Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/524 E. 2021/912 K. 30.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/524 Esas
KARAR NO : 2021/912

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/07/2019
KARAR TARİHİ : 30/09/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 09/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde;müvekkili ….. Sigorta A.Ş. tarafından düzenlenen ve 28.03.2017 – 28.03.2020 tarihlerini kapsayan ….. numaralı Genişletilmiş ….. Kasko Sigorta Poliçesi ile sigortalı bulunan …..Satış Hizmetleri ve Otobüs İşletmeciliği A.Ş.’ye ait …..plakalı otobüsün 28.05.2018 tarihinde seyir halinde iken aracın motor kısmından çıkan alevler nedeniyle neredeyse tamamının yanması sonucunda tamamen kullanılmaz hale geldiğini, müvekkili şirketin dava konusu olay nedeniyle dain mürtehin hakkı sahibi …. A.Ş.’ye 11.07.2018 tarihinde 365.338,00.-TL, sigortalısına ise 25.07.2018 tarihinde 646.662,00.-TL olmak üzere toplam 1.012.000,00.-TL sigorta tazminatı ödediğini, sigortalı aracın 04.05.2018, 10.05.2018 ve 23.05.2018 tarihlerinde 3 kez kırmızı motor ikaz ışığının yanması nedeniyle servise gittiği uzman bilirkişiler tarafından ulusal servis çıktısı tetkikinin ardından tespit edildiğini, ulusal servis çıktısına göre 01.03.2018 tarihindeki periyodik bakım sonrasında şoför, 04.05.2018 tarihinde aracı ekranda motor ikazı olması sebebiyle servise götürmüş, 2 adet TS partikül filtresi değiştiğini,23.05.2018 tarihli son servis ziyaretinden 5 gün sonra davaya konu yangın olayının gerçekleştiğini, ayrıca hasar dosyasından yapılan incelemeler sonucunda aracın düzenli bakım ve arıza için yetkili servis girişlerinin olduğu, garantisinin devam etmekte olduğu, seyir halinde dış etkenli bir hasara maruz kalmadığı, ayrıca aracın incelenen yakıt tedarik kayıtlarından yakıt alım kaynaklı herhangi bir kusurunun olmadığının tespit edildiğini, marka imalatçısı olarak ….. A.Ş. yetkili servisleri ile, teknik eğitim ve orijinal parça temini yönü ile organik bir işbirliği ilişkisi bulunduğunu, borçlunun kötü niyetli olduğunu belirterek fazlaya ilişkin talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydı ile borçlu davalının Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün ….. Esas sayılı dosyasına karşı yaptığı tüm haksız itirazların iptaline, takibin asıl alacak ve ferileri üzerinden devamına,%20 ‘dan az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili dava dilekçesinde; öncelikle davanın pasif husumet yokluğundan reddi gerektiğini, dava konusu araçta ayıp bulunmadığını, davacının hasara uğrayan araca ait yakıt analizi test raporlarını sunmadığını, davaya konu zarar davacının sigortalısının kusuru sonucunda meydan geldiğini, davanın dava konusu aracın servis kayıtlarından, son olarak … Ticaret A.Ş.-… (…) firmasına giriş yaptığının görüldüğündne davanın ihbarını talep ettiklerini belirterek davanın müvekkili şirketin pasif husumet ehliyeti bulunmadığından usulden, araçta herhangi bir ayıp bulunmaması, dava konusu olayın davacının sigortalısının kusurlu hareketlerinden meydana gelmesi ve dava konusu aracın garanti süresinin dolmuş olması nedeniyle esastan reddine, davacının müvekkili şirketin meydana gelen hasar nedeniyle sorumluluğu bulunmadığı bildirilmiş olmasına karşın haksız icra takibinde bulunduğundan, İİK 67. Maddesi gereğince %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, davanın “… karşısı ….. Sok. No: … … – … …” adresinde mukim … Ticaret A.Ş.’ye ihbarına karar verilmesini savunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE YARGILAMANIN ÖZETİ:
Dava, Rücuen tazminat alacağına ilişkin yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davalı şirket nezdinde … kodlu aracın tüm işlemleri gösterir hasar/servis dosyası celp edilmiştir.
