Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/464 E. 2021/361 K. 25.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/464 Esas
KARAR NO : 2021/361

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/12/2018
KARAR TARİHİ : 25/03/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 25/03/2021
İstanbul .. Asliye Ticaret Mahkemesinin 25/03/2019 tarih … Esas, … Karar sayılı yetkisizlik kararı gereğince davacı vekilinin süresi içerisinde verdiği gönderme talep dilekçesi üzerine mahkememize tevzi edilen dava dosyasının yukarıdaki esasa kaydı yapılmakla İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; İstanbul …. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı icra dosaysında vaki itirazın iptali ile davacı lehine %20’den az olmamak üzere inkar tazminatı ödenmesine hükmedilmesine, davalı/borçlunun 1.604,80 EURO, 4.138,20 TL VE 700.300.21 USD asıl alacaklar ile 163.774,85 USD faiz faturası olmak üzere takip tarihi itibariyle toplam 4.592.152,318 tl tutarındaki faturalara ilişkin itirazının dayanaktan yoksun olduğu, Davalı/Borçlunun …’de temsil, gözetim ve yönetim hizmeti vermeye yetkili bazı havayolu şirketleri ile anlaşmalarının mevcut olduğu, bu kapsamda Davalı/Borçlu dava dışı “…” ile de mezkur borç döneminde anlaşmalı olup Müvekkilinin, 16.01.2018 tarihli “Sözleşme 01/2017” ile (Sözleşme) … havayolu şirketi için yer hizmetleri sağlayacak ve alınan hizmet karşılığında …’in yetkili temsilcisi Davalı/Borçlu … Turizm Danışmanlık Organizasyon Hizmetleri Ltd. Şti. tarafından ödemelerin gerçekleştirileceği, Sözleşme’nin 7.2. maddesinde taraflar, Sözleşme uyarınca alınan hizmetlerin karşılığında aylık olarak düzenlenecek faturalara ilişkin ödemelerin; faturaların Davalı/Borçlu temsilciye tebliğinden itibaren ondört (14) gün içinde Müvekkil’in banka hesabına nakden yatırılacağının kararlaştırılmış olduğu, ondört (14) gün içerisinde ödemenin yapılmaması halinde ilave ondört (14) gün faiz uygulanmadan ek süre öngörüldüğü, buna karşın 7.3. numaralı maddede davalı/borçlu tarafından 250.000 USD’lik teminatın müvekkili şirkete verilmesinin kararlaştırılmış olduğu, teminatın verilmemesi halinde ise yedi (7) günlük vadenin uygulanacağının açıkça kararlaştırıldığı, somut olay bakımından Davalı/Borçlu’nun herhangi bir teminat göstermediği, bu sebeple icra takibine konu faizlerin başlangıcının faturaların Davalı/Borçlu’ya tebliğinden itibaren yedi (7) gün geçmekle temerrüde düşeceğinin açık olduğu, Davalı/Borçlu tarafından halihazırda itiraz edilenler dışında kalan faturaların tamamının tebliğinin üzerinden toplamda yedi (7) gün geçmesine rağmen, Müvekkilinin hesabına herhangi bir ödeme gerçekleştirilmediği, diğer yandan faturalara 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 21. Maddesinin 2 fıkrasına uyarınca, alındıkları tarihten itibaren sekiz (8) gün içinde herhangi bir itirazda bulunulmadığı, davalı/borçlunun işbu dava konusu borçtan sorumlu olduğu, davalı/borçlu tarafından icra dosyalarına yapılan itirazın, haksız ve kötü niyetli olduğundan itirazların iptali ile davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği, müvekkil’inin alacağına kavuşmasına, davalı/borçlu tarafından engel olunmaya çalışılmakta olduğu davalı/borçlu’nun mal kaçırma şüphesinin bulunduğu, davalı/borçlunun, müvekkilinin muaccel acaklarına, kötü niyetli şekilde itiraz ederek, müvekkilinin alacağına kavuşmasına engel olmaya çalıştığı, davalı/borçlunun borçlarını ödememekte ve sonrasında başlatılan icra takibine haksız olduğunu bilmesine rağmen itiraz ettiği, öte yandan halihazırda itiraz dilekçelerinde dahi görüşmelerin devam ettiğini belirterek zaman kazanmaya çalıştığı, Davalı/Borçlu’nun müvekkiline karşı içinde bulunduğu durumun mal kaçırma şüphesini kuvvetlendirdiği, bu sebeple, müvekkilinin davalı/borçludan olan alacağının sürüncemede bırakılmayarak tahsil edilebilmesi için davalı/borçlu adına kayıtlı malvarlığı üzerinden belirli bir teminat mukabilinde muaccel alacaklarının koruma altına alınması amacıyla, İİK m. 2547 kapsamında rehinle temin edilmediği sabit olan ve Müvekkil’inin edimini ifa ettiğine dair hiçbir şüphe bulunmadığı anlaşıldığından dava konusu değere denk ihtiyati haciz kararı verilmesi gerektiği belirtilerek, iddia ve talepleri gibi karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkili şirketin davacı tarafa ödeme taahhütlerinin tamamını yerine getirdiği, faiz doğuracak bir durum olmadığını, faiz iddialarını kabul anlamına gelmemekle birlikte sözleşme gereği faiz faturalarının ….. Hava Yollarına keşide edilmesi gerektiği, davacı tarafın 2017 yılı içinde de faiz faturası keşide ettiği, sonrasında davacı tarafından iptal edildiğini, yargılama sırasında kesin olarak anlaşılacağı üzere %10,9 fiyat artışı ….. Hava Yollarının talebi üzerine davacı tarafından %5 olarak revize edildiğini, müvekkili şirket