Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/243 E. 2021/994 K. 18.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/243 Esas
KARAR NO : 2021/994

DAVA : Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/04/2019
KARAR TARİHİ : 18/10/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Davalı şirketin tek hissedarı ve aynı zamanda müdürü olan …’ın 22.02.2012 ile 03.09.2018 tarihleri arasında “Döküm Departmanı Satış Müdürü” olarak müvekkili şirkette çalıştığını, hizmet süresinin son dönemlerinde “kendi şirketini kurarak bund sonra kendi hesabına çalışacağını” iş arkadaşlarına açıklayan, iş arkadaşlarına işbirliği teklifinde bulunan …, son olarak gerçek dışı beyan ve iddialarla, 08.08.2018 tarihli yazıyla görev tanımında olan ve o zamana kadar hiçbir itirazda bulunmaksızın ifa ettiği görevlerinden birini yapmayacağını müvekkiline bildirdiğini, bu surette iş sözleşmesine açıkça aykırı davranan, asıl maksadı kıdem ve ihbar tazminatı alarak işten ayrılıp kendi şirketini kurmak olduğu anlaşılan …, bakiye izinlerini kullanmak üzere 08.08.2018’de yıllık izne gönderildiğini, şirket kurma planını iş arkadaşlarıyla paylaşması akabinde yakın izlemeye de alınan …’ın müvekkili aleyhine iş ve işlemlerde bulunduğu yönünde makul şüpheler hasıl olduğunu, izinli olduğu dönemde müvekkili aleyhine yapacağı işlemlerin engellenmesi ve de müvekkil aleyhine yapılan iş ve işlemlerin tespiti maksadıyla zimmetindeki tüm ekipmanların izin öncesi iade alındığını, bu sırada …’ın, zimmetindeki bilgisayarları ve cep telefonunu formatlamak suretiyle bu ekipmanlarda kayıtlı tüm bilgi ve belgeleri yok etmeye çalışarak müvekkiline karşı haksız rekabetine ilişkin delillere ulaşılmasını engellemeyi amaçladığını, yapılan araştırmalar neticesinde …’ın iş akdinin, izin dönüşü olan 03.09.2018’de haklı sebeple müvekkili tarafından feshedildiğini, araştırmalar neticesinde …’ın, müvekkili şirketin mümessilliğini yaptığı şirketlerle müvekkili şirketin bilgisi dışında, müvekkili şirket aleyhine gizli görüşmeler yaptığını, müvekkili şirket ile aynı alanda faaliyet gösteren davalı şirketi kurduğunu, müvekkili şirketin sırlarını kendi işlerinde kullandığını, haksız rekabet teşkil eden fiillerin tespiti ve akabinde ref ve men’ine HMK md 107 kapsamında olmak üzere, müvekkilinin maddi zararın 1.000.-TL’lık kısmının bu tutara işletilecek reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, itibarı zedelenen müvekkilinin manevi zarar karşılığı olarak 1.000.-TL’nin bu tutara işletilecek reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, gideri davalıdan alınmak üzere, kesinleşecek olan hükmün gazetede ilanına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkili Davalı Şirket yetkilisi … davacı firmada 20.02.2012 tarihinden iş akdi eylemli olarak davacı tarafından feshedildiği 08.08.2018 tarihine kadar metalurji mühendisi olarak satış departmanında çalışmış ve davacıya mühendislik bilgi ve yeteneğini sunduğunu, müvekkili davalı şirket yetkilisi … başarılı ve firmadan ayrıca prim alan başarılı bir mühendis olduğunu, davacı firma müvekkilinin çalışma koşullarını müvekkili aleyhine zorlaştırıp en nihayetinde eylemli olarak 08.08.2018 tarihinde iş sözleşmesini onur kırıcı bir şekilde kendisine teslim edilen ekipmanların geri alınarak feshedildiğini, haksız iş sözleşmesinin feshi üzerine davalı müvekkili şirket yetkilisi …’ın davacı firma aleyhine 22.11.2018 tarihinde Bakırköy … iş Mahkemesinin … E. Sayılı dosya ile işçilik alacaklarına ilişkin dava yönelttiğini, iş bu dava üzerine davacı taraf sırf işçilik alacaklarını ödememek üzere iş bu haksız ve yersiz davayı ikame ettiğini, müvekkili davalı firmanın Davacı tarafı zarar ve ziyana uğrattığını somut olarak