Büyükçekmece .. İcra Müdürlüğünün ….. Esas sayılı dosyası celp edilmiş, incelenmesinde; davacı-alacaklı tarafından davalı-borçlu aleyhine 08/02/2019 tarihinde 948.000,00 TL asıl alacak, 100.280,22 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 1.048.280,22 TL alacağın tahsili için ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı-borçluya 13/02/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davalı-borçlunun 15/02/2019 tarihinde borca ve faize itiraz ettiği, itirazın yasal 7 günlük sürede yapıldığı, işbu itirazın iptali davasının da 1 yıllık süre içerisinde açıldığı görülmüştür.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; taraflar arasındaki ticari satım ilişkinden kaynaklı olarak davaya konu otobüsün ayıplı imal edilip edilmediği, meydana gelen arızaların imalat hatasından kaynaklanıp kaynaklanmadığı, motor kısmından çıkan alevler nedeniyle yanan aracın yangın sebebiyle dizel partikül filtresinden kaynaklanıp kaynaklanmadığı, oluşan bu zarardan davalının sorumlu olup olmadığı, davacının alacacağının miktarının tespiti itirazın iptali koşullarının oluşup oluşmadığından kaynaklandığı tespit edilmiştir.
Taraflar arasındaki ticari satım ilişkinden kaynaklı olarak davaya konu otobüsün ayıplı imal edilip edilmediği, meydana gelen arızaların imalat hatasından kaynaklanıp kaynaklanmadığı, motor kısmından çıkan alevler nedeniyle yanan aracın yangın sebebiyle dizel partikül filtresinden kaynaklanıp kaynaklanmadığı, oluşan bu zarardan davalının sorumlu olup olmadığı, davacının alacacağının miktarının tespiti itirazın iptali koşullarının oluşup oluşmadığı hususlarında rapor alınmasına, 02/12/2020 tarihli raporda; dava konusu aracın gizli ayıplı olduğu,
yangının egzoz sitemindeki veya aracın diğer elektrik tesisatındaki teknik bir arızadan, arızaların imalat hatasından kaynaklanmasına göre davalının sorumlu olduğu,
aracın piyasa rayiç değerinin 1.012.000,00 TL ve sovtaj bedelinin 64.000,00 TL olmasına göre bakiyenin
948.000,00 TL olarak uygun olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Davalının itirazlarının tek tek değerlendirilmesi, mevcut araç fiziki olarak hurdaya ayrıldığından bu şekilde aracın ayıplı olup olmadığı hususunun öncelikli tespit edilip edilemeyeceği, tespit edilebilecek ise dosyada mevcut, yangın raporu, değişik iş dosyasından alınan rapor, servis kayıtları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek … Otomotiv Kürsüsünden seçilecek 3’lü bilirkişi heyetinden; taraflar arasındaki ticari satım ilişkinden kaynaklı olarak davaya konu otobüsün ayıplı imal edilip edilmediği, meydana gelen arızaların imalat hatasından kaynaklanıp kaynaklanmadığı, motor kısmından çıkan alevler nedeniyle yanan aracın yangın sebebiyle dizel partikül filtresinden kaynaklanıp kaynaklanmadığı, oluşan bu zarardan davalının sorumlu olup olmadığı, davacının alacacağının miktarının tespiti itirazın iptali koşullarının oluşup oluşmadığı hususlarında rapor alınmasına karar verilmiş, 06/07/2021 tarihli raporda; dava konusu yangın olayı ile ilgili Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğü ….. Esas
sayılı dosyasına sunulmuş fotoğraflar, Yangın Raporu, Olay Yeri raporu ve hazırlanmış teknik
raporlar değerlendirildiği, ilgili evraklar ışığında bahse konu yangın olayının
otobüsün arka sol kısmından başlayarak öncelikle motor kompartmanını sardığı, ardından oluşan
ısı etkisi ile otobüs iç aksamında alevli yangının başladığı ve otobüsün tamamen kullanılamaz hale
geldiği anlaşıldığı, olay yerinde ve yangın sonrasında çekilmiş fotoğraflar incelendiğinde
yangının oluşumunu haricen başlatan bir dış etmen bulgusuna rastlanılmadığı, bu nedenle
yangının oluşumunda kasıt olmadığı kanaati değerlendirildiği, Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğü ….. Esas sayılı dosyasına sunulmuş Yakıt İkmal
Raporu isimli belge üzerinde herhangi bir doğrulayıcı unsur bulunmadığı, Takdir
mahkemeye ait olmak üzere heyetce ilgili belgenin … plakalı otobüse ait yakıt
ikmallerini gösterir nitelikte olduğu kabul edilmiş ve mütalaa bu kabul üzerinden
gerçekleştirildiği, dava konusu otobüsün servis kayıtları incelendiğinde 04/05/2018 tarihinde
439172km, 23/05/2018 tarihinde ise 456130 km kullanım mesafesinde olduğu iki tarih arasında
16958 km yol katettiği, ilgili tarihler arasındaki yakıt ikmalleri hesaplandığında en az 4262.9 litre
yakıt tükettiği, katedilen mesafe ve tüketim miktarı birlikte değerlendirildiğinde
davaya konu otobüs türüne ve kullanım koşullarına uygun miktarda yakıt tüketilmiş olduğu bu
nedenle sunulmuş yakıt ikmali dökümü ile otobüsün kullanım mesafesinin eşleştiği kanaatine
varıldığı, bu bağlamda dava konusu araca ticari olarak satılmakta olan motorin haricinde yakıt ikmali
yapılmamış olduğu ve yangın olayının kullanılan yakıt ile illiyet bağının bulunmadığı heyetce
takdir edildiği, Yakıt İkmal Raporu belgesinde 22/05/2018 tarihinden sonra ilk kez 25/05/2018 tarihinde yakıt
alındığı ve 28/05/2018 tarihine kadar otobüse toplamda 1407,55 litre yakıt ikmali yapıldığı , otobüsün ortalama yakıt tüketimi gözetildiğinde son servis girişinden sonra
yangının gerçekleştiği tarihe kadar ortalama 4000 km mertebesinde yol katetmiş olduğu kanaatine
varıldığı, dava konusu … plakalı otobüse ait servis evrakları detaylı incelendiğinde otobüsün
tüm periyodik bakımlarının yetkili servis eliyle gerçekleştirildiği, araçta ortaya çıkmış olan
yükseklik ayar hataları, motor ikazları, kapı ayarı vb. dahil tüm arızalarda yetkili servise
başvurulduğu anlaşılmıştır. Bu bağlamda değerlendirildiğinde dava konusu otobüste periyodik
bakım eksikliği ile nedensellik bağı bulunan bir arızanın vuku bulması beklenen bir durum
olmadığı, dava dosyasına sunulmuş raporlar incelendiğinde otobüste meydana gelmiş yangının motor
kompartmanından başladığı ve alev başlangıç bölgesinin egzoz gazı iyileştirme sisteminin arka
yüzü olduğu yönünde yaygın kanaat belirtildiği görülmektedir. Otobüs üzerinde yerinde inceleme
esnasında çekilmiş detaylı fotoğraflar incelendiğinde egzoz gazı iyileştirme sisteminin tek yüzünde
renk değişimi olduğu yan ve arka bölgelerinde yüksek sıcaklık maruziyeti olmadığı , bahse konu tertibatın bünyesinde bulunan dizel oksidasyon katalizörü, ölçüm
elemanları ve dizel partikül filtresi elemanlarının tamamının yangında hasar görmediği bu sebeple
yangın başlangıç noktasının egzoz gazı iyileştirme sistemi olmadığı ancak motorun diğer
