Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/340 E. 2020/339 K. 22.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/340 Esas
KARAR NO : 2020/339

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/05/2019
KARAR TARİHİ : 22/06/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 03/07/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin uluslararası nakliye işi yapmakta olduğunu, yapılan nakliye işi ile ilgili olarak davalı firmaya 14.11.2015 tarihli …. sıra numaralı, 08.10.2015 tarihli … sıra numaralı, 21.11.2015 tarihli …. sıra numaralı faturaları düzenleyip teslim ettiğini, davalının faturadan kaynaklı borcunu ödememesi üzerine Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı borçlu kendisine tebliğ edilen ödeme emrine haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, davalı borçlunun takibe, ödeme emrine, borca, faize ve ferilerine itiraz ettiğini ve takibi durdurduğunu, işbu dava açılmadan evvel Bakırköy Arabuluculuk Bürosuna başvuru yapıldığını, yapılan oturumlarda anlaşma sağlanamadığı ve 27.03.2019 tarihli anlaşmama tutanağı düzenlendiği, davalı borçlunun taşıma hizmetinden yararlandığını, taşıma hizmetinden yararlandığı halde sadece borcu ödememek için haksız ve kötü niyetli olarak icra takibine itiraz ederek takibin durmasına sebep olduğunu, davalı borçlunun icra dosyasına yaptığı itirazda hiçbir gerekçe sunmadığını, soyut cümlelerle haksız ve kötü niyetli olarak takibe itiraz ettiğini, müvekkilinin taşıma işine ilişkin bedelleri faturalandırdığını ve faturasını usulüne uygun şekilde ticari defterlerine işlediğini, takibe konu borcun likit bir borç olduğunu ve davalının yan likit borca haksız olarak itiraz ettiğini, davalı borçlunun icra takibine haksız ve kötü niyetli olarak itiraz eden davalı aleyhinde % 20 tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle zamanaşımı itirazının bulunduğunu, ayrıca aşağıda ayrıntıları ile izah ettiğimiz hususlar çerçevesinde ve kabul anlamına gelmemek üzere; Uzlaşma Tutanağı’nda “… %20 icra inkar tazminatı…” konusunda anlaşma sağlanamadığı kayıt altına alınmış olup, davada bunu aşan bir talepte bulunulduğunu, aşkın talep hususunda usul yönünden ret kararı verilmesini talep ettiğini, davacı, takibe konu faturaya konu mal ve hizmetlerin teslim edildiğini/yerine getirildiğini ispat ile mükelleftir. Müvekkilin ticari kayıtlarında bu faturalara ilişkin herhangi bir borcun yer almadığını, davanın 16.05.2019 tarihinde ikame edildiğini, bu tarih itibarı ile davacının müvekkil davalıdan hiçbir hak ve alacağının bulunmadığını, bu hususun ticari defterler ve cari hesap kayıtları ile sabit olduğunu, davacının müvekkil davacı şirketten cari hesapta alacaklı bulunduğunu, davacı tarafından ödeme amacıyla müvekkile verilen 24.07.2018 vade tarihli çek de dahi müvekkilin davacıya o tarih itibarıyla borcu olmadığını açıkça ortaya koyduğunu, dava dilekçesinde, dava tarihi itibarı ile cari hesap durumunu değil de takip tarihindeki cari hesap durumunu gösterir belgenin sunulmadığını, davanın açılmasında davacının hukuki yararı bulunmadığından itirazın iptali talebinin, icra inkar tazminatı ayrı bir dava ile talep edilebilecek bağımsız bir alacak olmadığından inkar tazminatı talebinin de reddine karar verilmesi talep etmiştir.
Bakırköy … İcra Dairesinin …. esas sayılı dosyasının incelenmesinde; 1.950,00 TL alacağın tahsili için 18/03/2016 tarihinde ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği, borçlunun borca, ferilerine itiraz ettiği, icra dairesine itirazın yasal süresinde yapıldığı, itirazın iptali davasının yasal bir yıllık süresi içinde açıldığı görülmüştür.
Bilirkişi SMMM …. 11/11/2020 tarihli raporunu dosyamıza sunmuştur.
TÜM DOSYA MUHTEVİYÂTI KÜLLÎYEN TETKÎK EDİLDİĞİNDE;
Dava taraflar arasında ticari ilişki olduğundan bahisle alacak olduğuna dair yapılan icra takibine itirazın iptali davasıdır.
Öncelikle ispat müessesesini açıklamakta fayda var. Bilindiği üzere, hakim, davada hangi vakıaların ispat edilmesini tespit ettikten sonra, bu vakıaların kimin tarafından ispat edilmesi gerektiği sorusuyla karşılaşır; buna ispat yükü denir. Kendisine ispat yükü düşen taraf için, bu bir yükümlülük(mükellefiyet) değil, sadece bir yüktür(külfettir). Taraf kendisinin ispat etmesi gerektiği vakıayı ispat edemezse karşı taraf ve mahkeme onu mutlaka ispat etmesini isteyemez, bilakis kendisine ispat yükü düşen taraf , o vakıayı ispat edememiş sayılır.(Kuru, Medeni Usul Hukuku, 2016, sy 319)
Dava dosyamızda ispat yükü müdde-i iddiasını ispatla mükelleftir kuralı gereği alacaklı olduğunu iddia eden davacı üzerindedir.
Tarafların tacir olduğu hususu göz önünde bulundurularak davacının iddiası noktasında ticari defterleri üzerinde ihtaratlı inceleme kararı verilmiştir. Yapılan inceleme neticesinde incelenen davacı şirkete ait Ticari defter ve belgelerinin Elektronik Defter Genel Tebliği usul ve esaslarına göre tutulduğu, Elektronik Defterler ile Envanter Defterlerinin yasal süresinde onaylandığı ve davacı şirketin ticari defterlerinin TTK Hükümlerine göre usulüne uygun yaptırılmış olmasından dolayı davacı şirketin ticari defterlerinin sahibi lehine delil niteliği taşıdığı, İncelenen davalı şirkete ait Ticari defter ve belgelerinin Elektronik Defter Genel Tebliği usul ve esaslarına göre tutulduğu, Elektronik Defterler ile Envanter Defterlerinin yasal süresinde onaylandığı ve davalı şirketin ticari defterlerinin TTK hükümlerine göre usulüne uygun yaptırılmış olmasından dolayı davalı şirketin ticari defterlerinin sahibi lehine delil niteliği taşıdığı anlaşılmıştır.
Davalı defterlerine göre davacıya olan borcunun 12.15.2015 tarihinde çek ödemesi başlığı ile kapandığı tespit edilmişse de somut olayımızda davalı tarafından verilen 27.11.2015 keşide tarihli 13.357,81 TL bedelli çekin karşılıksız işlemi gördüğü, bu haliyle davacıya olan borcun henüz ödenmiş olduğundan söz edilemeyeceği, davalının yaptığını iddia ettiği ödemeyi yazılı delillerle ispat etmesi gerektiği, bu hususta başkaca delilin dosyamıza sunulamadığı ayrıca alacağı likit olduğu hususu göz önünde bulundurularak tüm talepler hakkında aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle
1-Davanın KABULÜ ile davalının Bakırköy … İcra Dairesinin …. esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline,
2-Takibin asıl alacak miktari olan 1.950 Euro üzerinden aynen devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren fiili ödeme gününde TCMB’nin efektif kurların uyguladığı en yüksek faizin uygulanmasına,
3-Asıl alacağın %20 sine tekabül eden icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 431,32TL karar ve ilam harcından peşin alınan 44,40- TL harç ile icrada yatırılıp mahsup edilen 32,85 TL harcın tahsili ile bakiye 354,05-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından sarf edilen 44,40-TL başvurma harcı, 44,40 -TL peşin harç, icrada yatırılıp mahsup edilen 32,85TL harç, 83,80 posta masrafı ve 800,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.005,45-TL ‘nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan. 3.400,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
7-Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısım olur ise karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı karar verildi. 01/07/2020

Katip …
E-imzalıdır ¸

Hakim …
E-imzalıdır ¸