Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/380 E. 2019/1390 K. 26.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/380 Esas
KARAR NO : 2019/1390

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/08/2018
KARAR TARİHİ : 26/12/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 09/01/2020

Ankara …. Asliye Hukuk Mahkemesi …. Esas, … Karar sayılı ilamı ile taraflar arasında akdedilen sözleşmenin taşıma sözleşmesi olduğu, bu suretle TTK 4. ve 5.maddeleri gereğince davada Asliye Ticaret Mahkemesi’nin görevli olduğu gerekçesi ile dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verdiği, davacı vekilinin süresi içerisinde yapmış olduğu talep üzerine dosyanın gönderilen Ankara … Asliye Ticaret Mahkemesinin 16/04/2019 tarih … Esas, …. Karar sayılı yetkisizlik kararı gereğince davacı vekilinin süresi içerisinde verdiği gönderme talep dilekçesi üzerine mahkememize tevzi edilen dava dosyasının yukarıdaki esasa kaydının yapıldığı anlaşılmakla alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Bakanlar Kurulunun 2016/8510 sayılı Kararnamesi ile 28.11.2016 tarihinde, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Yemen Cumhuriyeti Hükümeti arasında sağlık alanında “Hibe Anlaşmasının” imzalandığını, belirtilen anlaşmanın …. sayılı Bakanlar Kurulu Kararnamesine istinaden yürürlüğe girdiğini, bu kapsamda Yemen’de meydana gelen kolera salgını için ilk etapta ilaç ve tıbbi malzemenin en hızlı şekilde gönderilmesinin zaruri hale geldiğini, bu durumun T.C. Dışişleri Bakanlığı, T.C. Sağlık Bakanlığı ve ilgili kurumların yer aldığı, toplantıda görüşüldüğü, bu anlamda gönderimi planlanan tıbbi malzemelerin gönderilmesi konusunda müvekkilin kendi tüzüğüne uygun bir şekilde kamu kuruluşları ile koordineli bir şekilde iş ve işlemlerin yürütüldüğünü, Yemen Devletine gönderilecek 46 ton ilacın T.C. Sağlık Bakanlığı tarafından tedarik edilerek müvekkil Türkiye Kızılay Derneğine teslim edildiğini, bunun dışında müvekkilin de tedarik ettiği 10 ton gıda malzemesinin uçağa yüklenerek gönderilmeye hazır hale getirildiğini, müvekkil ile … arasında yapılan görüşmeler sonucunda, yardım malzemelerinin ulaşacağı havalimanının, mevcut savaş koşullarının devam etmesi sebebiyle sevkiyatı gerçekleştirmesi planlanan ve müvekkilin kurumsal işbirlikçisi ve destekçisi …. tarafından yüksek riskli olarak değerlendirildiğini, bunun üzerine işin aciliyetine binaen müvekkil ile davalı taraf arasında tıbbi malzeme ve diğer malzemelerin gönderilmesi için sözleşme imzalanmak durumunda kalındığını, buna karşın üst uçuş iznini vermesi gereken (over flight permission) Suudi Arabistan Koalisyon Güçlerinin üst uçuş iznini vermediğni, bu nedenle gönderilmesi planlanan yardım malzemelerinin hava yolu ile gönderilemediğini, müvekkilin sözleşme gereğince davalı tarafa ödemiş olduğu 245.000 USD+ 10.000 TL uçak kiralama bedelinin iadesi hususunda davalı nezdinde yapmış olduğu girişimlerden sonuç alamadığını, bu nedenle müvekkilin ödemiş olduğu 245.000 USD+ 10.000 TL uçak kiralama bedelinin, 23.06.2017 tarihinden itibaren işletilecek en yüksek banka mevduat faizi ve 245.000 USD miktarın, fiili ödeme günündeki kur üzerinden müvekkile iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiş;
Davalı vekili dava dilekçesinde; öncelikle usule ilişkin olarak, davanın yetkili mahkemede açılmadığını, yetkili mahkemelerinin Küçükçekmece Mahkemeleri olduğunu, esasa ilişkin olarak ise, müvekkil ile davacı taraf arasında 23.06.2017 tarihli Aircraft Charter Agreement (Uçak Kiralama Sözleşmesi) düzenlendiğini, sözleşme gereğince müvekkilin Türkiye Kızılayı Derneği Başkanlığı tarafından belirlenen tarihte … Havalimanından ….’ e gitmek ve 55 ton yardım malzemesi taşımak üzere uygun bir uçak tedarik edeceğini, bunun karşılığında Türkiye Kızılayı Derneğinin 245.000 USD ve ayrıca malzemelerin toplanması, elleçlenmesi ve taşınması için 10.000 TL ödeyeceğini, davacı taraf ile kiralanan uçağın 27.06.2017 günü Türkiye saati ile 10:15’te … Havalimanından havalanması ve öğlen saatlerinde Türkiye saati ile saat 15:05’te …’e konması konusunda mutabık kalındığını, sözleşmede açıkça üst geçiş izni alınmasının Türkiye Kızılayı Derneğinin yükümlülüğünde olduğunun, bu iznin zamanında alınamaması ve bu nedenle uçuşun iptal edilmesi halinde, müvekkilin kiralama ücretinin tamamına hak kazanacağının belirtildiğini, müvekkilin sözleşmeden kaynaklanan borç ve yükümlülüklerini süresi içinde ve usulen yerine getirdiğini ve açılan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini belirtmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE YARGILAMANIN ÖZETİ:
Dava, uluslararası taşıma sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkindir.
Davacı ve davalı taraf arasında düzenlenen 23/06/2017 tarihli Uçak Kiralama Sözleşmesi ve taraflarca sunulan kayıt ve belgeler dosya içerisine alınmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın davaya konu taşıma sözleşmesinden dolayı davacının davalıdan alacağının bulunup bulunmadığı, var ise miktarının tespiti hususlarından kaynaklandığı tespit edilmiştir.
İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü müzekkere cevabında; İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil nosunda kayıtlı …. Turizm ve Havacılık Anonim Şirketi’nin 15/01/2003 tarihinde 3.500.000,00 TL sermaye ile kurulduğu, şirket yetkililerinin … ile … oldukları, … ‘in aynı zamanda yönetim kurulu üyesi olduğu, şirketi son tescilini 29/08/2018 tarihnde yaptırdığı, … Mah. …. Cad. No:… K:…. …./…. adresinde sicilde kayıtlı olduğu anlaşılmıştır.
19/11/2019 tarihli raporda özetle; 23 Haziran 2017 tarihli , davalı ile davacı arasında imzalanmış ve 245.000 USD ve 10,000 TL bedelli sözleşme gereği ve şartı olarak davacı …’ın 23.06.2017 tarihinde … Bankası vasıtası ile, 245.000 USD’yi … hesabına yatırdığı tespit edildiği, dâhili hizmet ve elleçlemeye ilişkin olarak 10.000.-TL nin davacı kuruluş tarafından davalı taşımacıya ödenmediği, 23 Haziran 2017 Sözleşme “iptal etme ” başlığı altındaki düzenlemede, Suudi Hava Kuvvetleri izin ve ADE iniş/slot izinlerinin alınması davalı …’ın sorumluluğunda olduğu, geçerli bir şart olduğu, izinlerin zamanında alınmaması halinde davalı …’ün kiralama ücretinin %100’ünü iptal etme ücreti olarak kullanma hakkı olduğu, … A.Ş, tarafından Alt taşıyıcı ile yapılan……SÖZLEŞMESİ adı altındaki, alt taşıma sözleşmesinin 227.000 USD bedelli olduğu , …., ile davalı …. A.Ş. arasında düzenlendiği, sözleşmede, Kiralayan, davalı … A.Ş. nin Suudi Arabistan transit uçuş iznini, (slotunu) 26.06.2017’ye kadar sağlamaktan sorumlu olduğu, bu şartın son tarihe kadar sağlanmazsa, uçuşun iptal edilmesine yol açacağı ve kiralama ücretinin %100’ünün …. ‘e ödenmesi gerekeceği belirtildiği, bu konuda … A.Ş. yükümlülük altına girdiği, dosyanın mevcut delilleri içinde 26.06.2017 tarihli sözleşme gereği belirlenen 227.000 USD bedelin, …. (USD), … hesaba yatırdığına dair bir (belge) dekont dosyada olmamakla birlikte, dosya içeriğinde, davalı … tarafından, malzemeleri teslim alacak kargo uçağının belirlenen havaalanında, belirlenen saat diliminde yüklenmek ve harekete geçmek için hazır hale getirildiği, operasyonun bu aşamasına kadar davalı taşıyıcının görev ve sorumluluklarını yerine getirdiği yönünde,taraflarca, genel bir kabul olduğu, dosyada bu hususta bir itirazın olmadığı, kiralanan …. tipi kargo uçağının,emtiaları …’e götürmek üzere … havaalanına iniş yaptığı, apronda paletlenmiş olarak hazır bulunan tıbbi malzeme, ilaç ve yiyecek maddelerinin yüklenmesi için hazırlıklara başlandığı, uçağın varış noktasında devam eden savaş halinin bulunması nedeni ile Suudi Arabistan Koalisyon güçlerinin özel olarak vermesi gereken üst uçuş izninin verilmemesi sonucunda beklemeye girdiği ve taşımanın yapılamadığı dosya içeriğindeki belgeler ile belirlenebildiği, 24.06.2017 tarih ve … no’lu Gümrük Beyanının düzenlendiği ve gümrük çıkış işlemleri başlatıldığı, …’a ait … nolu Air Waybıll’in düzenlendiği malzemelerin 54.740 kg tıbbi yardım malzemeleri olarak tanımlandığı,malzemelerin alıcısı dava dışı …- … olduğu böylece hava taşıması için önemli bir belge olan, Air Waybil’ in düzenlenmiş ve imzalanmış olması ile kargo uçağının anılan malzemeleri uçağa yüklemeyi kabul ettiği ve sevkıyatın başlamaya hazır olduğu anlaşıldığı, bütün bu tespitler ile , hava taşıma operasyonun önemli aşamalarında, davalı taşıyıcının istenilen görevi yerine getirdiği,uçağı yüklemeye hazır ve kalkışa hazır tuttuğu ispatlanabildiği, davalının sözleşmeden kaynaklanan sorumluluklarını yerine getirdiği ancak …. Havaalanı için slot ve üst geçiş izinlerinin alınamaması (Suudi Arabistan Koalisyon güçlerinin özel olarak vermesi gereken üst uçuş izninin ahnamaması) sebebi ile taşımanın yapılamadığının anlaşıldığı, davalı tarafın … Sözleşmesinden kaynaklanan görev ve sorumluluklarını yerine getirmiş olduğu, uçağın kalkmamasından kaynaklanan zararın oluşmasından dolayı bir kusurunun olmadığı, dosya münderacatından anlaşıldığı, davalı tarafın kendisine atfedilen bir kusur olmaması sebebi ile sözleşme ile belirlenen bedeli iade zorunluluğu bulunmadığı sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
Alınan raporların içeriği dikkate alınarak dosyada bulunan delillere göre davacı vekilinin yeniden rapor alınması talebinin reddine oy birliğiyle karar verilmiştir.
Yapılan yargılama, toplanan ve sunulan deliller, bilirkişi raporu ve taraf delilleri ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davanın taraflar arasında imzalanan 23 Haziran 2017 tarihli Uçak Kiralama Sözleşmesi’nden kaynaklanan alacak davası olduğu anlaşılmıştır. Davacı … ile Davalı …Turizm ve Havacılık A.Ş. Arasında imzalanan sözleşmenin “İptal Etme” başlıklı bölümünde aynen “Suudi Hava Kuvvetleri izni/şikayeti ve ADE iniş/slot müşterinin sorumluluğudur. Müşteri bu izinleri zamanında almazsa ve uçuşlar bu nedenle iptal edilirse Merkür kiralama ücretinin %100’ünü iptal etme ücreti olarak kullanma hakkını saklı tutar” hükmü yer almaktadır. Sözleşme taraflar arasında usulüne uygun olarak imzalanmış olup, tarafların sözleşmenin geçerliliğine ilişkin herhangi bir itirazları da bulunmamaktadır. Somut olayda, Yemen insani yardım faaliyetleri kapsamında gönderilen ilaç ve tıbbi malzemeyi nakledecek olan uçak için …. Havalimanı’na uçak iniş izni alınmış, ancak Suudi Arabistan Koalisyon Güçleri üst uçuş izni vermemiştir. Bu durumda … Turizm ve Havacılık A.Ş.’nin ödenen uçak kiralama bedelini davacıya iade etmemesinde sözleşmeye aykırı bir durum görülmemiştir.
Öte yandan, dosya kapsamında yer alan davalı … ile alt taşıyıcı dava dışı … arasında imzalanan 26 Haziran 2017 tarihli “…” sözleşmesinin incelenmesinden, davalının davacı ile olan sözleşmede üstlendiği edim ile ilgili olarak dava dışı alt taşıyıcı ile uçak kiralama ilişkisine girdiği ve tıpkı davacı ile olan sözleşmedeki gibi uçuş izni alamama durumunda kiralama bedelinin …. üzerinde kalacağı yönünde taahhüt verildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda söz konusu uçak kiralama bedelinin davalı üzerinde bırakılması hakkaniyet ilkesi ile de bağdaşmayacaktır.
Bununla birlikte, Suudi Arabistan tarafından uçuş izni verilmemesinin mücbir sebep olarak da değerlendirilemeyeceği açıktır. Zira mücbir sebep, öngörülmesi en büyük dikkat ve özenle dahi önlenebilmesi mümkün olmayan ve sözleşme ile üstlenilen edimin ifasını imkansızlaştıran olaylardır. Somut olayda Suudi Arabistan tarafından uçuş izni verilemeyeceği yahut …. Havalimanı’na iniş izni temin edilemeyeceği taraflarca öngörülmüş olduğundan, bu durumlara ilişkin sonuçlar da sözleşmede açıkça kararlaştırılmıştır.
Hal böyle iken, ahde vefa ilkesinin bir sonucu olarak davacının uçak kiralama bedeli olan 245.000 USD’yi talep edemeyeceği kanaatine varılmış, malzemelerin toplanması, elleçlenmesi ve taşınması için kararlaştırılan 10.000 TL’nin davacı tarafından ödenmediği anlaşıldığından davanın tümden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN REDDİNE,
2-Davacı tarafın harçtan muaf olması karşısında harç alınmasına yer olmadığına,

3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davalı yararına tayin ve takdir olunan 72.549,79 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
5-Kullanılmayan gider avansının HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
6-HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğine,
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ila 360’ncı madde hükümleri uyarınca, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.26/12/2019

Başkan …
¸
Üye …
¸
Üye …
¸
Katip …
¸