kısımlarında yangının tam olarak hangi parça kaynaklı meydana geldiğini analiz edecek yeterlilikte
bilgi ve bulgunun dosya içinde bulunmadığı kanaatleri heyetce değerlendirildiği, otobüsün egzoz gazı iyileştirme sistemi ile ilgili ilk önemli arızasının 279322 km kullanım
mesafesinde iken ortaya çıktığı, sistemin sırasıyla 30509km, 327819km, 428637km, 439172km
kullanım mesafelerinde arıza kaydı oluşturduğu ve 439172 km kullanım mesafesinde dizel partikül
filtresi (DPF) elemanlarının değiştirildiği, 445103 km kullanım mesafesinde sıcaklık sensörünün
değiştirildiği görülmektedir. 279322km, 30509km ve 327819km kullanım mesafelerinde ortaya çıkan arızaların DPF rejenerasyonu ile ortadan kaldırıldığı ve sonrasında otobüsün yaklaşık
100.000km bahse konu DPF sistemi arızası olmadan kullanılabildiği göz önüne alındığında bu
tarihlerde ortaya çıkan sorunun rejenerasyon ile çözülmüş olduğu, sonrasında
428637km, 439172km ve 445103km kullanım mesafelerinde ortaya çıkan arızalarda servisin parça değişimini zaruri gördüğü göz önüne alındığında ise sorunun rejenerasyon ile çözülemediği ve
sıcaklık sensöründe de arıza olduğu anlaşılmıştır. Dava konusu motorlardaki egzoz gazı iyileştirme
sistemi işletme prensipleri değerlendirildiğinde komponentlerin tamamının yazılım temelli idare ve
kontrol edildiği, oluşan arızalar neticesinde motorun işletme parametrelerini değiştirerek önlem
aldığı ve aracın kullanımını kısıtladığı bilindiği, Dizel partikül filtresi ve müteakiben sıcaklık
sensörü değişiminin ardından otobüsün 456130km kullanım mesafesine kadar motor arızası
olmadan kullanıldığı göz önünde bulundurulduğunda 439172km ve 445103km kullanım
mesafelerinde verilmiş servis hizmetinde ve değiştirilen parçalarda ayıp olmadığı kanaatine
varıldığı, 456130km kullanım mesafesinde motor arıza ikazı ile gerçekleştirilmiş servis girişine ait
diyagnostik kayıt detaylarının olmadığı görülmektedir. İlgili tarihteki işlemler incelendiğinde
servisin sadece LED lamba değişimi yaptığı ve motor sistemlerine müdahale etmediği, bahse konu motor ikazının neden ortaya çıktığına dair yetkili servisçe detaylı
inceleme yapılmamış olması ve müteakiben otobüsün 4000 km kullanım mesafesi sonrasında
yanmış olması birlikte değerlendirildiğinde 23/05/2018 tarihli servis işleminin AYIPLI HİZMET
olarak değerlendirilmesi ve göz ardı edilen sorunun yangın ile illiyet bağının bulunduğu, dava konusu aracın servis girişlerinde mükerrer defalar motor soğutma sistemi arızası ile
servise götürüldüğü bilgisi listelendiği, otobüsün ilk kez 204264 km kullanım mesafesinde iken
motor soğutma sıvı seviyesi ile ilgili arıza nedeniyle servise götürüldüğü sonrasında 206897km,
246985km, 305091km, 327819km, 414519 km kullanım mesafesinde iken soğutma sıvı seviyesi
arızasına rastlandığı ve ilgili sorunun 414519km kullanım mesafesinde kalıcı olarak giderilebildiği, servis evraklarından yola çıkarak ilgili arızanın kök nedeninin tam olarak ne olduğu
ve nasıl çözüme ulaştırıldığı anlaşılamadığı, soğutma sistemi arızası nedeniyle ilk servis
girişinin gerçekleştirildiği 204264km kullanım mesafesine kadar aracın tahrik sisteminde öneme haiz bir arıza kaydı olmadığı, bu tarihten sonra egzoz gazı iyileştirme sistemi de dahil olmak üzere