ile ….. Hava Yolları arasındaki sözleşmenin 31 EKİM 2018 tarihinde fesih olunduğu, dolasıyla 31 Ekim 2018 tarihine kadar müvekkil şirketin komisyon alacağı bulunduğu, Davacı şirketin kendilerine keşide edilen ihtarnameler de belirtildiği üzere 13 Temmuz 2018 tarihinde sözleşmeyi feshetmesinin hukuken bir sonucunun ve anlamının bulunmadığı, Müvekkili şirketin 31 Ekim 2018 tarihine kadar ….. Hava Yolları ’nın temsilcisi sıfatıyla yükümlüğünün devam ettiği, Devlet Hava Meydanlarına karşı yükümlülüklerin 04 Ocak 2019’a kadar devam ettiği, müvekkili şirketin ….. Hava Yolları ile temsilcilik görevinin sona erdiği tarihe kadar yani 31 Ekim 2018 tarihinde tek taraflı olarak geçersiz bir fesih olduğu, ancak Mayıs 2018 tarihinden hesaplama yapılmakta olduğu bu arada müvekkili şirketi sözleşmeye aykırı olarak aradan çıkarmakla Mayıs 2018 tarihinden itibaren ….. Hava Yolları ile görüşüldüğü, yükümlülüklerinin ve bu iş nedeniyle komisyon alacak haklarının sona erdiği tarihin 31 Ekim 2018 olduğunu, 2017 yılında davacı tarafın artış oranını %10,60 olarak belirlediği, bu durumun ….. Hava Yolları tarafından kabul edilmeyince sözleşme süresinin uzatılması hususları da gözetilerek %5 olarak belirlendiğini, cevaba cevap dilekçesinin aksine ….. Hava Yolları müvekkili şirkete bu süreçte görüşmelerinin devam ettiğini belirterek görüşme süresince bile %5 artış üzerinden ödeme yapması talimatı verdiğini, davacının tüm faturalarina süresi içinde itiraz edildiği ve ihtarname keşide edildiği, yine sözleşmeye aykiri davranişlarina son vermesi hususunda davaci tarafin hem yazili hem de sözlü olarak uyarıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, İİK 67.maddesi uyarınca Havacılık yer hizmetleri sözleşmesi çerçevesinde düzenlenen faturalardan kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Taraf vekilleri yazılı delillerini ibraz etmişler, diğer deliller mahkememizce toplanmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın davacının davalıdan 16/01/2018 tarihli sözleşmeden kaynaklanan alacağının bulunup bulunmadığı var ise miktarının tespiti, itirazın iptali koşullarının oluşup oluşmadığından kaynaklandığı tespit edilmiştir.
İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası celp edilmiş, incelenmesinde; davacı-alacaklı tarafından davalı-borçlu aleyhine alacağın tahsili için 11/12/2018 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı-borçluya ödeme emrinin 13/12/2018 tarihinde tebliğ edildiği, davalının vekili vasıtasıyla 18/12/2018 itiraz ettiği, itirazın yasal 7 günlük sürede yapıldığı, işbu itirazın iptali davasının da 1 yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Taraf şirketlerin ihtilaf konusu döneme ilişkin ticari defter kayıt ve belgeleri üzerinde inceleme yapılarak; İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası kasamında miktarının tespitinin yanında ihtarnamelerin tebliğ tarihi itibarıyla davalının temerrüde düşüp düşmediği ve davacının işlemiş faiz talep edip edemeyeceği, varsa işlemiş faiz miktarının da tespipit edilmesi, sunulan defterlerin TTK hükümlerine göre usulüne uygun tutulup tutulmadığı, kapanış tasdiklerinin yapılıp yapılmadığı, elektronik ortamda tutulup tutulmadığı, elektronik ortamda tutulan defterleirn açılış ve kapanış onaylarının tebliğ hükümlerine uygun olup olmadığı, defter kayıtlarının birbirlerini doğrulayıp doğrulamadığı, sahibine delil olma özelliği taşıyıp taşımadığı, taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında davacı tarafça düzenlenen faturaların davalı defterlerinde kayıtlı olup olmadığı, kayıtlı olan faturalara karşı süresi içinde herhangi bir iade faturası düzenlenip düzenlenmediği, kayıtlı olan faturalara mahsuben bir ödeme yapılıp yapılmadığı ile tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda rapor hazırlanması görevi resen seçilen bilirkişi heyetimize tevdi edilerek rapor alınmasına karar verilmiş, 15/01/2020 tarihli raporda; davacı ve davalı şirketlerin kayıtları, taraflardan temin edilen ilave bilgi ve belgeler ile dosyada bulunan diğer mübrez evrak üzerinde yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda; davacının ticari defterlerine göre 31.12.2018 tarihi itibarıyla davacının davalıdan 1.604,80 EUR, 4.138,20 TL ve 864.076,05 USD alacaklı olduğu, 864.076,05 USD alacağın; 2016 ve 2017 yıllarına ait faiz fatura bedellerinin yer aldığı, 08.08.2018 tarihli faturaya istinaden KOMİSYON FARK BEDELİ açıklamasıyla yasal kayıtlara alacak olarak intikal ettirilen 29.482,09 USD’nin bulunduğu, 10.12.2018 tarihinde kayıtlara alınan 163.774,84 USD faiz faturasının bulunduğu, kalanının ise 2018 yılına ait cari hesap ve faiz fatura alacağının oluşturduğu, taraflar arasında imzalanan “Sözleşme 01/2017” nin 6. Maddesinin 6.3 alt bendine göre geç ödemeden kaynaklı düzenlenecek faturaların hava yolu şirketleri adına kesilmesi gerekmesine