Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/256 E. 2019/796 K. 11.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/256 Esas
KARAR NO : 2019/796

DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 16/04/2019
KARAR TARİHİ : 11/07/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 17/07/2019

Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin … ortağı ve müdürü olduğunu, kooperatifin amacını tamamladığından bahisle tasfiye işlemlernin gerçekleştirilerek terkin edildiğini, Büyükçekmece … Sulh Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası üzerinden görülen Ortaklığın giderilmesi davasında davalı paydaşlardan birinin de davalı kooperatif olduğunu, ancak kooperatif ticaret sicilden silinmek suretiyle hukuk alemindeki varlığı sona erdiğinden davada taraf ehliyetinin bulunmadığını, dolayısıyla ticaret sicilden terkin edilen ve hukuk alemindeki varlığı sona eren kooperatifin davalı sıfatı ile davada yer alabilmesi ve yargılamanın amacıyla tüzel kişiliğinin yeniden canlandırılarak ihyasının gerektiğini belirterek bu nedenle davalı kooperatifin ihyası ile ticaret siciline tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafça cevap dilekçesi ibraz edilmemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE YARGILAMANIN ÖZETİ:
Dava; tasfiyesi sona erdirilerek ticaret sicilinden terkin olunan kooperatifin üzerine kayıtlı taşınmaz olması nedeniyle tüzel kişiliğinin ihyası istemine ilişkindir.
Dosyaya delil olarak;
İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünden gönderilen sicil kayıtlarına göre, …sicil nolu …. sicil kaydının 30/05/2012 tarihinde terkin edildiği, yetkililerinin Mesut Işıl, Osman Nalbani olduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, anonim şirketin TTK 547 maddesi kapsamında ihyası koşullarının oluşup oluşmadığından kaynaklandığı tespit edilmiştir.
Ek tasfiye kavramı 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu ile getirilen ve yukarıda izah etmiş bulunduğumuz ihya ile benzerlik gösteren hatta ihyanın kanuna dökülmüş hali de diyebileceğimiz bir kurumdur. Ek tasfiye, kanunun 547. maddesinde düzenlenmiş bulunmaktadır.
01.07.2012 tarihi itibariyle yürürlüğe giren 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na 30.06.2012 tarihli ve 28339 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 26.06.2012 tarihli ve 6335 sayılı Kanun’un 38’inci maddesi ile “geçici madde 7” eklenmiş olup, söz konusu madde ile münfesih olmasına veya sayılmasına karşın tasfiye edilmeyerek ticaret sicili kayıtlarından terkin edilmeyen anonim ve limited şirketler (AŞ ve LŞ) ile kooperatiflerin tasfiyelerine ve sicilden terkinine ilişkin düzenlemeler yapılmıştır. Bu kapsama alınan anonim ve limited şirketler ile kooperaitiflerin sicil kayıtları ticaret sicili müdürlüklerince gerekli ihtar ve ilanlar yapılmak suretiyle terkin edilmiştir.
Yargıtay yerleşik kararlarında da açıklandığı üzere; “6102 Sayılı TTK’nun yürürlük tarihinden önce veya 01/07/2015 tarihine kadar şirketlerin veya kooperatiflerin münfesih olmaları, aralıksız son beş yıla ait olağan genel kurul toplantılarının yapılamaması, 6103 sayılı kanunun 20/1 ve tebliğin 7.maddesi kapsamında 14/02/2014 tarihine kadar sermayesini asgari tutara yükseltmeyerek münfesih duruma düşülmesi, TTK’nun yürürlüğe girdiği tarihten önce tasfiye işlemlerine başlanılmış olmakla birlikte genel kurulun toplanamaması nedeniyle ara bilançoların ve kati bilançonun genel kurula tevdi edilemediği için ticaret sicilinden terkin edilememeleri sebepleriyle şirketler veya kooperatifler re’sen terkin edilebilirler. Ticaret sicil müdürlüklerince kapsam dahilindeki şirketlere veya kooperatiflere bir ihtar gönderilir. Bu şirketler veya kooperatifler tasfiye memuru bildirdikleri takdirde maddede gösterilecek usulde tasfiye edilecek olup, ihtara rağmen tasfiye memuru bildirmeyen şirketlerin veya kooperatiflerin unvanı ise ticaret sicilinden re’sen silinir. Ancak, devam eden davası bulunan şirketler veya kooperatifler için bu madde hükmü uygulanmayacağı gibi sicilden kaydı silinen şirket veya kooperatif alacaklıları ile hukuki menfaati bulunanlar diğer haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurarak, şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebilirler.
Yapılan yargılama sonucunda; kooperatiflerin tasfiyesinde 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 81 ve devamı maddeleri ile aynı kanunun 98. maddesindeki atfa istinaden 6102 sayılı TTK.nun 536-548. maddelerinde düzenlenen anonim şirketlerin tasfiyesine ilişkin hükümler uygulanmaktadır. Kooperatifin tüzel kişiliği ticaret sicilinden silinmesiyle sona erer. Ancak tüzel kişiliğin sona ermesi için tasfiye işlemlerinin eksiksiz olarak yapılmış olması gerekmektedir. Tasfiye işlemleri gerektiği gibi tamamlanmamış ve tasfiyesi gereken hususlar eksik bırakılmış ise, tüzel kişilik ticaret sicilden silinmiş olsa bile kooperatif tüzel kişiliğinin sona erdiği kabul edilemez. Bir tüzel kişiliğin son bulmasını ifade eden fesih ve tasfiye işlemi aynı zamanda bir hukuki işlemdir. Bu karar ve işlemin hataya dayanması halinde gerçek anlamda bir tasfiye işleminden söz edilemez. Hata veya kasta dayalı şeklen gerçekleşmiş bir tasfiyenin kaldırılmasını, gerek o işlemi gerçekleştirenler, gerekse bundan zarar görenler isteyebilirler.
Somut uyuşmazlıkta; Büyükçekmece …Sulh Hukuk Mahkemesinin… Esas sayılı ortaklığın giderilmesi dosyasında ihyası istenilen kooperatifin paydaş olduğu, davada davalı sıfatı ile yer aldığı nedenleriyle huzurdaki davanın açıldığı, kooperatifin tasfiyesinin sona erdiği 30/05/2012 tarihinde tescil edildiğinden sicil kaydının terkin olduğu, kooperatifin ihya edilmesinde davacının hukuki yararının bulunduğu, kooperatif adına taşınmaz kayıtlı olduğundan tasfiyenin tam olarak yerine getirilmesinden söz edilemeyeceği, tasfiyenin tamamlanması için kooperatifin ihya edilmesi gerektiği kabul edilmiştir.
Tüm bu nedenlerle; davanın kabulü ile İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünde …sicil numarası ile kayıtlı iken sicilden re’sen terkin edilen ….’nin TTK.nun 547 maddesi uyarınca tüzel kişiliğinin ihyasına, tasfiye memuru olarak daha önce tasfiye memuru olarak atanan Mesut Işıl’ın atanmasına, tasfiye memuruna takdiren ücret tayinine mahal olmadığına, karar kesinleştiğinde keyfiyetin ticaret sicilde tescil ve ilanına, ilan ve müzekkere masraflarının davacı tarafça karşılanmasına, davalı İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü yasal hasım olup davanın açılmasına sebep olmadığından bu davalının yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmamasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kabulüne,
İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünde ….sicil numarası ile kayıtlı iken sicilden re’sen terkin edilen ….İ’nin TTK.nun 547 maddesi uyarınca tüzel kişiliğinin İHYASINA,
2-Tasfiye memuru olarak daha önce tasfiye memuru olarak atanan …’ın atanmasına, tasfiye memuruna takdiren ücret tayinine mahal olmadığına,
3-Karar kesinleştiğinde keyfiyetin ticaret sicilde tescil ve ilanına, ilan ve müzekkere masraflarının davacı tarafça karşılanmasına,
4-Davalı…. yasal hasım olup davanın açılmasına sebep olmadığından bu davalının yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmamasına,
5-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gerekli 44,40-TL harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan harçtan mahsubuna, başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
6-Davacının sarf ettiği yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
7-Kullanılmayan gider avansının HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
8-HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğine,
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ila 360’ncı madde hükümleri uyarınca, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 11/07/2019

Başkan …
¸
Üye ….
¸
Üye …
¸
Katip ….
¸