Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/508 E. 2020/454 K. 16.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/508 Esas
KARAR NO : 2020/454

DAVA : TTK m.597 Uyarınca Sermaye Değerinin Tespiti
DAVA TARİHİ : 12/07/2019
KARŞI DAVA : Genel Kurul Kararının Yürütülmesinin Durdurulması
KARŞI DAVA TARİHİ : 26/08/2019
KARAR TARİHİ : 16/07/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 17/07/2020

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı …. Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin 25/02/1988 tarihinde İstanbul Ticaret Sicil Memurluğuna …. sicil kaydı ile tescil edildiğini, davalı şirketin elektrikli süpürge üretimi ve satımı işlerinde faaliyet gösteren 11.100.000,000 TL sermayeye sahip bir tüzel kişilik olduğunu, davalı şirket hissedarlarından sayın ….’in, 26.02.2019 tarihinde vefat ettiğini, vefat tarihi itibari ile davalı şirketin %29,82 hissesinin sahibi olduğunu, vfat anında kalan hisselerin tamamı müvekkilleri …, … ve …’e miras olarak intikal ettiğini, müteveffa …. Beyin vefatından sonra davalı şirket; Türk Ticaret Kanununun (TTK) 596. maddesi muvacehesince, veraset ilamına göre murisin mirasçıları olan müvekkillerimize müteveffa …. n şirketteki hisselerinin geçişini şirket ortaklar kurulu kararıyla onaylamamış ve müvekkillerini şirkete ortak olarak kabul etmediklerini,ihtarnamede, şirket ortaklar kurulu kararıyla, müvekkillerine miras yoluyla intikal eden payların (%29,82), şirketin diğer ortaklarından … namına ve hesabına devralınmasına oy birliğiyle karar verildiğinin bildirildiğini, bununla birlikte davalı şirket Bakırköy …. Noterliğinin 23.05.2019 tarih ve …. yevmiye nolu ihtarnameyi tarafımıza keşide ederek; müvekkillerimize intikal eden hisselerin (%29,82) gerçek değerinin, iddia konusu bazı borçlar düşüldükten sonra 4.500.000- TL olduğunu, bunun 1.500.000 TLsi nakit, bakiye miktarın aylık 100.000-TL taksitler halinde ödemeyi teklif ettiklerini bildirdiklerini, bunun üzerine müvekkilleri tarafından Beyoğlu …. Noterliğinin 27.06.2019 tarih ve …. yevmiye nolu ihtarnamesi ile Türkiye’nin önde gelen tanınmış kuruluşlarından …. tüm aktif-pasif malvarlığının değerlendirilmesinde yıllık gelirinin 120.000.000-TL, yıllık net kârının ise 17.000.000-TL üzerinde olduğu, şirketin toplam değerinin 60.000.000 TL üzerinde olduğu belirtilerek tarafımıza yapılan teklifin gerçeklikten uzak olduğu, hakkaniyete aykırı olan teklifin kabul edilmediği bildirildiğini, şirkette çoğunluk payına sahip bulunan …., yakınlarını şirket üst düzey yönetiminde ve farklı konumlarda istihdam ettiğini, müvekkillerinin %50 hissedarı olduğu uzunca yıllar …. tedarikçisi durumunda bulunan Karalar Kalıp Ortaklığından iş alımlarının kesilmeye başlandığını, şirketin şu an faaliyetlerine son vermek zorunda kaldığını, ….in sahibi olduğu …. Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketinden sürekli alımların yapılmış olduğu, bu alımların şirketi zarara uğratıcı olduğu bilgilerinin tarafına ulaştığını belirterek davalı şirkete tedbiren yönetim kayyım atanmasına, yönetim kayyımı talebimiz kabul görmese dahi tedbiren denetim kayyımı atanmasına, şirket hesaplarına tedbir konulmasına, evleviyetle şirket defterleri üzerinde bir inceleme yapılmasına, şirketin yönetim ve temsili ile malvarlıklarının ve hatta defter ve belgelerinin korunması için gerekli her türlü önlemin tedbiren alınmasına, malvarlığı devirlerinin engellenmesi için tedbir kararı verilmesine, sermaye üzerinde yapılan değişikliklerin anlaşılabilmesi için ilgili dönem defterlerinin özellikle pazarlama satış, stok ve ortaklığa borç hesaplarının detaylıca incelenmesine, davalı şirket tarafından TTK m. 596 kapsamında alınan karar sonucu şirkete ortak olarak kabul edilmeyen mirasçı müvekkillerimize ödenecek olan %29,82 oranındaki payın değerinin TTK m. 597 anlamında tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap/karşı dava dilekçesinde; davanın TTK’nın 596.maddesine dayandığını, TTK ve diğer mevzuata uygun alınmış bir genel kurul/şirket kararı bulunmadığını, batıl bir genel kurul kararı bulunduğunu, bu nedenle huzurdaki davacının TTK madde 597 uyarınca, müvekkili davalı şirkette kendilerine ait esas sermaye payının gerçek değerinin tespitine ilişkin talebin reddi gerektiğini belirterek öncelikle ve ivedilikle, TTK madde 449’a göre tedbir talebinin kabulü ile, mahkeme tarafından 17.07.2019 tarihli tensip zaptının 16. maddesi ile verilen dosyanın bilirkişi heyetine gönderilerek rapor alınması kararından rücu edilmesine ve böylece de batıl olan 13.05.2019 tarihli genel kurul kararının yürütülmesinin tedbiren derhal durdurulmasına, TTK madde 596 uyarınca, 13.05.2019 tarihli genel kurulda, hissedar ….’in 26.02.2019 tarihinde vefatı ile geriye kalan mirasçıları olan davacıların kendilerine miras kalan şirket paylarının miras yoluyla geçişine onay verilmeyip, diğer hissedar …. tarafından söz konusu payların devir alınacağına dair alınan kararın batıl olduğunun tespitine, karşı talebinin kabulüne; huzurdaki davanın/davacıların TTK madde 597 uyarınca, müvekkil davalı şirkette kendilerine ait esas sermaye payının gerçek değerinin tespitine ilişkin talebin reddine karar verilmesini savunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE YARGILAMANIN ÖZETİ:
Dava; TTK m.597 uyarınca sermaye değerinin tespiti istemine ilişkindir.
Karşı dava; TTK 446 madde ve devamı uyarınca batıl olan 13/05/2019 tarihli genel kurul kararının yürütülmesinin tedbiren durdurulması istemine ilişkindir.
Uyuşmazlığın; karşı dava yönünden davalı şirkette alınan 13/05/2019 tarihli genel kurulda alınan kararların butlan sebebiyle hükümsüz olup olmadığının tespitine ilişkin olduğu, asıl dava yönünden ise TTK 596 maddesi uyarınca davacıların esas sermaye paylarının gerçek değerinin tespiti koşullarının oluşup oluşmadığından kaynaklandığı anlaşılmıştır.
17/01/2020 tarihli raporda ; piyasa değeri (rayiç) bilanço tablosuna göre şirketin özkaynak değerinin 30.06.2019 tarihi itibari ile 31.069.499,81 TL olduğu. dava tarihine en yakın tarih olması 2. Geçici Vergi Beyanname çalışmalarına esas değerleme tarihi olması, kök rapor tarihi itibari ile tekemmül etmiş verilerin ancak 30.06.2019 tarihli veriler olması vc mahkemenin değerlemeye esas emredici bir tarih takdir etmemiş olması sebebi ile hem kök raporumuzda hem de ek raporumuzda 30 06.2019 tarihinin değerlendirmeye esas alındığı, davalı şirketin 30.09.2019 tarihli kesinleşmiş verileri ibraz etmemesi sebebi ile 30.06.2019 30.09.2019 tarihleri