rağmen, 163.774,84 USD tutarındaki faiz faturasının ….. Hava Yollarına değil de davalı adına kesildiği, davacı tarafından 163.774,84 USD olarak hesaplanan faiz tutarının sözleşmenin 7.3 alt bendine göre hesaplandığı ancak, davacı tarafından davalıdan banka teminat mektubu talep edildiğini gösterir hehangi bir belgenin dava dosyasında bulunmaması ve sonrasında da bilirkişi heyetimize de istenmesine rağmen bu konuda herhangi bir yazılı belgenin tarafımıza sunulmamış olması nedeniyle olası yapılacak faiz hesaplamasının sözleşmenin 7.3 alt bendine göre değil de NORMAL VADE ve EK FAİZSİZ DÖNEM lerin dikkate alındığı sözleşmenin 7.2 alt bendine göre yapılması gerektiği, taraflar arasında imzalanan 01/2017 sözleşmesinin 6.6 ve 7.3 alt bent hükümleri dikkate alındığında davacı tarafından hesaplanan faiz tutarının taraflar arasında imzalanan sözleşme hükümlerine uygun olarak hesaplanmadığı, davacı ve davalı ile ….. HAVAYOLU yetkililerince 01.07.2017 ila 30.06.2018 dönemi için % 10.9 oranının değil % 5 artış oranı üzerinden tahsilatların yapılacağının kararlaştırıldığı, ancak buna rağmen davacının kayıtlarında yer alan faturaların ve işbu dava konusunu oluşturan alacak tutarının % 5 artış oranına göre değil de % 10.9 artış oranına göre düzenlenen faturalardan kaynaklanan alacak tutarları olduğu, dava dosyasında yer alan belge kapsamında 01.01.2017 – 20.11.2018 tarihleri arasında davacının davalıdan olan alacağının aşağıdaki tabloda gösterildiği şekilde 152.107,99 USD olduğu, davalıya fazla ödenen 29.482,09 USD davacının ticari defterlerine davalıdan alacak tutarı olarak kaydedilmesine rağmen, davalının güncel borç tutarının hesabında davalının alacağı olarak 01 Temmuz 2017 – 09 Mayıs 2018 tarihleri arasındaki döneme ait fiyat farkı olarak hesaplanan 360.418,97 USD ile 01 Ocak 2018 – 09 Mayıs 2018 döneminde komisyon tutarı (KDV dahil) olarak hesaplanan 187.774,24 USD’nin davacının ticari defterlerine davalıya olan borç olarak keydedilmediği, bunun sonucu olarak da işbu dava konusunu oluşturan tutar içerisinde davalıdan olan 29.482,09 USD yer almasına rağmen, davalıya ödenmesi gereken borç olarak hesaplanan toplam 548.193,21 USD’nin dava konusunu oluşturan tutardan mahsup edilmediği, taraflar arasındaki sözleşme 13 Temmuz 2018 tarihi itibarıyla davacı tarafından feshedilmiş olduğundan ve taraflar arasındaki güncel finansal durum özetinde davalının komisyon alacağı 09 Mayıs 2018 tarihine kadar hesaplandığından, 10 Mayıs 2018 – 13 Temmuz 2018 tarihleri arasında davalının hak kazanacağı komisyon tutarının davacıdan, 14 Temmuz ila 31 Ekim tarihleri arasındaki komisyon alacağının ise ….. Havayolu Şirketinden tahsil edilmesinin uygun olacağı, davalı tarafından temin edilen 2017 yılının Mayıs, Haziran ve Temmuz aylarındaki davacıdan alınan hizmet faturasındaki tutarlar dikkate alındığında davalının davacıdan olan komisyon alacağının 142.725,64 USD tutarında olarak hesaplandığı, bu miktar ile davacı alacağının takas ve mahsup edilebilir miktarlar olduğu, sözleşme kapsamında faiz veya vade farkı faturasından davalının sorumlu tutulamayacağı, yukarıda belirtilen hesaplamalar çerçevesinde, 13.07.2018 tarihi itibarı ile sözleşmenin feshedildiği gözetilerek, 13.07.2018 tarihinden öncesi hesaplamalar için davacının davalıdan 9.382,35 USD ile birlikte 1.604,80 EUR ve 4.138,20 TL alacaklı olduğu, bu tarih sonrası için ise davacının davalı ile müvekkili ….. Havayollarının müteselsilen sorumlu olduğu iddiasının somut olaya uymadığı, davacının alacak kalemleri için takip tarihinden itibaren ticari temerrüt faizi talep edebileceği, sözleşmede kararlaştırılan ve davalı için değil; ….. Havayolları için düzenlenen faiz hesabının davalıya uygulanmayacağı sonuç ve kanaatlerine ulaşıldığı bildirilmiş, tarafların rapora itirazlarının tek tek değerlendirilmesi suretiyle tüm dosya kapsamı nazara alınarak, bilirkişi heyetinden denetime elverişli, ayrıntılı ek rapor alınmasına karar verilmiş, 28/05/2020 tarihli ek raporda; Dava dosyasında yer alan belge kapsamında 01.01.2017 – 20.11.2018 tarihleri arasında davacının davalıdan olan alacağının 152.107,99 USD olduğu, davalı tarafından temin edilen 2017 yılının Mayıs, Haziran ve Temmuz aylarındaki davacıdan alınan hizmet faturasındaki tutarlar dikkate alındığında davalının davacıdan olan komisyon alacağının 142.725,64 USD olarak hesaplandığı, bu miktar ile davacı alacağının takas ve mahsup edilebilir miktarlar olduğu, belirtilen hesaplamalar çerçevesinde, 13.07.2018 tarihi itibarı ile sözleşmenin feshedildiği gözetilerek, 13.07.2018 tarihinden öncesi hesaplamalar için davacının davalıdan 9.382,35 USD ile birlikte 1.604,80 EUR ve 4.138,20 TL alacaklı olduğu, bu tarih sonrası için ise davacının davalı ile müvekkili ….. Havayollarının müteselsilen sorumlu olduğu iddiasının somut olaya uymadığı hususları bildirilmiştir.
Raporlar hüküm kurmaya elverişli olmadığından hükme esas olmak üzere ve ek ve kök raporlara taraf vekillerinin itirazlarının tek tek değerlendirilmesi hususlarında bir sivil havacılık yer hizmetleri konularında uzman , bir taşıma sözleşmeleri konusunda uzman bilirkişi, bir mali müşavir bilirkişiden oluşan 3’lü bilirkişi heyetinden gerekçeli , denetime elverişli, ayrıntılı rapor alınmasına karar verilmiş, 03/02/2021 tarihli raporda;Yanlar tarafından ibraz edilen 2017-2018 yılı ticari defterlerinin usulüne uygun bir şekilde açılış kapanış tasdiklerinin yaptırıldığı, ticari defter kayıtlarının birbirini teyit eder şekilde tutulduğu, ticari defterlerinin yanların lehine delil niteliğinin sayın mahkemenizin takdirlerinde olduğu, öncelikle taraflar arasında Verilen ve alınan hizmetler kapsamında herhangi bir uyuşmazlık olmadığı, davacı Şirket Ticari kayıtlarına göre 31.12.2018 tarihi itibarıyla davalıdan 1.604,80 EUR, 4.138,20 TL ve 864.076,05 USD alacaklı olduğu, , Alacağın 2016-2018 yılları arasına tekabül eden faturalar kaynaklı 670.819,12 USD + 2018 yılı (Komisyon farkı faturası 29.482,09 USD + 11.12.2018 tarihli 163.774,84 USD fazi faturası toplamı )193.256,94 USD olmak toplam 864.076,05 USD olarak hizmet, faiz ve komisyon faturaları kaynaklı düzenlenerek davacı borcuna kaydedildiği, davacı kayıtlarında yukarıda yer alan toplam 864.076,05 USD bedel içinde 08.08.2018 tarihinde 29.482,09 USD Komisyon Fark Bedeli açıklaması ile … Sayılı 11.12.2018 tarihli …’a düzenlenen fatura bedeli ve … Sayılı Faiz Faturası Bedeli açıklaması ile hesaplara kaydedilen 163.774,84 USD olmak üzere toplam 193.256,94 USD … C/H bakiyesi olarak hesaplara kaydedildiği, neticede; icra takip tarihinde davacının davalıdan 670.819,12 USD asıl alacak ve 193.256,94 USD faiz ve komisyon alacağı, 4.138,20 TL, 1.604,80 Euro olmak üzere toplam 864.076,05 USD, 4.138,20 TL ve 1.604,80 Euro alacaklı olduğu gözükmekle, davacının alacağının 2017-31.12.2018 tarihleri arasında Davalı tarafından ….. Havayollarına düzenlenen faturaların Temsilci sıfatı ile Davalı cari hesabına yansıtılması ve Davalı adına düzenlenen 193.256,94 USD faturalardan kaynaklandığı, davacı tarafından düzenlenen 163.774,84 USD bedelli Faiz faturası tarafımızdan hesaplamalara Davalı Alacağı olarak dahil edildiği, Tarafların akdettiği 01/2017 Sözleşme içeriğinde madde 7.3 de yer alan Faiz hesaplamasına uygun olarak yapıldığı, Faiz oranının %2 olarak hesaplandığı , Sözleşmenin 7.3 maddesine istinaden faiz uygulamasının Normal Vade bitiminde ek faizsiz dönem uygulaması için Temsilcinin 250.000,00 USD veya eş değer para biriminde Kesin ve Süreli bir Teminat Mektubu sunması gerektiği belirtilmiş olup, Davalının teminat mektubu vermediği, ayrıca, her ayın son günü “hesap kesim günü” olarak belirlenip, cari hesaptaki fatura, ödeme ve benzeri kalemler hesaba katılarak ve aylık %2 faiz dikkate alınarak hesaplanıp, , faiz faturası kesileceği, hesap kesim tarihi itibari ile bir önceki hesap kesim tarihinden devir eden, bakiye tutarı faiz hesaplamasında dikkate alınacak olup vadesi geçmemiş faturalar hesaplamada dikkate alınmayacağı, kesilen faturalar DAVALI nın yetkili olduğu havayolu şirketleri adına kesilecektir. (Mad.6.3). maddesine uygun olarak hesaplandığı görülmüş ve bu sebeple hesaplanan faiz bedelinin akdedilen sözleşme hükümlerine uygun olarak hesaplandığı tespit edildiği, bununla birlikte faiz faturasının Sözleşme hükümlerine uygun olarak ….. Hava Yollarına düzenlenmesi gerektiği ve ancak bu şekli ile Davalının Temsilci sıfatı ile sorumlu olabileceği, davacı tarafından Faiz hesaplamasının 31.12.2017 Devreden alacak tutarlarının ve 2017 Aralık ayına ait fatura bedellerinin de hesaplanan faiz bedellerine dahil edildiği dolayısı ile