Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/412 E. 2022/508 K. 16.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/412 Esas
KARAR NO : 2022/508

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/06/2019
KARAR TARİHİ : 16/05/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 16/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesi ile; Müvekkilinin, davalı şirketin %20 hissedari olduğu dönemde; 19.03.2013 tarihinde Ticaret Sicil gazetesinde yayınladığı üzere şirket ortaklarına 100.000 TL nin hisseleri oranında kar payı dağıtma kararı alındığını, ancak müvekkili hisse payına düşen 20,000 TL kar payı ödemesi yapılmadığını, defalarca bu ödemenin yapılmasını talep etmesine rağmen bu ödeme yapılmadığını, daha sonra bazı avans ve şahsi sigortalama bedelleri için 4.000 TL nin mahsup edildiği kendisine bildirildiğini, müvekkilinin bu seferde kalan bakiye 16.000 TL’nin ödenmesini talep ettiğini fakat bir sonuç alamadığını, bu sebep ile borçlu hakkında K. Çekmece …. İcra Müdürlüğünün … esas dosyası ile icra takibi başlatıldığını, bu takibe yapılan itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasında Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesinin … E. Sayılı dosyasında takibin yetkili icra dairesinde başlatılmadığı gerekçesi ile davanın usülden reddine karar verildiğini, daha sonra borçlu aleyhine Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğü’ nün … dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, icra takibine haksız itiraz edildiğini, Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına vaki itirazın iptali ile toplam 22.586,85-TL alacak yönünden icra takibinin devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren reeskont faiz işletilmesine, %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili mahkememize vermiş olduğu cevap dilekçesi ile; davacının müvekkili şirket ortağı ve yetkilisi iken şirket ortaklığından ayrıldığını, şirketi temsile ilişkin yetkilerin sonlandırıldığını, davacı şirket ortaklığından ayrıldığı tarihe kadar şirketi temsilde tek yetkili olduğunu, görev süresinin son dönemlerinde şirket müşteri portföyünü kendisinin tek ortağı olduğu başkaca şirketlere yönlendirerek müvekkili şirket aleyhine haksız rekabet teşkil eden eylemlerde bulunduğunu, bu yönde mahkemenin … E. sayılı dosyasında açılan davada haksız rekabet teşkil eden eylemlerin varlığının sabit görüldüğünü, davacı aleyhine maddi ve manevi tazminata hükmedildiğini, kararın Yargıtayca onandığını, usulsüz ödeme ve aktarımları gerik alma haklarının saklı kaldığını, davacı tarafından kendi hesabına aktarılan para davacının talep ettiği kar payının çok üzerinde olduğunu, davacının müvekkili şirket nezdinde talep edeceği herhangi bir hak ve alacağının bulunmadığını, davacı tarafından yapılan usulsüz fiili ödemeler ve para aktarımları da gözetilmek suretiyle davacının tüm taleplerinin reddine karar verilmesini, kötü niyetli davacının alacağın % 20 si oranını tazminatla sorumlu tutulması, masraf ve sair giderlerin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacının, davalı şirket aleyhine 16.000,00-TL asıl alacak ve 6.586,89-TL faiz olmak üzere toplam 22.586,89- TL alacağın, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faizi ve değişen oranlarda faiz oranları ile icra masrafları ve vekalet ücreti ile birlikte tahsili için icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde itiraz ettiğini belirterek takibin durmasına sebebiyet verdiği, icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce Davacının iddiası, davalının savunması, icra dosyası ve tüm dosya kapsamına göre, davacının davalıdan kar payı alacağının olup olmadığı, 2013 yılı itibariyle davalının kar edip etmediği, ettiyse ne kadar kar ettiği, şirket ortaklarına kar payı dağıtımı yapılıp yapılmadığı, davalının davacıya ödeme yapıp yapmadığı, yaptıysa ne kadar yaptığı, ayrıca davalının dosyaya sunmuş olduğu dekontlar da dikkate alınarak tarafların birbirine alacak veya borçlarının olup olmadığı var ise ne kadar olduğu, davalı şirketin davacıya borçlu olup olmadığı mahkememiz … esas sayılı dosyası da incelemeye esas alınark davacının davalıdan alacaklı ise ne miktarda alacaklı olduğunun tespiti, işlemiş faiz miktarının da tespiti için dosyanın bilirkişiye tevdi edilerek; gerekçeli, denetime elverişli rapor düzenlenmesinin istenmesine karar verilmiş, bilirkişi Dr Öğretim Üyesi …, Mali Müşavir … ve Sigorta Uzmanı …’nin 27/07/2021 tarihli raporunda özetle; – Davalı şirket genel kurulunun kâr dağıtımına ilişkin kararı doğrultusunda davalı şirketin, davacıya kâr payı dağıtımından doğan bir borcunun olduğu, kâr payının ödendiğinin ispat yükünün davalı şirket üzerinde olduğu, davalı şirketin borcunu ifa etmede temerrüde düştüğü, gerekli vergiler ve mahsup edilen miktarların düşürülmesinin ardından davacının kâr payının 13,000,00-TL olduğu, Asıl alacak olan 13.000,00-TL’nin muacceliyet tarihinden takip tarihine dek işlemiş faizinin 5.866,03-TL olduğu ve bu nedenle takip tutarını 18.866,03-TL olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Tarafların itirazlarının değerlendirilmesi ve davacı vekilinin sunmuş olduğu beyanlar dikkate alınarak bilirkişi heyetine dosyanın tevdi edildiği, bilirkişi heyetinin 07/02/2022 tarihli Ek raporunda özetle; Asıl alacak yönünden davalı şirketin ek rapor tarihi itibariyle kâr payını ödediğini edemediği ve kök raporumuzdaki kanaatimizde herhangi bir değişikliğe gidilmediği, kök raporda da ifade edildiği üzere gerekli vergiler ve mahsup edilen miktarların düşürülmesinin ardından davacının kâr payının 13.000,00-TL olduğu, asıl alacak olan 13.000,00-TL’nin muacceliyet tarihinden takip tarihine dek işlemiş faizinin 4.532,55-TL olduğu ve bu nedenle takip tutarını 17.532,55-TL olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
TÜM DOSYA MUHTEVİYÂTI KÜLLÎYEN TETKÎK EDİLDİĞİNDE;
Dava, şirket ortaklığından kaynaklanan kar payı alacağın tahsili için girişilen icra takibine vaki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Kural olarak bir sermaye şirketi türü olan anonim şirketer TTK’nun 507’inci maddesi uyarınca bu şirketin sağlayacağı kazançtan yararlanmak amacı ile ortak olunur. Yine ilke olarak bu tür şirketlerde ortağın kâr payı alacağı, ortaklar kurulunun TTK’nun 508’inci maddesi gereğince kâr dağıtma kararıyla muacceliyet kazanır. Şirket ana sözleşmesinde aksine hüküm yoksa, ortaklar kurulu TTK’nın bu konudaki düzenlemeleriyle bağlıdır.
Kâr payı, para ile ölçülebilen bir değeri, “malvarlıksal/mali bir hakkı” ifade etmektedir. TTK’nın 508’inci maddesine göre pay sahibi bu hakkını, sermaye payı için şirkete yaptığı ödemelerle orantılı olarak, bir başka anlatımla ödediği sermaye miktarına göre kullanmaktadır. Kural bu olmakla beraber esas sözleşmede bazı paylara kâr payına katılma hakkında imtiyaz tanınmışsa, bu paylar için kâr payına katılma hakkı, imtiyaz dikkate alınarak, farklı olacaktır (TTK md. 507/2).
Yapılan açıklamalar ışığında; “kâr payı hakkı” genel olarak faaliyet yılı sonunda dağıtılmaya tahsis edilmiş net dönem kârının varlığı halinde, genel kurulun kanun ve esas sözleşme hükümlerine göre kârın dağıtılması kararı alması üzerine pay sahiplerinin esas sermayedeki payları oranında talep etmesi mümkün olan alacak haklarıdır. Bir başka ifadeyle kâr payı, hesap dönemi sonunda dağıtılabilir bir kârın olması halinde, şirkete koymuş oldukları sermaye payı karşılığında pay sahiplerine ödenecek paradır. Kâr payının pay sahibinin vazgeçilmez haklarından biri olması nedeniyle ancak esas sözleşmeye konulacak hükümler ve TTK’nın 523’üncü maddesinde gösterilen istisnai nedenlerin varlığının ispatı halinde şirket kâr dağıtmaktan kaçınabilecektir. Ancak bu durum, kârın tamamının pay sahiplerine dağıtılması biçiminde de düşünülemez.