arasında Öz Varlık karşılaştırması yapılamadığı, 17.716.866,05 TL’nin ”alınan avans”‘ olarak değerlendirilmesi halinde -sonradan gelire dönüşmesi kesinlik arz etmediğinden- bilançonun borç kalemleri arasında yer alması ve kök raporda ver aldığı üzeıc pasif toplamına dahil edilmesi gerekliği, dolayısı ile bulunan özkaynak değerini değiştirmeyeceği, 17.716.866.05 TL’nin ‘”gelir” olarak değerlendirilmesi ve mahkemenin Özkaynaklara eklenmesini takdir etmesi halinde. %22 Kurumlar Vergisi düşüldükten sonra Özkaynak değerinin 44.888,655,33 TL’ye yükseleceği vc hesaplama sonucu 44.888.655,33 TL olduğu, kök raporda değinilen 6.050.000,00 TL tutarındaki kıdem tazminatına ilişkin açıklamanın, bilançoda yer verilmemekle birlikle tam açıklama kavramı gereğince göz önüne alınması gereken bir husus olması nedeniyle aynen korunduğu, kesinlik arz etmeyen ve isteğe bağlı olarak talep edilebilen bir kalemin Özkaynak toplamını artırıcı bir etki etmesinin ön kabulünün mümkün olmadığı, bu nedenle, kendine has mevzuatı ve usulü olan KDV İade müessesesinin doğrudan aktif kalemler içinde değerlendirilmesinin uygun olmayacağı, davacı tarafın, satıcılara olan 15.292.739,77 TL borcunun ürün bazında teyit edilmesi gerektiği yönündeki itirazlarının Mali Bilirkişi uzmanlık alanına girmediği, gerçek değerin (piyasa rayicinin) ancak sektör bilirkişilerince tespit edilebileceği , marka incelemesi yününden kök rapordaki görüşlerin aynen korunduğu vc davalı şirketin Fikri Mülkiyet Haklarının değerinin 4.042.700,00 TL olduğu, Taşıtlar, Demirbaşlar ve Makine-Teçhizat değerleri yönünden, davalı ya da davacı yanın herhangi bir izah ya da itirazda bulunmadığı, dolayısı ile bu kalemlerle ilgili kök rapordan farklı olarak heyetimizce bir değerlendirme yapılmadığı, kök raporda 190.000,00 TL olarak tespit edilen arsa ve arazi değerinin, Mahkemenin ‘…. malların da de değerlendirmek sureti ile aktif büyüklüğüne eklenmesi gerektiğini” takdir etmesi halinde 14.293,000,00 TL olarak dikkate alınacağı, kök raporda tespit edilen Özkaynak Değerinin 31.069.499,81 TL olduğu, gelecek Yıllara Ait Giderler kaleminde yer alan vergi hariç tutar olan 13.819,155,52 TL‘nin. Sayın Mahkeme tarafından özkaynak değerine eklenmesi halinde Özkaynak Değerinin 44.888.655,33 TL olacağı, kök raporda 190.000,00 TL olarak tespit edilen arsa vc arazi değerinin, kahkemenin ”Leasingli malların da değerlenmek sureli ile aktif büyüklüğüne eklenmesi gerektiğini takdir etmesi halinde 14.293 000,00 TL olarak dikkate alınacağı, aradaki fark olan 14.103.000,00 TL’nin eklenmesi halinde Özkaynak Değerinin 45.172.499,81 TL olacağı, hem leasingli malların değerleme farkının (14.103,000.00 TL), hem de Gelecek Yıllara Ait Gelirler farkının (13.819.155.52 TL), mahkeme tarafından kök raporda tespit edilen özkaynak tutarına (31.069,499.81 Tl.) ilave edilmesi durumunda davalı şirketin toplam özkaynak değerinin 58.991.655.33 TL olacağı sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
