Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/289 E. 2019/874 K. 09.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
BAKIRKÖY
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/289 Esas
KARAR NO : 2019/874

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 29/03/2018
KARAR TARİHİ : 09/09/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 09/10/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin …. ‘de ticaret ve gayrimenkul işleriyle uğraştığını, davalının ise … Üniversitesi’nin …. ‘deki … öğrenci kantini işletmeciliği yaptığını, müvekkilinin davalının anılan üniversitenin başka işlerini ve organizasyonlarını yapmaktan dolayı çok yoğun olması sebebiyle kantini devir edeceği haberini alınca konuyla ilgilendiğini ve davalı ile görüşerek her konuda anlaştıklarını, müvekkilinin anlaşma gereği kantin devri için davalı borçluya 175.000,00-TL ödeme yaptığını, müvekkilinin kantinin teslimini beklerken davalının aynı zamanda hissedarı olduğu bir şirketle anlaştığını, devir ve teslimi müvekkili yerine o şirkete yaptığnı, müvekkilinin alacağını tahsil etmek amacıyla Bakırköy …. . İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasıyla icra yoluna başvurduklarını, davalının haksız, mesnetsiz, alacağı geciktirmek için ve kötüniyetli olarak takibe itiraz ettiğini, takibin durduğunu, tüm bu nedenlerle itirazın iptali ile takibin devamına, takibe konu alacak likit para alacağı olması sebebiyle alacaklarının %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatın hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevabında özetle; öncelikle yetki yönünden itiraz ettiklerini, yetkili mahkemenin davalının ikametgahı olup İstanbul Anadolu Mahkemeleri’nin yetkili olduğunu, davacının davasında haksız olduğunu, davalının davacı ile dava dışı …’in kurduğu ve %90 hissedarı olduğu şirkete kantin devri için daha önce anlaştığını, davacının davalıya 175.000,00 TL nakit parayı davacı vekilinden belirttiği gibi kantin devri ücreti olarak gönderdiğini, bu anlaşmaya göre %10 hissenin davacı adına olacağını ve bu şekilde davacının bilgisi dahilinde kurulan bu şirkete devir işleminin gerçekleştiğini, davacının kötüniyetli dava açtığını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;
Davanın Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle başlatılmış icra takibine yapılan itirazın iptali davası olduğu, dosya içinde örneği bulunan takip dosyasının incelenmesinde, alacaklının davacı, borçlunun davalı olduğu, davalı borçlunun borca ve tüm ferilerine itirazı üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
TTK’nun 4. maddesinde ticari davalar tanımlanmakla; bu açıdan anılan maddenin 1.fıkrasında “her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın; bu kanunda sayılan davaların ticari dava olduğu öngörülmüştür.
Somut olayda bakıldığında ise; görev yönünden yapılan re’sen inceleme ile, davanın taraflar arasındaki fuar kiralama sözleşmesinden kaynaklandığı, tarafların tacir olup ihtilafın her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili olduğu anlaşılmaktadır. Bu doğrultuda, taraflar arasında görülen davada görevli mahkeme Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu anlaşılmıştır.
Yetki hususu mahkemelerce ön inceleme aşamasında değerlendirilir. Davalı vekilince cevap dilekçesinde usulüne uygun yetki itirazında bulunmuştur.
Dosya içeriğinde yapılan incelemede, davacının ikamet adresinin “…. Mah… Cad. No:…. İç Kapı No:…. …. ” olduğu, davalının ikamet adresinin “…. Mah. …. Sk. No:… …. / İSTANBUL” olduğu, dava dosyasına konu borcun para borcu olduğu görülmekle; Türk Borçlar Kanunu hükümleri uyarınca borcun götürülecek borçlardan olması sebebi ile davacının ikamet adresinde dava açılabileceği gibi davalının ikametgah adresinde de açılabilecektir. Ayrıca yerleşik Yargıtay ve Bölge Adliye Mahkemeleri içtihatlarında da açıkça belirtildiği üzere başlatılan icra takibinde icra dairesinin yetkisine itiraz edilmemiş olmasının mahkemeyi yetkili mahkeme haline getirmediği, bu hali ile mahkeme yetkisine yönelik davalı vekilince yapılan itirazın usule uygun olduğu anlaşılmakla; davacının ve davalının yerleşim yerleri de göz önünde bulundurulduğunda, HMK 114 ve 115 maddeleri uyarınca yetkisizlik nedeni ile dava dilekçesinin reddine, davacının açtığı davada; yetkili ve görevli mahkemenin İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesi olması nedeni ile mahkememizin yetkisizliğine, 6100 Sayılı HMK’nun 20. maddesi gereğince taraflardan birinin yetkisizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmelerinin gerektiğinin, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtaratına, HMK’nun 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın yetkili ve görevli İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesi’ne tevzi edilmek üzere İstanbul Anadolu Hukuk Mahkemeleri Tevzi Müdürlüğü’ne gönderilmesine dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın HMK 114 ve 115 maddeleri uyarınca yetkisizlik nedeni ile dava dilekçesinin REDDİNE,
2-Davacının açtığı davada; yetkili ve görevli mahkemenin İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesi olması nedeni ile mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE,
3-6100 Sayılı HMK’nun 20. maddesi gereğince taraflardan birinin yetkisizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmelerinin gerektiğinin, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin İHTARATINA,
4-HMK’nun 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın yetkili ve görevli İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesi’ne tevzi edilmek üzere İstanbul Anadolu Hukuk Mahkemeleri Tevzi Müdürlüğü’ne GÖNDERİLMESİNE,
5-Harç ve yargı giderinin HMK nun 331/2 maddesi uyarınca yetkili mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacının vekilinin yüzüne karşı karar verildi.09/09/2019

Katip …
E-imzalıdır ¸

Hakim …
E-imzalıdır ¸