Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/402 E. 2020/224 K. 02.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/402 Esas
KARAR NO : 2020/224

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/05/2019
KARAR TARİHİ : 02/03/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 09/03/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında 2016 yılı içerisinde muhtelif tekstil ürünlerinin imalatına ilişkin bir anlaşma yapıldığını ve bu anlaşma çerçevesinde müvekkili şirket, davalı şirkete belirli aralıklarla muhtelif cins ve adette tekstil ürünlerini teslim ettiğini, akabinde davalı şirkete fatura kesildiğini, yasal süresi içerisinde davalının faturalara itiraz etmediğini ve ürünlerin iadesini de yapmadığını, davalının reklamasyon geliri adı altında iki adet fatura kestiğini, müvekkilinin yapılan işte hata olmadığından bahisle iade faturası tanzim edildiğini, davalı ise bu faturaya istinaden aynı bedelle bir fatura daha tanzim ettiğini, en son müvekkilinin 31.01.2017 tarihinde 19.664,21 TL’lik fatura tanzim ederek son bulduğunu, bu son faturaya davalı tarafından itiraz edilmediğini ve bu bedelin davalı tarafından ödenmemesi sebebiyle davalı aleyhine Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün …. E. sayılı icra dosyası ile müvekkili şirket tarafından icra takibine geçildiğini, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, yapılan itirazın haksız olduğunu belirterek itirazın iptali ile takibin devamına, davalı-borçlu aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkil şirket, davacının edimini gereği gibi yerine getirmemesi nedeniyle zarara uğradığını, davacı şirketin müvekkili şirketin bir dönem tedarik ilişkisi içerisinde olduğu firmalardan birisi olduğunu, faturalara konu tekstil ürünlerinin müvekkili şirketin kurumsal işletme prensipleri ve marka değeri uyarınca belirlenen ve Ön Satınalma Protokolü, Satınalma Sipariş Formları ve Ürün Satın Alma Sözleşmesi’nde düzenlenen kalite ve standartlara uygun olmadığını, bu nedenle iki adet “reklamasyon faturası” düzenleyerek davacı şirkete tebliğ edildiğini, davacının müvekkilinden hiçbir alacağının kalmadığını, davacının tebliğ edilen reklamasyon faturasına ilişkin hiçbir itarazda bulunmadığını belirterek davanın reddi ile icra takibinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Bilirkişi SMMM …. 25/12/2019 tarihli raporunu dosyamıza sunmuştur.
Büyükçekmece … icra Dairesinin … esas sayılı dosyasının incelenmesinde; 19.664,21-TL alacağın tahsili için 25/02/2019 tarihinde ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği, borçlunun borca, ferilerine itiraz ettiği, icra dairesine itirazın yasal süresinde yapıldığı, itirazın iptali davasının yasal bir yıllık süresi içinde açıldığı görülmüştür.
Tüm dosya muhteviyâtı küllîyen tetkîk edildiğinde;
Dava taraflar arasında ticari ilişki olduğundan bahisle alacak olduğuna dair yapılan icra takibine itirazın iptali davasıdır.
Öncelikle ispat müessesesini açıklamakta fayda var. Bilindiği üzere, hakim, davada hangi vakıaların ispat edilmesini tespit ettikten sonra, bu vakıaların kimin tarafından ispat edilmesi gerektiği sorusuyla karşılaşır; buna ispat yükü denir. Kendisine ispat yükü düşen taraf için, bu bir yükümlülük(mükellefiyet) değil, sadece bir yüktür(külfettir). Taraf kendisinin ispat etmesi gerektiği vakıayı ispat edemezse karşı taraf ve mahkeme onu mutlaka ispat etmesini isteyemez, bilakis kendisine ispat yükü düşen taraf , o vakıayı ispat edememiş sayılır.(Kuru, Medeni Usul Hukuku, 2016, sy 319)