farklı arızalar ile tekrarlı olarak servis girişleri olduğu göz önünde bulundurulduğunda otobüsün
tahrik sistemindeki arızaların yetkili servisler eliyle aslına uygun olarak azami tamir süresi
içerisinde giderilemediği bu nedenle konu işlemlerde servis ayıpları bulunduğu ve bu nedenle
204264km kullanım mesafesi boyunca sorunsuz hizmet vermiş dava konusu ticari aracın üretim kaynaklı ayıplı olarak değerlendirilmesinin mümkün olamayacağı, Kasko ekspertiz raporunda araçtaki hasarın onarımının aracın piyasa rayiç değerine
ulaşacağı ve bu nedenle otobüsün pert-total sayılması gerektiği, piyasa
araştırması sonucu bulunan 1.012.000,00-TL rayiç bedel ve davacının belirttiği 64.000,00-TL
sovtaj bedelleri heyetce uygun görüldüğü, 28/05/2018 tarihinde seyir halinde iken meydana gelen ve
…. plakalı otobüsün kullanılamaz hale gelmesine neden olan yangının oluşumunda harici
bir dış etmen bulgusuna rastlanmadığı, dolayısıyla yangının meydana gelmesinde kasıt olmadığı,
otobüsün motor kompartmanında başlayan yangının gelişerek yolcu bölümüne sıçramış olduğu,
dava dosyasına sunulmuş olan yakıt ikmal belgeleri ve servis kayıtları karşılaştırıldığında otobüsün
katetmiş olduğu mesafe ile yakıt ikmal bilgilerinin uyuştuğu, araca ticari olarak satılmakta olan
motorin haricinde yakıt ikmali yapılmamış olduğu ve yangın olayının kullanılan yakıt ile illiyet
bağının bulunmadığı, yetkili servis eliyle gerçekleştirilmiş bakım işlemleri göz önünde
bulundurulduğunda dava konusu otobüste periyodik bakım eksikliği ile nedensellik bağı bulunan
bir arızanın vuku bulmasının beklenen bir durum olmadığı, aracın egzoz iyileştirme sistemi
elemanlarının tamamının yangında hasar görmediği bu sebeple yangın başlangıç noktasının egzoz
gazı iyileştirme sistemi olmadığı, ancak motorun diğer kısımlarında yangının tam olarak hangi
parça kaynaklı meydana geldiğini analiz edecek yeterlilikte bilgi ve bulgunun dosya içinde
bulunmadığı, 439172 km ve 445103 km kullanım mesafelerinde verilmiş servis hizmetinde ve
değiştirilen dizel partikül filtresi ve sıcaklık sensörü parçalarında ayıp olmadığı, 23/05/2018 tarihli
servis işleminde yetkili servisin arıza ikazına yönelik motor sistemi üzerinde yeterli incelemeyi
gerçekleştirmediği ve bu sebeple servis işleminin AYIPLI HİZMET olarak değerlendirilmesi
gerektiği ve göz ardı edilen sorunun yangın ile illiyet bağının bulunduğu, ilk satın alınmasına
müteakip 204264km kullanım mesafesi boyunca sorunsuz hizmet vermiş dava konusu ticari aracın
üretim kaynaklı ayıplı olarak değerlendirilmesinin mümkün olamayacağı görüş ve kanaati bildirilmiştir.

Yapılan yargılama, toplanan ve sunulan deliller, icra dosyası, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; taraflar arasındaki ticari satım ilişkinden kaynaklı olarak davaya konu otobüsün ayıplı imal edilip edilmediği, meydana gelen arızaların imalat hatasından kaynaklanıp kaynaklanmadığı, motor kısmından çıkan alevler nedeniyle yanan aracın yangın sebebiyle dizel partikül filtresinden kaynaklanıp kaynaklanmadığı, oluşan bu zarardan davalının sorumlu olup olmadığı, davacının alacacağının miktarının tespiti itirazın iptali koşullarının oluşup oluşmadığından kaynaklandığı tespit edilmiştir.
HMK. 219. maddesine (HUMK. 326) göre her iki taraf kendi ellerindeki vesikaları (belgeleri) mahkemeye ibraz etmek zorundadır. Bir davada ispat yükü kendisine ait olan tarafın, başka delillerle birlikte karşı tarafın ticari defterlerine de dayandığı, eş söyleyişle, delillerini karşı tarafın ticari defterlerine hasretmediği hallerde karşı tarafın kendi defterlerini mahkemeye ibraz etmesi ya da bundan kaçınmasına bağlanması gereken hukuksal sonuçlar HMK. 219. ve ardından gelen maddelerindeki konuya ilişkin genel düzenlemelere tabidir.
İspatın konusu HMK.nun 187’nci maddede “İspatın konusunu tarafların üzerinde anlaşamadıkları ve uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek çekişmeli vakıalar oluşturur ve bu vakıaların ispatı için delil gösterilir. Herkesçe bilinen vakıalarla, ikrar edilmiş vakıalar çekişmeli sayılmaz.” Şeklinde belirtilirken, ispat yükünün kimde olduğu ise HMK.nun 190’ncı maddesinde “İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Kanuni bir karineye dayanan taraf, sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda öngörülen istisnalar dışında, karşı taraf, kanuni karinenin aksini ispat edebilir.”düzenlemesi ortaya konmuştur.
Yukarıdaki ispat kuralları ve dosyaya yansıyan deliller ışığında uyuşmazlık konusu davacının sigortalısına ait araçta meydana gelen hasarın aracın egzoz sisteminde yer alan Dizel Partikül Filtresindeki (DPF) üretim hatasından kaynaklandığı iddiasıyla ödediği sigorta tazminatının şirkete rücu talebine ilişkindir.
Davacı ….. Sigorta A.Ş. Sigortalısı …..Satış Hizmetleri ve Otobüs İşletmeciliği A.Ş.ne ait …..Plakalı otobüsün, 28.05.2018 tarihinde seyir halinde iken yanması sonucunda tamamen kullanılamaz hale geldiği, dava konusu olay nedeniyle mürtehin hakkı sahibi … A.Ş.ne 11.07.2018 tarihinde 365.338,00 TL.ödeme yaptığı, sigortalasına ise 25.07.2018 tarihinde 646.662,00 TL.ödeme yaptığı, toplamda 1.012.000 TL.sigorta tazminatı ödediği ve iamat hatasından kaynaklı arıza sonucu hasarın meydana gelmemesi sebebiyle talep de bulunmuş ise de
Mahkememizce konunun çözümüm özel ve teknik bilgiyi gerektirdiğinden HMK 266.madde kapsamında inceleme yapılması gerektiğinden 16/01/2020 tarihli ara kararıyla, davaya konu otobüste meydana gelen yangının imalat hatasından ve dizel partikül filtresinden kaynaklanıp kaynaklanmadığı hususunda bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, akabinde 30/04/2020 tarihli ara kararıyla, bilirkişilere salgın hastalık tehlikesinin ortadan kalkması halinde rapor tanzim etmek üzere tebligat çıkarılmasına karar verilmiştir.
Davanın maddi konusunu oluşturan husus, otobüsün ve otobüse sonradan montajı gerçekleştirilen dizel partikül filtresinin hatalı olup olmadığı ve yangına sebebiyet verip vermediğine ilişkindir. Bu hususun tespiti, araç üzerinde fiziken yapılacak bir inceleme gerektirmiştir. Ancak davacı taraf 03/02/2020 tarihli dilekçesiyle davaya konu aracı hurdaya ayırarak sattığını ve parçaladığını beyanla incelemenin dosya üzerinden yapılması talebinde bulunmuştur. Bu duruma rağmen mahkememizce iki ayrı makin mühendisi bilirkişi heyetinden rapor alınması gerekmiştir. Dosyaya sunulan servis ve arıza kayıtları üzerinden inceleme yapılmasın karar verilerek rapor alınmıştır.
Alına n ilk heyet raporu teknik gerekçeye yer vermeden sonuca ulaşması ve irkişi raporu da çelişkili olduğu gibi maddi gerçeklere ve Yargıtay kararlarında aranan denetime elverişlilik şartlarını taşımadığından hükme esas alınamayacağından ikinci bilirkişi heyetinden raporu alınması gerekmiştir. Buna göre ;.. aracın egzos iyileştirme sistemi elemanlarının tamamının yangında hasar görmediği bu sebeple yangın başlangıç noktasının egzos gazı iyileştirme sistemi olmadığı, ancak motorun diğer kısımlarında yangının tam olarak hangi parça kaynaklı meydana geldiğini analiz edecek yeterlilikte bilgi ve bulgunun dosya içinde bulunmadığı 439172 km ve 445103 km kullanım mesafelerinde verilmiş servis hizmetinde ve değiştirilen dizel partikül filtresi ve sıcaklık sensörü parçalarında ayıp olmadığı, 23.05.2018 tarihli servis işleminde yetkili servisin arıza ikazına yönelik motor sistemi üzerinde yeterli incelemeyi gerçekleştirmediği ve bu sebeple servis işleminin ayıplı hizmet olarak değerlendirilmesi gerektiği yönünde görüş belirttikleri görülmüş ve bu tespit doysa kapsamı ve fiziki inceleme yapılmasının imkansızlığı karşısında söz konusu aracın da 2017 model yılı olup otobüs hasar anında 456,000 km’de olup imalatından sonraki bir dönemde hasarın meydana geldiği dikkate alınığında bunun üretim hatasından kaynaklanıp kaynaklamadığının ispatı davacı üzerinde kalmaktadır. 4721 sayılı TMK 6 ve HMK 190 maddesi gereğince davacı davasını ispatla yükümlüdür. HMK 27/1 maddesi gereğince davanın tarafları hukuki dinlenilme hakkı çerçevesinde yargılamayla ilgili iddia ve savunmalarını ileri sürme ve ispat hakkına sahiptir. HMK 197 maddesi karşısında delillerin davaya bakan mahkeme huzurunda incelenmesi gerekir. Davacı, otobüste meydana gelen yangının imalat hatasından meydana geldiğini iddia ettiğinden, ispat külfeti davacı üzerindedir. Bu ispatın, davanın maddi vakıasını ispat edemediğinden davanın reddine, davacının takipte kötü niyeti ispat edilemediğinden halef olarak ayıplı imalat inancıyla bu davayı açtığı da dikkate alındığında davalının kötü niyet tazminat talebinin şartları oluşmaması nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Şartları oluşmaması sebebiyle davalının kötü niyet tazminat talebinin REDDİNE,
3-Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 59,30-TL maktu karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin yatırılan 12.660,61 TL harç ile icra aşamasına yatırılıp mahsup edilen 5.241,40 TL harçtan mahsubuna, artan 17.842,71 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa İADESİNE,
4-Arabuluculuk sonuç tutanağı tarihi itibariyle yürürlükte bulunan tarifeye göre tahakkuk eden 1.360,00-TL arabuluculuk ücretinin 6325 Sayılı Kanun madde 18/A-11 uyarınca davacıdan tahsili ile hazineye İRAT KAYDINA,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücreti Tarifesinin 13/2.maddesi uyarınca davalı yararına tayin ve takdir olunan 69.464,01 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
6-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde BIRAKILMASINA,
7-Kullanılmayan gider avansının HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra davacıya İADESİNE,
8-HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara TEBLİĞİNE,
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ila 360’ncı madde hükümleri uyarınca, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 30/09/2021

Başkan …
¸e-imza
Üye …
¸e-imza
Üye …
¸e-imza
Katip …
¸e-imza