Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/382 E. 2019/823 K. 16.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
BAKIRKÖY
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/382 Esas
KARAR NO : 2019/823

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
BİRLEŞEN DAVA TARİHİ : 04/07/2019

KARAR TARİHİ : 16/07/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 17/07/2019

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Asıl dosyada davacı vekili dava dilekçesinde;müvekkili … San. Tic. Ltd. Şti.’nin Ege Bölgesinde faaliyet gösteren en köklü ve en eski bitkisel yağ firmalarından biri olduğunu, uzun yıllardır çalıştığı bankalardan …. bank ve …Bankası müvekkili ile 27/05/2019 tarihinde irtibat kurarak içinde davaya konu olan 17/04/2019 vadeli 400.000 TL bedelli ….. seri numaralı, 01/05/2019 vadeli 400.000 TL bedelli … seri numaralı çeklerin sahte kaşe ve imza ile 1 numaralı davalı …Tic. ve San. Ltd. ŞTi. tarafından ticari kredi ilişkisine istinaden …. numaralı davalı bankaya kullanıldığı tespit edildiğini, konu çekler üzerindeki lehdar (ciranta) imzasının müvekkili şirketler yetkililerine ait olmadığnı, müvekkilinin sahte imza ile borç altına sokulmaya çalışıldığını, çıplak gözle bakıldığında dahi çekteki ciranta imzasının müvekkil şirket yetkililerine ait olmadığı anlaşılacak nitelikte olduğunu, her iki davalı için de ayrıca % 20 den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatı talep ettiklerini, çek incelendiğinde , müvekkilin sahte imzalı çek nedeniyle icra takibi riski altında olduğu görüleceğini, aynı zamanda müvekkilinin birçok bankadan milyonlarca TL’lik uzun vadeli krediler kullanmış durumda olduğunu, bununla birlikte icra işlemleri neticesinde müvekkilinin kredibilitesinin ortadan kalkacağını ve telafi edilemez zararı doğacağını, bu durumda bankalar ve finans kurumlarının müvekkilini taksitli olarak geri ödemesi planlanan kredilerini peşin ödemek üzere geri çağıracaklarını ve bu durumun müvekkilinin iflasına neden olacağını belirterek takdiren teminatsız olarak davaya konu çeklerin ihtiyati hacze ve icra takibine konu edilmesinin durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini isteme zarureti doğduğunu, 17/04/2019 vadeli 400.000 TL bedelli …. seri numaralı, 01/05/2019 vadeli 400.000 TL bedelli …. seri numaralı çekler için ihtiyati hacze ve icra takibine konu edilmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini, dava neticesinde lehdar ( ciranta ) imzası müvekkile ait olmadığından anılan çek için borçlu olmadığımızın tespitini, % 20 den az olmamak kaydı ile kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen …. Esas sayılı dosyada davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili … San. Tic. Ltd. Şti.’nin Ege Bölgesinde faaliyet gösteren en köklü ve en eski bitkisel yağ firmalarından biri olduğunu, uzun yıllardır çalıştığı bankalardan ….bank ve …Bankası müvekkili ile 27/05/2019 tarihinde irtibat kurarak içinde davaya konu olan 29/05/2019 vadeli 400.000 TL bedelli ….. seri numaralı çekin sahte kaşe ve imza ile 1 numaralı davalı …tic. ve san. ltd. şti. tarafından ticari kredi ilişkisine istinaden 2 numaralı davalı bankaya kullanıldığı tespit edildiğini, konu çek üzerindeki lehdar (ciranta) imzasının müvekkili şirketler yetkililerine ait olmadığnı, müvekkilinin sahte imza ile borç altına sokulmaya çalışıldığını, çıplak gözle bakıldığında dahi çekteki ciranta imzasının müvekkil şirket yetkililerine ait olmadığı anlaşılacak nitelikte olduğunu, her iki davalı için de ayrıca % 20 den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatı talep ettiklerini, çek incelendiğinde , müvekkilin sahte imzalı çek nedeniyle icra takibi riski altında olduğu görüleceğini, aynı zamanda müvekkilinin birçok bankadan milyonlarca TL’lik uzun vadeli krediler kullanmış durumda olduğunu, bununla birlikte icra işlemleri neticesinde müvekkilinin kredibilitesinin ortadan kalkacağını ve telafi edilemez zararı doğacağını, bu durumda bankalar ve finans kurumlarının müvekkilini taksitli olarak geri ödemesi planlanan kredilerini peşin ödemek üzere geri çağıracaklarını ve bu durumun müvekkilinin iflasına neden olacağını belirterek takdiren teminatsız olarak davaya konu çeklerin ihtiyati hacze ve icra takibine konu edilmesinin durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini isteme zarureti doğduğunu, 29/05/2019 vadeli 400.000 TL bedelli … seri numaralı çek için ihtiyati hacze ve icra takibine konu edilmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini, dava neticesinde lehdar ( ciranta ) imzası müvekkile ait olmadığından anılan çek için borçlu olmadığımızın tespitini, % 20 den az olmamak kaydı ile kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen …. Esas sayılı dosyasında davacı vekili dava dilekçesinde; davaya konu 06/07/2019 vadeli 250.000 TL bedelli …. seri numaralı çek için takdiren teminatsız olarak HMK 209/1 uyarınca ibrazı halinde ödenmemesi, ihtiyati hacze ve icra takibine konu edilmemesi de dahil olmak üzere hiçbir işleme esas alınmaması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini, eğer mahkeme aksi kanaate ise İ.İ.K 72/1 uyarınca ibrazı halinde ödenmemesi, ihtiyati hacze ve icra takibine konu edilmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini, … bank … Şubesi ve davalı . …Bankası Genel Müdürlüğü’ne bu hususta müzekkere yazılmasını, dava neticesinde keşideci imzası müvekkile ait olmadığından anılan çek için borçlu olmadıklarının tespitini, davalı banka aleyhine % 20 den az olmamak kaydı ile kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara yüklenmesini talep ve dava etmiştir
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE YARGILAMANIN ÖZETİ:
Dava; İİK’nun 72.maddesi uyarınca kambiyo senedinden kaynaklı açılmış menfi tespit istemine ilişkindir.
Dava şartları bakımının HMK 114.ve 115.maddeler bakımından resen yapılan inceleme sonucunda;
Davanın açılış tarihi itibariyle ve mahiyeti gereği dava içinde aynı zamanda bir alacak talebine karşı borlu olmadığı istemini barındırdığı dikkate alınarak özel dava şartı bakımından konuyu düzenleyen yasa maddesine göre 7155 Sayılı Kanunla TTK’na 5/A maddesi eklenmiş ve anılan kanun hükmü ile ticari davalarda arabuluculuk dava şartı olarak kabul edilmiştir.6102 sayılı TTK’nun 5/A maddesi aşağıdaki şekilde düzenlenmiştir:
6102 Sayılı TTK ‘nun 5/A maddesi (Ek:6/12/2018-7155/20 md.)
“(1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.
(2) Arabulucu, yapılan başvuruyu görevlendirildiği tarihten itibaren altı hafta içinde sonuçlandırır. Bu süre zorunlu hâllerde arabulucu tarafından en fazla iki hafta uzatılabilir.
TTK ‘nun 5/A maddesi (Ek:6/12/2018-7155/20 md.)
“(1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.
(2) Arabulucu, yapılan başvuruyu görevlendirildiği tarihten itibaren altı hafta içinde sonuçlandırır. Bu süre zorunlu hâllerde arabulucu tarafından en fazla iki hafta uzatılabilir.” şeklinde düzenlenmiştir.
Ticari davalar TTK m.4’te düzenlenmiştir:
“1) Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın;
a) Bu Kanunda,…denilerek söz konusu talep TTK 553.madde kapsamından kaynaklı iş bu dava TTK’da düznenlendiğinden mutlak ticari davadır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nın 114 maddesinde, dava şartları açıkça sayılmış olup, mahkeme tarafından resen gözetilir.
HUAK m. 18/A (2) hükmünde dava şartı arabuluculuğa mutlaka dava açmadan önce başvurulması zorunlu tutulmuştur.
Mahkemenin dava açmadan önce dava şartı arabuluculuğa başvurulmadığını tespit etmesi halinde davayı dava şartı yokluğundan usulden reddeder.
6235 sayılı HUAK m. 18/A (2) hükmünün kesin anlatımı nedeniyle tarafların dava şartı arabuluculuğa başvurmaları için HMK m.115’te öngörülen bir haftalık kesin süre veremez. Dava şartı arabuluculuğa başvurulup başvurulmadığına dava tarihi itibariyle bakılır.
HM 114/2 ye göre 2) Diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümler saklıdır. denilerek özel kanunlarla da özel dava şartı getirildiğinden resen inceleme yapılacağı sabittir.
Davacı tarafından yukarıda anılan mevzuat uyarınca dava tarihi itibariyle arabuluculuğa başvurduğundan bahsetmediği gibi buna ilişkin tutanağının sunulmadığı da görülmüştür. Söz konu dava şartı davanın başında olması gereken ve tamamlanabilir bir dava şartı da değildir.
6102 sayılı TTK’nun 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe giren 5/A maddesinin 1.fıkrası gereğince arabulucuya başvurmadan konusu bir miktar paranın ödenmesine ilişkin ticari dava açılmayacağından ve davanın arabulucuya başvurulmaksızın açıldığı sabit olup davanın esas bir paranın ödenmesine dair alacak olup menfi tespit şeklinde borçlu olduğu iddia edilen kişi tarafından açılması durumunda da ara buluculuğa tabi olacağı şüphesizdir. Nitekim İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ ….. HUKUK DAİRESİ …. esas ….. karar sayılı kararı da bu yönde olup menfi tespit istemlerinin arabuluculuğa tabi olduğu kanun koyucunun da iradesinin bu yönde olduğu ve söz konusu düzenleme amaçsal yoruma göre de menfi tespit talepleri davlar arabuluculuğa tabi olduğundan bu aşamada herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğundan usulden reddine dair karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-ASIL VE BİRLEŞEN DAVALARIN (…., …. ) 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe giren 5/A maddesinin 1.fıkrası gereğince dava şartı yokluğundan HMK 115.madde uyarınca USULDEN REDDİNE,
2-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-Kullanılmayan gider avansı konusunda HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra karar verilmesine,
5-HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğine,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere tarafların yokluğunda dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile karar verildi.16/07/2019

Başkan …
¸
Üye …
¸
Üye …
¸
Katip …
¸