Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/517 E. 2023/78 K. 20.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/517 Esas
KARAR NO : 2023/78 Karar

DAVA : İtirazın İptali (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/07/2019
KARAR TARİHİ : 20/01/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili kooperatifin 3 binin üzerinde üyesi bulunan bir toplu iş yeri ve konet yapı kooperatifi olduğunu, davalı borçlunun ise müvekkili kooperatifin 812/21 nolu ortağı olduğunu, kooperatif aidat bedellerini ödemediğini, ödenmeyen aidat bedellerinin tahsili amacıyla müvekkili kooperatif tarafından Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalı borçlunun takip konusu meblağı ödemediğini ve 14/09/2018 tarihinde takibe karşı haksız olarak itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, müvekkilinin bu nedenle zarara uğradığını, arabuluculuk görüşmelerinde de anlaşma sağlanamadığını iddia ederek; icra takibine yapılan haksız ve kötü niyetli itirazın iptaline, haksız itirazdan dolayı davalının icra inkar tazminatı ödemesine, masraf ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; icra takibinin yetkisiz yerde açıldığını, yetki itirazlarının kabulü ile davanın reddine karar verilmesini talep ettiklerini, genel yetki kurallarına göre borçlunun adresinin bulunduğu yer mahkemeleri ve icra dairelerinin yetkili olduğunu, müvekkilinin dosyadan gönderilen ödeme emrinin tebliğ edildiği adresinin Kadıköy ilçe sınırlarında olmakla yetkili icra dairesinin İstanbul Anadolu İcra Daireleri olduğunu, kooperatif alacaklarında zamanaşımının BK 147/4 maddesi gereği 5 yıl olduğunu, bu nedenle davacının takip tarihinden 5 yıldan önceki taleplerinin zamanaşımına uğramış olduğunu, alacağın kooperatif-ortaklık sözleşmesinden kaynaklanmadığını, Kat Mülkiyeti kanunundan kaynaklanan aidat borcu olduğu kabul edildiği takdirde dahi aidat borcu dönemsel borç olduğundan yine BK 147/1 maddesi gereği “dönemsel edimler” de 5 yıllık zamanaşımına tabi olduğundan takip tarihinden 5 yıl öncesine tekabül eden tarihten önceki dönem için talep edilen alacakların zamanaşımına uğramış olduğunu, davacı kooperatifin ortak yerleri kiraya vererek kira geliri elde ettiğini, kooperatif mülkiyetindeki bir kısım bağımsız bölümlerin yanısıra otopark ve sığınak gibi ortak alanları da kiraya vererek buralardan kira geliri elde ettiğini, kira gelirlerinin ortaklara dağıtılmayıp ortak giderler için harcanmakta olduğunu, bunun için kooperatifin aidat toplamasına gerek olmadığını, bundan dolayıdır ki yapılan bazı kooperatif genel kurul toplantılarında, örneğin 2015 hesap yılı ve 2016 hesap yılına ait genel kurullarda aidat alınmasına ilişkin karar alınmadığını, yine 2017 hesap yılına ait genel kurul da yapılmadığı için bu yıla ait aidat isteme hakkının da bulunmadığını, buna rağmen davacı tarafın sanki tüm yıllar için aidat toplama kararı varmış gibi tüm yıllar için aidat tahakkuk ettirdiğini, davacının talep ettiği aidatların dayanağı olan kooperatif genel kurullarından 18.06.2011 tarihinde yapılan Genel Kurul kararlarının Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas, … Karar sayılı kesinleşen kararı ile iptal edilmiş olduğunu, başkaca genel kurul kararlarının iptaline ilişkin kesinleşmiş yargı kararları mevcut olduğunu, neticeten davacı kooperatif olduğundan ve kooperatiflerin üyelerinden aidat toplayabilmesi için genel kurulda karar alınması gerektiğini, bu yönde alınmış bir karar bulunmadığından davacının müvekkilinden işletme aidatı isteme hakkı bulunmadığını, aidat borcu bulunsa dahi davacının ortak yerler ve müvekkilinin de hissedarı olduğu kooperatife ait bağımsız bölümlerden elde ettiği ve bugüne kadar hiç bir zaman üyelerine dağıtılmayan kira gelirinden müvekkilinin hissesine isabet eden tutarın borçtan mahsup edilmesi gerektiğini savunarak; davanın reddine, davacının %20 kötü niyet tazminatı ödemesine, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
YARGILAMANIN ÖZETİ, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; kooperatif aidat alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Mahkememizce taraflara usulüne uygun davetiye tebliğleri yapılarak taraf teşkili sağlanmış ve davanın esasına başlanmıştır.
