Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/518 E. 2019/846 K. 22.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/518 Esas
KARAR NO : 2019/846

DAVA : Ticari Şirket (Fesih İstemli)
DAVA TARİHİ : 17/07/2019
KARAR TARİHİ : 22/07/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 22/07/2019
Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Fesih İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinden özetle; Müvekkili şirket, Dava Dışı Borçlular …. ile Tasfiye Halinde… Ltd. Şti. aleyhine Bakırköy …. İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, takip kapsamında, Dosya Borçlusu ….’nin …. A.Ş’deki …. adet hissenin İİK md. 94 uyarınca satışı talep edildiğini, bu talep üzerine İcra Müdürlüğü, haczedilen bu hisselerin satışının İİK md. 94 uyarınca yapılıp yapılamayacağı hususunu merci görüşü olarak İcra Mahkemesine sunduğunu, ancak Bakırköy … İcra Hukuk Mahkemesinin….E. Sayılı dosya kapsamında “Borçlu….’ye ait Anonim şirket hisselerinin satışının yapılabilmesi için İİK’nun 121. Maddesi uyarınca alacaklıya ticaret mahkemesine dava açması için yetki belgesi verilmesi suretiyle satışının gerçekleştirilmesine” dair kesin olarak karar verildiğini, ancak verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, satışı talep edilen şirket hisseleri iştirak halinde mülkiyete konu olmadığından İİK. Md. 121 hükmünün uygulanmasına yer bulunmadığını, somut olayda İİK. Md. 94 hükmü uygulama alanı bulmaktayken ve anonim şirket hisseleri, menkul hükümleri tabi bir şekilde tek başına satılabiliyorken,İcra hukuk mahkemesinin hatalı ve kesin kararı verdiğinden bahisle alacaklı müvekkilinin alacağına ulaşma çabasının sonuçsuz kaldığını, bu durumun, hem alacaklı müvekkilinin hem icra dosyasının borçlularının hem de anonim şirketin paydaşlarının mağduriyetine sebebiyet verdiğini belirterek satışı talep edilen Anonim Şirket hisseleri için İİK. Md. 121 hükmünün uygulanamayacağı ve verilecek karar metninde özellikle belirtilmek üzere İİK. Md. 94 uyarınca menkul satış hükümlerine tabii şekilde satış işlemlerinin gerçekleştirilebileceği yönünde karar verilmesini talep etmiş, ayrıca dava dilekçesinde davalı isimleri bildirilmişse de vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin bulunmadığını beyan etmiştir.
İcra İflas Kanunun 121. Maddesinde ” Bir intifa hakkı veya taksim edilmemiş bir miras veya bir şirket yahut iştirak halinde tasarruf olunan bir mal hissesi gibi yukarıki maddelerde gösterilmeyen başka nevi malların satılması lâzımgelirse icra müdürü satışın nasıl yapılacağını icra mahkemesinden sorar.
Merci, ikametgâhları malûm olan alâkadarları davet ve gelenlerini dinledikten sonra açık artırma yaptırabileceği gibi satış için bir memur da tayin edebilir, yahut iktiza eden diğer bir tedbiri alabilir.” hükmü yer almıştır.
İcra İflas Kanunun 94. Maddesinde ” Bir intifa hakkı veya taksim edilmemiş bir miras veya bir şirket yahut iştirak halinde tasarruf edilen bir mal hissesi haczedilirse icra dairesi, yerleşim yerleri bilinen ilgili üçüncü şahıslara keyfiyeti ihbar eder. Bu suretle borçlunun muayyen bir taşınmazdaki tasfiye sonundaki hissesi haczedilmiş olursa icra memuru haciz şerhinin taşınmazın kaydına işlenmesi için tapu sicil muhafızlığına tebligat yapar. (Ek cümleler:17/07/2003 – 4949 S.K./25. md.) Anonim şirketlerde paylar için pay senedi veya pay ilmühaberi çıkarılmamışsa, borçlunun şirketteki payı icra dairesi tarafından şirkete tebliğ olunarak haczedilir. Bu haczin şirket pay defterine işlenmesi zorunludur; ancak haciz, şirket pay defterine işlenmemiş olsa bile şirkete tebliğ tarihinde yapılmış sayılır. Haciz, icra dairesi tarafından tescil edilmek üzere Ticaret Siciline bildirilir. Bu durumda haczedilen payların devri, alacaklının haklarını ihlal ettiği oranda batıldır. Haczedilen payların satışı, taşınır malların satışı usulüne tabidir. Diğer taşınırlarda icra dairesi başkasına devre mani tedbirleri alır.
Borçlunun reddetmediği miras veya başka bir sebeple iktisap eyleyip henüz tapuya veya gemi siciline tescil ettirmediği mülkiyet veya diğer aynı hakların borçlu namına tescili alacaklı tarafından istenebilir. Bu talep üzerine icra dairesi alacaklının bu muameleyi takip edebileceğini tapu veya gemi sicili dairesine ve icabında mahkemeye bildirir.
Borçlunun zilyed bulunduğu bir taşınmaz üzerindeki fevkalade zamanaşımı ile iktisabını istemek hakkının haczedilmesi halinde, icra dairesi zilyedliğin başkasına devrine mani olacak tedbirleri alır ve alacaklıya bir ay içinde taşınmazın borçlusu adına tescili için dava açması yetkisini verir. Mahkemenin tescil kararı ile taşınmaz bu alacaklı lehine mahcuz sayılır.
İkinci fıkra hükmü, almaya hak kazandığı veya almakta bulunduğu emekli veya yetim maaşını istifa için icap eden yoklama muamelesini yaptırmıyanlar hakkında yetkili makama bildirmek suretiyle tatbik olunur.
Alacaklının bu sebeple yapacağı kanuni masraflar ayrıca takip ve hükme hacet kalmaksızın dairece borçludan tahsil olunur.” hükmü yer almıştır.
Buna göre iş bu davanın icra hukuk mahkemelerinde görülmesi gerektiği, yasa gereği mahkememizde görülemeyeceği anlaşılmakla, dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle
1-Davanın İİK 121 ve 94 maddeleri ve HMK.nın 115. maddesi uyarınca dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-Harçlar Tarifesi gereğince alınması gereken 44,40 TL karar ve ilam harcı peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere tarafların yokluğunda dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda karar verildi. 22/07/2019

Katip …
E-imzalıdır ¸

Hakim …
E-imzalıdır ¸