ispatlamalı olduğunu, Afaki değerlendirmeler ile davalı şirket yetkilisinin önceki çalışma dönemine ilişkin olarak oluşan uyuşmazlığı bu dava ile gündeme getirmesi yerinde olmadığı gibi hukukende doğru olmadığını, taraflar arasında yürüyen bir iş davası olup söz konusu davada tarafların haklılığı ortaya çıkacağını, davacı tarafın sırf iş davasını akamete uğratma amacı ile iş bu davayı kötü niyetle açtığını, davanın reddi ile yargılama gideri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememiz dosyamız arasına celp edilen belgeler ve taraf defterlerinin incelenmesine dair ara karar kurulup bilirkişi incelemesine dair daha evvel gün tayin edilmediği de dikkate alınarak taraf defterlerinin de incelenmesi suretiyle bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş olup, bilirkişi heyeti olarak Ekonomi ve Finans uzmanı Dr. … ve S.M.M.M. Mali Müşavir … tarafından düzenlenen 15/01/2020 tarihli raporda özetle; Davacının eski satış müdürü tarafından, yıllık izne ayrıldıktan bir gün sonra, kuruları, davacıyla aynı alanda faaliyet gösteren yine davacının sahip olduğu müşterilere ulaşmak suretiyle iş yapan davalı şirketin haksız rekabet eyleminde bulunduğu, TTK. m. 56/1-e hükmü uyarınca, maddi tazminat olarak, haksız rekabet sonucunda davalının elde etmesi mümkün görülen menfaatin karşılığına dâ karar verilebileceği, ancak davalının haksız rekabet nedeniyle elde etmiş olduğu gelirin tespit edilemediği, bu durumda TBK. m. 50 hükmü uyarınca uğranılan diğer zararlarla ilgili olarak maddi bir tazminat tayin edilebileceği, davacının …. firması ile 2018 yılında 20.711,87 Euro, 2019 yılında 6.272,00 Euro olmak üzere toplamda 26.983,87 Euro’luk ürün /hizmet satışı gerçekleştirdiği, davacının bu şirket nedeniyle yıllık ortalama (20.711-6.272-) 14.439 Euro kar kaybına uğradığı, zararın tespitinde uğranılan bu kar kaybının bir ölçüt olarak değerlendirilebileceği, davacı açısından manevi tazminat talep etme şartının da gerçekleştiği sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Taraf vekillerinin beyan ve itirazları üzerine ek rapor alınmak üzere dosya bilirkişiye tevdi edilmiş bilirkişi heyeti olarak Ekonomi ve Finans uzmanı Dr. … ve S.M.M.M. Mali Müşavir … tarafından düzenlenen 01/03/2021 tarihli ek raporda özetle; Davacının 2018 ve 2019 yılı ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, davalının 2018 yalı ticari defterlerinin lehine detil niteliğinin bulunduğu, ancak Yevmiye defteri kapanış tasdiki yaptırılmadığından lehine delil niteliğinin bulunmadığı, 2019 yılı ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu ancak Defter-i Kebir açılış tasdiki yaptırılmadığından lehine delil niteliğinin bulunmadığı, neticeten, davalının davacı müşterilerine yapmış olduğu satışlardan dolayı davacının kar mahrumiyetinin 103.678,03 TL olarak hesap edildiği, kanaatine varıldığı bildirilmiştir.

TÜM DOSYA MUHTEVİYÂTI KÜLLÎYEN TETKÎK EDİLDİĞİNDE;
Dava, haksız rekabet nedeniyle maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
Haksız rekabet, 6102 sayılı TTK’nın 54 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Genel olarak haksız rekabet, rakipler arasında veya tedarik edenler ile müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına aykırı diğer şekillerdeki davranışlar ile ticari uygulamalar olarak ifade edilebilir. Haksız rekabet halleri, TTK’nın 57. maddesinde genel olarak belirtilmiştir. Ancak, haksız rekabet teşkil eden davranışlar, sayılan bu hallerle sınırlı değildir. Somut olaya göre değerlendirme yapılarak bir eylemin haksız rekabet oluşturup oluşturmayacağı mahkemece tayin edilmelidir. Haksız rekabet, haksız fiilin özel bir türüdür. Dolayısıyla, haksız rekabet her türlü kanıtla ispat edilebilir.
Somut olayımızda bu konuda ispat yükü davacı üzerinde olup, taraf delilleri bu ilke çerçevesinde değerlendirilmiştir.
Davalı tarafından dava dışı … ile alakalı her ne kadar İş Mahkemesinde görülen davanın bekletici mesele yapılması gerektiğine ilişkin itirazlarda bulunulmuşsa da davacı tarafından davanın bu kişiye karşı açılmamış olması ve TTK madde 54 ile genel hükümlere göre haksız rekabet davası ikame ettiği dikkate alınarak İş Mahkemesinde görülen davanın sunucunun beklenmesine mahkememizce gerek görülmeyerek yargılamaya devam edilmiştir.
Haksız rekabet iddiası doğrultusunda atarf defterleri üzerinde mahkememizce bilirkişi incelemesi yapılmasına dair ara karar kurulmuş ve ara karara rağmen incelemeye esas olacak şekilde sadece davacı defterlerini sunmuştur.
Yapılan incelemeler neticesinde dava dışı …ın davacı şirket bünyesinde döküm departmanı satış müdürü olduğu ve daha sonra davacı şirket bünyesinde iken yılık izin sürecinde davalı şirketi kurduğu anlaşılmıştır. Dava dışı …’ın pozisyonu itibariyle davacı şirketin ticari sırlarına vakıf olabileceği durumu açık olup, işten ayrılıp tek başına şirket kurması elbette haksız rekabetin varlığına dair yeterli delil değildir. Fakat haksız rekabet iddiası üzerine taraf defterleri üzerinde inceleme yapılmasına dair ihtaratlı ara karara rağmen davalı tarafından defterler dosyaya sunulmamış, davacı defterlerine göre dava dışı ….’ın ayrılık tarihinden sonra ticari işleyişinde düşüşlerin meydana geldiği tespit edilmiştir. Bu düşüşlerin davalıdan kaynaklı olup olmadığı hususunda davalının ticari defterlerinin incelenmesi elzem olup, davalı tarafından ispat yüküne rağmen defter sunulmaması nedeniyle söz konusu kayıpların davalıdan kaynaklandığı kanaatine varılmıştır.
Mahkememizce haksız rekabet eyleminin gerçekleştiği buna bağlı olarak davacının maddi zararının oluştuğu, davacının ayrıca TTK madde 56/1’e göre manevi tazminat talebinin de yerinde olduğu, talep edilen miktarın makul olduğu kanaatine varılarak, yargılama sırasında ispat yükünün yer değiştirmesi ve davalının savunmalarını ispata dair yeterli delil dosyaya sunamadığı dikkate alınarak dava hakkında aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının maddi tazminat talebinin KABULÜ İLE;
A)1.000,00-TL’ye dava tarihinden itibaren, 102.678,03-TL’ye ise 07/07/2021 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte toplamda 103.678,03-TL’nin davalıdan tahsili ile DAVACIYA ÖDENMESİNE,
2-Davacının manevi tazminat talebinin KABULÜ İLE;
A)1.000,00-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile DAVACIYA ÖDENMESİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gerekli 7.150,56-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 1.797,89-TL harcın mahsubu ile bakiye 5.352,67-TL harcın davalıdan alınarak hazineye İRAD KAYDINA,
3-Arabuluculuk sonuç tutanağı tarihi itibariyle yürürlükte bulunan tarifeye göre tahakkuk eden 1.320,00- TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye İRAT KAYDINA,
4-(Maddi Tazminat yönünden)Davacının kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 13.799,41-TL ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile DAVACIYA VERİLMESİNE,
5-(Manevi Tazminat yönünden)Davacının kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 1.000,00-TL ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile DAVACIYA VERİLMESİNE,
6-Davacı tarafından ödenen 44,40-TL başvurma harcı, 1.797,89-TL peşin harç, 1.932,60-TL tebligat ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.774,89-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Gider avansından artan olur ise karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 18/10/2021

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza