmamıştır. Davacı tarafa uyuşmazlığın esasını etkiyecek davacı iddialarını ispatı bakımından keşif şart olduğundan dava konusu makinanın hazır edilmesi için birden çok kez süre verilmiştir.
Hakimin tespit ettiği süreler ise, kural olarak kesin değildir (Kuru, Baki/ Arslan Ramazan/ Yılmaz, Ejder, Medeni Usul Hukuku Ders Kitabı, 6100 sayılı HMK’na Göre Yeniden Yazılmış 22. Baskı, Ankara 2011, s.749). hakimin, tayin ettiği ilk sürenin kesin olduğuna da karar verebilmesidir (HUMK m.163/3 c.3, HMK m. 94). Ancak, böyle bir durumda kesin sürenin hukuki sonuç doğurabilmesi için, buna ilişkin ara kararının yasaya ve içtihatlara uygun şekilde oluşturulması, hiçbir tereddüde yer vermeyecek derecede açık olması ve kesin süreye uyulmamasının sonuçlarının ilgili tarafa ihtar edilmesi gerekir. Mahkememizce bu anlamda birden fazla kez arar karar kurulup davacıya usulüne uygun süreler verilmiş sonucun da ihtar edilmiştir.
HMK’nun 94.maddesine göre de Değişik:22/7/2020-7251/6 md.) Hâkim, tayin ettiği sürenin kesin olduğuna karar verebilir. Bu takdirde hâkim, tayin ettiği kesin süreye konu olan işlemi hiçbir duraksamaya yer vermeyecek şekilde açıklar ve süreye uyulmamasının hukuki sonuçlarını açıkça tutanağa geçirerek ihtar eder. Kesin olduğu belirtilmeyen süreyi geçirmiş olan taraf yeniden süre isteyebilir; bu şekilde verilecek ikinci süre kesindir ve yeniden süre verilemez. (3) Kesin süre içinde yapılması gereken işlemi, süresinde yapmayan tarafın, o işlemi yapma hakkı ortadan kalkar. denmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; taraflar arasındaki satış sözleşmesi kapsamında davaya konu torna tezgahının ayıplı olup olmadığı, ayıplı ise ayıpsız benzeri ile değiştirilmesinin mümkün olup olmadığı, sözleşmeden dönme ve ödenen bedelin iadesi koşullarının oluşup olmadığı, yapılan masraf iade talebi ve menfi zararlardan davalının sorumlu olup olmadığı, davalının basit husumet itirazının yerinde olup olmadığı, davanın finansal kiralama şirketine yöneltilmesi gereken bir dava olup olmadığı noktasında toplandığı, yapılacak keşif ve bilirkişi incelemesi esas alınarak uyuşmazlık konusu irdelenebileceği, hal böyle olunca mahkemece re’sen görevlendirilen bilirkişi heyetince dava konusu makinenin dosyanın teslim aşamasından itibaren dava taraflarınca herhangi bir bilgilendirme ve organizasyon yapılmadığından yerinde incelenemediği, gerekli organizasyonun yapılması ve özelikle salgın sürecinde sağlık şekilde yapılmasının temin edilmesi halinde makinenin incelemesinin yapılabileceği 26/01/2021 tarihli bilirkişi heyeti raporu ile bildirildiği, dava konusu makinenin davacı tarafça verilen kesin süreye rağmen bilirkişi incelemesine hazır edilmediği ve bu nedenle keşif ve tespit yapılmadığı bu haliyle ayıp iddiasının ispatının mümkün olmadığı sabit olmakla dosyadaki mevcut deliller kapsamında ispat edilemeyen davanın reddine ilişkin aşağıdaki şekilde karar verilerek hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın sübut bulmadığından REDDİNE,
2-Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 59,30-TL maktu karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin yatırılan 1.007,58 TL harç ile 4.686,00 TL peşin harcın mahsubuna, artan 5.634,28 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davalı yararına tayin ve takdir olunan 31.785,33 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Kullanılmayan gider avansının HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra davacıya İADESİNE,
6-HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara TEBLİĞİNE,
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ila 360’ncı madde hükümleri uyarınca, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzlerine karşı oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.15/04/2021

Başkan …
¸e-imza
Üye …
¸e-imza
Üye …
¸e-imza
Katip …
¸e-imza