Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/491 E. 2020/276 K. 12.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/491 Esas
KARAR NO : 2020/276

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/07/2019
KARAR TARİHİ : 12/03/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 13/03/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı …’in …. A.Ş., …. Sigorta Aracılık Hizmetleri A.Ş. ve …. Aksesuar Tic. A.Ş. unvanlı şirketlerde bulunan hisselerini 24.12.2015 tarihli Hisse Devir Protokolü ile müvekkil …’a devrettiğini, ilgili protokol kapsamında davacının hisse devir bedelinin 3.989.373,00-USD olarak belirlendiğini, ancak şu ana kadar söz konusu hisse devir bedelinin 3.282.334,00-USD’lik kısmının ödendiğini, bunun üzerine öncelikle Bakırköy Arabuluculuk Bürosu’nun …. numaralı dosyası ile arabuluculuk kurumuna başvurulduğunu, arabuluculuk sürecinin de neticesiz kalması üzerine Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyası kapsamında icra takibine girişildiğini, söz konusu icra takibine de yetki ve esas yönünden itiraz edilmesi üzerine takibin durdurulduğunu belirterek; itirazın iptali ile müvekkili aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu icra takibinin yetkisiz icra dairesinde açıldığını, huzurdaki davanın da yetkisiz mahkemede ikame edildiğini, dava konusu uyuşmazlık ile ilgili arabuluculuğa başvurulmadan açılan huzurdaki davanın, arabuluculuk kanunu’nun 18/a-2. maddesi uyarınca usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı tarafın dava konusu bakiye alacağa ilişkin iddiaları tamamıyla gerçek dışı olup; müvekkil …’ın davacı tarafa hiçbir borcu bulunmadığını, yargıtay’ın yerleşik içtihatları uyarınca para alacağına dair davalarda ihtiyati tedbir kararı verilmesi mümkün olmadığından, davacı tarafın tedbir taleplerinin reddine karar verilmesi gerektiğini, müvekkilinin … aleyhine ikame edilen işbu haksız ve hukuki mesnetten yoksun davasının reddine karar verilmesini savunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE YARGILAMANIN ÖZETİ:
Dava; hisse devir nedeniyle itirazın iptali istemine ilişkindir.
Bakırköy … İcra Müdürlüğüne yazılan müzekkereye cevap verilmediği anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; söz konusu hisse devir nedeniyle davacının davalıdan alacağının bulunup bulunmadığı, var ise miktarının tespitinden kaynaklandığı tespit edilmiştir.
Dava şartları bakımından ön inceleme aşamasında inceleme yapılmıştır.
Mahkememizce öncelikle davalı yanın yetki ilk itirazının incelenmesi gerekmiştir. Davalı vekili yasal cevap süresi içerisinde yetki ilk itirazında bulunmuştur. Taraflar arasında ihtilafsız olan 24/12/2015 hisse devir tarihli Hisse Devir Senedinden doğacak her türlü uyuşmazlığın çözümünde özel hukuk tüzel kişilerinin, ortaklık veya üyelik ilişkileriyle sınırlı olmak kaydıyla, bir ortağına veya üyesine karşı veya bir ortağın yahut üyenin bu sıfatla diğerlerine karşı açacakları davaları için ilgili tüzel kişinin merkez ve şubelerinin bulunduğu yer mahkemeleri ve İcra Dairelerinin yetkili olacağı düzenlenmiştir.
Dava dilekçesinin ve davalı …’ın mernis kaydının incelenmesinde; mernis adresinin …. Mah. …. Sk. No:… İç Kapı No:… …/… olduğu tespit edilmiştir.
Mahkememizce öncelikle dava şartları yönünden inceleme yapılmıştır.
Bu noktada öncelikle HMK.114.maddesi gereği dava şartı olan kesin yetki hususunun değerlendirilmesi gerekmekte olup bu hususun dosya üzerinden irdelenmesi usulen mümkün görülmüştür.
HMK’nun 14.maddesine göre, davalının ortağı bulunduğu şirketin merkezinin bulunduğu yer mahkemesi yetkili olup, anılan yetki kuralı, kamu düzenine ilişkin ve kesin nitelikte olduğundan, davanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi, mahkemece re’sen dikkate alınması gerekir. TMK’nın 51.maddesine göre de tüzel kişinin ikametgâhı ana sözleşmede başka bir hüküm bulunmadıkça işlerinin yönetildiği yerdir. Bu yetki kesindir. Kesin yetkinin ise; 6100 sayılı HMK.nun 114/1-ç maddesinde dava şartı olarak sayıldığından mahkemece re’sen dikkate alınması gerekmektedir.
Somut olayda, davacı vekili dilekçesi ile, 24/12/2015 hisse devir tarihli Hisse Devir Senedinden kaynaklı itirazın iptali talep etmiş ise de; HMK ‘nın 14.maddesindeki kesin yetki kuralının uygulanması gerektiği, kesin yetkinin ise HMK ‘nın 114/1-ç maddesi uyarınca dava şartı olduğu, davalı …’ın adresinin … İli olduğu ve şirketin adresinin dava tarihi itibariyle …. Mah. …. Sk. No:… İç Kapı No:.. …/… ili olduğu,davalının adresinin mahkememiz yargı alanı içinde bulunmadığı anlaşıldığından dosya üzerinden kesin yetkiye ilişkin dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine, yetkili mahkemenin Kocaeli Asliye Ticaret Mahkemesi olduğuna ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle:
1-Davanın HMK 114. ve 115. maddeleri uyarınca yetkisizlik nedeni ile dava dilekçesinin REDDİNE,
2-Davacının açtığı davada; yetkili ve görevli mahkemenin Kocaeli Asliye Ticaret Mahkemesi olması nedeni ile mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE,
3-6100 Sayılı HMK’nun 20. maddesi gereğince taraflardan birinin yetkisizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmelerinin gerektiğinin, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin İHTARATINA,
4-HMK’nun 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın yetkili ve görevli Kocaeli Asliye Ticaret Mahkemesi’ne tevzi edilmek üzere Kocaeli Hukuk Mahkemeleri Tevzi Müdürlüğü’ne GÖNDERİLMESİNE,
5-Harç ve yargı giderinin HMK nun 331/2 maddesi uyarınca yetkili mahkemece değerlendirilmesine,
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ila 360’ncı madde hükümleri uyarınca, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere hazır olan taraf vekillerinin yüzlerine karşı oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.12/03/2020

Başkan …
¸
Üye … ¸
Üye …
¸
Katip …
¸