Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/448 E. 2021/160 K. 12.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/448 Esas
KARAR NO : 2021/160

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/06/2019
KARAR TARİHİ : 12/02/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 11/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı borçlunun şirket aleyhine Bakırköy …. İcra Müdürlüğü …. E. sayılı dosyası ile 28.03.2019 tarihi itibari ile 4.126,39 Euro’luk cari hesaptan kaynaklanan alacak için başlatılan icra takibine borçlu şirket tarafından 03.04.2019 tarihli dilekçe ile itiraz edildiğini, itiraz neticesinde icra takibi durdurulduğunu, davalı borçlu şirketin borca itirazının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, Bu nedenle borçlu tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, Bakırköy …. İcra Müdürlüğü … E. Sayılı takibin takip tarihi itibariyle işleyecek kamu bankalarına, euro mevduatına fiilen uygulanan en yüksek faiz oranı ile birlikte devamına, % 20 den aşağı olmamak üzere haksız ve kötü niyetli itirazlardan dolayı icra inkar tazminatına hükmedilmesini, davanın ve tüm taleplerinin kabulü ile yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkiline ait kumaşlara davacı tarafça yapılan boya apre fason işlemi ayıplı ifa edildiğini, ayıplı ifanın davacı tarafa ihbar edildiğini, davacı tarafın ayıplı ifa nedeniyle doğan zararlardan sorumlu olduğunu, davacının talep ettiği faiz oranının fahiş olduğunu, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, cari hesap sözleşmesinden kaynaklanan fatura alacağının tahsili için girişilen icra takibine vaki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Usulüne uygun duruşma açılmış, ön inceleme aşamasında uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır. takibe konu icra dosyası, faturalar ve ticari defter kayıtları dosyamız içerisine alınmıştır.
Büçükçekmece …. İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin davalı aleyhine 25.735,06- TL asıl alacağın asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 sayılı yasa uyarınca TC Merkez Bankası tarafından kısa vadeli kredilere uyguladığı 4.126,39-Euro için yıllık %4,00 bankalar tarafından 1 yıl vadeli Türk Lirasına mevduata fiilen uygulanan en yüksek mevduat faizi ile birlikte masrafları ve vekalet ücreti ile birlikte tahsili için icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde itiraz ettiğini belirterek takibin durmasına sebebiyet verdiği, icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, bilirkişi S.M.M.M. …’ın 30/01/2020 tarihli raporunda özetle; tarafların ticari defter kayıtlarına göre takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 4.126,39-Euro alacaklı olduğu, ancak davalı tarafından açılan icra takibine yapılan itirazda ve açılan itirazın iptali davasında verilen cevap dilekçesindeki beyanları ile ilgili olarak dava dosyasına sunulan fason kumaş boya sevkiyat fişleri, test raporları, sevk irsaliyeleri, mail yazışmalarından taraflar arasındaki ticari ilişkiye esas olan davalı tarafından davacıya boya, apre yapılmak üzere gönderilmiş davacı tarafından da boya ve apre işlemi yapılmış kumaşlarla ilgili olarak yazışmaların yapıldığı, tamirlerin yapıldığı görüşülmüş olup, davacı tarafından yapılmış boya – apre işleminin ayıplı olup olmadığı, yapılan işlemle ilgili olarak tamirat yapılması, yapılan işlerde fire miktarının uygun olup olmadığı, zarar olup olmadığı, fire tespitinde esas alınacak miktarla ilgili hususların incelenmesi, değerlendirilmesi, tekstil konusunda uzmanlık ve hukuki değerlendirmeyi gerektirdiğinden uzmanlık alanı dışında olması sebebiyle bir değerlendirme yapılamadığı görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Bilirkişi Tekstil konusunda uzman bilirkişi ….’ın 30/12/2020 tarihli raporunda özetle; davaya konu olan 2.304,92- metrelik kumaşa uygulanan boya ve apre işleminin ayıplı olduğu iddiasının, kumaşların keşif öncesi tarihte satılmasından ötürü tespit edilemediği, davalı yüksek fire oranı ile yapılan boya ve apre işleminden kaynaklı 15.400-TL zarara uğradığını, davalının elinde kalan 252 metrelik kumaşın ayıplı olmasından dolayı %25 değer kaybı meydana geldiği, bu zararın 3.150-TL olarak hesaplandığı sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
TÜM DOSYA MUHTEVİYÂTI KÜLLÎYEN TETKÎK EDİLDİĞİNDE;
Dava taraflar arasında ticari ilişki olduğundan bahisle alacak olduğuna dair yapılan icra takibine davalının itirazın iptali davasıdır.
Öncelikle ispat müessesesini açıklamakta fayda var. Bilindiği üzere, hakim, davada hangi vakıaların ispat edilmesini tespit ettikten sonra, bu vakıaların kimin tarafından ispat edilmesi gerektiği sorusuyla karşılaşır; buna ispat yükü denir. Kendisine ispat yükü düşen taraf için, bu bir yükümlülük(mükellefiyet) değil, sadece bir yüktür(külfettir). Taraf kendisinin ispat etmesi gerektiği vakıayı ispat edemezse karşı taraf ve mahkeme onu mutlaka ispat etmesini isteyemez, bilakis kendisine ispat yükü düşen taraf , o vakıayı ispat edememiş sayılır.(Kuru, Medeni Usul Hukuku, 2016, sy 319)
Dava dosyamızda ispat yükü alacaklı olduğunu iddia eden davacı üzerinde olup, söz konusu kumaşların ayıplı olduğu ve zararın bulunduğuna ilişkin iddiada ise ispat yükü davalı üzerinde olup, tarafların iddiaları doğrultusunda delilleri toplanarak taraf defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına dair ihtaratlı ara karar kurulmuş ve inceleme yapılmıştır.
Yapılan inceleme neticesinde, taraf ticari defterlerinin alacak borç ilişkisi kapsamında birbirini teyit ettiği, söz konusu alacağın davacı defterlerinde 4.126,39-Euro olarak göründüğü, aynı miktarın davalı defterlerinde borç kaydı olarak göründüğü gelinen aşamada davalının davacıya borçlu olduğu, söz konusu borcu ödemediği anlaşılmıştır.
Borcu ödediğine ya da satın alınan malların ayıplı olduğuna ilişkin ispat yükü davalı üzerinde olması nedeniyle ayıp iddiasına dair yapılan bilirkişi incelemesi neticesinde davalının davaya konu olan 2.304,92- metrelik kumaşa uygulanan boya ve apre işleminin ayıplı olduğu iddiasının, kumaşların keşif öncesi tarihte satılmasından ötürü tespit edilemediği, elinde kalan 252 metre kumaş ile alakalı ise söz konusu kumaşların ayıplı olduğu ve ayıp oranının %25 olduğu, incelenen mailler neticesinde ayıbın davacıya bildirildiği, davalının elinde kalan kumaşlar ile alakalı ayıptan kaynaklı zararın 3.150 TL olduğu anlaşılmıştır. Davalının kumaşların bir kısmının satılması nedeniyle “tevehhüme itibar yoktur” (soyut beyana itibar edilemez-Mecelle-i Ahkâm-ı Adliyye) kuralı gereği zarar iddiası ispatlanamadığından bu iddiaya itibar edilmemiş, davalının elinde kalan kumaşlarla alakalı 3.150,00 TL zararın icra takip tarihi itibariyle Euro cinsine çevrilerek taraf defterlerinin incelenmesi neticesinde belirlenen 4.126,39 Euro’dan mahsup edilerek talep hakkında aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
Söz konusu kabul edilen alacağın likit olması, reddedilen kısma ilişkin ise davacının kötü niyetinin ispatlanamaması sebebiyle tarafların icra inkar ve kötü niyet tazminatı talepleri hakkında aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN KISMEN KABULÜ VE KISMEN REDDİ İLE;
-Davalının aleyhine yapılan Bakırköy … İcra Müdürlüğünün …esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın KISMEN İPTALİNE,
-Takibin asıl alacak miktarı olan 3.621,39-EURO üzerinden AYNEN DEVAMINA,
-Asıl alacağa davacının takip talebindeki miktarı aşılmamak üzere fiili ödeme tarihinde Euro cinsinden açılmış kısa vadeli mevduat hesaplarının kamu bankalarınca uygulanan en yüksek FAİZİNİN İŞLETİLMESİNE,
-Asıl alacağın %20’sine tekabül eden icra inkar tazminatının davalıdan alınarak DAVACIYA ÖDENMESİNE,
-Davalının kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,
-Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gerekli 1.542,82- TL karar ve ilam harcından peşin alınan 441,62-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.101,20-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye İRAD KAYDINA,
3-Davacının kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 4.080,00-TL ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
4-Davalının kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davanın red miktarına göre tayin ve takdir olunan 3.149,54-TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalıya VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından ödenen 44,40-TL başvurma harcı, 441,62-TL peşin harç, 1.667,20-TL tebligat ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.153,22-TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 1.889,66-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, geri kalan miktarın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Gider avansından artan olur ise karar kesinleştiğinde ilgili taraflara İADESİNE,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 12/02/2021

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza