Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/453 E. 2021/468 K. 19.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/453 Esas
KARAR NO : 2021/468

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/06/2019
KARAR TARİHİ : 19/04/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 05/05/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili aleyhine Bakırköy ….. İcra Müdürlüğünün ……. esas sayılı dosyası ile faiz ve ferileri hariç 7.645,00-TL alacak üzerinden kambiyo senetlerine özgü icra takibi başlatıldığını, müvekkili aleyhine başlatılan icra takibine konu senetteki imzanın kendisine ait olmadığı iddiası ile Bakırköy ….. İcra Hukuk Mahkemesi’ne imza itirazında bulunduğunu, ve süresinde yapılan itiraz itiraz neticesinde …… esas sayılı dosyası ile icra mahkemesi tarafından imza incelemesi yapıldığını, hakim önünde alınan imza örnekleri ile birlikte dosya bilirkişiye intikal ettiğini ve yapılan inceleme sonunda düzenlenen bilirkişi raporunda senetteki imzanın müvekkiline ait olmadığının belirlendiği, müvekkilinin davalıyı tanımadığını, herhangi bir ticari alışverişi olmadığı gibi ismini dahi kendisine yapılan icra takibi neticesinde öğrendiğini, senedin altına atılan imzanın kimin tarafından atıldığının da bilinmediğini, bu nedenlerle Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün …… esas sayılı dosyasına uygun bir teminat karşılığında tedbir konularak icrai işlemlerin durdurulmasına, davanın kabulüne, müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine, yapılan takibin iptaline, %20’den aşağı olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinin hangi bedel üzerinden açıldığının ve dava harcının hangi bedel üzerinden yatırıldığının belli olmadığını, bu nedenle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesini, dava konusu senedin taraflar arasındaki şahsi borçtan kaynaklandığını, davacı tarafın kambiyo senedine karşı borçlu olmadığını, İİK madde 169/1, 168/5 ve 169/A gereğince yazılı delil ile ispat etmesi gerektiğini, yeniden imza incelemesi yapılması gerektiğini, ihtiyati tedbir talebinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, kötü niyet tazminatının talep edilmesinin yerinde olmadığını, bu nedenlerle davanın reddine, davacının %20’den aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Bakırköy …… İcra dairesinin …… esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; alacaklı … tarafından borçlu … aleyhine 7.645,00-TL senet alacağı, 300,20-TL takip öncesi faiz, 22,94-TL komisyon olmak üzere toplam 7.968,14-TL olmak üzere asıl alacağın takip tarihinden itibaren yıllık %9,75 oranında ticari (reeskont avans) faizi ile birlikte, icra masrafları ve vekalet ücretinin borçludan tahsili talep edildiği, ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği, anlaşılmıştır.
Bakırköy ……. İcra dairesinin …… esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; alacaklı … tarafından borçlu … aleyhine 906,00-TL vekalet ücreti alacağı, 8,71-TL takip öncesi faiz olmak üzere toplam 914,71-TL olmak üzere asıl alacağın takip tarihinden itibaren yıllık yasal faizi ile birlikte, icra masrafları ve vekalet ücretinin borçludan tahsili talep edildiği, ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği, anlaşılmıştır.
ATK Fizik İhtisas Dairesi tarafından 14.01.2020 tarihli rapor dosyamıza sunulmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; kambiyo senedindeki imzanın davacıya ait olmadığı iddiasından kaynaklı menfi tespit talebine ilişkindir.
Öncelikle ispat müessesesini açıklamakta fayda var. Bilindiği üzere, hakim, davada hangi vakıaların ispat edilmesini tespit ettikten sonra, bu vakıaların kimin tarafından ispat edilmesi gerektiği sorusuyla karşılaşır; buna ispat yükü denir. Kendisine ispat yükü düşen taraf için, bu bir yükümlülük(mükellefiyet) değil, sadece bir yüktür(külfettir). Taraf kendisinin ispat etmesi gerektiği vakıayı ispat edemezse karşı taraf ve mahkeme onu mutlaka ispat etmesini isteyemez, bilakis kendisine ispat yükü düşen taraf , o vakıayı ispat edememiş sayılır.(Kuru, Medeni Usul Hukuku, 2016, sy 319)
Menfi tespit davalarında her ne kadar ispat yükü alacaklı olduğunu iddia eden davalı üzerinde olsa da söz konusu ilişkinin kambiyo ilişkisi kapsamında olması halinde ispat yükü davacıya geçmektedir. Zira hukukumuzda kambiyo senedinden kaynaklı alacak illetten mücerrettir yani başka bir deyişle sebepten soyuttur. Nitekim uyuşmazlığımız kambiyo senedinden kaynaklanmakta olup, artık burada ispat yükü borçlu olmadığını iddia eden davacı üzerindedir.
Davacı senetteki imzanın kendisine ait olmadığı iddia etmiş, tarafların iddiaları doğrultusunda mahkememizce davacının imza örnekleri toplanmış ve ATK’dan imza incelemesine dair rapor alınımasın dair ara karar kurulmuş, ATK Fizik İhtisas Dairesi tarafından 14.01.2020 tarihli rapor dosyamıza sunulmuştur. Sunulan rapora göre dava konusu 28.03.2017 keşide tarihli, 7.645,00 TL bedelli, 28.04.2017 ödeme tarihli bonodaki imzanın davacı …’ya ait olduğunun tespit edildiği anlaşılmıştır.
Davacı tarafından her ne kadar Bakırköy …… İcra Hukuk Mahkemesinin ……. Esas sayılı dosyasında alınan rapor gerekçe gösterilerek ATK raporuna itiraz edilmişse de ATK raporunun heyet halinde sunulduğu, itiraza gerekçe gösterilen diğer raporun ise tek bir bilirkişiden alındığı, ATK raporunun yeterli olduğu kanaatine varılarak rapora itirazlara itibar edilmemiş ve itirazlar reddedilmiştir.
Gelinen aşamada geçerli bir imzaya dayalı bir kambiyo senedinin varlığı sebebiyle davacının davalıya borçlu olduğu, bu borcu henüz ödemediği dikkate alınarak dava hakkında aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
Ayrıca dava sırasında davacının ihtiyati tedbir talebi kabul edilerek icra veznesine girecek paranın alacaklıya ödenmemesine dair karar verildiği, tedbirin uygulandığı, yargılama neticesinde davacının haksızlığının tespit edildiği anlaşılmakla davacı aşağıdaki şekilde tazminata mahkum edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN REDDİNE,
-Asıl alacağın %20’sine tekabül eden tazminatın davacıdan alınarak DAVALIYA ÖDENMESİNE,
2-Arabuluculuk sonuç tutanağı tarihi itibariyle yürürlükte bulunan tarifeye göre tahakkuk eden 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin Davacıdan tahsili ile hazineye İRAT KAYDINA,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 59,30-TL maktu ilam ve karar harcının davacı tarafından peşin yatırılan 130,56-TL harçtan mahsubuna, artan 71,26-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde DAVACIYA İADESİNE,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerine BIRAKILMASINA,
6-Gider avansından artan olması halinde karar kesinleştiğinde ve talebi halinde ilgili tarafa İADESİNE,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.19/04/2021

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza