Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/433 E. 2020/556 K. 14.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/433 Esas
KARAR NO : 2020/556

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/06/2019
KARAR TARİHİ : 14/09/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 14/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Müvekkili …’in , iç oda kapısı ve çelik kapı üretim, toptan ve perakende satış alanında hizmet veren gerçek kişi tacir olduğunu, davalının 01.03.2019 tarih ve ……. sıra numaralı fatura ile müvekkilden toplam 26.000,00 TL tutarlı pvc kapı, pervaz, kapı kasası, kapı kilitleri satın aldığını, fatura bedelinin 20.000,00 TL’lik kısmı müvekkile ödendiğini ancak tüm girişimlere rağmen bakiye 6.000,00 TL’lik kısmın ödenmediğini, davalının borcunu ödememesi üzerine Bakırköy …… İcra Müdürlüğü’nün …… E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını ve borçlunun itirazı üzerine icra takibinin durduğunu, taraflar arasında yapılan ticari alım satım ilişkisi kapsamında müvekkili tarafından teslimi taahhüt edilen tüm ürünlerin davalıya teslim edildiğini, yapılan satışa ilişkin fatura kesildiğini ve bu faturaya davalı tarafından süresi içerisinde herhangi bir itirazda bulunulmadığını, fatura içeriğinde belirtilen ürünlerin ayıplı, kusurlu veya eksik teslimine ilişkin müvekkiline hiçbir ihtar ve ihtarda bulunulmadığını, bu konuda herhangi bir tespit davası da açılmadığını, davalının söz konusu fatura borcu sabit olduğu halde, bununla ilgili başlatılan icra takibine mesnetsiz bir şekilde itiraz ettiğini, Davalı-Borçlu haksız ve kötüniyetli bir şekilde icra takibine itiraz ederek müvekkilin alacağını tahsil etmesini engellemeye, süreci uzatmaya çalıştığını, bu nedenle davalı tarafından Bakırköy ….. İcra Müdürlüğü’nün ……. Esas sayılı dosyasında haksız ve kötüniyetli olarak yapılan itirazın iptailne, icra takibine itiraz edilmiş olduğundan %20 den az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafın cevap dilekçesi sunmadığı, herhangi bir savunmada bulunmadığı ve duruşmalara katılmadığı anlaşıılmıştır.
Mahkememizce tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, bilirkişi Mali Müşavir ……. ‘ın 21/02/2020 tarihli raporunu dosyamıza sunmuştur.
Usulüne uygun duruşma açılmış, ön inceleme aşamasında uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır. takibe konu icra dosyası, faturalar ve ticari defter kayıtları dosyamız içerisine alınmıştır.
Bakırköy ……. İcra müdürlüğünün ……. Esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı ……’in davalı aleyhine 6.000,00-TL asıl alacak, 48,82 -TL işlemiş yasal faiz olmak üzere Toplam 6.048,82-TL ile takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi masrafları ve vekalet ücreti ile birlikte tahsili için icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde itiraz ettiğini belirterek takibin durmasına sebebiyet verdiği, icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Tüm dosya muhteviyâtı küllîyen tetkîk edildiğinde;
Dava taraflar arasında ticari ilişki olduğundan bahisle alacak olduğuna dair yapılan icra takibine itirazın iptali davasıdır.
Öncelikle ispat müessesesini açıklamakta fayda var. Bilindiği üzere, hakim, davada hangi vakıaların ispat edilmesini tespit ettikten sonra, bu vakıaların kimin tarafından ispat edilmesi gerektiği sorusuyla karşılaşır; buna ispat yükü denir. Kendisine ispat yükü düşen taraf için, bu bir yükümlülük(mükellefiyet) değil, sadece bir yüktür(külfettir). Taraf kendisinin ispat etmesi gerektiği vakıayı ispat edemezse karşı taraf ve mahkeme onu mutlaka ispat etmesini isteyemez, bilakis kendisine ispat yükü düşen taraf , o vakıayı ispat edememiş sayılır.(Kuru, Medeni Usul Hukuku, 2016, sy 319)
Dava dosyamızda ispat yükü müdde-i iddiasını ispatla mükelleftir kuralı gereği alacaklı olduğunu iddia eden davacı üzerindedir.
Tarafların tacir olduğu hususu göz önünde bulundurularak davacının iddiası noktasında ticari defterleri üzerinde ihtaratlı inceleme kararı verilmiştir. Yapılan inceleme neticesinde incelenen davacı şirket defter ve belgelerinin davacı tarafından ibraz edilen 2019 yılı ticari defterlerinin açılış noter tasdikleri zamanında yaptırıldığı, kayıtlarının düzenli ve muhasebe ilkelerine uygun bulunması nedeniyle kayıtlarının lehine kesin delil vasfının bulunduğu, davalı şirket inceleme tarihi itibariyle herhangi bir ticari defter ve kayıt ibraz etmediğinden davalı defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılamadığı, davalıların ihtilafa düştüğü dava konusu alacak bakiyesinin tespitinde davacı kayıtları ve dosya muhteviyatı belgelerin esas alındığı, davacının ticari defter kayıtlarına göre takip tarihi 04/04/2019 tarihi itibari ile davacı … – ……. şahıs firmasının davalıdan 16.000,00-TL alacaklı olduğu, ancak bu tutardan daha az olmak üzere 6.000,00-TL talep edildiğinden talebi ile bağlı olduğu, davalı tarafından davaya cevap verilmediği, yapılan itirazda”Müvekkilinin alacaklı tarafın icra takibinde belirttiği miktarda bir borcu bulunmadığını, alacaklı tarafın icra takibinde sunduğu fatura karşılığı gerekli işlerin yapılmadığını ve bunun sonucunda teslim edilemediğini, kısacası alacaklı tarafın takibe konu faturayı aldığı işi eksik edimlerle yerine getirmediğini” beyan ettiği, ancak takip ve dava dosyası içerisinde fatura muhteviyatı işlerin eksik yapıldığı hususunda herhangi ihtar, ihbar, bilgi ve belge bulunmadığı, dava dosyası içerisinde dava konusu alacağı oluşturan faturaya süresi içerisinde itirazın yapıldığı ile ilgili belge bulunmadığı anlaşılmıştır.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş olup, davalı tarafından herhangi bir itirazda bulunulmamış ve ispat yükü yer değiştirmiştir. Bu aşamada dosya kapsamında davalı cevap dilekçesi sunmadığı gibi bilirkişi incelemesine esas olacak şekilde defterlerini de dosyamıza sunmamış olup, gelinen aşamada alınan bilirkişi raporu ve toplanan deliller bir arada değerlendirildiğinde davacının davasını ispat ettiği ve davalının aksi yönde delil sunamadığı vicdani kanaatine varılarak, davalının icra takibinden önce temerrüde düşürülmediği ve son olarak alacağın likit olduğu dikkate alınarak aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile;
Davalının Bakırköy ……. İcra Dairesinin ……. esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın İPTALİ ile; takibin asıl alacak miktarı 6.000,00 TL üzerinden aynen devamına,
Asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine,
2-Asıl alacağın %20’si üzerinden hesap edilen 1.200,00-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gerekli 409,86-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 103,30-TL harcın mahsubu ile bakiye 306,56-TL harcın davalıdan alınarak hazineye İRAD KAYDINA,
4-Davacının kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 3.400,00-TL ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından ödenen 44,40-TL başvurma harcı, 103,30-TL peşin harç, 81,75-TL tebligat ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 229,45-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Gider avansından artan olur ise karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda karar verildi. 14/09/2020

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza