Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/361 E. 2019/659 K. 10.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/361 Esas
KARAR NO : 2019/659

DAVA : Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 22/05/2019
KARAR TARİHİ : 10/06/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 11/06/2019
Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı) davasında dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkili …, 01.11.2018 tarihinde …. plakalı aracıyla, …. sokak istikametinde seyir halindeyken sokağın …. caddesiyle birleşme noktasına girdikten hemen sonra , sürücüsü …olan …. plakalı araç ile çarpışma olduğunu ve maddi hasar meydana geldiğini, ….plakalı araç tek yönlü trafiğe açık olan caddenin trafiğe kapalı yönünden gelmekte iken müvekkilinin aracına çarptığını, müvekkili….caddesinin tek yönlü trafiğe açık olduğunu bilmesi nedeniyle sağ yönden herhangi bir aracın gelmemesi gerektiğini bildiğinden sol yönü kontrol ederek caddeye girdiğini, bu sırada ters yön kuralını ihlal eden …. plakalı araç müvekkilinin aracına çarpıp hasara neden olduğunu, kaza tutanağında yer alan bilgilerde diğer araç sürücüsünün geldiği caddenin tek tönlü trafiğe açık olduğu ve aracın trafiğe kapalı yönden geldiği sehven belirtilmediğini, bu nedenle sigorta şirketinin sadece kaza tutanağını incelediğini, kazanın meydana geldiği caddenin tek yön olduğunu ve diğer sürücünün ters yönden geldiği için kazaya neden oluşunu göz ardı ettiğni ve tramer kayıtlarında müvekkiline %100 kusur atfedildiğini, bu nedenle hazırlanan ekspertiz raporu ile müvekkiline atfedilen kusur gerçeği yansıtmadığını, kaza dolayısıyla müvekkili kasko sigortasını yenilerken hasarsızlık indirimi hakkını kaybettiğini, davalı gerçek kişinin sebep olduğu kaza olmamış olsa idi müvekkilinin de daha az sigorta primi ödeyeceğini, müvekkilinin kasko sigorta şirketi olan ….sigorta A.Ş. ye müzekkere yazılarak hasarsızlık olmasaydı müvekkilinin ödeyeceği sigorta primi ödemesi miktarı ile hasar sonrası sigorta primi ödemesi miktarının bildirilmesinin istenmesini talep ettiklerini, gerek kusur oranının tespiti gerek müvekkilin aracında oluşan değer kaybı ve gerekse de müvekkilinin kasko sigortasını yenilerken hasarsızlık indirimi hakkının sebep olduğu zararlarınin tespiti ancak delillerin toplanıp bilirkişi incelemesi yapıldıktan sonra mümkün olabileceğini belirterek kaza sonrası araçta oluşan değer kaybı nedeniyle uğranılan 250,00 TL maddi zararın olay tarihinden itibaren işleyecek faizleri ile birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline , kaza nedeniyle hasarsızlık indiriminden faydalanılamamasından kaynaklanan 250,00 TL zararın olay tarihinden itibaren işleyecek faizleri ile birlikte, davalı …. Sigorta A.Ş dışındaki davalılardan, müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmişler.

Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
HMK nın 138, 114 ve 115. maddeleri çerçevesinde dosya üzerinden yapılan incelemede; 28/05/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3/k maddesi gereğince; “Tüketici; Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek tüzel kişiyi”, Aynı kanunun 3/i maddesinde; “Satıcı; Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye mal sunan ya da mal sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi”, 3/1 maddesi gereğince ; ” Tüketici işlemi: Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.” tanımlaması yapılmıştır. Tüketici Mahkemelerinin görev alanını düzenleyen 73. Maddesinde “Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda Tüketici Mahkemeleri görevlidir.” hükmü mevcuttur.
Ticaret Mahkemelerinin görevli alanı 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/1 maddesinde “Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir.” ifadesi ile ticari davalar ile sınırlandırılmıştır. Ticari davalar ise TTK 4/1. maddesinde nispi ticari davalar, 4/1-a fıkrasından f fıkrasına kadar sayılan hususlar ise mutlak ticari davalar olarak sayılmıştır. Bir davanın nispi ticari dava sayılması için TTK 4/1. maddesi birinci fıkrasında belirtildiği gibi her iki tarafında tacir olduğu ve her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili bir dava olması gerekmektedir. Mutlak ticari davalar ise TTK 4/1-a maddesinde her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olup olmadığına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanununda düzenlenen hususlar ile yine TTK 4/1 f fıkrasına kadar sayılan yasalarda belirtilen davalar olarak sayılmıştır.
Kısaca belirtmek gerekirse; bir hukuki işlemin Tüketici Mahkemesinin görev alanına girmesi için satıcının ticari ve mesleki amaçla hareket etmesi, alıcının ise ticari ve mesleki amaçla hareket etmemesi gerekir.
Dava, kasko sigorta poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
Yerleşik Yargıtay içtihatlarında da “6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun (TKHK) 2. maddesinde Kanunun kapsamı; “Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde açıklanmıştır.Anılan Kanunun “Tanımlar” başlıklı 3. maddesinde ise, tüketici işlemi; “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder” biçiminde tanımlanmıştır. 6502 sayılı TKHK’nın 73. maddesi uyarınca, tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemesi görevli kılınmıştır. Taraflar arasında akdi bir ilişki olup davalının sorumluluğunun kaynağı davacıyla yaptığı kasko sigorta sözleşmesine aykırılıktır. Görev, kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınmalıdır. Davalı şirket ile davacı arasındaki ilişki, 6502 sayılı Kanunun 3/1 maddesi kapsamında kalan tüketici işlemlerinden kaynaklanmakta olup, bu nedenle davacının açtığı tazminat davasında Tüketici Mahkemesinin görevli olması” şeklinde belirtildiği üzere;
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, söz konusu olayda davanın 6502 sayılı yasa kapsamında kaldığı, görevle ilgili düzenlemelerin, kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi, yargılamanın her aşamasında mahkemece resen gözetileceği dikkate alınarak HMK 138,114/c ve 115. Maddeleri gereğince yapılan inceleme sonucu Mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla; davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine, mahkememizin görevsizliğine, görevli Mahkemenin Bakırköy Nöbetçi Tüketici Mahkemesi olduğuna dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla; davanın dava şartı yokluğu nedeniyle REDDİNE, mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Görevli Mahkemenin Bakırköy Nöbetçi Tüketici Mahkemesi OLDUĞUNA,
3-Kararın kesinleşme tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurulması halinde dosyanın görevli Bakırköy Tüketici Mahkemesine gönderilmesine, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına,
4-Süresinde müracaat edilmemesi halinde HMK 20/5 maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına, bu usuli kararın verilmesi ve bu kararla birlikte harç hususunun re’sen karara bağlanması hususlarının re’sen gözetilmesine; re’sen gözetilmesi gereken hususlar dışında kalan yönlerden ise gerekirse talebe bağlı olarak değerlendirme yapılmasına,
5-Yargılama harç ve giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere tarafların yokluğunda dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda karar verildi. 10/06/2019

Katip ….
E-imzalıdır ¸

Hakim ….
E-imzalıdır ¸