Dava dosyamızda ispat yükü müdde-i iddiasını ispatla mükelleftir kuralı gereği alacaklı olduğunu iddia eden davacı üzerindedir. Tarafların tacir olduğu hususu göz önünde bulundurularak davacının iddiası noktasında ticari defterleri üzerinde ihtaratlı inceleme kararı verilmiştir. Yapılan inceleme neticesinde neticesinde, incelenen davacı şirkete ait 2016 ve 2017 yılı Ticari defter ve belgelerinin Elektronik Defter Genel Tebliği usul ve esaslarına göre tutulduğu, Elektronik Defterler ile Envanter Defterlerinin yasal süresinde onaylandığı ve davacı şirketin 2016 ve 2017 yılı ticari defterlerinin TTK. Hükümlerine göre usulüne uygun yaptırılmış olmasından dolayı davacı şirketin 2016 ve 2017 yılı ticari defterlerinin sahibi lehine delil niteliği taşıdığı, İncelenen davalı şirkete ait 2016 ve 2017 yılı Ticari defter ve belgelerinin Elektronik Defter Genel Tebliği usul ve esaslarına göre tutulduğu, Elektronik Defterler ile Envanter Defterlerinin yasal süresinde onaylandığı ve davalı şirketin 2016 ve 2017 yılı ticari defterlerinin TTK hükümlerine göre usulüne uygun yaptırılmış olmasından dolayı davalı şirketin 2016 ve 2017 yılı ticari defterlerinin sahibi lehine delil niteliği taşıdığı, davacı şirketin icra takip tarihi olan 25.02.2019 tarihi itibariyle düzenlediği iade faturasından kaynaklı olarak davalı … Tekstil San. ve Tic. Ltd. Şti.’nden 19.664,21 TL alacağının bulunduğu anlaşılmıştır. Söz konusu faturaların taraf defterlerinde kayıtlı olduğu ve davalının cevap dilekçesi içeriğinden malların davalı tarafından teslim alındığı göz önüne alındığında davacının iddiasını ispatladığı kanaatine varılmış ve bu aşamada ispat yükü yer değiştirerek davalı üzerine geçmiştir.
Gelinen aşamada davalı her ne kadar satın alınan malların ayıplı olduğunu iddia etmişse de yargılama aşamasında ayıbın somut olarak neye dair olduğunu ve ayıp ihbarına dair herhangi bir bilgi belge dosyamıza sunamamıştır. Ayrıca davalı şirket tarafından düzenlenen 31.10.2016 tarihli …. seri 10.182,67 TL bedelli ve 31.10.2016 tarihli …. seri numaralı 9, bedelli iki adet reklamasyon faturasının hangi ürünlerden kaynaklı olarak davacıya yansıtıldığının ispatlaması gerektiği, davalı şirketin 31,01.2017 tarihli … seri numaralı 19.664,21 İL bedelli iade faturasını ticari deftrelerinde kayıt altına almadığı anlaşılmış ve son halde iddiasını ispatlayamadığı kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
Ayrıca alacağın likit olduğu göz önüne alınarak icra inkar tazminatı talebi hakkında da aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle
1-DAVANIN KABULÜ İLE,
-Davalının B.çekmece … icra dairesinin …. Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaliyle takibin asıl alacak üzerinden aynen devamına, takip tarihinden itibaren davacının takip talebindeki oran aşılmamak kaydıyla asıl alacağa avans faizi işletilmesine,
-Asıl alacağın %20 sine denk gelen icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 1.343,26- TL karar ve ilam harcından peşin alınan 335,82-TL harcın mahsubu bakiye 1.007,44-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından peşin yatırılan 335,82-TL harç, 44,40- TL başvurma harcı, 87,00-TL posta masrafı, 800,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.267,22-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 3.400,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5- Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısım olur ise karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı karar verildi.02/03/2020

Katip …
E-imzalıdır ¸

Hakim …
E-imzalıdır ¸