Taraf vekilleri karşılıklı olarak delillerini bildirmişler, bildirdikleri deliller toplanılmıştır.
Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası celp edilmiş olmakla incelenmesinde; alacaklı davacı kooperatif tarafından borçlu davalı hakkında 7.456,94-TL asıl alacak, 3.401,42-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 10.858,36TL alacağın tahsili istemiyle takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya 10/09/2018 tarihinde tebliğ edildiği, 14/09/2018 tarihli dilekçe ile davalı tarafından yetkiye ve borca itiraz edilmesi üzerine 18/09/2018 takibin durdurulmasına karar verildiği, yasal süre içerisinde itirazın iptali davası açıldığı görülmüştür.
Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesinin …. Esas sayılı dosyası celp edilmiş incelenmesinde; (asıl davada) davacıların … ve …, davalının …. Yapı Koop. olduğu, (birleşen davada) davacının …, davalının … Yapı Koop. Olduğu, asıl ve birleşen davada 18/06/2011 tarihinde yapılan kooperataf genel kurul kararının iptali talepli dava olduğu, Mahkemenin 16/01/2014 tarih … Sayılı Kararı ile; Asıl dava yönünden: Davanın kısmen kabulü ile 18/06/2011 tarihinde yapılan davalı kooperatif genel kurul toplantısında gündemin 3. maddesi olarak görüşülüp alınan genel kurul kararının iptaline, aynı toplantıda gündemin 5, 6, 8, 9, 10 ve 11. maddeleri ile görüşülüp alınan genel kurul kararlarının yoklukla batıl olduğunun tespitine, diğer taleplerin yerinde görülmemesi reddine; Birleşen dava yönünden: Davanın kısmen kabulü ile 18/06/2011 tarihinde yapılan davalı kooperatif genel kurul toplantısında gündemin 3. maddesi olarak görüşülüp alınan genel kurul kararının iptale tabi kararlardan olup davanın süresinde açılmaması nedeniyle bu karara yönelik talebin dava şartı eksikliği nedeniyle usulden reddine, aynı toplantıda gündemin 5 , 6 ,8,9,10 ve 11. maddeleri ile görüşülüp alınan genel kurul kararlarının yoklukla batıl olduğunun tespitine, davacının yönetim ve denetim kurulu üyelerinin aldıkları maaş ve ödeneklerin davalı kooperatife iadesi talebine ilişkin davanın süresinde yenilenmediğinden açılmamış sayılmasına, diğer taleplerin yerinde görülmemesi nedeniyle reddine karar verildiği, dosyanın tarafların kararı temyiz etmemesi üzerine 26/03/2014 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesinin …Esas sayılı dosyası UYAP Bilişim Sistemi üzerinden celp edilmiş incelenmesinde; davacıların …, … ve … Ltd. Şti., davalısının …. Konut Yapı Koop. olduğu, davalı kooperatifin 03/04/2016 tarihinde yapılan olağan genel kurul toplantısında alınan kararların batıl olduklarının tespiti ile TTK’nun 410/2. Maddesi uyarınca davacılara genel kurula çağrı için izin verilmesi talepli dava olduğu, Mahkemenin 19/01/2017 tarih … Sayılı Kararı ile; “davanın kısmen kabul kısmen reddi ile; Davacılar vekilinin davalı kooperatifin 03/04/2016 tarihinde yapılan olağan genel kurul toplantısında 3, 4, 5, 6 ve 7 nolu gündem maddeleri ile alınan kararların batıl olmaları nedeniyle geçersizliğinin tespitine ilişkin davada butlan nedeninin bulunmaması karşısında HMK’nun 114/2.madde hükmü yollaması ile 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 53.ve davalı kooperatifin ana sözleşmesinin 38.madde hükmünde aranan muhalefet şerhine ilişkin dava şartı noksanlığı sebebiyle davanın HMK’nun 115/2.maddesi uyarınca usulden reddine, Davalı kooperatifin 03/04/2016 tarihli olağan genel kurulunda yönetim kurulu asil ve yedek üyelerinin seçimi ile denetim kurulu asil ve yedek üyelerinin seçimine ilişkin kararların alındığı 8 nolu gündem maddesinin batıl olduğunun tespitine, Davacılar vekilinin davacılara TTK’nun 410/2.maddesi uyarınca davalı kooperatifi genel kurula çağrı için izin verilmesi talebinin şartları oluşmadığından reddine, Davalı kooperatifin 03/04/2016 tarihli genel kurulunda yönetim kurulu asil ve yedek üyelerinin seçimi ile denetim kurulu asil ve yedek üyelerinin seçimine ilişkin 8 nolu gündem maddesinde alınan kararların yürütülmesinin 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 98.maddesi yollamasıyla 6102 sayılı TTK’nun 449.maddesi uyarınca geri bırakılmasına” karar verildiği, karara karşı davalı vekili tarafından yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulduğu, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi’nin 10/04/2017 tarihli … Esas … Karar sayılı ilamı ile temyiz yolu açık olmak üzere davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile Mahkemenin 19/01/2017 Tarih ve … Esas … Karar sayılı kararının kaldırılmasına karar verildiği, esas hakkında davanın kısmen kabul kısmen reddi ile “Davacılar vekilinin davalı kooperatifin 03/04/2016 tarihinde yapılan olağan genel kurul toplantısında 3,4,5,6 ve 7 nolu gündem maddeleri ile alınan kararların batıl olmaları nedeniyle geçersizliğinin tespitine ilişkin davada butlan nedeninin bulunmaması karşısında HMK’nun 114/2.madde hükmü yollaması ile 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 53.ve davalı kooperatifin ana sözleşmesinin 38.madde hükmünde aranan muhalefet şerhine ilişkin dava şartı noksanlığı sebebiyle davanın HMK’nun 115/2.maddesi uyarınca USULDEN REDDİNE,
Davalı kooperatifin 03/04/2016 tarihli olağan genel kurulunda yönetim kurulu asil ve yedek üyelerinin seçimi ile denetim kurulu asil ve yedek üyelerinin seçimine ilişkin kararların alındığı 8 nolu gündem maddesinin batıl olduğunun TESPİTİNE,
Aleyhe istinaf bulunmadığından davacılar vekilinin davacılara TTK’nun 410/2.maddesi uyarınca davalı kooperatifi genel kurula çağrı için izin verilmesi talebinin şartları oluşmadığından REDDİNE karar verildiği” İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi .. Hukuk Dairesi’nin 10/04/2017 tarihli … Esas … Karar sayılı ilamının taraf vekillerine tebliğ edildiği, davalı vekilinin temyiz başvurusu üzerine Yargıtay … Hukuk Dairesinin 30/06/2020 tarihli … Esas … Karar sayılı ilamı ile kesin olmak üzere onanmasına karar verildiği, onama ilamı üzerine de hükmün 30/06/2020 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.

Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası UYAP Bilişim Sistemi üzerinden celp edilmiş incelenmesinde; (asıl davada) davacıların …., …., …, …. ve …., davalının …. Yapı Koop. olduğu, (birleşen davada) davacının … ve …., davalının … Yapı Koop. olduğu, asıl davada 31/03/2018 tarihinde yapılan olağan genel kurul toplantısında alınan 7/b ve 14.maddelerin mutlak butlanla batıl olduğunun tespiti; birleşen davada 31/03/2018 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında alınan 4-5-6-7-8-8a-8b-8c-8d-8e-10-13-14 nolu maddelerin kanuna, şirket ana sözleşmesine ve objektif iyi niyet kurallarına aykırı olması nedeniyle iptalleri talepli dava olduğu, Mahkemenin 21/04/2021 tarih …. Sayılı Kararı ile; Asıl dava yönünden: Davacı ….’ın yargılama aşamasında üyelik sıfatı sona erdiği anlaşıldığından iş bu davacı yönünden açılan davanın aktif husumet nedeniyle reddine, 31/03/2018 tarihli olağan genel kurul toplantısında alınan 14 nolu karar yönünden davacıların davasının kabulüne, 14 nolu kararın batıl olduğunun tespitine, 7/b nolu karar yönünden davacılar …., … ve …. tarafından açılan davanın dava şartı yokluğu nedeniyle REDDİNE, davacı … tarafından açılan davanın sübuta ermediğinden reddine; Birleşen dava yönünden: Davacı … yönünden açılan davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine, Davacı … tarafından açılan davanın kısmen kabulüne, 31/03/2018 tarihli olağan genel kurul toplantısında alınan 13 nolu kararın iptaline, 14 nolu karar yönünden asıl davada batıl olduğunun tespitine karar verildiğinden birleşen dava yönünden ayrıca karar verilmesine yer olmadığına, diğer kararlar yönünden fazlaya ilişkin talebin reddine karar verildiği, dosyanın İstinaf incelemesinde olduğu görülmüştür.
Davacı …. Yapı Kooperatifinden; Kooperatif ana sözleşmesinin bir sureti celp edilerek dosya kapsamına kazandırılmıştır.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğünden; davacı kooperatifin 22/02/2014 ve 31/03/2018 tarihli genel kurul toplantı tutanaklarının bir sureti celp edilerek dosya kapsamına kazandırılmıştır.
Mahkememiz dosyası, tarafların iddia ve savunmaları, sunulan ve toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, davacı kooperatife ait ticari belge ve kayıtlar incelenmek sureti ile; davalının kooperatif üyeliğinden kaynaklı aidat yükümlülüğünü yerine getirip getirmediği, davacı kooperatife borçlu olup olmadığı, borçlu ise miktarının ne olduğu hususlarında inceleme yapılarak rapor düzenlenmek üzere bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından 08/01/2021 havale tarihli rapor tanzim edilerek mahkememiz dosyasına ibraz edilmiştir.
08/01/2021 havale tarihli bilirkişi raporunun incelenmesinde özetle;”… ödeme emrinde alacağın dayanağını teşkil eden genel kurul kararlarının belirtilmemesi, 15/01/2020 tarihli ön inceleme duruşmasında alınan karara ve verilen süreye rağmen davacı kooperatifin hangi tarihli genel kurul kararına ilişkin olarak dava açtığı konusunda beyanda bulunulmaması ve ilgili belgelerin dosyaya sunulmaması sebebiyle takibin dayanağının tespit edilemediği, davacı kayıtları üzerinde yapılan incelemede ise icra takibine konu alacağın davacı kayıtlarına uygun olduğunun tespit edildiği” değerlendirme ve tespitlerinin yapıldığı anlaşılmıştır.
Bilirkişi raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiş, taraf vekilleri tarafından bilirkişi raporuna karşı beyan ve itiraz dilekçeleri sunulmuştur.
20/01/2021 tarihli celse ara kararı gereğince, davacı vekilinin kök rapora itirazları doğrultusunda, her bir itirazı karşılayacak şekilde ek rapor hazırlanmak üzere dosyanın bilirkişiye tevdine karar verilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen ek rapor mahkememiz dosyasına ibraz edilmiş;
02/03/2021 tarihli bilirkişi 1. ek raporunun incelenmesinde özetle;”… Kooperatifin ortağı ve A-2 tip iş yerinin sahibi olan davalının, kooperatifin faaliyetini sürdürmediği, aidat alınmasını gerektirecek hizmetlerinin olmadığı ve kendisinin bu hizmetlerden yararlanmadığına dair iddiasının bulunmadığı, davacının alacağın dayanağı olarak 29/09/2012, 22/02/2014 ve 31/03/2018 tarihli genel kurul kararlarını ibraz ettiği, davalının ise Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesinin …. Esas sayılı gerekçeli kararını ibraz ettiği, kök raporun davacı tarafından kendi kabul ve yorumu doğrultusunda tahakkuk ettirdiği fasılasız işletme aidatlarını esas alarak düzenlendiği, bu kere Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasındaki gerekçeye göre hesaplama yapıldığı ve bu seçeneğe göre davalının takip tarihi itibariyle bakiye borcunun 1.835-TL anapara ve 1.106,1-TL gecikme faizi olarak tespit edildiği” değerlendirme ve tespitlerinin yapıldığı anlaşılmıştır.
Bilirkişi raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiş, taraf vekilleri tarafından bilirkişi raporuna karşı beyan ve itiraz dilekçeleri sunulmuştur.
31/03/2021 tarihli celse ara kararı gereğince, davalı vekilinin kök ve ek raporlara itirazları doğrultusunda, her bir itirazı karşılayacak şekilde ek rapor hazırlanmak üzere dosyanın bilirkişiye tevdine karar verilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen ek rapor mahkememiz dosyasına ibraz edilmiş;
26/05/2021 tarihli bilirkişi 2. ek raporunun incelenmesinde özetle;”… Davalının beyan ve itirazları ile Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas …. Sayılı kesinleşmiş kararı doğrultusunda; aidat kararı alınmayan yıllara ait borç tahakkukları dikkate alınmadan davalı tarafından yapılan ödemelerin makbuzda yazılı ayların aidat borcuna mahsup edilmesi ve bu ödemelerin zaman aşımını kestiği hükmüne dayanılması suretiyle yapılan hesaplamada davalının aidat borcunun 1.835-TL anapara ve 1.106,1-TL gecikme faizi olarak tespit edildiği” değerlendirme ve tespitlerinin yapıldığı anlaşılmıştır.
Bilirkişi raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiş, davacı vekili tarafından bilirkişi raporuna karşı itirazlarını içerir dilekçe sunulmuştur.
10/12/2021 tarihli celse ara kararı gereğince, Mahkememiz dosyası, iddia, savunma, dosyaya sunulan deliller, dosya içerisinde mevcut bilirkişi raporları, genel kurul kararları ve gelen müzekkere cevapları doğrultusunda; icra takibine dayanak aidat alacağına ilişkin ve davacı vekili tarafından dayanılan 29/09/2012, 22/04/2014 ve 31/03/2018 tarihli genel kurul kararları doğrultusunda davacının davalıdan talep edebileceği aidat alacağı olup olmadığı, aidat alacağı var ise davalı tarafından yapılan ödemelerde karşılaştırmalı olarak gösterilerek miktarı ve kapsadığı dönemler ve işlemiş faiz olması halinde faiz miktarı hususlarında inceleme yapılarak rapor düzenlenmek üzere bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından 05/04/2022 tarihli rapor tanzim edilerek mahkememiz dosyasına ibraz edilmiştir.
05/04/2022 tarihli bilirkişi raporunun incelenmesinde özetle;”… Davalının aidat ödeme dönemlerinde kooperatif üyesi olduğu, kooperatiflerde aidat ödemenin asıl, aidat ödenmemesi için Genel Kurulda karar alınması gerektiği, Genel Kurulda her yıl aidat konusunda karar alınmaz ise aidat konusunda en son hangi Genel Kurulda aidat miktarı belirlenmiş ise yeni karar alınıncaya kadar aynı aidat miktarının geçerli olduğu, davacının 5.706,94-TL asıl aidat borcu ve 2.230,67-TL işlemiş faiz borcu olduğu” değerlendirme ve tespitlerinin yapıldığı anlaşılmıştır.
Bilirkişi raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiş, davalı vekili tarafından bilirkişi raporuna karşı itirazlarını içerir dilekçe sunulmuştur.
Mahkememizce 05/04/2022 tarihli bilirkişi raporu dosya içeriğine uygun ve denetime elverişli bulunmuştur.
Aidat alınmasına ve miktarının belirlenmesine karar verme yetkisi, genel kurulun mutlak ve devredilemeyecek yetkileri kapsamındadır. Böyle bir karar olmadan başka ortaklardan aidat toplanması da sonuca etkili değildir. Dolayısıyla kooperatifin, üyelerinden tahsil edeceği ödemeler bakımından genel kurulun karar alması şarttır. Ve bu yönde alınan karar iptal davasına konu edilip iptal edilmediği müddetçe toplantıya katılsın yada katılmasın tüm üyeleri bağlar. Yargıtay emsal kararları doğrultusunda eğer genel kurullarda aidat kararı alınmamış ise bu dönemde de önceki genel kurullarda alınan aidat kararlarının devam edeceğinin kabulü gerekir.
İİK’nun 67. maddesinde “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” hükmüne yer verilmiştir.
İcra ve İflas Kanunu’un 67/2.maddesinde “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” hükmüne yer verilmiştir.
Yapılan yargılama, tarafların iddia ve savunmaları, sunulan ve toplanan deliller, 05/04/2022 tarihli bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Davalının davacı kooperatifin ortağı ve A-2 tip iş yerinin maliki olduğu, bu konuda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmadığı, davacı kooperatif tarafından davalı aleyhine Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası ile 7.456,94-TL geçmiş yıllara ait aidat borcu, 3.401,42-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 10.858,36TL üzerinden icra takibine geçildiği, davalı tarafça borca ve ferilerine itiraz edilmesi üzerine işbu itirazın iptali istemli davanın açıldığı, aidat alınmasına ve miktarının belirlenmesine karar verme yetkisinin, genel kurulun mutlak ve devredilemeyecek yetkileri kapsamında olduğu, davacı kooperatifin, üyelerinden tahsil edeceği ödemeler bakımından genel kurulun karar alması gerektiği ve bu yönde alınan kararın iptal davasına konu edilip iptal edilmediği müddetçe toplantıya katılsın yada katılmasın tüm üyeleri bağlayacağı, eğer genel kurullarda aidat kararı alınmamış ise bu dönemde de önceki genel kurullarda alınan aidat kararlarının devam edeceğinin kabulü gerektiği, davacı kooperatifin 29/09/2012 tarihli 2011 yılı Olağan Genel Kurul toplantısında ortaklardan A-2 tip iş yerleri için 01/07/2012-30/06/2013 döneminde aylık 167,00-TL aidat alınması kararı alındığı, 22/02/2014 tarihli Genel kurulda gündemin 9. Maddesinde 01/03/2014 tarihine kadar eski aidat miktarı üzerinden aidat alınmasına devam edilmesine, 01/03/2014 tarihinden itibaren aidat miktarının %25 düşürülerek ödenmesine, 31/03/2018 tarihli genel kurul toplantısında mevcut aidatların aynen devam etmek üzere aylık m2 birim fiyatının 0,964 TL/m2 olarak belirlenmesi kararlarının alındığı, davacı kooperatifin 29/09/2012 tarihli genel kurulunda kabul edilen aidat miktarının 01/03/2014 tarihinde değiştirildiği, bu aidat miktarının 31/03/2018 tarihli genel kurul kararına kadar alınmaya devam ettiği, 31/03/2018 tarihli Olağan Genel Kurul toplantısında gündemin 8. Maddesi b fıkrasında ödemelerin zamanında yapılmaması halinde uygulanacak vade farkının belirlenmesi bakımından gününde yapılmayan ödemeler için vade farkının daha önceki Genel Kurul kararlarında alındığı şekli ile aylık %1,5 olarak uygulanmasına devam edilmesine karar verildiği, TBK 147. Maddesi gereği dönemsel edim olan aidat alacakları için 5 yıllık zamanaşımı süresi uygulanacağı, talep edilen aidat tarihleri dikkate alındığında zaman aşımına uğrayan aidat bedeli bulunmadığı, ancak davalının tarih belirterek ödediği aidat ve gecikme zammı ile ilgili ödemelerin davacı tarafından 5 yıllık dönemden önce doğmuş olan aidatlara sayıldığı, bu nedenle icra takibinde zamanaşımına uğrayan borç olmasa da davalının yaptığı ödemelerin yasal düzenleme gereği ödeme belgesinde açıklanan aya sayılmak zorunda olduğu, Genel Kurulda aidatların son ödeme gününe ilişkin karar alınmadığından her ayın son gününün ödeme günü olarak kabul edileceği sonuç ve vicdani kanaatine varılmakla; dosya kapsamında yapılan inceleme ve hükme esas alınan bilirkişi raporu ile davacının 5.706,94-TL asıl aidat borcu bulunduğu ve borcun ödenmediği dikkate alınarak davanın kısmen kabulü ile; davalının Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın 5.706,94 TL asıl alacak, 2.230,67 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 7.937,61 TL alacak yönünden kısmen iptaline, takibin bu miktar üzerinden takip tarihinden itibaren takipteki koşullar üzerinden faiz uygulanmak sureti ile devamına, alacağın likit ve muayyen olduğu anlaşılmakla hüküm altına alınan asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, şartları oluşmadığından reddedilen kısım yönünden davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde tüm hususları içerir hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
Davanın KISMEN KABULÜ ile,
1-Davalının Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın 5.706,94 TL asıl alacak, 2.230,67 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 7.937,61 TL alacak yönünden KISMEN İPTALİNE; takibin bu miktar üzerinden takip tarihinden itibaren takipteki koşullar üzerinden faiz uygulanmak sureti ile DEVAMINA,
Alacağın likit ve muayyen olduğu anlaşılmakla hüküm altına alınan asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2-Reddedilen kısım yönünden davalının kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gerekli 542,21-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 185,44-TL harç ile icra dosyasına yatırılan 54,29-TL harcın mahsubu ile bakiye 302,48-TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
4-Arabuluculuk sonuç tutanağı tarihi itibariyle yürürlükte bulunan tarifeye göre tahakkuk eden 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinden davanın kabul ve red oranına göre hesaplanıp takdir olunan 963,60-TL’sinin davalıdan, 356,40-TL’sinin davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
5-Davacının kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından ve davanın kabul miktarı dikkate alınarak karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 7.937,61-TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davalının kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından ve davanın red miktarı dikkate alınarak karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 2.920,75-TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
7-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 44,40-TL başvurma harcı, 185,44-TL peşin harç ve icra dosyasına yatırılan 54,29-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafından yapılan 112,70-TL posta gideri, 1.350,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.462,70-TL yargılama giderinden kabul ve red oranına göre hesaplanıp takdir olunan 1.069,25-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, kalan miktarın davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Kullanılmayan gider avansının HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
10-HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğine,
Dair; miktar itibari ile KESİN olmak üzere e -duruşma sistemi ile taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 20/01/2023

Katip …
¸

Hakim …
¸