17/03/2020 tarihli ek raporda ; davalı şirketten 06.03.2020 tarihinde talep ettiğimiz ve raporun İkinci Ek Rapor İçin Davalı Şirketten İstenilen Evrak Hakkında Açıklamaları bölümünde sıralanan evrakın heyetimize ibraz edilmediği, dolayısı ile 30.06.2019 tarihinden sonraki vergi ve muhasebe hareketlerinin incelenemediği, davalı şirketin 30.09.2019 tarihli ve 31.12.2019 tarihli kesinleşmiş verileri heyetimize ibraz etmemesi sebebi ile 30.06.2019 – 30.09.2019 – 31.12.2018 tarihleri arasında Öz Varlık karşılaştırması yapılamadığı, dava tarihine en yakın tarih olması, 2. Geçici Vergi Beyanname çalışmalarına esas değerleme tarihi olması, kök rapor tarihi itibari ile tekemmül etmiş verilerin ancak 30.06.2019 tarihli veriler olması ve mahkemenin değerlemeye esas emredici bir tarih takdir etmemiş olması sebebi ile kök raporumuzda, ek raporumuzda ve ikinci ek raporumuzda 30.06.2019 tarihinin değerlemeye esas alındığı, hazırladıkları piyasa değeri (rayiç) Bilanço Tablosuna göre, şirketin Özkaynak değerinin 30.06.2019 tarihi itibari ile 31.069.499,81 TL olduğu, Gelir Tahakkukları hesabında yer alan 17.716.866,05 TL’nin “alınan avans’’ olarak değerlendirilmesi halinde -sonradan gelire dönüşmesi kesinlik arz etmediğinden-bilançonun borç kalemleri arasında yer alması ve kök raporda ver aldığı üzere pasif toplamına dahil edilmesi gerektiği, dolayısı ile bulunan özkaynak değerini değiştirmeyeceği, 17.716.866,05 TL’nin “gelir” olarak değerlendirilmesi ve Savın Mahkemenin Özkavnaklara eklenmesini takdir etmesi halinde. %22 Kurumlar Vergisi düşüldükten sonra Özkaynak değerinin 44.888.655,33 TL’ye yükseleceği ve hesaplamasının aşağıdaki gibi olacağı, 17.716.866,05 TL X 0,22 = 3.897.710,531 – 17.716.866,05 TL = 13.819.155,519 TL + 31.069.499,81 TL = 44,888.655,33 TL, mahkemenin, davalının iddiası üzerine, 380 kodlu hesaba konu mamullerin maliyeti ya da gelirleri yerine, davalı şirketin toplam kâr/zarar tablosuna göre hesaplama yapılmasını takdir etmesi halinde Özkaynak toplamına eklenecek tutarın 17.716.866,05 TL x %4,44 = 786.628,85 TL olacağı, bu durumda Özkaynak toplamının 31.069.499,81 TL + 786.628,85 TL = 31.856.128,66 TL hesaplanacağı, ancak Temmuz-Ağustos 2019 dönemine ait kayıtların teyit edilemediği, dolayısı ile satışlarının maliyeti tespit edilemeyen bir gelir unsuru üzerinden net kâr hesabı yapmanın uygun olmayacağı, yine de bu iddianın dikkate alınması yönündeki takdirin mahkemede olduğu, mahkemenin birinci ek raporda bilirkişi heyetimizce hesaplanan 13.819.155,52 TL’nin özkaynak değerine eklenmesini uygun görmemesi ve davacının talebini dikkate alması durumunda en az 17.716.855,05 TL x 0,15 = 2.657.528,26 TL’nin özkaynak toplamına eklenmesi gerekeceği, bu durumda Özkaynak toplamının 31.069.499,81 TL + 2.657.528,26 TL = 33.727.028,07 TL hesaplanacağı, ancak davalının net kâr hesabı üzerinden yapılan bu talebin de üst maddede yer alan (7. Madde) gerekçelerle uygun olmayacağı, yine de bu iddianın dikkate alınması yönündeki takdirin mahkemede olduğu, kök raporda ve birinci ek raporda değinilen 6.050.000,00 TL tutarındaki kıdem tazminatına ilişkin açıklamanın, tam açıklama kavramı gereğince göz önüne alınması gereken bir husus olması nedeniyle, aynen korunduğu, dolayısı ile 31.069.499,81 TL hesaplanan Özkaynak tutarını değiştirmeyeceği, kesinlik arz etmeyen ve isteğe bağlı olarak talep edilebilen bir kalemin Özkaynak toplamını artırıcı bir etki etmesinin ön kabulü mümkün değildir. Bu nedenle, kendine has mevzuatı ve usulü olan KDV İade müessesesinin doğrudan aktif kalemler içinde değerlendirilmesinin uygun olmayacağı, marka incelemesi yönünden kök rapordaki ve birinci ek rapordaki görüşlerin aynen korunduğu ve davalı şirketin Fikri Mülkiyet Haklarının değerinin 4.042.700,00 TL olduğu, Taşıtlar, Demirbaşlar ve Makine-Techizat değerleri yönünden, davalı ya da davacı yanın herhangi bir izah ya da itirazda bulunmadığı, dolayısı ile bu kalemlerle ilgili kök rapordan ve birinci ek rapordan farklı olarak heyetimizce bir değerlendirme yapılmadığı, stoklara ilişkin 7.081.045,14 TL rayiç değer tespiti yapıldığı, 5.680.383,96 TL mukayyet değeri düştükten sonra kalan 1.400.661,18 TL farkın 31.069.499,81 TL tespit edilen Özkaynak tutarına ilave edilmesi gerektiği, dolayısı ile yeni Özkaynak tutarının 32.470.160,99 TL olması gerektiği, kök raporda 190.000,00 TL olarak tespit edilen arsa ve arazi değerinin, Savın Mahkemenin ‘’Leasingli malların da değerlenmek sureti ile aktif büyüklüğüne eklenmesi gerektiğini” takdir etmesi halinde 14.293.000,00 TL olarak dikkate alınacağı, bu durumda kayıtlı tutar olan 10.418.730,74 TL ile 14.293.000,00 TL rayiç değer arasındaki 3.874.269,26 TL farkın 32.470.160,99 TL olan Özkaynak tutarına eklenebileceği, bu durumda Özkaynak toplamının 36.344.430,25 TL olacağı, Özkaynak Değerinin 32.470.160,99 TL olduğu, Gelecek Aylara Ait Gelirler kaleminde yer alan vergi hariç tutar olan 13.819.155,52 TL’nin mahkeme tarafından özkaynak değerine eklenmesi halinde özkaynak değerinin 46.289.316,51 TL olacağı, kök raporda 190.000,00 TL olarak tespit edilen arsa ve arazi değerinin, Sayın Mahkemenin ‘’Leasingli malların da değerlenmek sureti ile aktif büyüklüğüne eklenmesi gerektiğini” takdir etmesi halinde 14.293.000,00 TL olarak dikkate alınacağı, kayıtlı değer ile tespit edilen rayiç değer arasındaki fark olan 3.874.269,26 TL ’nin eklenmesi halinde Özkaynak Değerinin 36.344.430,25 TL olacağı, hem leasingli malların değerleme farkının (3.874.269,26 TL), hem de Gelecek Yıllara Ait Gelirler farkının (13.819.155,52 TL), mahkeme tarafından tespit edilen özkaynak tutarına (32.470.160,99 TL TL) ilave edilmesi durumunda davalı şirketin toplam özkaynak değerinin 50.163.585,77 TL olacağı, kök Rapor, Ek Rapor ve İkinci Ek Rapor ile heyetimizin görüşlerinin sübut bulduğu, taraflardan herhangi bir itiraz gelmesi halinde usul ekonomisi bakımından başka bir heyetin görevlendirilmesinin mahkemenin takdirinde olduğu bildirilmiştir.
15/07/2020 tarihli raporda; İstanbul Ticaret Odası’nın 15.07.2020 tarihli kayıtlarına göre 242960 sicil numaralı …. Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi’nin sermayesi 11.100.000 TL olup, mezkûr kayıtlara göre ortakların sermaye payları aşağıdaki gibidir:
Adı Soyadı Uyruğu T.C. Kimlik No Pay Oranı Payı (TL)
…. TC … 49,34% 5.477.000,00
…. TC …. 29,82% 3.310.500,00
… TC … 20,17% 2.238.500,00
…. TC …. 0,67% 74.000,00
Toplam 100% 11.100.000,00
2-17.03.2020 tarihli Bilirkişi Heyeti İkinci Ek Raporuna göre tespit edilen Özkaynak tutarlarına özgülenmiş sermaye payları ise aşağıdaki gibidir:
A-Bilirkişi heyetimizce tespit edilen 32.470.160,99 TL Özkaynak değerine göre sermaye paylarının aşağıdaki gibi olacağı;
Adı Soyadı Uyruğu T.C. Kimlik No Pay Oranı Payı (TL)
…. TC …. 49,34% 16.020.777,43
…. TC …. 29,82% 9.682.602,01
…. TC …. 20,17% 6.549.231,47
…. TC …. 0,67% 217.550,08
Toplam 100% 32.470.160,99
B-Kök raporda 190.000,00 TL olarak tespit edilen arsa ve arazi değerinin, Sayın Mahkemenin ‘’Leasingli malların da değerlenmek sureti ile aktif büyüklüğüne eklenmesi gerektiğini’’ takdir etmesi halinde ‭14.293.000‬,00 TL olarak dikkate alınacağı, kayıtlı değer ile tespit edilen rayiç değer arasındaki fark olan 3.874.269,26 TL ’nin eklenmesi halinde Özkaynak Değerinin ‭36.344.430,25‬ TL olacağı,‬‬‬‬‬‬‬‬‬‬‬‬‬‬‬‬‬‬ buna göre sermaye paylarının aşağıdaki gibi hesaplandığı;‬‬‬‬
Adı Soyadı Uyruğu T.C. Kimlik No Pay Oranı Payı (TL)
Adnan Tangüler TC 46192299136 49,34% 17.932.341,89
…. TC …. 29,82% 10.837.909,10
… TC …. 20,17% 7.330.671,58
…. TC …. 0,67% 243.507,68
Toplam 100% 36.344.430,25

C-Gelecek Aylara Ait Gelirler kaleminde yer alan vergi hariç tutar olan 13.819.155,52 TL’nin, Sayın Mahkeme tarafından özkaynak değerine eklenmesi halinde Özkaynak Değerinin ‭46.289.316,51‬ TL olacağı,‬‬‬‬‬‬‬‬‬ buna göre sermaye paylarının aşağıdaki gibi hesaplandığı;‬‬
Adı Soyadı Uyruğu T.C. Kimlik No Pay Oranı Payı (TL)
…. TC …. 49,34% 22.839.148,77
…. TC …. 29,82% 13.803.474,18
…. TC …. 20,17% 9.336.555,14
…. TC …. 0,67% 310.138,42
Toplam 100% 46.289.316,51
D-Hem leasingli malların değerleme farkının (3.874.269,26 TL), hem de Gelecek Yıllara Ait Gelirler farkının (13.819.155,52 TL), Sayın Mahkeme tarafından tespit edilen özkaynak tutarına (32.470.160,99 TL TL) ilave edilmesi durumunda davalı şirketin toplam özkaynak değerinin ‭50.163.585,77 TL olacağı,‬‬‬‬‬‬‬‬‬ buna göre sermaye paylarının aşağıdaki gibi hesaplandığı;‬‬

Adı Soyadı Uyruğu T.C. Kimlik No Pay Oranı Payı (TL)
…. TC …. 49,34% 24.750.713,22
…. TC …. 29,82% 14.958.781,28
…. TC …. 20,17% 10.117.995,25
…. TC …. 0,67% 336.096,02
Toplam 100% 50.163.585,77
olduğu tespit edilmiştir.
İncelenen dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde; ölen ortağın mirasçısının şirketten ayrılması halinde ayrılma payının hangi tarihe ve hangi esaslara göre belirleneceği yönünde yasal bir boşluk sözkonusu olup, bu boşluğun menfaatler dengesine en uygun bir şekilde doldurulması MK’nın 1. maddesi hükmü gereğidir. (YARGITAY KARARI, 11. Hukuk Dairesi 2011/6084 E., 2013/5356 K., 19-03-2013 T. ) Yargıtay’ın kökleşmiş uygulamalarına göre ortağın ayrılma payının hüküm tarihine en yakın tarih itibariyle gerçek değerinin belirlenmesi menfaatler dengesine en uygun çözüm olarak kabul edilmektedir. Somut olayda, Davalı …. San. ve Tic. Ltd. Şti. bilirkişi incelemesine esas olmak üzere ticari defter ve belgelerini sunmamıştır. Davalı yanın kayıtlarını incelemeye sunmamış olması hasebiyle özsermaye miktarının tespitine dair beyan ettiği hususlarda lehine değerlendirme yapılması mümkün olmamış, davalı …. San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin mevcut yapısı, karlılık oranı ve davacının beyanları da gözetilerek ilerleyen dönemlerde kar elde edebileceği yönünde kanaat edinilmiş, 17/03/2020 tarihli kök rapor ve 16/07/2020 tarihli ek raporda yapılan tespitler dikkate alınarak hem leasingli malların değerleme farkının, hem de Gelecek Yıllara Ait Gelirler farkının dahil edilerek özkaynak tutarının tespit edilmesi hakkaniyete uygun bulunmuştur.
Karşı davada ise davalı 13.05.2019 tarihli genel kurulun usulüne uygun olarak yapılmadığını, davacıların paylarının genel kurulda temsil edilmediğini, söz konusu genel kurula ilişkin herhangi bir çağrı ve ilan yapılmadığını, bu nedenle genel kurul kararlarının yok hükmünde olduğunu ve genel kurul kararlarının yoklukla malul olması nedeniyle genel kurul kararlarının butlanı gerektiğini iddia etmektedir. Somut olayda her ne kadar genel kurul toplanmasına ilişkin bir çağrı yapılmamış ve davacıların murisine ait payların temsili genel kurulda sağlanamamış ise de TTK’nın 416 maddesi “..bütün payların sahipleri veya temsilcileri, aralarından biri itirazda bulunmadığı taktirde, genel kurula katılmaya ve genel kurul toplantılarının yapılmasına ilişkin hükümler saklı kalmak şartıyla, çağrıya ilişkin usule uymaksızın, genel kurul olarak toplanabilir ve bu toplantı nisabı var olduğu sürece karar alabilirler” hükmünü içermekte olup, söz konusu kararı davacılar hariç tüm şirket ortaklarının tamamının birlikte toplanarak aldığı Bakırköy …..Noterliğinin 21.05.2019 tarih ve …. yevmiye nolu ihtarnamesinden anlaşılmaktadır. Bahsi geçen toplantıya davacılar katılmış olsalar dahi, topantı ve karar nisabına bir etkilerinin olmayacağı, pay oranlarının söz konusu kararın alınmasını engellemeye yetmeyeceği ve sonucu değiştirmeyeceği ve beyanlarına göre bu toplantının yokluklarında yapılmış olmasına dair bir itirazlarının olmadığı da görülmüştür. Öte yandan, davalı şirketin, iptali istenen genel kurul kararına dayanarak davacılara 21.05.2019 tarihinde ihtarname gönderdiği, bu ihtarnamede ve devamında söz konusu genel kurulun geçerliliğine dair herhangi bir itirazının olmadığı, genel kurulun butlanına ilişkin talebini çok sonraki bir tarihte ve hatta asıl davanın açılmasından sonra karşı dava olarak ikame etmiş olmasının MK. 2. maddesindeki hakkın kötüye kullanılması teşkil ettiği değerlendirilmiştir. Kaldı ki, genel kurul kararlarının yokluğu veya butlanın tespiti yahut iptali talebi ile açılan davalarda davanın şirket tüzel kişiliğine karşı açılmasının gerektiğini, dolayısıyla bizzat şirket tüzel kişiliği tarafından davacılara karşı karşı dava olarak böyle bir husumet yöneltilemeyeceği de açıktır.
Toplanan ve sunulan deliller, bilirkişi kök ve ek raporları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; TTK.’nun 596.maddesi uyarınca tarafların yüzlerine karşı kesin olmak üzere; asıl dava yönünden davanın kabulü ile; TTK.’nun 596.maddesi uyarınca davacıların davalı şirketteki %29,82 oranındaki payın esas sermaye değerinin 17/03/2020 tarihli bilirkişi heyeti raporun sonuç kısmındaki davalı şirketin toplam özkaynak değerinin 50.163.585,77 TL olduğu dikkate alınarak davacıların davalı şirketteki esas sermaye paylarının 14.958.781,28 TL olduğunun tespitine,, karşı dava yönünden İstinaf kanun yolu açık olmak üzere karşı dava yönünden davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurumuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-ASIL DAVA YÖNÜNDEN DAVANIN KABULÜ İLE;
TTK.’nun 596.maddesi uyarınca davacıların davalı şirketteki %29,82 oranındaki payın esas sermaye değerinin 17/03/2020 tarihli bilirkişi heyeti raporun sonuç kısmındaki davalı şirketin toplam özkaynak değerinin 50.163.585,77 TL olduğu dikkate alınarak davacıların davalı şirketteki esas sermaye paylarının 14.958.781,28 TL olduğunun TESPİTİNE,
1-a)Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 54,40-TL maktu karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin yatırılan 44,40 TL harçtan mahsubuna, bakiye 10,00 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
1-b)Davacılar kendilerini bir vekil ile temsil ettirdikleri anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre hesap edilen 3.400,00-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine,
1-c)Davacılar tarafından yapılan 44,40 TL başvurma harcı, 44,40 TL peşin harç, 17.500,00 TL bilirkişi ücreti, 110,20 TL tebligat ve müzekkere masrafı olmak üzere toplam 17.699,00TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
1-d)Kullanılmayan gider avansının HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
1-e)HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğine,
TTK.’nun 596.maddesi uyarınca tarafların yüzlerine karşı KESİN olmak üzere ,
2-Karşı dava yönünden DAVANIN REDDİNE,
2-a)Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 54,40-TL maktu karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin yatırılan 44,40 TL harçtan mahsubuna, bakiye 10,00 TL harcın davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
2-b)Karşı Davalı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre hesap edilen 3.400,00-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine,
2-c)Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
2-d)Kullanılmayan gider avansının HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
2-e)-HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğine,
Karşı dava için kanun yolu ;6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ila 360’ncı madde hükümleri uyarınca, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.16/07/2020

Başkan …
¸

Üye …
¸

Üye …
¸

Katip …
¸