Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/296 E. 2019/1119 K. 04.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/296 Esas
KARAR NO : 2019/1119

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/05/2019
KARAR TARİHİ : 04/11/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 05/11/2019
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirketin işyeri adresine hırsız girdiğini, hırsızlık olayı sonucu çalınan boş çek yapraklarından , iş bu dava konusu Halkbankası Sultanhamam şubesi …. hesap numaralı, ….. seri numaralı çekin üçüncü kişiler tarafından doldurularak sahte imza ile kullanıldığını, bu nedenle çekin icraya konup ödenmesini engeller mahiyette e olası bir icra takibi neticesinde müvekkilinin zararlarının engellenmesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesini, çeke ilişkin davalılara herhangi bir borcunun olmadığının tespitini, çekin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ….. Tarım Hayvancılık Üretim Nak. San.ve Tic. Ltd. Şti. vekilinin cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davalılardan … ile arasında gerçekleşen ticaret ilişkisi sonucunda çeki aldığını, çekin hırsızlık sonucu çalınmış olduğu ve sahte imza sonucu düzenlendiğine ilişkin herhangi bir bilgisinin olmadığını, çekin sahte olduğu iddiasının müvekkilinin alacağını talep etmesine engel olmadığını belirterek davacı tarafın ihtiyati tedbire ilişkin talebinin reddini ve davanın reddini talep ettiklerini beyan etmiştir.
Dava şartları bakımının HMK 114.ve 115. maddeler bakımından re’sen yapılan inceleme sonucunda;
Dava şartı medeni usul hukukuna ait bir kurumdur. Bunun amacı bir davanın esası hakkında incelemeye geçilebilmesi için gerekli bütün şartları ve bunların incelenmesi usulünü tespit etmek; böylece davaların daha çabuk, basit ve ekonomik bir şekilde sonuçlanmasına yardımcı olmaktır.
Davanın açılış tarihi itibariyle özel dava şartı bakımından konuyu düzenleyen; 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe giren ve dava şartı olarak arabuluculuğa ilişkin 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5 inci maddesine eklenen 5/A maddesinde, “Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.”
6325 sayılı Kanuna eklenen 18/A- maddesinde ise, ” (1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” düzenlemesi mevcuttur.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesinin 2019/1121 Esas, 2019/836 Karar numaralı kararında” Öte yandan, 7155 sayılı Kanun ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na eklenen ve 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe giren 5/A maddesi ile getirilen “Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. ….” hükmü uyarınca konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkındaki ticari davalarda dava açmadan önce arabuluculuğa başvurmak zorunlu hale gelmiş, yani arabuluculuğa başvurmak dava şartı haline getirilmiş bulunmaktadır.
Somut olayda, davacılar 05.03.2019 tarihinde Arabuluculuk Bürosuna müracaat etmişler, 14.03.2019 tarihinde davalı tarafından dava konusu icra takibi başlatılmış, 20.03.2019 tarihinde Arabuluculuk Son Tutanağı düzenlenmiş ve aynı tarihte iş bu dava açılmış olup, bu durumda davacıların iş bu dava açılmadan önce başlatılmış olan icra takibinin durdurulmasına yönelik ihtiyati tedbir taleplerinde haksız oldukları sonuç ve kanaatine varılmış ve ilk derece mahkemesinin talebin reddi yönünde vermiş olduğu kararda bir isabetsizlik görülmemiş, açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. ” şeklinde karar verilmiştir.
6100 sayılı HMK’nın 115/2 maddesinde ise mahkemece dava şartı noksanlığı tespit edilirse davanın usulden reddine karar verileceği belirtilmiştir.
Yukarıdaki yasal düzenlemelerden de anlaşılacağı üzere 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na eklenen 5/A maddesi uyarınca 01.01.2019 tarihi itibarıyla Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiştir.
Somut uyuşmazlıkta, davanın çeke dayalı açılan menfi tespit davası olduğu, , bu tür davaların TTK’ nın 3 ve 4/1-a maddeleri uyarınca ticari dava niteliğinde olduğu, ticari davalarda konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş olup; Nitekim İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 19. HUKUK DAİRESİ 2019/1734 esas 2019/1521 karar sayılı kararı da bu yönde olup menfi tespit istemlerinin arabuluculuğa tabi olduğu kanun koyucunun da iradesinin bu yönde olduğu ve söz konusu düzenleme amaçsal yoruma göre de menfi tespit talepleri davlar arabuluculuğa tabi olduğundan bu aşamada herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğundan usulden reddine dair karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-7155 sayılı Yasa ile değişik 6102 sayılı TTK’nun 5/A ve aynı sayılı yasa ile değişik 6325 sayılı kanunun 18/A maddesinin 1. fıkrası uyarınca arabuluculuğa başvurulmasına ilişkin DAVA ŞARTI NOKSANLIĞI NEDENİYLE DAVANIN USULDEN REDDİNE,
2-Alınması gereken 44,40 TL karar ve ilam harcının, peşin yatırılan 2.561,63 TL harçtan mahsubu ile kalan 2.517,23 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafından yatırılan gider avansından yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı , davalı tarafın yokluğunda karar verildi. 04/11/2019

Katip …
E-imzalıdır ¸

Hakim …
E-imzalıdır ¸