Bu açıklamalardan sonra somut olayımıza dönecek olur isek, davacı talebini davalı şirketin 08.03.2013 yılında genel kurulda alınan kar payı dağıtımına ilişkin karara dayandırmış olup, alınan karara göre en geç 30.12.2013 tarihine kadar şirket ortaklarına hisseleri oranında 100.000,00 TL’nin dağıtılacağının kararlaştırıldığı, davacı hissesine denk gelen miktarın 17.000,00 TL olduğu, davalı tarafça davacıya bu bedelin ödendiğinin ispatına yarar delil sunamadığı gibi yapılan savunmanın niteliğine göre ödemenin yapılmadığı anlaşılmıştır.
Davacı tarafça 4.000,00 TL’nin davalı tarafça mahsubu hususu bir nevi ikrar niteliğinde olup, esasında davacı bakiye alacağının 13.000,00 TL olduğu kanaatine varılmıştır. Davalı tarafça her ne kadar davacının zararlandırıcı eylemlerinden bahsedilerek borcun bulunmadığı iddia edilmişse de söz konusu iddialar hem ayrı bir yargılama konusu olup aksi durumda dahi az yukarıda değinildiği üzere davacının talebi vazgeçilemez nitelikte olan ortaklıktan kaynaklı kar payı alacağına dair olduğundan söz konusu savunmalar mahkememizce değerlendirmeye alınmamıştır.
Gelinen aşamada kar payı alacağına dair temerrüt tarihinin 30.12.2013 tarihi olduğu, bu tarihe kadar alacağın ödenmediği, ek rapor neticesinde işlemiş faizin 4.532,55 TL olduğu, asıl alacağın 13.000,00 TL olduğu, alacağın likit olduğu fakat reddedilen kısma dair takip yapmada davacının kötü niyetinin ispatlanamadığı dikkate alınarak tüm talepler hakkında aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE;
-Davalının aleyhine yapılan Büyükçekmece. …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu İTİRAZIN KISMEN İPTALİNE,
-Takibin asıl alacak miktarı olan 13.000,00-TL ve işlemiş faiz olarak 4.532,55 -TL olmak üzere toplamda 17.532,55-TL üzerinden aynen DEVAMINA,
-Asıl alacağa davacının takip talebindeki miktarı aşılmamak üzere takip tarihinden itibaren yasal faizin İŞLETİLMESİNE,
-Hüküm altına alınan asıl alacağın %20’sine tekabül eden icra inkar tazminatının davalıdan alınarak DAVACIYA ÖDENMESİNE,
-Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
-Davalının şartları oluşmayan kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gerekli 1.197,65- TL karar ve ilam harcından peşin alınan 385,73-TL harcın mahsubu ile bakiye 811,92-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye İRAD KAYDINA,
3-Arabuluculuk sonuç tutanağı tarihi itibariyle yürürlükte bulunan tarifeye göre tahakkuk eden 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davanın red ve kabul oranına göre hesaplanan 1.025,00-TL’sinin davalıdan tahsili ile, geri kalan 295,00-TL’sinin ise davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
4-Davacının kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 5.100,00-TL ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
5-Davalının kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davanın red miktarına göre tayin ve takdir olunan 5.054,34-TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalıya VERİLMESİNE,
6-Davacı tarafından ödenen 44,40-TL başvurma harcı, 385,73-TL peşin harç, 2.687,00-TL tebligat ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.117,13-TL yargılama giderinin davanın red ve kabul oranına göre hesaplanan 2.419,51-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, geri kalan miktarın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
7-Gider avansından artan olur ise karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.16/05/2022

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza