Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/350 E. 2019/1212 K. 25.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/350 Esas
KARAR NO : 2019/1212

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/05/2019
KARAR TARİHİ : 25/11/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 27/11/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili davacı, dava dışı …. Un Yem ve Gıda San .Tic.Koll.Şti aleyhine Bakırköy ….İcra Müdürlüğü’nün ….(eski No:…..) Esas sayılı dosyasıyla başlattığı ilamsız icra takibine yapılan itiraz üzerine durduğunu ve akabinde açılan Bakırköy …Sulh Hukuk Mahkemesinin …. E, ….K sayılı itirazın iptali dosyasında verilen karar ile itirazın iptal edildiğini ve kararın kesinleştiğini,icra dosyası vekalet ücreti ve tahsil harcı harici dava dışı bahsi geçen şirketten 30.115,47 TL kesinleşmiş ilama dayalı alacağının bulunduğunu, icra dosyasında işlemlerin devam ettiğini, borçlunun bilnen tüm adreslerinde yapılan icra işlemlerinin sonuçsuz kaldığını, borçlunun haciz yapılacak başka bir adresinin de tespit edilemediğni, Bakırköy … .Sulh Hukuk Mahkemesinin …. E, …K sayılı kesinleşen ilamıyla kesinleşen icra takibinin şirket hakkında semeresiz kalması sonucu davalı-şirket ortaklarına karşı TTK 237/1 md gereği Bakırköy …..İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyasıyla ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalılar tarafından itiraz edildiğini ve takibin durduğunu, yapılan itirazın haksız olduğundan bahisle davalıların Bakırköy ….İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı dosyasına yaptıkları itirazın tamamının iptaline, takibin devamına, alacağın tahsiline, davalıların takip tutarının %20’sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkûm edilmelerine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılardan …, …. ve … vekili cevap dilekçesinde özetle; icra dairesinin yetkisiz olduğunu, şirketin borçlarından birinci derecede şirketin sorumlu olduğunu, borçlu şirkete ait hacze kabil malların bulunduğunu, iddia edilen alacağın 10 yıllık genel zamanaşımına uğradığını, zamanaşımı definde bulunduklarını, müvekkillerinden bir kısmının borçlu şirketle olan ortaklı kilişkisinin sona erdiğini bu nedenle şirketin borçlarından dolayı sorumlu tutulamayacaklarını, Bakırköy ….. Asliye Ticaret Mahkemesinin…… D.iş sayılı dosyası üzerinden müvekkilleri hakkında istenilen ihtiyati haciz talebinin 31/12/2010 tarihinde …….’nun ortaklığının sona ermesi, icrab takibinin semeresiz kaldığı iddiasının ispatlanamadığını, borçlu şirkete ait malvarlığının bulunmadığı iddialarının ispatlanamadığı gerekçesiyle reddolduğunu belirterek iş bu davanın reddi ile, davacının %20’den aşağı olmamak kaydıyla kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … adına usulüne uygun dava dilekçesinin tebliğ edildiği, ancak cevap dilekçesi ibraz edilmediği anlaşıldı.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Bakırköy …. İcra Dairesi’ne yazılan müzekkereye cevap verilerek …. esas sayılı dosyası mahkememize gönderilmiştir.
Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün…… esas sayılı dosyasının incelenmesinde alacaklının …, borçluların …, …, …, … olduğu, 05/11/2018 tarihinde 30.115,47-TL ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin borçlu davalılara 11/01/2019 tarihinde tebliğ edildiği, borçluların 15/01/2019 tarihinde takibe itiraz ettiği, takibin durduğu itirazın iptali davasının yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı görülmüştür.
Tüm dosya muhteviyâtı küllîyen tetkîk edildiğinde;
İlamsız icra takibinde takip borçlusunun yetkiye ve borca birlikte itirazı nedeniyle takibin durması ve takip alacaklısının takibin devamını sağlamak üzere İcra İflas Kanunu’nun 68 ve 69’uncu maddelerine göre icra hukuk mahkemesinden itirazın kaldırılmasını istemek yerine, aynı Kanunun 67’nci maddesi gereğince mahkemeye başvurarak itirazın iptalini istemesi durumunda, mahkemenin öncelikle icra dairesinin yetkisine yapılan itirazı İcra hukuk mahkemesinin yerine geçerek İcra İflas Kanunu 50’nci maddesi hükmü çevresinde inceleyerek sonuçlandırması gerekmektedir. İİK 50/2’nci maddesinde, “Yetki itirazı esas hakkındaki itirazla birlikte yapılır, icra mahkemesi tarafından önce yetki meselesi tetkik ve kati surette karara zaptolunur,” hükmü yer almaktadır.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 06.10.2004 tarih 2004/19-410-471 sayılı Kararında belirtildiği üzere; itirazın iptali davasının görülebilmesi için, öncelikle ortada takip hukuku kuralları çerçevesinde yasaya ve yöntemine uygun şekilde yapılmış geçerli bir icra takibinin bulunması gerekir. Bir icra takibinde icra dairesinin yetkisine itiraz edilmiş ise, bu itiraz usulünce incelenip sonuçlandırılmadığı sürece, açıklanan nitelikte bir icra takibinin varlığından söz edilemez.
Bu nedenle, itirazın iptali davasını gören mahkeme, öncelikle bu yönü inceleyip karara bağlamalıdır. Esasen, itirazın iptali davasına bakma yetkisi takibin yapıldığı yer mahkemesine ait olduğundan, mahkemenin, icra dairesinin yetkisine yönelik  itirazı  incelemesi  zorunludur.  Mahkeme  bu inceleme sonucunda kendisinin yetkili olup olmadığını da belirlemiş olacaktır. Yine, mahkemenin açıklanan yönde yapacağı inceleme ve değerlendirme bakımından kendi yetkisine yönelik bir itiraz bulunup bulunmaması da önem taşımaz. Kısaca, itirazın iptali davasını gören mahkeme, kendi yetkisine itiraz edilmiş olsun veya olmasın, öncelikle icra dairesinin yetkisine ilişkin itirazı incelemek ve sonuçlandırmak zorundadır.
Bu açıklamalar doğrultusunda somut olayımıza dönecek olur isek, davalılar aleyhine Bakırköy …. İcra Dairesi nezdinde icra takibi yapılması neticesinde davalıların öncelikle icra dairesinin yetkisine itiraz ettikleri anlaşılmıştır.
Genel yetki kuralına göre yetkili mahkeme ve icra daireleri davalının ya da borçlunun yerleşim yeri mahkemesidir. Para borçlarında ise, para borçlarının götürülecek borçlardan olması sebebiyle alacaklının yerleşim yeri mahkemesi ile icra daireleri de yetkilidir. Böyle bir durumda alacaklı dilerse kendi yerleşim yeri icra dairesinde ya da dilerse borçlunun yerleşim yeri icra dairesinde de borçlu aleyhine takip talebinde bulunabilir. Olayımızda davacının yerleşim yerinin Küçükçekmece/İstanbul olduğu, borçluların yerleşim yerinin ise Simav/Kütahya olduğu, davacının icra takibini Bakırköy …. İcra dairesi nezdinde yaptığı bu haliyle yetkili icra dairesinde takip talebinde bulunmadığı, yetkiye ilişkin seçimlik hakkın davalılara geçtiği ve itirazlarında Simav İcra dairelerinin yetkili olduğunu belirttikleri, gelinen aşamada yukarıdaki açıklamalar da dikkate alındığında davalılar aleyhine usulüne uygun bir icra takibinin mevcut olmadığı kanaatine varılarak davacının talepleri hakkında aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN USULDEN REDDİNE,
2-Alınması gereken 44,40 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 514,30 TL harçtan mahsubu ile kalan 469,90 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4- Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 3.613,86-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılardan … , … ve …’na verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısım olur ise, karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin ve bir kısım davalılar vekilinin yüzüne karşı , diğer davalıların yokluğunda karar verildi. 25/11/2019

Katip …
E-imzalıdır ¸

Hakim …
E-imzalıdır ¸