faiz bedelinin salt sözleşme bitim tarihinden itibaren hesaplanmadığı tüm gecikme yaşanan ve ilaveten sözleşme feshi öncesi dönemler için de hesaplandığı bu nedenle Sözleşme hükümlerine uygun olarak ….. Hava Yollarına düzenlenmesi gerektiği tespit edilmiş, bu noktada 163.774,84 USD tutarındaki faiz faturasının … tarafından kabul edilmediği ve Faturaların tebliğinden sonra, T.T.K. mad 21/2 maddesine uygun şekilde Ankara … Noterliği 12.12.2018/… tarih ve sayılı yevmiye maddesi ile faturanın içeriğine itirazda bulunulduğu, davacının 01.07.2017-30.06.2018 tarihleri arası Alacak tutarlarını %10,9 oranından hesaplayarak kayıtlarına işlediği bununla birlikte Dosya münderecatı yazışmalarda Taraflar ve Dava dışı ….. Hava Yolu Yetkililerince 01.07.2017- 30.06.2018 dönemi için %5 artış oranı üzerinden tahsilatların yapılacağının kararlaştırıldığı, Taraflar arsındaki ihtilaf sebebinin de özellikle bu durumdan kaynaklandığı, taraflar arasında imzalanan sözleşme 13 Temmuz 2018 tarihinde noter aracılığıyla davacı tarafından feshedilmiştir. Söz konusu sözleşmenin 9.1 maddesinde; yer hizmet bedellerinin ödenmemesinde ve/veya eksik ödenmesinden ve/veya geç ödenmesinden dolayı Davacının yer hizmetinin verildiği anda doğmuş alacağına istinaden sözleşmeyi önceden bir ihbar, ihtar ve hükme gerek kalmaksızın derhal feshetmek ve verdiği hizmeti durdurmak hak ve yetkisine sahip olduğu belirtilmiş bu doğrultuda Sözleşmenin 13 Temmuz 2018 tarihinde feshedilmiş olduğu, dosyaya mübrez ….. Hava Yolları yetkilileri tarafından davalıya hitaben düzenlenen yazıda Temsilci sözleşmesinin 31.10.2018 itibarı ile 31.10.2018 tarihi itibarıyla sonlandırıldığı, Dosya münderecatı ; Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğü’nün 04.12.2018 yazısında ise … Havalimanları Yer Hizmetleri Yönetmeliği ile İATA Standart Yer Hizmetleri Ana Anlaşması kapsamında Davalının 04.01.2019 tarihine kadar hizmet vermekle yükümlü olduğu bu sebeple idarelerince yapılacak hizmet karşılığı bedellerin … Tur’a fatura edileceği beyan edilmiştir. Ancak 01/2017 Sözleşmeye istinaden Komisyon bedeli için hesaplamaya baz alınacak tarih fesih tarihi olan 13.07.2018 olduğu, böylece Davalının 10.05.2018-13.07.2018 tarihleri arasında, Sözleşme fesih olana dek Davacı Kayıtlarında yer alan sözleşme kapsamında düzenlediği fatura bedelleri toplamı olarak tespit edilen 1.348.761,42 USD bedelli hizmet faturaları toplamına isabet eden komisyon bedeli olan 134.876,14 USD’yi Davacı taraftan talep edebileceği yönünde kanaatimiz oluşmuş olup tespit edilen tutarların aşağıdaki tabloda detayları yer aldığı, neticeten Dosyaya mübrez önceki bölümlerde yapılan hesaplamalar çerçevesinde , Davacının icra takip tarihinde talep edebileceği bedelin 319.270,04 USD 1.604,80 Euro ve 4.138,20 TL olduğu, Davalının Takas Mahsup talebi karşılığında bu tutarın (319.270,04-134.876,14USD=) 184.393,90 USD olarak hesap edilebileceği ancak Davalının takas mahsup talebinin Sözleşme “DAVALI herhangi bir sebeple …’ye ödemesi gereken yer hizmeti bedelleri karşılığı tutardan. gelecekte tahakkuk edecek komisyon veya sair alacaklarının varlığını ileri sürerek takas/mahsup def’i ve talebinde bulunamaz veya böyle bir iddiaya dayanarak ödemesi gereken yer hizmetleri bedellerinden hiç bir şekil ve surette kesinti yapamaz” .hükümleri gereğince yerinde bir talep olmadığı sonuç ve kanaatleri bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, alınan bilirkişi raporu, toplanan ve sunulan deliller birlikte değerlendirildiğinde;
Taraflar arasındaki uyuşmazlık 16.01.2018 tarihli sözleşme kapsamında davacının fesihte haklı olup olmadığı davacının düzenlediği faturalardan davalının sorumlu olup olmadığı davacının komisyon bedeli ödemekle yükümlü olup olmadığı yönündedir.
Ticari defter ve belgelerin sahibi lehine delil teşkil etmesi, tacirin tutmakla yükümlü olduğu ticari defterlerin kendisi lehine kanıt teşkil etmesi, her iki tarafın da defter tutma yükümlüsü olmasına , uyuşmazlığın her iki tarafında defterlerine kaydetmesi gereken ticari bir işle ilgili olmasına , tutulması gereken tüm defterlerin tutulmuş olmasına, defterlerin usulüne uygun tutulmasına ve onaya tabii defterlerin onaylatılmış olmasına, defterlerdeki kayıtların birbirini teyit etmesine, defterlere dayanarak ispat edilmek istenen iddianın da karşı taraf delillerince çürütülememiş olmasına, defterlerine dayanan tarafın yemin etmiş olmasına bağlıdır.(BAHTİYAR, M., Ticari Defterlerin Hukuki Önemi ve Sahibi Lehine Mahkemede Delil Olma Şartları, Makaleler II, s. 71 vd; ARKAN, s. 330 vd.)
Dava itirazın iptali davasıdır.Bilindiği üzere, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu (İİK)’nun 67.maddesi uyarınca itirazın iptali davası; alacaklının, icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nun 66.maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlayan bir eda davası olup, itirazın tebliğinden itibaren bir yıllık süre içinde açılan davada borçlunun itirazında haksızlığının belirlenmesi ve alacağın likit olması halinde, istem varsa borçlu aleyhine icra inkar tazminatına da hükmedilebilir.(Baki Kuru, İcra ve İflas Hukuku, 2006, s.219,223) Öncelikle şunu belirtmek gerekir ki bir ticari ilişki ve bu ilişkiden kaynaklı alacağının olduğunu iddia eden taraf bunu usulü dairesinde ispat etmesi gerekir. İspatın konusu , ispat yükünün kimde olduğu ve ispat vasıtalarının neler olduğu 6100 sayılı HMK.nun 187 ,190 ve 200’ncü maddelerinde açıkça belirtilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık 16/01/2018 tarihli sözleşme kapsamında davacının hizmet bedellerini davalıdan talep edip edemeyeceği, sözleşmelerin hangi aşamada sona erdiği, davacının iş görme kapsamındaki asıl ve işlemiş faiz alacağının davalıya yöneltilip yöneltilemeyeceği,davalıdan talep edebilecek ise takipteki asıl alacak ve işlemiş faizi hak edip etmediği, davalı temerrüte düşürülmüş ise işlemiş faiz miktarının denetlenmesi tarafların hak ve yükümlülüklerinin taraflar arasındaki sözleşme kapsamında denetlenerek davacının faiz faturasının davalı adına mı yoksa dava dışı ….. Havayolları adına mı kesileceğinin tespiti, komisyon fark bedeli ve cari hesaptan kaynaklı alacağın davalıdan talep edilip edilemeyeceği, birim fiyatlarda yapılan artışın davalıya yansıtılıp yansıtılamayacağı hesaplanan faizin taraflar arasındaki sözleşmeye uygun yapılıp yapılmadığı, davalınıntakas mahsup talebinin yerinde olup olmadığı, varsa takas mahsup yapılabilecek bedelin tespiti ayrıca oluşan talep edilen komisyon alacağının hangi tarihten itibaren kime karşı isteneceğinin tespiti noktasındadır.
Sözleşme’ nin konusu davalı’nın , yetkili olduğu tüm Havayolu Şirketleri’ni …’de uluslararası sivil hava trafiğine açık havalimanlarında davacıdan yer hizmetleri alması için yönlendirmesi ve doğrudan karar ve inisiyatifini kullanabileceği Havayolu Şirketleri İle Davacı … arasında … ve …’de yürürlükteki Sivil Havacılık mevzuatına uygun olarak en az üç yıl süreli ( Standart Yer Hizmetleri Anlaşması ) Yapılmasını İfa Edilmesini ve Havayolu Şirketi adına gerekli ödemelerin yapılmasını sağlamaktır.

Bu kapsamda icra takip dosyasına yansıya bedellere göre ; icra takip tarihinde davacının davalıdan 670.819,12 USD asıl alacak ve 193.256,94 USD faiz ve komisyon alacağı,(-)4.138,20 TL ,1.604,80 Euro olmak üzere toplam 864.076,05 USD,(-)4.138,20 TL ve 1.604,80 Euro alacaklı olduğu gözükmekle, davacının alacağının 2017-31.12.2018 tarihleri arasında Davalı tarafından ….. Havayollarına düzenlenen faturaların Temsilci sıfatı ile Davalı cari hesabına yansıtılması ve Davalı adına düzenlenen 193.256,94 USD faturalardan kaynaklandığı anlaşılmıştır.

Davacının 01.07.2017-30.06.2018 tarihleri arası Alacak tutarlarını %10,9 oranından hesaplayarak kayıtlarına işlediği bununla birlikte Dosya münderecatı yazışmalarda Taraflar ve Dava dışı ….. Hava Yolu Yetkililerince 01.07.2017- 30.06.2018 dönemi için %5 artış oranı üzerinden tahsilatların yapılacağının kararlaştırıldığı, Taraflar arsındaki ihtilaf sebebidir.
Taraflar arasında imzalanan sözleşme 13 Temmuz 2018 tarihinde noter aracılığıyla davacı tarafından feshedilmiş olup söz konusu sözleşmenin 9.1 maddesinde; yer hizmet bedellerinin ödenmemesinde ve/veya eksik ödenmesinden ve/veya geç ödenmesinden dolayı Davacının yer hizmetinin verildiği anda doğmuş alacağına istinaden sözleşmeyi önceden bir ihbar, ihtar ve hükme gerek kalmaksızın derhal feshetmek ve verdiği hizmeti durdurmak hak ve yetkisine sahip olduğu belirtilmiş bu doğrultuda Sözleşmenin 13 Temmuz 2018 tarihinde dosyaya yansıyan kayıtlara göre haklı olarak davacı tarafça feshedilmiş olduğu anlaşılmıştır.
Bu noktadan itibaren artık sözleşme hükümlerinden herhangi birisine davalı tarafından kısmen veya tamamen uyulmaması veya hizmet bedellerinin tamamının ödenmemesi ve/veya eksik ödenmesi ve/veya geç ödenmesi durumunda, davalı’ ya ‘tüm vadesi geçmiş borcu sıfırlanana kadar sözleşmede belirtilen komisyon ödemesi yapılmayacaktır. Her ayın son günü “hesap kesim günü” olarak belirlenip, cari hesaptaki fatura, ödeme ve benzeri kalemler hesaba katılarak ve aylık %2 faiz dikkate alınarak hesaplanıp, faiz faturası kesilecektir. Davacı, iş görme kapsamındaki asıl ve işlemiş faiz alacağının davalıya yöneltebileceği sözleşmenin açık hükümleri kapsamında kanaatine varılmıştır. Sözleşme hükümleri nazara alındığında, davacının hizmet bedellerini davalıdan talep edebileceği kanaatine varılmıştır. DAVALI, havayolu şirketi ile birlikte müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatı ile sorumlu olduğunu gayrı kabil-i rücu peşinen kabul ve taahhüt eder. Geç ödeme yapılması durumunda, faturanın ödeme gününden, ödeme yapılan güne dek aylık %2 gecikme faizi uygulanacaktır. Yönündeki sözleşme hükümlerinden hareket edilmiştir.
Tarafların aralarında gerçekleşen dosyaya mübrez e-posta yazışmaları bilirkişi eliyle incelenmiş olup 01.01.2017-20.11.2018 tarihleri arasındaki Güncel bakiyenin 700.301,21 USD olduğu, 01 Temmuz 2017 tarihinden sonra davacı tarafından düzenlenen faturaların %10.9 artış oranına göre düzenlendiği, ancak tarafların %5 oranı üzerinde mıutabık kaldıkları anlaşılmıştır. Bu noktada davacının komisyon alacağını %10.9 olarak talep etmesi iyi niyet kurallarına aykırı görülmüştür. Zira Taraflar, sözleşme ve uygulamasından doğabilecek her türlü ihtilaflarda (Davalı’nin temsil ettiği ve Sözleşme gereği Davacı dan hizmet alan Havayolu Şirketleri ile ilgili ihtilaflar da dahil olmak üzere) Davacı’nın defter ve bilgisayar kayıtları, e-posta ve faks haberleşmelerinin kanuni ve kesin delil olacağını kabul ve beyan ederler. Hükmüne yer verilmiş olup bu durumda davalının e-posta yazışmalarına itibar edilemeyeceği yönündeki itirazları da yerinde görülmemiştir.
Öte yandan takibe konu iade faturası düzenlemesi ….. Hava Yollarından talep edilmiş ve ….. Havayolları tarafından iade faturalarının düzenlenmediği dosya içeriğinden ve bilirkişi incelemesinden tespit edilmiştir. Sözleşmenin 4.ve 7.maddelerine göre ; Davalı … Tur Sözleşme gereğince bu faturayı sağlamakla mükelleftir. Bu durumdan ötürü söz konusu 360.418,97 USD davacı bedel Sözleşmenin feshi öncesindeki tarihleri kapsamakta olduğu için …’un sözleşmeden doğan sorumluluğu devam ettiği anlaşılmıştır.
Ayrıca davalının 10.05.2018-13.07.2018 tarihleri arasında, Sözleşme fesih olana dek Davacı Kayıtlarında yer alan sözleşme kapsamında düzenlediği fatura bedelleri toplamı olarak tespit edilen 1.348.761,42 USD bedelli hizmet faturaları toplamına isabet eden komisyon bedeli olan 134.876,14 USD’yi Davacı taraftan talep edebileceği anlaşılmış olup bunun da davalının takas savunması dikkate alınarak fesih edilen sözleşme sonrası davacı alacağından mahsup edilmesi gerektiği anlaşılmıştır. Her ne kadar sözleşmede DAVALI herhangi bir sebeple …’ye ödemesi gereken yer hizmeti bedelleri karşılığı tutardan. gelecekte tahakkuk edecek komisyon veya sair alacaklarının varlığını ileri sürerek takas/mahsup def’i ve talebinde bulunamaz veya böyle bir iddiaya dayanarak ödemesi gereken yer hizmetleri bedellerinden hiç bir şekil ve surette kesinti yapamaz. Hükmü yer alsa da bu hüküm devam eden sözleşme için geçerli olup artık ayakta olmayan fesih edilmiş sözleşmede uygulanamayacağı gibi söz konusu alacak cinsi gelecekte tahakkuk edecek alacaklar için olup burada ise daha önceden sözleşme sonu itibariyle muaccel olmuş komisyon alacağı olduğu için davalının alacağı yerinde görülerek davacı alacağından mahsup edilmesi gerekmiştir.
Öte yandan sözleşme hükümlerine göre Faiz faturasının Davalıya değil Sözleşme de yer açıkça yer aldığı üzere Temsilcisi olduğu ….. Hava Yollarına düzenlenmesi gerektiği Bu noktada 163.774,84 USD  tutarındaki  faiz faturasının … tarafından kabul edilmediği ve Faturaların tebliğinden sonra, T.T.K. mad 21/2 maddesine uygun şekilde Ankara … Noterliği 12.12.2018/… tarih ve sayılı yevmiye maddesi ile   faturanın içeriğine itirazda bulunulduğu ve İzah edilen sebeplerle 163.774,84 USD bedelli Faiz Faturası tarafımızdan Davacı Alacağı olarak değerlendirilmemiş olup takipteki bu miktar bakımından davalının itirazı yerine görülmüştür. Mahkememizce son bilirkişi heyeti raporu hükme esas alınarak sonuç itibariyle davacının icra takip tarihinde talep edebileceği bedelin sözleşmeden kaynaklı 319.270,04 USD 1.604,80 Euro ve 4.138,20 TL olduğu ve yukarıda açıklanan nedenlerle davalının takas mahsup talebi karşılığında bu tutarın (319.270,04-134.876,14USD=) 184.393,90 USD olarak hesap edilebileceği yönündeki tespitler yerinde görülerek talebin kısmen kabulüne karar verilmesi gerekmiştir.
TBK.nun 99.maddesinde ” Konusu para olan borç Ülke parasıyla ödenir. Ülke parası dışında başka bir para birimiyle ödeme yapılması kararlaştırılmışsa, sözleşmede aynen ödeme veya bu anlama gelen bir ifade bulunmadıkça borç, ödeme günündeki rayiç üzerinden Ülke parasıyla da ödenebilir. Ülke parası dışında başka bir para birimiyle belirlenmiş ve sözleşmede aynen ödeme ya da bu anlama gelen bir ifade de bulunmadıkça, borcun ödeme gününde ödenmemesi üzerine alacaklı, bu alacağının aynen veya vade ya da fiilî ödeme günündeki rayiç üzerinden Ülke parası ile ödenmesini isteyebilir.”düzenlemesi yer almaktadır. Takibin yabancı para üzerinden talep edilen kısımlar bakımından da aynen devamına denilmesi anılan düzenleme kapsamında gerekmiştir.
Son olarak, takip konusu alacağın sözleşme kapsamında faturaya dayalı likit ve hesap edilebilir ve borçlu tarafından bilinebilir nitelikte olması nedeniyle davalının İİK’nın 67/2. maddesine göre hükmolunan alacağın %20 oranı üzerinden yabancı paralar yönünden takip tarihindeki USD ve EURO para birimlerinin kur fiyatı dikkate alaınrak hesaplanan icra inkar tazminatından da sorumlu tutulmasına karar verilmiştir.
Tüm bu nedenlerle; davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile; sonuç olarak avalının Takas Mahsup talebi karşılığında (319.270,04-134.876,14USD=) 184.393,90 USD olarak hesap edilebileceği dikkate alınarak davalının İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında yapmış olduğu itirazın kısmen iptaline, takibin 184.393,90 USD ve 1.604,80 Euro ve 4.138,20 TL asıl alacak üzerinden takibin devamına, hüküm altına alınan asıl alacağa takip tarihinden itibaren taleple bağlı olmak üzere aylık sözleşmesel %2 oranında temerrüt faizi uygulanmasına ve hüküm altına alınan asıl alacağın takip tarihindeki USD ve EURO kuru üzerinden %20’si üzerinden hesaplanan 198.171,27 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine davacının fazlaya ilişkin asıl alacak talebinin reddine, reddedilen kısım yönünden şartları oluşmadığından davalının icra inkar tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ KISMEN REDDİ İLE;
Davalının İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında yapmış olduğu itirazın kısmen iptaline, takibin 184.393,90 USD ve 1.604,80 Euro ve 4.138,20 TL asıl alacak üzerinden takibin devamına,
2-Hüküm altına alınan asıl alacağa takip tarihinden itibaren aylık sözleşmesel %2 oranında temerrüt faizi uygulanmasına,
3-Hüküm altına alınan asıl alacağın takip tarihindeki USD ve EURO kuru üzerinden %20’si üzerinden hesaplanan 198.171,27 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacının fazlaya ilişkin asıl alacak talebinin reddine,
5-Reddedilen kısım yönünden şartları oluşmadığından davalının icra inkar tazminatı talebinin reddine,
6-Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 67.430,86 -TL karar ve ilam harcından davacı tarafından peşin yatırılan 88.194,53 TL harç ile icra aşamasında yatırılan 22.960,76 TL harcın mahsubuna, artan 43.724,43 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa İADESİNE,
7-Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL başvurma harcı, mahsup edilen 23.706,43 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
8- Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davanın kabul edilen miktarı dikkate alınarak davacı yararına tayin ve takdir olunan 66.406,51 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
9-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davanın kabul edilen miktarı dikkate alınarak davacı yararına tayin ve takdir olunan 130.397,39 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya VERİLMESİNE,
10-Davacı tarafından sarfedilen 112,50 TL tebligat ve müzekkere gideri, 5.750,00-TL bilirkişi ücreti, 3.750,00 TL Arabulucu Ücreti olmak üzere toplam 9.612,50 TL yargılama giderinin davanın kabul oranı dikkate alınarak takdiren 1.837,35 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
11-Kullanılmayan gider avansının HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra davacıya İADESİNE,
12-HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara TEBLİĞİNE,
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ila 360’ncı madde hükümleri uyarınca, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.25/03/2021

Başkan …
¸e-imza
Üye …
¸e-imza
Üye …
¸e-imza
Katip …
¸e-imza