Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/529 E. 2020/644 K. 30.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/529
KARAR NO : 2020/644

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/07/2019
KARAR TARİHİ : 30/09/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 09/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin EPDK’dan aldığı onay ile Eylül 2012’den bu yana tüm Türkiye’de elektrik enerjisi tedariki ve toptan satışı hizmeti sunduğunu, davalının müvekkili şirket ile akdettiği sözleşmeye binaen müvekkili şirketten elektrik satın aldığını, davalının müvekkili şirketten satın aldığı elektrik ödemelerini aksattığını, düzenlenen faturaları ödemediğinden temerrüde düştüğünü, bunun üzerine davalı aleyhine Büyükçekmece … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalının yetkiye, borca ve fer’ilere itiraz ettiğini, icra takibinin durduğunu ileri sürerek, Büyükçekmece … İcra Müdürlüğünün ….Esas sayılı dosyasında davalının itirazının iptali ile takibin devamına, davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, elektrik aboneliği sözleşmesinden kaynaklı davalının elektrik kullanımı nedeniyle tahakkuk ettirilen alacağın tahsili istemi ile başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali ile takibin devamına ilişkindir.
Usulünce duruşma açılmış, icra dosyası celp edilmiş, davalının iştigal faaliyeti konusnuda vergi dairesine yazı yazılmıştır.
Davalı için vergi dairesine yazılan yazıda ticari işletmesinin kuaför-berber olduğu ve işletme hesabı defteri tuttuğu anlaşılmaktadır.
Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasında ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri süremese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olamaz. Mahkeme duruşma yapmadan, yani taraflara tebligat yapıp onları dinlemeden dosya üzerinden de görevsizlik kararı verebilir. Taraflar da yargılama bitinceye kadar görev itirazında bulunabilirler. Görev itirazı yapılmış ise veya yapılmamış olsa bile re’sen mahkeme, ilk önce görevli olup olmadığını inceleyip, karara bağlamalıdır.
TTK’nun 14 maddesine göre, “bir ticari işletmeyi kısmen dahi olsa kendi adına işleten kimseye tacir denir” Aynı yasanın 17 maddesi hükmünce de; “İktisadi faaliyeti nakdi sermayesinden ziyade bedeni çalışmasına dayanan ve kazancı ancak geçimini sağlamaya yetecek derecede az olan sanat ve ticaret sahipleri tacir değildir” düzenlemesi yer almaktadır.
5362 sayılı Esnaf ve Sanatkarlar Meslek Kuruluşları Kanunun 3 maddesinde, esnaf ve sanatkarlar, ister gezici ister sabit bir mekanda bulunsun, Esnaf ve Sanatkar ile Tacir ve Sanayici Belirleme Koordinasyon Kurulunca belirlenen esnaf ve sanatkar meslek kollarına dahil olup, ekonomik faaliyetini sermayesi ile birlikte bedeni çalışmasına dayandıran ve kazancı tacir veya sanayici niteliğini kazandırmayacak miktarda olan, basit usulde vergilendirilenler ve işletme hesabı esasına göre deftere tabi olanlar ile vergiden muaf bulunan meslek ve sanat sahibi kimseler olarak ifade edilmiştir. Ayrıca TTK’nun 1463 maddesinde de, önce 17 maddeye gönderme yapılarak, Bakanlar Kurulunun bu konuda kararname çıkarması halinde onlarda gösterilen miktardan aşağı gayrisafi geliri bulunan sanat ve ticaret erbabından başka hiç kimse kanunun 17 maddesinde tarif edilen esnaftan sayılmaz denmek suretiyle tacir veya esnafın hangi kriterlere göre saptanacağı açık bir biçimde gösterilmiştir.
Somut olayda; dosya kapsamında yer alan belgeler incelendiğinde dava konusu yerin kuaför-berber” olarak belirtildiği, niteliği itibariyle ekonomik faaliyetini ve çalışmasını daha ziyade bedeni çalışmasına dayandırması ve gelir miktarı karşısında, davalının sahip olduğu esnaf faaliyeti kapsamında kabul edilmiştir.
Ticari davalar, TTK’nun 4 maddesinde düzenlenmiş olup görülmekte olan davanın, TTK’nun 4/1 maddesi kapsamında sayılan mutlak ticari davalardan olmadığı, davanın nispi ticari dava kabul edilmesi için de her iki tarafın da tacir olması ayrıca uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olmasının gerektirdiği, somut olayda davalı esnaf olup her iki taraf tacir olmadığından davanın nispi ticari dava olarak kabulünün de mümkün bulunmadığı, diğer özel düzenlemelerle (İİK’nun 154, TİRK.’nun 22, Koop.K’nun 99, FKK’nun 31… Gibi) belirlenmiş görev hükümleri gereğince mahkememizin görevli kılınmadığı, davanın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiği, davanın görevli mahkemede açılmış olmasının dava şartı olduğu ve davanın her aşamasında kendiliğinden esasına girilmeden usulden reddiyle dosyanın Bakırköy Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Mahkememizin görevsizliği sebebiyle 6100 sayılı HMK 115/2 maddesi gereğince davanın usulden reddine,
2-Kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde talep halinde dosyanın görevli Bakırköy Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-kararın kesinleşmesinden itibaren iki haftalık süre içinde görevli mahkemeye gönderme talebinde bulunulmaması durumunda HMK 20 maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
4-6100 sayılı HMK 331/2 maddesi uyarınca harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinin görevli mahkemede değerlendirilmesine,
Dair, davanın miktarı itibariyle KESİN olarak verilen karar davacının vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda açıkça okunup, usulen anlatıldı. 30/09/2020

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza